Surah Yunus Verse 22 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Yunusهُوَ ٱلَّذِي يُسَيِّرُكُمۡ فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِۖ حَتَّىٰٓ إِذَا كُنتُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ وَجَرَيۡنَ بِهِم بِرِيحٖ طَيِّبَةٖ وَفَرِحُواْ بِهَا جَآءَتۡهَا رِيحٌ عَاصِفٞ وَجَآءَهُمُ ٱلۡمَوۡجُ مِن كُلِّ مَكَانٖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُمۡ أُحِيطَ بِهِمۡ دَعَوُاْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ لَئِنۡ أَنجَيۡتَنَا مِنۡ هَٰذِهِۦ لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلشَّـٰكِرِينَ
Karada ve denizde sizi seyrettiren (gezdiren) O´dur. Hatta siz gemi(ler)de idiniz ve guzel, hos bir ruzgar ile onlarla (icindekilerle) (denizde gemiler) seyrediyorlardı (yuzuyorlardı). Ve onunla ferahladılar (sevincliydiler). Ona fırtınalı bir ruzgar geldi ve onları her taraftan dalgalar sardı. Onlarla ihata edildiklerini (kusatılıp cevrildiklerini) zannettiler. Dini, ona mahsus (has) kılarak ihlasla Allah´a dua ettiler: “Eger bizi bundan kurtarırsan, biz mutlaka sukredenlerden oluruz.”