Surah Yunus Verse 24 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Yunusإِنَّمَا مَثَلُ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا كَمَآءٍ أَنزَلۡنَٰهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ فَٱخۡتَلَطَ بِهِۦ نَبَاتُ ٱلۡأَرۡضِ مِمَّا يَأۡكُلُ ٱلنَّاسُ وَٱلۡأَنۡعَٰمُ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَخَذَتِ ٱلۡأَرۡضُ زُخۡرُفَهَا وَٱزَّيَّنَتۡ وَظَنَّ أَهۡلُهَآ أَنَّهُمۡ قَٰدِرُونَ عَلَيۡهَآ أَتَىٰهَآ أَمۡرُنَا لَيۡلًا أَوۡ نَهَارٗا فَجَعَلۡنَٰهَا حَصِيدٗا كَأَن لَّمۡ تَغۡنَ بِٱلۡأَمۡسِۚ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Dunya hayatının durumu (ornegi) sadece semadan indirdigimiz, boylece yeryuzunde, insanların ve hayvanların yedigi, arzın bitkileri ile karısan su gibidir. Hatta yeryuzu onun guzelligini alıp guzellestigi zaman onun sahibi, ona, kendilerinin kaadir (muktedir) oldugunu zannetti. Ona emrimiz gece veya gunduz geldi ve boylece onu hasat ettik (kokunden kopardık). Sanki dun hic olmamıs (zenginlesmemis) gibi oldu. Iste boylece ayetleri tefekkur eden bir kavim icin ayrı ayrı acıklıyoruz