Surah Hud Verse 109 - Turkish Translation by Muhammed Esed
Surah Hudفَلَا تَكُ فِي مِرۡيَةٖ مِّمَّا يَعۡبُدُ هَـٰٓؤُلَآءِۚ مَا يَعۡبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعۡبُدُ ءَابَآؤُهُم مِّن قَبۡلُۚ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمۡ نَصِيبَهُمۡ غَيۡرَ مَنقُوصٖ
Bunun icindir ki, (ey Peygamber), o (egri yolda olan) insanların tapınıp durdukları seylerin ne idugu hakkında en kucuk bir suphen olmasın: onların (ahmakca) tapınıp durdugu seyler, atalarının da vaktiyle tapındıgı seylerdir. Onlara (iyi ya da kotu, her ne ki kazanmıslarsa) paylarına duseni elbette eksiksiz verecegiz