Surah Hud Verse 8 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Hudوَلَئِنۡ أَخَّرۡنَا عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابَ إِلَىٰٓ أُمَّةٖ مَّعۡدُودَةٖ لَّيَقُولُنَّ مَا يَحۡبِسُهُۥٓۗ أَلَا يَوۡمَ يَأۡتِيهِمۡ لَيۡسَ مَصۡرُوفًا عَنۡهُمۡ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Ve eger bir ummete azabı, (onlardan) belli bir sure ertelesek (tehir etsek), mutlaka: “Onu tutan (men eden) nedir?” derler. Onlara azap geldigi gun, onlardan uzaklastırılacak degil. (Oyle) degil mi? Onunla alay etmis oldukları sey, onları kusattı (ihata etti)