Surah An-Nahl Verse 36 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah An-Nahlوَلَقَدۡ بَعَثۡنَا فِي كُلِّ أُمَّةٖ رَّسُولًا أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱجۡتَنِبُواْ ٱلطَّـٰغُوتَۖ فَمِنۡهُم مَّنۡ هَدَى ٱللَّهُ وَمِنۡهُم مَّنۡ حَقَّتۡ عَلَيۡهِ ٱلضَّلَٰلَةُۚ فَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُكَذِّبِينَ
Ve andolsun ki Biz, butun ummetlerin (milletlerin, kavimlerin) icinde resul beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah´a ulasmayı dileyerek) Allah´a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin seytanlardan) ictinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, (Resulun daveti uzerine Allah´a ulasmayı dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) uzerine dalalet hak oldu. Artık yeryuzunde gezin. Boylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduguna bakın (gorun)