Surah Aal-e-Imran Verse 195 - Turkish Translation by Muhammed Esed
Surah Aal-e-Imranفَٱسۡتَجَابَ لَهُمۡ رَبُّهُمۡ أَنِّي لَآ أُضِيعُ عَمَلَ عَٰمِلٖ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰۖ بَعۡضُكُم مِّنۢ بَعۡضٖۖ فَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَأُخۡرِجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَأُوذُواْ فِي سَبِيلِي وَقَٰتَلُواْ وَقُتِلُواْ لَأُكَفِّرَنَّ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَلَأُدۡخِلَنَّهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ ثَوَابٗا مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسۡنُ ٱلثَّوَابِ
Ve Rableri onların dualarını soyle cevaplar: "Ister erkek, ister kadın olsun, (Benim yolumda) caba gosterenlerden hic kimsenin cabasını bosa cıkarmayacagım: (cunku) hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulum ve kotuluk diyarından kacanlara, yurtlarından surulenlere, Benim yolumda eziyet cekenlere ve (bu yolda) savasıp oldurulenlere gelince; onların kotuluklerini mutlaka silecegim ve onları, Allah´tan bir mukafat olarak, icinden ırmaklar akan hasbahcelere sokacagım: Zira mukafatların en guzeli, Allah katında olanıdır