Surah Al-Maeda Verse 110 - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
Surah Al-Maedaإِذۡ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱذۡكُرۡ نِعۡمَتِي عَلَيۡكَ وَعَلَىٰ وَٰلِدَتِكَ إِذۡ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِ تُكَلِّمُ ٱلنَّاسَ فِي ٱلۡمَهۡدِ وَكَهۡلٗاۖ وَإِذۡ عَلَّمۡتُكَ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَٱلتَّوۡرَىٰةَ وَٱلۡإِنجِيلَۖ وَإِذۡ تَخۡلُقُ مِنَ ٱلطِّينِ كَهَيۡـَٔةِ ٱلطَّيۡرِ بِإِذۡنِي فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيۡرَۢا بِإِذۡنِيۖ وَتُبۡرِئُ ٱلۡأَكۡمَهَ وَٱلۡأَبۡرَصَ بِإِذۡنِيۖ وَإِذۡ تُخۡرِجُ ٱلۡمَوۡتَىٰ بِإِذۡنِيۖ وَإِذۡ كَفَفۡتُ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ عَنكَ إِذۡ جِئۡتَهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡهُمۡ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٞ
Allah o gun soyle buyuracak: -Ey Meryem oglu Isa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla. Hani, seni Cebrail ile desteklemistim de hem besikte, hem de yetiskin iken insanlarla konusuyordun; hani sana yazı yazmayı, hikmeti (saglam olan dogru sozu), Tevrat’ı ve Incil’i ogretmistim: hani benim iznimle camurdan kus bicimi yapıyordun, sonra icine ufluyordun da benim iznimle bir kus oluveriyordu; ve anadan dogma ama ile abrası da benim iznimle hayata cıkarıyordun; hani senden Israilogullarını defetmistim (seni oldurememislerdi). Kendilerine acık mucizeler getirdigin zaman da, iclerinden kufre varanlar soyle demisti: “- Bu apacık bir sihirden baska bir sey degildir.”