Surah Al-Maeda Verse 41 - Turkish Translation by Muhammed Esed
Surah Al-Maeda۞يَـٰٓأَيُّهَا ٱلرَّسُولُ لَا يَحۡزُنكَ ٱلَّذِينَ يُسَٰرِعُونَ فِي ٱلۡكُفۡرِ مِنَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِأَفۡوَٰهِهِمۡ وَلَمۡ تُؤۡمِن قُلُوبُهُمۡۛ وَمِنَ ٱلَّذِينَ هَادُواْۛ سَمَّـٰعُونَ لِلۡكَذِبِ سَمَّـٰعُونَ لِقَوۡمٍ ءَاخَرِينَ لَمۡ يَأۡتُوكَۖ يُحَرِّفُونَ ٱلۡكَلِمَ مِنۢ بَعۡدِ مَوَاضِعِهِۦۖ يَقُولُونَ إِنۡ أُوتِيتُمۡ هَٰذَا فَخُذُوهُ وَإِن لَّمۡ تُؤۡتَوۡهُ فَٱحۡذَرُواْۚ وَمَن يُرِدِ ٱللَّهُ فِتۡنَتَهُۥ فَلَن تَمۡلِكَ لَهُۥ مِنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَمۡ يُرِدِ ٱللَّهُ أَن يُطَهِّرَ قُلُوبَهُمۡۚ لَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا خِزۡيٞۖ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٞ
Ey Peygamber! Hakikati inkarda birbirleriyle yarısanlardan dolayı uzulme: su, agızlarıyla "Biz inanıyoruz!" diyen, halbuki kalben inanmayanlardan ve her turlu yalanı can kulagıyla dinleyen ve (aydınlanmak icin) sana gelmek yerine baska insanlara kulak veren Yahudilerden. Onlar, (vahyedilen) sozleri asıl baglamlarından kopararak anlamlarını carpıtırlar ve "Eger size soyle soyle (bir ogreti) verilirse onu kabul edin; ama verilmezse uzak durun!" derler. (Onlara bakıp uzulme,) cunku Allah, bir kisinin kotuluge meyletmesini dilemisse Allahın onun hakkındaki iradesine hicbir sekilde mani olamazsın. Iste onlar kalplerini Allahın temizlemek istemedikleridir. Onları bu dunyada zillet, oteki dunyada da korkunc bir azap bekler