Surah Al-Anaam Verse 99 - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
Surah Al-Anaamوَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦ نَبَاتَ كُلِّ شَيۡءٖ فَأَخۡرَجۡنَا مِنۡهُ خَضِرٗا نُّخۡرِجُ مِنۡهُ حَبّٗا مُّتَرَاكِبٗا وَمِنَ ٱلنَّخۡلِ مِن طَلۡعِهَا قِنۡوَانٞ دَانِيَةٞ وَجَنَّـٰتٖ مِّنۡ أَعۡنَابٖ وَٱلزَّيۡتُونَ وَٱلرُّمَّانَ مُشۡتَبِهٗا وَغَيۡرَ مُتَشَٰبِهٍۗ ٱنظُرُوٓاْ إِلَىٰ ثَمَرِهِۦٓ إِذَآ أَثۡمَرَ وَيَنۡعِهِۦٓۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكُمۡ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ
Gokten yagmur yagdıran da odur. Sonra o yagmurla her cesit nebatı tomurcuklandırır, yesertir, ondan da basaklar icinde birbirine bitismis, istiflenmis taneler meydana getirir. Hurma tomurcuklarından, elle yetisilecek kadar yakın salkımlar, bir bakımdan birbirine benzeyen, bir bakımdan benzemeyen uzumlerden, zeytinlerden, narlardan baglarbahceler yetistiririz. Bir meyve verince bakın onlara, bir de meyveleri olunca. Suphe yok ki butun bunlarda, inanan topluluga deliller var