Surah Al-Araf Verse 155 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah Al-Arafوَٱخۡتَارَ مُوسَىٰ قَوۡمَهُۥ سَبۡعِينَ رَجُلٗا لِّمِيقَٰتِنَاۖ فَلَمَّآ أَخَذَتۡهُمُ ٱلرَّجۡفَةُ قَالَ رَبِّ لَوۡ شِئۡتَ أَهۡلَكۡتَهُم مِّن قَبۡلُ وَإِيَّـٰيَۖ أَتُهۡلِكُنَا بِمَا فَعَلَ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَّآۖ إِنۡ هِيَ إِلَّا فِتۡنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَن تَشَآءُ وَتَهۡدِي مَن تَشَآءُۖ أَنتَ وَلِيُّنَا فَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَاۖ وَأَنتَ خَيۡرُ ٱلۡغَٰفِرِينَ
Musa, ta´yin etdigimiz vakıtda (tevbe icin beraberinde goturmek uzere) kavminden yetmis adam ayırdı. Vaktaki onları mudhis bir sarsıntı tuttu, dedi ki: «Ya Rab, eger dileseydin onları da, beni de daha evvel helak ederdin, icimizden bir takım beyinsizlerin isledigi (gunah) yuzunden hepimizi helak mı edeceksin? Zaten o da Senin imtihaanından baska (bir sey) degildi. Sen onunla kimi dilersen sapıklıga goturur, yine onunla kimi dilersen (bunu da) dogru yola iletirsin. Sen bizim velimizsin. O halde bizi yarlıga, bizi esirge. Sen yarlıgayıcıların en hayırlısısın»