Surah Al-Araf Verse 163 - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
Surah Al-Arafوَسۡـَٔلۡهُمۡ عَنِ ٱلۡقَرۡيَةِ ٱلَّتِي كَانَتۡ حَاضِرَةَ ٱلۡبَحۡرِ إِذۡ يَعۡدُونَ فِي ٱلسَّبۡتِ إِذۡ تَأۡتِيهِمۡ حِيتَانُهُمۡ يَوۡمَ سَبۡتِهِمۡ شُرَّعٗا وَيَوۡمَ لَا يَسۡبِتُونَ لَا تَأۡتِيهِمۡۚ كَذَٰلِكَ نَبۡلُوهُم بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ
(Ey Rasulum), o Yahudi’lere, deniz kenarındaki kasaba halkının basına gelen felaketi sor. O vakit, yasak edildikleri cumartesi gununde balık avlamakla Allah’ın cumartesi yasagına tecavuz ediyorlardı. Cunku ibadet icin tatil yaptıkları cumartesi gunu, balıklar akın akın meydana cıkarak yanlarına geliyordu. Cumartesi ta’tili yapmıyacakları gun ise, gelmiyordu. Iste biz, itaattan cıkmaları sebebiyle, onları boyle imtihan ediyorduk