Surah At-Taubah Verse 120 - Turkish Translation by Suleyman Ates
Surah At-Taubahمَا كَانَ لِأَهۡلِ ٱلۡمَدِينَةِ وَمَنۡ حَوۡلَهُم مِّنَ ٱلۡأَعۡرَابِ أَن يَتَخَلَّفُواْ عَن رَّسُولِ ٱللَّهِ وَلَا يَرۡغَبُواْ بِأَنفُسِهِمۡ عَن نَّفۡسِهِۦۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ لَا يُصِيبُهُمۡ ظَمَأٞ وَلَا نَصَبٞ وَلَا مَخۡمَصَةٞ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَطَـُٔونَ مَوۡطِئٗا يَغِيظُ ٱلۡكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنۡ عَدُوّٖ نَّيۡلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُم بِهِۦ عَمَلٞ صَٰلِحٌۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Ne Medine halkının, ne de onların cevresinde bulunan bedevi Arapların, Allah'ın Elcisinden geri kalmaları ve onun canından once kendi canlarının kaygısına dusmeleri, onlara yakısmaz. Boyledir, cunku Allah yolunda ugrayacakları hicbir susuzluk, yorgunluk, aclık; kafirleri ofkelendirecek bir yeri cigne(yip zaptet)meleri ve dusmana karsı bir basarı kazanmaları yoktur ki mutlaka bunlarla kendilerine iyi bir amel yazılmıs olmasın. Allah guzel davrananların ecrini zayi etmez