Surah Aal-e-Imran Verse 112 - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
Surah Aal-e-Imranضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ أَيۡنَ مَا ثُقِفُوٓاْ إِلَّا بِحَبۡلٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَحَبۡلٖ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلۡمَسۡكَنَةُۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلۡأَنۢبِيَآءَ بِغَيۡرِ حَقّٖۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ
Onlar (Yahudi’ler) nerede bulunurlarsa boyunlarına zillet ve horluk takılmıstır. Meger ki cizye vermek sureti ile Allah’ın ve muminlerin barıs ve emniyeti altına girmis olsunlar. Onlar donup Allah’ın gazabına ugradılar ve uzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi su: Cunku onlar, Allah’ın ayetlerini inkar etmisler, peygamberleri haksız yere oldurmuslerdi; cunku onlar, isyan etmisler ve asırı gitmislerdi