Surah Aal-e-Imran Verse 112 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Aal-e-Imranضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ أَيۡنَ مَا ثُقِفُوٓاْ إِلَّا بِحَبۡلٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَحَبۡلٖ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلۡمَسۡكَنَةُۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلۡأَنۢبِيَآءَ بِغَيۡرِ حَقّٖۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ
Onların uzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alcaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah´ın ipine (Sıratı Mustakim´e) ve insanlardan bir ipe (Allah´a ulastıracak olan murside) tutunanlar (ulasanlar) haric. (Onlar) Allah´dan bir gazabına ugradılar ve uzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah´ın ayetlerini inkar etmis olmaları ve peygamberleri haksız yere oldurmus olmaları sebebiyledir. Iste bu, onların (Allah´a) isyan etmelerinden ve haddi asmıs olmalarındandır