Surah An-Nisa Verse 102 - Turkish Translation by Ali Bulac
Surah An-Nisaوَإِذَا كُنتَ فِيهِمۡ فَأَقَمۡتَ لَهُمُ ٱلصَّلَوٰةَ فَلۡتَقُمۡ طَآئِفَةٞ مِّنۡهُم مَّعَكَ وَلۡيَأۡخُذُوٓاْ أَسۡلِحَتَهُمۡۖ فَإِذَا سَجَدُواْ فَلۡيَكُونُواْ مِن وَرَآئِكُمۡ وَلۡتَأۡتِ طَآئِفَةٌ أُخۡرَىٰ لَمۡ يُصَلُّواْ فَلۡيُصَلُّواْ مَعَكَ وَلۡيَأۡخُذُواْ حِذۡرَهُمۡ وَأَسۡلِحَتَهُمۡۗ وَدَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡ تَغۡفُلُونَ عَنۡ أَسۡلِحَتِكُمۡ وَأَمۡتِعَتِكُمۡ فَيَمِيلُونَ عَلَيۡكُم مَّيۡلَةٗ وَٰحِدَةٗۚ وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن كَانَ بِكُمۡ أَذٗى مِّن مَّطَرٍ أَوۡ كُنتُم مَّرۡضَىٰٓ أَن تَضَعُوٓاْ أَسۡلِحَتَكُمۡۖ وَخُذُواْ حِذۡرَكُمۡۗ إِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٗا مُّهِينٗا
Iclerinde olup onlara namazı kıldırdıgında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; boylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diger grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araclarını' ve silahlarını alsınlar. Kufredenler, size apansız bir baskın yapabilmek icin, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve muhimmatınız)dan ayrılmıs olmanızı isterler. Yagmur dolayısıyla bir guclugunuz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Suphesiz, Allah kafirler icin asagılatıcı bir azap hazırlamıstır