Surah An-Nisa Verse 102 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah An-Nisaوَإِذَا كُنتَ فِيهِمۡ فَأَقَمۡتَ لَهُمُ ٱلصَّلَوٰةَ فَلۡتَقُمۡ طَآئِفَةٞ مِّنۡهُم مَّعَكَ وَلۡيَأۡخُذُوٓاْ أَسۡلِحَتَهُمۡۖ فَإِذَا سَجَدُواْ فَلۡيَكُونُواْ مِن وَرَآئِكُمۡ وَلۡتَأۡتِ طَآئِفَةٌ أُخۡرَىٰ لَمۡ يُصَلُّواْ فَلۡيُصَلُّواْ مَعَكَ وَلۡيَأۡخُذُواْ حِذۡرَهُمۡ وَأَسۡلِحَتَهُمۡۗ وَدَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡ تَغۡفُلُونَ عَنۡ أَسۡلِحَتِكُمۡ وَأَمۡتِعَتِكُمۡ فَيَمِيلُونَ عَلَيۡكُم مَّيۡلَةٗ وَٰحِدَةٗۚ وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن كَانَ بِكُمۡ أَذٗى مِّن مَّطَرٍ أَوۡ كُنتُم مَّرۡضَىٰٓ أَن تَضَعُوٓاْ أَسۡلِحَتَكُمۡۖ وَخُذُواْ حِذۡرَكُمۡۗ إِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٗا مُّهِينٗا
Ve, sen onların arasında oldugun zaman, onlara namazı ikame ettigin (kıldırdıgın) taktirde, oyle ki onların bir kısmı seninle beraber ayakta (namaza) dursun ve silahlarını da alsınlar, boylece digerleri secde ettikleri zaman, sizin arkanızda olsunlar. Ve namaz kılmamıs olan grup da gelsin, bu sekilde seninle beraber namazlarını kılsınlar, koruma tedbirlerini ve silahlarını da alsınlar. Kafirler silahlarınızdan ve muhimmatınızdan (savas techizatınızdan) gaflette olmanızı ve boylece sizin uzerinize “tek bir hamle ile baskın yapmayı ” isterler. Ve yagmur sebebiyle size bir gucluk oldu ise veya hasta olduysanız , silahlarınızı cıkarmanızda size bir gunah yoktur. Ve korunma tedbirlerinizi de alın. Muhakkak ki Allah kafirler icin “alcaltıcı azap” hazırlamıstır