Surah Muhammad Verse 4 - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
Surah Muhammadفَإِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَضَرۡبَ ٱلرِّقَابِ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَثۡخَنتُمُوهُمۡ فَشُدُّواْ ٱلۡوَثَاقَ فَإِمَّا مَنَّۢا بَعۡدُ وَإِمَّا فِدَآءً حَتَّىٰ تَضَعَ ٱلۡحَرۡبُ أَوۡزَارَهَاۚ ذَٰلِكَۖ وَلَوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَٱنتَصَرَ مِنۡهُمۡ وَلَٰكِن لِّيَبۡلُوَاْ بَعۡضَكُم بِبَعۡضٖۗ وَٱلَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَن يُضِلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Artık kafirlerle karsılastıgınız zaman onları gucsuz (zayıf) bırakıncaya kadar boyunlarını vurun. Baglarını kuvvetlendirin (esirleri sıkıca baglayın). Nihayet savası, onun agırlıklarını (silahlarını ve savas levazımatını) bırakınca da onları, ister lutuf olarak (bedelsiz) veya fidye alarak (bedel karsılıgı) (bırakın). Iste boyle. Ve eger Allah dileseydi, elbette onlardan intikam alırdı. Ve lakin (bu) sizin bir kısmınızı, diger bir kısımla imtihan etmek icindir. Ve onlar ki Allah yolunda oldurulenlerdir, o taktirde onların amelleri bosa cıkarılmaz