Surah Muhammad - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ أَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Inkar edenlerin ve (insanları) Allah´ın yolundan men edenlerin amellerini (Allah) bosa cıkardı
Surah Muhammad, Verse 1
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَءَامَنُواْ بِمَا نُزِّلَ عَلَىٰ مُحَمَّدٖ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡ كَفَّرَ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَأَصۡلَحَ بَالَهُمۡ
Amenu olan ve salih amel (nefsi tezkiye edici ameller) yapanların ve Hz. Muhammed (S.A.V)´e indirdigimiz Sey´e (Kur´an-ı Kerim´e) ve O´nun Rab´lerinden bir hak olduguna inananların gunahlarını (Allah) orttu ve onların hallerini ıslah etti
Surah Muhammad, Verse 2
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡبَٰطِلَ وَأَنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡحَقَّ مِن رَّبِّهِمۡۚ كَذَٰلِكَ يَضۡرِبُ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ أَمۡثَٰلَهُمۡ
Bunlar, kafirlerin batıla tabi olması ve amenu olanların, Rab´lerinden (inen) hakka tabi olmaları sebebiyledir. Allah insanlara, iste boyle kendi durumlarını misal verir
Surah Muhammad, Verse 3
فَإِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَضَرۡبَ ٱلرِّقَابِ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَثۡخَنتُمُوهُمۡ فَشُدُّواْ ٱلۡوَثَاقَ فَإِمَّا مَنَّۢا بَعۡدُ وَإِمَّا فِدَآءً حَتَّىٰ تَضَعَ ٱلۡحَرۡبُ أَوۡزَارَهَاۚ ذَٰلِكَۖ وَلَوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَٱنتَصَرَ مِنۡهُمۡ وَلَٰكِن لِّيَبۡلُوَاْ بَعۡضَكُم بِبَعۡضٖۗ وَٱلَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَن يُضِلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Artık kafirlerle karsılastıgınız zaman onları gucsuz (zayıf) bırakıncaya kadar boyunlarını vurun. Baglarını kuvvetlendirin (esirleri sıkıca baglayın). Nihayet savası, onun agırlıklarını (silahlarını ve savas levazımatını) bırakınca da onları, ister lutuf olarak (bedelsiz) veya fidye alarak (bedel karsılıgı) (bırakın). Iste boyle. Ve eger Allah dileseydi, elbette onlardan intikam alırdı. Ve lakin (bu) sizin bir kısmınızı, diger bir kısımla imtihan etmek icindir. Ve onlar ki Allah yolunda oldurulenlerdir, o taktirde onların amelleri bosa cıkarılmaz
Surah Muhammad, Verse 4
سَيَهۡدِيهِمۡ وَيُصۡلِحُ بَالَهُمۡ
(Allah) onları hidayete erdirecek ve onların hallerini ıslah edecektir
Surah Muhammad, Verse 5
وَيُدۡخِلُهُمُ ٱلۡجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمۡ
Ve onları, kendilerine tarif ettigi cennete dahil edecektir
Surah Muhammad, Verse 6
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تَنصُرُواْ ٱللَّهَ يَنصُرۡكُمۡ وَيُثَبِّتۡ أَقۡدَامَكُمۡ
Ey amenu olanlar! Eger siz Allah´a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar
Surah Muhammad, Verse 7
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَتَعۡسٗا لَّهُمۡ وَأَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Ve onlar ki kafirdirler. Artık onlar helaka maruzdurlar. Ve onların amellerini (Allah) bosa cıkardı
Surah Muhammad, Verse 8
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَرِهُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Bu, onların Allah´ın indirdigi seyi kerih gormeleri sebebiyledir. Boylece (Allah) onların amellerini bosa cıkardı
Surah Muhammad, Verse 9
۞أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۖ دَمَّرَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡۖ وَلِلۡكَٰفِرِينَ أَمۡثَٰلُهَا
Onlar yeryuzunde dolasmadılar mı? Onlardan oncekilerin akıbeti nasıl oldu baksınlar! Allah onları dumura ugrattı (helak etti). Ve onun bir benzeri de kafirler icindir
Surah Muhammad, Verse 10
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ مَوۡلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَأَنَّ ٱلۡكَٰفِرِينَ لَا مَوۡلَىٰ لَهُمۡ
Bu, Allah´ın amenu olanların dostu olması sebebiyledir. Ve kafirlerin ise gercek dostu (mevlası) yoktur
Surah Muhammad, Verse 11
إِنَّ ٱللَّهَ يُدۡخِلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يَتَمَتَّعُونَ وَيَأۡكُلُونَ كَمَا تَأۡكُلُ ٱلۡأَنۡعَٰمُ وَٱلنَّارُ مَثۡوٗى لَّهُمۡ
Muhakkak ki Allah, amenu olanları (Allah´a ulasmayı dileyenleri) ve salih amel (nefs tezkiye edici ameller) yapanları, altından nehirler akan cennetlere koyar. Ve onlar ki kafirlerdir, (dunyada) metalanırlar (faydalanırlar) ve hayvanların yedigi gibi yerler. Ve ates, onların mekanıdır
Surah Muhammad, Verse 12
وَكَأَيِّن مِّن قَرۡيَةٍ هِيَ أَشَدُّ قُوَّةٗ مِّن قَرۡيَتِكَ ٱلَّتِيٓ أَخۡرَجَتۡكَ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡ فَلَا نَاصِرَ لَهُمۡ
Nice beldeler, seni cıkardıkları ulkeden daha kuvvetliydi (daha ustundu), onları helak ettik. O zaman onlar icin bir yardımcı yoktu
Surah Muhammad, Verse 13
أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّهِۦ كَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُم
Oyleyse Rabbinden beyyine (delil) uzerinde olan kisi, kotu ameli kendisine suslu gosterilen ve hevalarına tabi olan kisiler gibi midir
Surah Muhammad, Verse 14
مَّثَلُ ٱلۡجَنَّةِ ٱلَّتِي وُعِدَ ٱلۡمُتَّقُونَۖ فِيهَآ أَنۡهَٰرٞ مِّن مَّآءٍ غَيۡرِ ءَاسِنٖ وَأَنۡهَٰرٞ مِّن لَّبَنٖ لَّمۡ يَتَغَيَّرۡ طَعۡمُهُۥ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ خَمۡرٖ لَّذَّةٖ لِّلشَّـٰرِبِينَ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ عَسَلٖ مُّصَفّٗىۖ وَلَهُمۡ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَمَغۡفِرَةٞ مِّن رَّبِّهِمۡۖ كَمَنۡ هُوَ خَٰلِدٞ فِي ٱلنَّارِ وَسُقُواْ مَآءً حَمِيمٗا فَقَطَّعَ أَمۡعَآءَهُمۡ
Takva sahiplerine vaadedilen cennetin durumu sudur ki; icinde kokusu degismeyen sudan nehirler, tadı bozulmayan sutten nehirler, icenlere lezzet veren saraptan nehirler ve saf (suzulmus) baldan nehirler bulunur. Onlar icin orada her cesit meyve bulunur ve (onlar icin) Rab´lerinden magfiret vardır. (Bunların durumu), ateste devamlı kalacak olan ve hamim (sıcak kaynar su) icirilen, bu sebeple bagırsakları parcalanan kimsenin durumu gibi midir
Surah Muhammad, Verse 15
وَمِنۡهُم مَّن يَسۡتَمِعُ إِلَيۡكَ حَتَّىٰٓ إِذَا خَرَجُواْ مِنۡ عِندِكَ قَالُواْ لِلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡعِلۡمَ مَاذَا قَالَ ءَانِفًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ طَبَعَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُمۡ
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından cıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz once (O) ne dedi?” dediler. Iste onlar, Allah´ın, kalplerini muhurledikleri kisilerdir ve onlar hevalarına tabi olanlardır
Surah Muhammad, Verse 16
وَٱلَّذِينَ ٱهۡتَدَوۡاْ زَادَهُمۡ هُدٗى وَءَاتَىٰهُمۡ تَقۡوَىٰهُمۡ
Ve onlar ki hidayete ermislerdir, (Allah) onların hidayetini artırdı ve onlara takvalarını verdi
Surah Muhammad, Verse 17
فَهَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗۖ فَقَدۡ جَآءَ أَشۡرَاطُهَاۚ فَأَنَّىٰ لَهُمۡ إِذَا جَآءَتۡهُمۡ ذِكۡرَىٰهُمۡ
Oyleyse “o saatin” gelmesinden baska bir sey mi bekliyorlar? Halbuki onun alametleri (isaretleri) gelmistir. Fakat (o saat) kendilerine geldigi zaman, onlara hatırlatmanın ne (faydası) olur ki
Surah Muhammad, Verse 18
فَٱعۡلَمۡ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۗ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ مُتَقَلَّبَكُمۡ وَمَثۡوَىٰكُمۡ
Bu durumda Allah´tan baska Ilah olmadıgını bil ve kendi gunahların icin, mu´min erkekler ve mu´min kadınlar icin magfiret dile. Ve Allah, sizin donusunuzu ve sizin yurdunuzu bilir
Surah Muhammad, Verse 19
وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَوۡلَا نُزِّلَتۡ سُورَةٞۖ فَإِذَآ أُنزِلَتۡ سُورَةٞ مُّحۡكَمَةٞ وَذُكِرَ فِيهَا ٱلۡقِتَالُ رَأَيۡتَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ يَنظُرُونَ إِلَيۡكَ نَظَرَ ٱلۡمَغۡشِيِّ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡمَوۡتِۖ فَأَوۡلَىٰ لَهُمۡ
Ve amenu olanlar: “(Savası emreden) bir sure indirilmeli degil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hukmu acık ve kesin) bir sure indirilince ve onun icinde savas zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, uzerlerine olum hali cokmus gibi bir bakısla sana baktıklarını gorursun. Oysa onlar icin en iyi (en uygun) olan odur ki…
Surah Muhammad, Verse 20
طَاعَةٞ وَقَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞۚ فَإِذَا عَزَمَ ٱلۡأَمۡرُ فَلَوۡ صَدَقُواْ ٱللَّهَ لَكَانَ خَيۡرٗا لَّهُمۡ
Itaat ve maruf sozdur. Fakat bir ise azmedildiginde o zaman Allah´a sadık olsalardı, muhakkak ki onlar icin daha hayırlı olurdu
Surah Muhammad, Verse 21
فَهَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن تَوَلَّيۡتُمۡ أَن تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَتُقَطِّعُوٓاْ أَرۡحَامَكُمۡ
Yeryuzunde fesat cıkarmaya donmeniz ve birbirinizi oldurmeniz mi, yoksa sizden beklenen bu mu olmalıydı
Surah Muhammad, Verse 22
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَعَنَهُمُ ٱللَّهُ فَأَصَمَّهُمۡ وَأَعۡمَىٰٓ أَبۡصَٰرَهُمۡ
Iste onlar, Allah´ın kendilerine lanet ettikleridir. Bu sebeple onların (nefslerinin) isitme hassalarını sagır ve gorme hassalarını kor yaptı
Surah Muhammad, Verse 23
أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ ٱلۡقُرۡءَانَ أَمۡ عَلَىٰ قُلُوبٍ أَقۡفَالُهَآ
Hala Kur´an´ı tefekkur etmezler mi? Yoksa kalpler uzerinde kilitleri mi var
Surah Muhammad, Verse 24
إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱرۡتَدُّواْ عَلَىٰٓ أَدۡبَٰرِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡهُدَى ٱلشَّيۡطَٰنُ سَوَّلَ لَهُمۡ وَأَمۡلَىٰ لَهُمۡ
Muhakkak ki kendilerine hidayet tebeyyun ettikten (acıkca belli olduktan) sonra arkalarına geri donenleri seytan (kufre) ulastırdı. Ve onları (kotu) emellere yoneltti
Surah Muhammad, Verse 25
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُواْ لِلَّذِينَ كَرِهُواْ مَا نَزَّلَ ٱللَّهُ سَنُطِيعُكُمۡ فِي بَعۡضِ ٱلۡأَمۡرِۖ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِسۡرَارَهُمۡ
Iste bu (dusmanların), Allah´ın indirdigi seyi kerih gorenlere: “Size bazı islerde itaat edecegiz.” demeleri sebebiyledir. Ve Allah, onların sırlarını bilir
Surah Muhammad, Verse 26
فَكَيۡفَ إِذَا تَوَفَّتۡهُمُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ يَضۡرِبُونَ وُجُوهَهُمۡ وَأَدۡبَٰرَهُمۡ
Artık melekler onları vefat ettirirken, onların yuzlerine ve arkalarına vuracakları zaman onların halleri nasıl olacak
Surah Muhammad, Verse 27
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمُ ٱتَّبَعُواْ مَآ أَسۡخَطَ ٱللَّهَ وَكَرِهُواْ رِضۡوَٰنَهُۥ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Iste bu, onların, Allah´ı ofkelendiren seylere tabi olmaları ve O´nun (Allah´ın) rızasını kerih gormeleri sebebiyledir. Boylece onların amellerini bosa cıkardı
Surah Muhammad, Verse 28
أَمۡ حَسِبَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ أَن لَّن يُخۡرِجَ ٱللَّهُ أَضۡغَٰنَهُمۡ
Yoksa kalplerinde hastalık olanlar, Allah´ın, onların (gizli) kinlerini asla ortaya cıkarmayacagını mı zannettiler
Surah Muhammad, Verse 29
وَلَوۡ نَشَآءُ لَأَرَيۡنَٰكَهُمۡ فَلَعَرَفۡتَهُم بِسِيمَٰهُمۡۚ وَلَتَعۡرِفَنَّهُمۡ فِي لَحۡنِ ٱلۡقَوۡلِۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Ve eger biz dileseydik, onları sana mutlaka gosterirdik. O zaman sen onları simalarından muhakkak tanırdın. Ve sen onları mutlaka sozlerinin imasından da tanırsın. Ve Allah sizin amellerinizi bilir
Surah Muhammad, Verse 30
وَلَنَبۡلُوَنَّكُمۡ حَتَّىٰ نَعۡلَمَ ٱلۡمُجَٰهِدِينَ مِنكُمۡ وَٱلصَّـٰبِرِينَ وَنَبۡلُوَاْ أَخۡبَارَكُمۡ
Ve sizin aranızdan mucahitler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar sizi mutlaka imtihan ederiz. Ve haberlerinizi de imtihan edecegiz
Surah Muhammad, Verse 31
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَشَآقُّواْ ٱلرَّسُولَ مِنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡهُدَىٰ لَن يَضُرُّواْ ٱللَّهَ شَيۡـٔٗا وَسَيُحۡبِطُ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Muhakkak ki inkar edenler, Allah´ın yolundan men edenler ve onlara hidayet acıkca belli olduktan sonra resule muhalefet edenler, onlar Allah´a hicbir seyle asla zarar veremezler. Ve (Allah) onların amellerini heba edecek
Surah Muhammad, Verse 32
۞يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَ وَلَا تُبۡطِلُوٓاْ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Ey amenu olanlar (Allah´a ulasmayı dileyenler)! Allah´a itaat edin. Ve resule itaat edin. Ve amellerinizi batıl etmeyin
Surah Muhammad, Verse 33
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ مَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٞ فَلَن يَغۡفِرَ ٱللَّهُ لَهُمۡ
Muhakkak ki inkar edenleri ve Allah´ın yolundan men edenleri, sonra da kafir olarak olenleri artık Allah asla magfiret etmez (onların gunahlarını sevaba cevirmez)
Surah Muhammad, Verse 34
فَلَا تَهِنُواْ وَتَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلسَّلۡمِ وَأَنتُمُ ٱلۡأَعۡلَوۡنَ وَٱللَّهُ مَعَكُمۡ وَلَن يَتِرَكُمۡ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Siz ustun oldugunuza gore gevsemeyin ve (onları) sulha davet etmeyin. Ve Allah sizinle beraber. Ve sizin amellerinizi asla eksiltmez
Surah Muhammad, Verse 35
إِنَّمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا لَعِبٞ وَلَهۡوٞۚ وَإِن تُؤۡمِنُواْ وَتَتَّقُواْ يُؤۡتِكُمۡ أُجُورَكُمۡ وَلَا يَسۡـَٔلۡكُمۡ أَمۡوَٰلَكُمۡ
Muhakkak ki dunya hayatı bir oyun ve eglencedir. Ve eger amenu olursanız ve takva sahibi olursanız (Allah´a ulasmayı dilerseniz) size ecirleriniz verilir. Ve sizden mallarınızı istemez
Surah Muhammad, Verse 36
إِن يَسۡـَٔلۡكُمُوهَا فَيُحۡفِكُمۡ تَبۡخَلُواْ وَيُخۡرِجۡ أَضۡغَٰنَكُمۡ
Eger sizden onu (mallarınızı) istese, boylece ısrar etse, siz cimrilik edersiniz. Ve (bu) sizin hasetinizi acıga cıkarır
Surah Muhammad, Verse 37
هَـٰٓأَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تُدۡعَوۡنَ لِتُنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَمِنكُم مَّن يَبۡخَلُۖ وَمَن يَبۡخَلۡ فَإِنَّمَا يَبۡخَلُ عَن نَّفۡسِهِۦۚ وَٱللَّهُ ٱلۡغَنِيُّ وَأَنتُمُ ٱلۡفُقَرَآءُۚ وَإِن تَتَوَلَّوۡاْ يَسۡتَبۡدِلۡ قَوۡمًا غَيۡرَكُمۡ ثُمَّ لَا يَكُونُوٓاْ أَمۡثَٰلَكُم
Iste siz boylesiniz. Allah yolunda infak etmeye davet edilirsiniz, buna ragmen sizden bir kısmınız cimrilik yapar. Ve kim cimrilik yaparsa o taktirde sadece kendi nefsi icin cimrilik yapar. Ve Allah Gani´dir (zengindir). Ve sizler fakirsiniz. Ve eger siz (haktan) donerseniz, (sizi) sizden baska bir kavimle degistirir. Sonra onlar sizin gibi (cimri) olmazlar
Surah Muhammad, Verse 38