Surah Muhammad - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ أَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Kafir olanların ve Allah yolundan donenlerin butun amellerini, Allah bosa cıkarmıstır
Surah Muhammad, Verse 1
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَءَامَنُواْ بِمَا نُزِّلَ عَلَىٰ مُحَمَّدٖ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡ كَفَّرَ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَأَصۡلَحَ بَالَهُمۡ
Iman edib salih ameller isliyenlerin ve (Hz. Peygamber) Muhammed’e indirilene -ki, o (Kur’an) Rableri tarafından gelen hakdır. - iman edenlerin gunahlarını Allah ortmus ve hallerini duzeltmistir
Surah Muhammad, Verse 2
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡبَٰطِلَ وَأَنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡحَقَّ مِن رَّبِّهِمۡۚ كَذَٰلِكَ يَضۡرِبُ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ أَمۡثَٰلَهُمۡ
Bunun sebebi: Cunku kafir olanlar batıla uymuslardır. Iman edenler ise, Rablerinden gelen Kur’an’a uymuslardır. Iste Allah, insanlara, hallerini boyle beyan eder
Surah Muhammad, Verse 3
فَإِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَضَرۡبَ ٱلرِّقَابِ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَثۡخَنتُمُوهُمۡ فَشُدُّواْ ٱلۡوَثَاقَ فَإِمَّا مَنَّۢا بَعۡدُ وَإِمَّا فِدَآءً حَتَّىٰ تَضَعَ ٱلۡحَرۡبُ أَوۡزَارَهَاۚ ذَٰلِكَۖ وَلَوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَٱنتَصَرَ مِنۡهُمۡ وَلَٰكِن لِّيَبۡلُوَاْ بَعۡضَكُم بِبَعۡضٖۗ وَٱلَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَن يُضِلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
O’nun icin, kafirlerle muharebede karsılastıgınız zaman, hemen boyunlarını vurun; nihayet onları maglub ve perisan bir hale getirdiginiz zaman, bagı saglam baglayın (esir alın ve onları saglam tutun). Sonra da ya lutfedib (esirleri) salıverirsiniz, yahud (geri vereceginiz esirler karsılıgında) fidye alırsınız. (Isterseniz esirleri meccanen serbest bırakırsınız, isterseniz kendi esirlerinizle degistirir ve onlara karsılık mal ve para alırsınız. Bunda muhayyersiniz). Harb, agırlıklarını (silah ve levazımatını) bırakıncaya (kafirler, sirk ve isyanlarını terk edinciye) kadar, (oldurulurler, onlara yapılacak is) budur. Allah dileseydi, o kafirlerden (savas yapmaksızın) intikamını alırdı. Fakat sizi birbirinizle imtihan etmek icin (size savası emrediyor). Allah yolunda oldurulenlere gelince; onların amellerini Allah asla bosa cıkarmaz
Surah Muhammad, Verse 4
سَيَهۡدِيهِمۡ وَيُصۡلِحُ بَالَهُمۡ
Onları hidayete erdirir ve hallerini guzellestirir
Surah Muhammad, Verse 5
وَيُدۡخِلُهُمُ ٱلۡجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمۡ
Onları, (dunyada) kendilerine tanıtmıs oldugu cennete koyar
Surah Muhammad, Verse 6
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تَنصُرُواْ ٱللَّهَ يَنصُرۡكُمۡ وَيُثَبِّتۡ أَقۡدَامَكُمۡ
Ey iman edenler! Eger Allah’a (dinine) yardım ederseniz, O, size zafer verir ve ayaklarınızı (savasta) kaydırmaz
Surah Muhammad, Verse 7
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَتَعۡسٗا لَّهُمۡ وَأَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Kafir olanlara gelince; dusus onlara!... Allah amellerini bosa cıkarmıstır
Surah Muhammad, Verse 8
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَرِهُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Bunun sebebi: Cunku onlar Allah’ın indirdigi Kur’an’ı inkar etmislerdir. Allah’da onların amellerini bosa cıkarmıstır
Surah Muhammad, Verse 9
۞أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۖ دَمَّرَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡۖ وَلِلۡكَٰفِرِينَ أَمۡثَٰلُهَا
Onlar yeryuzunde bir gezib dolasmadılar mı? Baksalar ya, kendilerinden oncekilerin akıbeti nasıl olmus? Allah, onların kokunu kazımıstır. Zaten o kafirlere de oylesi yarasır
Surah Muhammad, Verse 10
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ مَوۡلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَأَنَّ ٱلۡكَٰفِرِينَ لَا مَوۡلَىٰ لَهُمۡ
Sebebi su: Cunku Allah, iman edenlerin yardımcısıdır. Kafirlere gelince; onların yardımcısı yoktur
Surah Muhammad, Verse 11
إِنَّ ٱللَّهَ يُدۡخِلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يَتَمَتَّعُونَ وَيَأۡكُلُونَ كَمَا تَأۡكُلُ ٱلۡأَنۡعَٰمُ وَٱلنَّارُ مَثۡوٗى لَّهُمۡ
Muhakkak ki Allah, iman edib salih ameller isliyenleri, (agacları) altlarından ırmaklar akar Cennetlere koyacaktır. Kafir olanlar ise, (dunyada) zevklenmege bakarlar; hayvanlar gibi yerler, icerler. Halbuki ates, (ahirette) onların yeridir
Surah Muhammad, Verse 12
وَكَأَيِّن مِّن قَرۡيَةٍ هِيَ أَشَدُّ قُوَّةٗ مِّن قَرۡيَتِكَ ٱلَّتِيٓ أَخۡرَجَتۡكَ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡ فَلَا نَاصِرَ لَهُمۡ
Seni, memleketinden (Mekke’den) cıkaran halktan daha kuvvetli nice memleketler (halkı) vardı ki, (turlu azablarla) onları helak ettik de kendilerini (azabdan), kurtaran olmamıstı
Surah Muhammad, Verse 13
أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّهِۦ كَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُم
Simdi Rabbi katından bir din uzerinde bulunan kimse, hic o kotu ameli kendine guzel gosterilmis de sehvet arzuları ardına dusmus kimselere benzer mi
Surah Muhammad, Verse 14
مَّثَلُ ٱلۡجَنَّةِ ٱلَّتِي وُعِدَ ٱلۡمُتَّقُونَۖ فِيهَآ أَنۡهَٰرٞ مِّن مَّآءٍ غَيۡرِ ءَاسِنٖ وَأَنۡهَٰرٞ مِّن لَّبَنٖ لَّمۡ يَتَغَيَّرۡ طَعۡمُهُۥ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ خَمۡرٖ لَّذَّةٖ لِّلشَّـٰرِبِينَ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ عَسَلٖ مُّصَفّٗىۖ وَلَهُمۡ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَمَغۡفِرَةٞ مِّن رَّبِّهِمۡۖ كَمَنۡ هُوَ خَٰلِدٞ فِي ٱلنَّارِ وَسُقُواْ مَآءً حَمِيمٗا فَقَطَّعَ أَمۡعَآءَهُمۡ
(Kufurden) sakınanlara vaad edilen cennetin hali (su): Orada tadı ve kokusu bozulmıyan bir sudan ırmaklar var; tadı degismiyen bir sutten ırmaklar var; icenlere lezzet veren sarabdan, (sarhosluk vermiyen tatlı ickiden) ırmaklar var; saf suzme baldan ırmaklar var... Hem orada meyvelerin her cesidi onlarındır. Bir de onlara, Rablerinden bir magfiret vardır. Hic bunlar, o ateste ebedi kalan ve kaynar bir sudan su icirilib de bagırsaklarını parcalayan kimselere benzer mi
Surah Muhammad, Verse 15
وَمِنۡهُم مَّن يَسۡتَمِعُ إِلَيۡكَ حَتَّىٰٓ إِذَا خَرَجُواْ مِنۡ عِندِكَ قَالُواْ لِلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡعِلۡمَ مَاذَا قَالَ ءَانِفًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ طَبَعَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُمۡ
O munafıklardan seni dinlemege gelen de var. Hatta senin yanından cıktıkları zaman, (ashabdan) kendilerine ilim verilmis olanlara soyle derler: “- O (peygamber), demin ne soyledi?” (Boylece alay ederler.) Bunlar oyle kimselerdir ki, Allah kalblerini muhurlemistir de hep hevalarına uymuslardır
Surah Muhammad, Verse 16
وَٱلَّذِينَ ٱهۡتَدَوۡاْ زَادَهُمۡ هُدٗى وَءَاتَىٰهُمۡ تَقۡوَىٰهُمۡ
(Iman etmekle) hidayeti kabul edenlere gelince; (onlar seni her dinledikce) Allah onların hidayetini arttırmakta ve kendilerine takvalarını ilham etmektedir
Surah Muhammad, Verse 17
فَهَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗۖ فَقَدۡ جَآءَ أَشۡرَاطُهَاۚ فَأَنَّىٰ لَهُمۡ إِذَا جَآءَتۡهُمۡ ذِكۡرَىٰهُمۡ
Artık onlar, yalnız o kıyametin kopmasını, onun birdenbire kendilerine gelivermesini bekliyorlar. Iste onun alametleri (sayılan ahir zaman Peygamberi) gelmistir. Fakat o (kıyamet ansızın) baslarına geldigi vakit, anlamaları kendilerine ne fayda verir
Surah Muhammad, Verse 18
فَٱعۡلَمۡ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۗ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ مُتَقَلَّبَكُمۡ وَمَثۡوَىٰكُمۡ
Simdi (Ey Rasulum): Sunu bil ki, Allah’dan baska hic bir ilah yoktur. Bir de kendi gunahına ve mumin erkeklerle mumin kadınlara magfiret dile. Allah (dunyada) dolastıgınız yeri de bilir, (ahirette) duracagınız yeri de
Surah Muhammad, Verse 19
وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَوۡلَا نُزِّلَتۡ سُورَةٞۖ فَإِذَآ أُنزِلَتۡ سُورَةٞ مُّحۡكَمَةٞ وَذُكِرَ فِيهَا ٱلۡقِتَالُ رَأَيۡتَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ يَنظُرُونَ إِلَيۡكَ نَظَرَ ٱلۡمَغۡشِيِّ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡمَوۡتِۖ فَأَوۡلَىٰ لَهُمۡ
Iman edenler diyorlar ki: “- (Cihada dair) bir sure indirilseydi!...” Derken acık ve kesin bir sure indirilip onda savas anılınca, kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanları goruyorsun: Sana oyle bir bakıs bakıyorlar ki, olumden baygınlık gelmis kimsenin bakısına benziyor. Onun da baslarına gelmesi pek yakındır
Surah Muhammad, Verse 20
طَاعَةٞ وَقَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞۚ فَإِذَا عَزَمَ ٱلۡأَمۡرُ فَلَوۡ صَدَقُواْ ٱللَّهَ لَكَانَ خَيۡرٗا لَّهُمۡ
Fakat bir itaat ve guzel bir soz, onlar icin hayırlıdır. Sonra (cihadın farziyetine dair) emir kesinlesince, Allah’a sadakat gosterselerdi, elbette haklarında daha hayırlı olurdu
Surah Muhammad, Verse 21
فَهَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن تَوَلَّيۡتُمۡ أَن تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَتُقَطِّعُوٓاْ أَرۡحَامَكُمۡ
(Ey Munafıklar), demek idareyi ele alırsanız, hemen yeryuzunde fesad cıkaracak ve akrabalık baglarını parcalayacaksınız
Surah Muhammad, Verse 22
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَعَنَهُمُ ٱللَّهُ فَأَصَمَّهُمۡ وَأَعۡمَىٰٓ أَبۡصَٰرَهُمۡ
Onlar oyle kimselerdir ki, Allah onları rahmetinden kovmus da duygularını almıs ve gozlerini kor etmistir
Surah Muhammad, Verse 23
أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ ٱلۡقُرۡءَانَ أَمۡ عَلَىٰ قُلُوبٍ أَقۡفَالُهَآ
Oyle olmasa, Kur’an’ı (icindeki nasihatleri) dusunmezler mi? Yoksa (munafıkların) kalbleri uzerinde ust uste kilidleri mi var
Surah Muhammad, Verse 24
إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱرۡتَدُّواْ عَلَىٰٓ أَدۡبَٰرِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡهُدَى ٱلشَّيۡطَٰنُ سَوَّلَ لَهُمۡ وَأَمۡلَىٰ لَهُمۡ
Muhakkak ki, kendilerine hak belli olduktan sonra arkalarına (eski kufurlerine ve batıl dinlerine) donenlere seytan tesvikte bulunmus ve kendilerini uzun boylu emellere dusurmustur
Surah Muhammad, Verse 25
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُواْ لِلَّذِينَ كَرِهُواْ مَا نَزَّلَ ٱللَّهُ سَنُطِيعُكُمۡ فِي بَعۡضِ ٱلۡأَمۡرِۖ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِسۡرَارَهُمۡ
Bunun (dinden geri donusun) sebebi su: Cunku Yahudi’ler Allah’ın indirdiginden hoslanmıyanlara (munafıklara) demislerdi ki: “- Biz, size bazı islerde, (Peygambere dusmanlıkta ve savastan geri kalmakta) itaat edecegiz.” Allah ise, onların o gizli konusmalarını biliyor
Surah Muhammad, Verse 26
فَكَيۡفَ إِذَا تَوَفَّتۡهُمُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ يَضۡرِبُونَ وُجُوهَهُمۡ وَأَدۡبَٰرَهُمۡ
O halde, melekler onların yuzlerine ve arkalarına vura vura canlarını alırlarken nasıl hareket edecekler
Surah Muhammad, Verse 27
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمُ ٱتَّبَعُواْ مَآ أَسۡخَطَ ٱللَّهَ وَكَرِهُواْ رِضۡوَٰنَهُۥ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Boyledir, cunku onlar Allah’ı gazablandıracak (kufur gibi) seylere tabi oldular da O’nun rızasını istemediler. Allah da onların butun amellerini bosa cıkarmıstır
Surah Muhammad, Verse 28
أَمۡ حَسِبَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ أَن لَّن يُخۡرِجَ ٱللَّهُ أَضۡغَٰنَهُمۡ
Yoksa o kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanlar, kinlerini Allah asla meydana cıkarmaz mı sandılar
Surah Muhammad, Verse 29
وَلَوۡ نَشَآءُ لَأَرَيۡنَٰكَهُمۡ فَلَعَرَفۡتَهُم بِسِيمَٰهُمۡۚ وَلَتَعۡرِفَنَّهُمۡ فِي لَحۡنِ ٱلۡقَوۡلِۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Dilesek, biz onları (munafıkları) sana gosteriverirdik de kendilerini butun simaları ile tanırdın. Fakat mutlaka sen, onları, lakırdılarının edasından tanırsın. Allah ise butun yaptıklarınızı bilir
Surah Muhammad, Verse 30
وَلَنَبۡلُوَنَّكُمۡ حَتَّىٰ نَعۡلَمَ ٱلۡمُجَٰهِدِينَ مِنكُمۡ وَٱلصَّـٰبِرِينَ وَنَبۡلُوَاْ أَخۡبَارَكُمۡ
And olsun, sizi (savasla) imtihana sokacagız; ta ki icinizden mucahidleri ve sabır gosterenleri meydana cıkaralım ve haberlerinizi imtihan meydanlarına ornek yapalım
Surah Muhammad, Verse 31
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَشَآقُّواْ ٱلرَّسُولَ مِنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡهُدَىٰ لَن يَضُرُّواْ ٱللَّهَ شَيۡـٔٗا وَسَيُحۡبِطُ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Gercekten kafir olub da Allah yolundan saptıranlar, hak kendilerine belli olduktan sonra Peygambere karsı gelenler; Allah’a hic bir seyle (zerre kadar) zarar edemezler. Allah onların amellerini bosa cıkarır
Surah Muhammad, Verse 32
۞يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُواْ ٱلرَّسُولَ وَلَا تُبۡطِلُوٓاْ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin; Peygambere de itaat edin (kufur ve nifak gibi seylerle) amellerinizi bosa cıkarmayın
Surah Muhammad, Verse 33
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ مَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٞ فَلَن يَغۡفِرَ ٱللَّهُ لَهُمۡ
Muhakkak ki kafir olanlar ve (insanları) Allah yolundan cevirenler, sonra da kafir oldukları halde olenler var ya, Allah hic bir zaman bunları magfiret buyurmaz
Surah Muhammad, Verse 34
فَلَا تَهِنُواْ وَتَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلسَّلۡمِ وَأَنتُمُ ٱلۡأَعۡلَوۡنَ وَٱللَّهُ مَعَكُمۡ وَلَن يَتِرَكُمۡ أَعۡمَٰلَكُمۡ
Onun icin (ey muminler, dusmanla savasırken) gevseklik etmeyin de, sizler daha ustun olacak iken sulha yalvarmayın. Allah sizinledir ve asla sizin amellerinizin mukafatını eksiltmez
Surah Muhammad, Verse 35
إِنَّمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا لَعِبٞ وَلَهۡوٞۚ وَإِن تُؤۡمِنُواْ وَتَتَّقُواْ يُؤۡتِكُمۡ أُجُورَكُمۡ وَلَا يَسۡـَٔلۡكُمۡ أَمۡوَٰلَكُمۡ
Dunya hayatı ancak bir oyun ve eglenceden ibarettir. Eger siz iman eder ve (kufurden) sakınırsanız, (Allah ahirette) size mukafatlarınızı verir. O, sizden mallarınızın tamamını da istemez
Surah Muhammad, Verse 36
إِن يَسۡـَٔلۡكُمُوهَا فَيُحۡفِكُمۡ تَبۡخَلُواْ وَيُخۡرِجۡ أَضۡغَٰنَكُمۡ
Eger sizden malların hepsini ister de sizi cıplak bırakacak olursa, cimrilik edib vermezsiniz; (Allah) butun kinlerinizi de meydana cıkarır
Surah Muhammad, Verse 37
هَـٰٓأَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تُدۡعَوۡنَ لِتُنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَمِنكُم مَّن يَبۡخَلُۖ وَمَن يَبۡخَلۡ فَإِنَّمَا يَبۡخَلُ عَن نَّفۡسِهِۦۚ وَٱللَّهُ ٱلۡغَنِيُّ وَأَنتُمُ ٱلۡفُقَرَآءُۚ وَإِن تَتَوَلَّوۡاْ يَسۡتَبۡدِلۡ قَوۡمًا غَيۡرَكُمۡ ثُمَّ لَا يَكُونُوٓاْ أَمۡثَٰلَكُم
Iste siz, su kimselersiniz: (Mallarınızdan ancak yuzde iki bucugunu) Allah yolunda harcamaya davet olunuyorsunuz da, yine icinizden kimisi cimrilik ediyor. Halbuki kim cimrilik ederse, kendi zararına cimrilik etmis olur. Allah Gani’dir= hic bir seyinize muhtac degildir. Siz ise, muhtaclarsınız. Eger Allah’a ibadetten yuz cevirirseniz, sizin yerinize baska bir kavmi getirir. Sonra onlar sizin gibi (itaattan cıkmıs) olmazlar
Surah Muhammad, Verse 38