وَلَقَدۡ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيۡفِهِۦ فَطَمَسۡنَآ أَعۡيُنَهُمۡ فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Andolsun ki onlar musafirlerine (bile) kotuluk yapmayı kasd etmislerdi. Biz de gozlerini silme kor ediverdik. «Iste, (dedik,) azabımı ve tehdidlerimi (n akıbetini) tadın»
Author: Hasan Basri Cantay