وَلَقَدۡ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيۡفِهِۦ فَطَمَسۡنَآ أَعۡيُنَهُمۡ فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Onlar Lut'un misafirlerine karsı kotuluk yapmayı/elde etmeyi istediler. Biz de onların gozlerini silip kor ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik)
Author: Shaban Britch