Surah Al-Mujadila - Turkish Translation by Muhammed Esed
قَدۡ سَمِعَ ٱللَّهُ قَوۡلَ ٱلَّتِي تُجَٰدِلُكَ فِي زَوۡجِهَا وَتَشۡتَكِيٓ إِلَى ٱللَّهِ وَٱللَّهُ يَسۡمَعُ تَحَاوُرَكُمَآۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعُۢ بَصِيرٌ
Allah, kocası hakkında sana basvuran ve Allah´a sikayette bulunan kadının sozlerini isitmistir. Ve Allah ikinizin soylediklerini de mutlaka isitir. Suphesiz Allah her seyi isiten, her seyi gorendir
Surah Al-Mujadila, Verse 1
ٱلَّذِينَ يُظَٰهِرُونَ مِنكُم مِّن نِّسَآئِهِم مَّا هُنَّ أُمَّهَٰتِهِمۡۖ إِنۡ أُمَّهَٰتُهُمۡ إِلَّا ٱلَّـٰٓـِٔي وَلَدۡنَهُمۡۚ وَإِنَّهُمۡ لَيَقُولُونَ مُنكَرٗا مِّنَ ٱلۡقَوۡلِ وَزُورٗاۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٞ
(Bundan sonra) icinizden "Sen artık bana annem kadar haramsın!" diyerek hanımlarından ayrılanlara gelince, (unutmasınlar ki) (esleri) hicbir zaman anneleri (gibi) olamaz, kendilerini doguran kadından baskası anneleri olamaz. O halde, akla sıgmayan bir sozdur soyledikleri, (bu nedenle de) asılsız ve duzmecedir. Ama Allah, gercekten gunahları affedicidir, cok bagıslayıcıdır
Surah Al-Mujadila, Verse 2
وَٱلَّذِينَ يُظَٰهِرُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا قَالُواْ فَتَحۡرِيرُ رَقَبَةٖ مِّن قَبۡلِ أَن يَتَمَآسَّاۚ ذَٰلِكُمۡ تُوعَظُونَ بِهِۦۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
o halde, "Sen bana annem kadar haramsın!" diyerek hanımlarından ayrılanlara ve sonra soylediklerinden geri donenlere gelince, (onların keffareti) eslerin tekrar birbirlerine dokunmalarından once bir koleyi ozgurlugune kavusturmak olacaktır. Size (burada) tavsiye edilen budur; cunku Allah yaptıgınız her seyden tamamiyle haberdardır
Surah Al-Mujadila, Verse 3
فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ شَهۡرَيۡنِ مُتَتَابِعَيۡنِ مِن قَبۡلِ أَن يَتَمَآسَّاۖ فَمَن لَّمۡ يَسۡتَطِعۡ فَإِطۡعَامُ سِتِّينَ مِسۡكِينٗاۚ ذَٰلِكَ لِتُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۚ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Ancak buna imkanı olmayan, (bunun yerine,) birbirlerine yeniden dokunmadan once pespese iki ay oruc tutacak ve buna gucu yetmeyen altmıs yoksulu doyuracak. Bu, Allah´a ve Elcisi´ne inancınızı isbat etmeniz icin (gerekli)dir. Bunlar Allah´ın koydugu sınırlardır ve hakikati inkar edenleri (oteki dunyada) siddetli bir azap beklemektedir
Surah Al-Mujadila, Verse 4
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُحَآدُّونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ كُبِتُواْ كَمَا كُبِتَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ وَقَدۡ أَنزَلۡنَآ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖۚ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Allah´a ve Elcisi´ne karsı gelenler, onlardan once yasamıs olup da Biz (kendilerine) acık mesajlar gonderdikten sonra asagılanmıs bulunan (zalim)ler kadar asagılanacaklardır. Ve (boylece,) hakikati inkar edenleri utanc verici bir azap bekleyecektir
Surah Al-Mujadila, Verse 5
يَوۡمَ يَبۡعَثُهُمُ ٱللَّهُ جَمِيعٗا فَيُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوٓاْۚ أَحۡصَىٰهُ ٱللَّهُ وَنَسُوهُۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدٌ
Allah´ın onları diriltecegi ve (hayatta iken) yaptıkları her seyi tam olarak (kendilerine) anlatacagı Gun, onlar unutmus olsalar bile Allah onu (butunuyle) hesaba katacaktır cunku Allah her seye sahittir
Surah Al-Mujadila, Verse 6
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ مَا يَكُونُ مِن نَّجۡوَىٰ ثَلَٰثَةٍ إِلَّا هُوَ رَابِعُهُمۡ وَلَا خَمۡسَةٍ إِلَّا هُوَ سَادِسُهُمۡ وَلَآ أَدۡنَىٰ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكۡثَرَ إِلَّا هُوَ مَعَهُمۡ أَيۡنَ مَا كَانُواْۖ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُواْ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٌ
(Ey Insanoglu!) Goklerde ve yerde olan her seyi Allah´ın bildiginden haberin yok mu? Aralarında gizli gizli konusan her uc kisinin dorduncusu mutlaka O´dur ve her bes kisinin altıncısı; ister daha az isterse cok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar O´nsuz olamazlar. Ama sonunda, Kıyamet Gunu, Allah, yaptıklarını onlara gosterecektir cunku Allah her seyi hakkıyla bilendir
Surah Al-Mujadila, Verse 7
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ نُهُواْ عَنِ ٱلنَّجۡوَىٰ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُواْ عَنۡهُ وَيَتَنَٰجَوۡنَ بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَمَعۡصِيَتِ ٱلرَّسُولِۖ وَإِذَا جَآءُوكَ حَيَّوۡكَ بِمَا لَمۡ يُحَيِّكَ بِهِ ٱللَّهُ وَيَقُولُونَ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ لَوۡلَا يُعَذِّبُنَا ٱللَّهُ بِمَا نَقُولُۚ حَسۡبُهُمۡ جَهَنَّمُ يَصۡلَوۡنَهَاۖ فَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
(Ve sen ey Muhammed!) gizli konusmalar (yoluyla dolap cevirmek)ten men edilen, ama men edildikleri seye (tekrar) basvurmaktan kacınmayanların ve kotulukte bulunmaya, saldırganlıga ve Elci´ye karsı gelmeye niyetlenerek fesatlık kuranların farkında degil misin? Bu (insan)lar, sana ne zaman yaklassalar Allah´ın asla hos gormeyecegi tarzda seni selamlarlar ve birbirlerine: "Allah neden soylediklerimizden dolayı bizi cezalandırmıyor?" derler. Cehennemdir onların payına dusecek olan, onlar iste oraya girecekler; o, ne kotu bir duraktır
Surah Al-Mujadila, Verse 8
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا تَنَٰجَيۡتُمۡ فَلَا تَتَنَٰجَوۡاْ بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَمَعۡصِيَتِ ٱلرَّسُولِ وَتَنَٰجَوۡاْ بِٱلۡبِرِّ وَٱلتَّقۡوَىٰۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ ٱلَّذِيٓ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ
(O halde,) ey iman etmis olanlar, gizli konusmalarınızda, kotu fiiller, saldırgan davranıslar ve Elci´ye itaatsizlik niyetiyle fesat kurmayı bırakın; (bunun yerine) fazilet ve Allah´a karsı sorumluluk bilinci uzerinde gorusmeler yapın ve (her zaman) huzurunda toplanacagınız Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun
Surah Al-Mujadila, Verse 9
إِنَّمَا ٱلنَّجۡوَىٰ مِنَ ٱلشَّيۡطَٰنِ لِيَحۡزُنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَلَيۡسَ بِضَآرِّهِمۡ شَيۡـًٔا إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ
(Oteki her turlu) gizli konusmalar yalnızca seytanın isidir, o ki inananlara bu sekilde uzuntu verir; ama Allah´ın izni olmadıkca onlara hicbir zarar veremez; inananlar yalnızca Allah´a guvensinler
Surah Al-Mujadila, Verse 10
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَكُمۡ تَفَسَّحُواْ فِي ٱلۡمَجَٰلِسِ فَٱفۡسَحُواْ يَفۡسَحِ ٱللَّهُ لَكُمۡۖ وَإِذَا قِيلَ ٱنشُزُواْ فَٱنشُزُواْ يَرۡفَعِ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُمۡ وَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡعِلۡمَ دَرَجَٰتٖۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Siz ey imana ermis olanlar! Size, "Toplumsal hayatınızda birbirinize yer verin!" denildiginde yer verin! (Karsılıgında) Allah da (rahmetinde) size yer verir. Ve ne zaman size, "(Iyi bir is icin) ayaga kalkın!" denildiginde ayaga kalkın! (Ve) Allah, icinizden iman etmis olanları ve (hepsinin ustunde,) kendilerine (dogru) bilgi tevdi edilenleri (kat kat) yuceltecektir. Cunku Allah butun yapıp ettiklerinizden haberdardır
Surah Al-Mujadila, Verse 11
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نَٰجَيۡتُمُ ٱلرَّسُولَ فَقَدِّمُواْ بَيۡنَ يَدَيۡ نَجۡوَىٰكُمۡ صَدَقَةٗۚ ذَٰلِكَ خَيۡرٞ لَّكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ فَإِن لَّمۡ تَجِدُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Siz ey iman etmis olanlar! Elci´ye ne zaman bir sey danıs(maya niyetlen)irseniz, bu danısma vesilesi ile karsılıksız yardımda bulunun! Bu sizin yararınıza olacak ve sizin (ic) temizliginizi saglayacaktır. Ama buna gucunuz yetmezse (bilin ki) Allah cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Mujadila, Verse 12
ءَأَشۡفَقۡتُمۡ أَن تُقَدِّمُواْ بَيۡنَ يَدَيۡ نَجۡوَىٰكُمۡ صَدَقَٰتٖۚ فَإِذۡ لَمۡ تَفۡعَلُواْ وَتَابَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ فَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۚ وَٱللَّهُ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
(Elci´ye) danısmanız vesilesiyle kimseye bir yardımda bulunmamaktan dolayı (gunah islemis olabileceginizden) korkuyor musunuz? Eger (imkanlarınızın olmamasından dolayı) bunu yapamazsanız ve Allah size affediciligini gosterirse, siz de namazlarınızda devamlı ve dikkatli olun ve (sadece) arındırıcı yukumluluklerinizi yerine getirin ve (boylece) Allah´a ve Elcisi´ne itaat edin! Cunku Allah yaptıgınız her seyden haberdardır
Surah Al-Mujadila, Verse 13
۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ تَوَلَّوۡاْ قَوۡمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِم مَّا هُم مِّنكُمۡ وَلَا مِنۡهُمۡ وَيَحۡلِفُونَ عَلَى ٱلۡكَذِبِ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ
Allah´ın gazabına ugrayan bir toplum ile dostluk kuranların farkında degil misin? Onlar ne sizdendir (ey muminler) ne de o (hakikati inatla reddede)nlerden. Boylece onlar yalan ve duzmece (degerler) ustune (onların yalan ve sahte olduklarını) bile bile yemin ederler
Surah Al-Mujadila, Verse 14
أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُمۡ عَذَابٗا شَدِيدًاۖ إِنَّهُمۡ سَآءَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Allah onlar icin (oteki dunyada) siddetli bir azap hazırlamıstır. Onların yapageldikleri sey gercekten cok kotudur
Surah Al-Mujadila, Verse 15
ٱتَّخَذُوٓاْ أَيۡمَٰنَهُمۡ جُنَّةٗ فَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Onlar ahidlerini (yalancılıklarına ve sahtekarlıklarına) ortu yaptılar ve boylece baskalarını Allah yolundan alıkoydular. Bu nedenle onları alcaltıcı bir azap beklemektedir
Surah Al-Mujadila, Verse 16
لَّن تُغۡنِيَ عَنۡهُمۡ أَمۡوَٰلُهُمۡ وَلَآ أَوۡلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Ne dunyevi servetleri ne de soy sopları onları Allah´a karsı koruyamayacaktır. Onlar, kalıcı meskenleri olan cehenneme mahkum edilmislerdir
Surah Al-Mujadila, Verse 17
يَوۡمَ يَبۡعَثُهُمُ ٱللَّهُ جَمِيعٗا فَيَحۡلِفُونَ لَهُۥ كَمَا يَحۡلِفُونَ لَكُمۡ وَيَحۡسَبُونَ أَنَّهُمۡ عَلَىٰ شَيۡءٍۚ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡكَٰذِبُونَ
Allah´ın onların tumunu tekrar diriltecegi Gun, (simdi) senin onunde yemin ettikleri gibi, (varsayımlarında) haklı oldukları zannıyla O´nun onunde de yemin edecekler. Gercek su ki, (en buyuk) yalancılar onlardır
Surah Al-Mujadila, Verse 18
ٱسۡتَحۡوَذَ عَلَيۡهِمُ ٱلشَّيۡطَٰنُ فَأَنسَىٰهُمۡ ذِكۡرَ ٱللَّهِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ حِزۡبُ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ أَلَآ إِنَّ حِزۡبَ ٱلشَّيۡطَٰنِ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Seytan, onlar uzerinde ustunluk kurmus ve onları Allah´ı anmaktan uzaklastırmıstır. Boyleleri Seytan´ın yandaslarıdır. Gercekten husranda olanlar onlardır, Seytan´ın yandasları
Surah Al-Mujadila, Verse 19
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُحَآدُّونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُوْلَـٰٓئِكَ فِي ٱلۡأَذَلِّينَ
Allah´a ve Elcisi´ne karsı gelenler, iste onlar (Hesap Gunu) en sefiller arasında bulunacaklardır
Surah Al-Mujadila, Verse 20
كَتَبَ ٱللَّهُ لَأَغۡلِبَنَّ أَنَا۠ وَرُسُلِيٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٞ
(Cunku) Allah boyle buyurdu: "Ben kesinlikle ustun gelecegim, Ben ve Elcim!" Suphesiz Allah, gucludur, kudret sahibidir
Surah Al-Mujadila, Verse 21
لَّا تَجِدُ قَوۡمٗا يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ يُوَآدُّونَ مَنۡ حَآدَّ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَلَوۡ كَانُوٓاْ ءَابَآءَهُمۡ أَوۡ أَبۡنَآءَهُمۡ أَوۡ إِخۡوَٰنَهُمۡ أَوۡ عَشِيرَتَهُمۡۚ أُوْلَـٰٓئِكَ كَتَبَ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡإِيمَٰنَ وَأَيَّدَهُم بِرُوحٖ مِّنۡهُۖ وَيُدۡخِلُهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ رَضِيَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ وَرَضُواْ عَنۡهُۚ أُوْلَـٰٓئِكَ حِزۡبُ ٱللَّهِۚ أَلَآ إِنَّ حِزۡبَ ٱللَّهِ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Allah´a ve Ahiret Gunu´ne (gercekten) inanan, ama (aynı zamanda) -babaları, ogulları, kardesleri yahut (oteki) akrabaları bile olsa- Allah´a ve Elcisi´ne karsı cıkanları seven bir toplum goremezsin. (Gercek muminlere gelince,) Allah´ın kalplerine imanı naksettigi ve ilhamı ile guclendirdigi kimseler onlardır ve (zamanı gelince) onları iclerinden ırmaklar akan bahcelerde barındıracaktır. Allah onlardan hosnuttur ve onlar da Allah´tan. Iste onlar Allah´tan yana olanlardır. Iste onlar, Allah´tan yana olanlar, mutluluga ulasacaklardır
Surah Al-Mujadila, Verse 22