Surah As-Saff - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Tenzih eder Allah'ı, ne varsa goklerde ve ne varsa yeryuzunde ve odur ustun, hukum ve hikmet sahibi
Surah As-Saff, Verse 1
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفۡعَلُونَ
Ey inananlar, ne diye yapmayacagınız seyi soylersiniz
Surah As-Saff, Verse 2
كَبُرَ مَقۡتًا عِندَ ٱللَّهِ أَن تَقُولُواْ مَا لَا تَفۡعَلُونَ
Allah katında en nefret edilen sey, yapmayacagınız seyi soylemenizdir
Surah As-Saff, Verse 3
إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَ فِي سَبِيلِهِۦ صَفّٗا كَأَنَّهُم بُنۡيَٰنٞ مَّرۡصُوصٞ
Suphe yok ki Allah, kendi yolunda, yanyana, kursunla kenetlenip kurulmus bir duvar gibi saf kurarak savasanları sever
Surah As-Saff, Verse 4
وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ لِمَ تُؤۡذُونَنِي وَقَد تَّعۡلَمُونَ أَنِّي رَسُولُ ٱللَّهِ إِلَيۡكُمۡۖ فَلَمَّا زَاغُوٓاْ أَزَاغَ ٱللَّهُ قُلُوبَهُمۡۚ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡفَٰسِقِينَ
Ve an o zamanı ki hani Musa, kavmine, ey kavmim demisti, ne diye beni incitirsiniz ve gercekten de bilirsiniz ki ben, suphe yok ki Allah'ın gonderdigi peygamberim size; derken onlar, egrilince Allah da gonullerini gercekten batıla meylettirdi ve Allah, buyruktan cıkan toplulugu dogru yola sevketmez
Surah As-Saff, Verse 5
وَإِذۡ قَالَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَ يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ إِنِّي رَسُولُ ٱللَّهِ إِلَيۡكُم مُّصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيَّ مِنَ ٱلتَّوۡرَىٰةِ وَمُبَشِّرَۢا بِرَسُولٖ يَأۡتِي مِنۢ بَعۡدِي ٱسۡمُهُۥٓ أَحۡمَدُۖ فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ قَالُواْ هَٰذَا سِحۡرٞ مُّبِينٞ
Ve an o zaman ki hani Meryem oglu Isa, ey Israilogulları demisti, suphe yok ki ben, size, elimdeki Tevrat'ı gercekleyen ve benden sonra gelecek ve adı Ahmed olacak bir peygamberi mujdeleyen Allah elcisiyim; fakat o, onlara, apacık delillerle gelince bu dediler, apacık bir buyu
Surah As-Saff, Verse 6
وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ وَهُوَ يُدۡعَىٰٓ إِلَى ٱلۡإِسۡلَٰمِۚ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Ve Muslumanlıga cagrıldıgı halde yalan yere Allah'a iftira edenden daha zalim kimdir ki? Ve Allah, zalim toplulugu dogru yola sevketmez
Surah As-Saff, Verse 7
يُرِيدُونَ لِيُطۡفِـُٔواْ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفۡوَٰهِهِمۡ وَٱللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِۦ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Allah nurunu, agızlarıyla ufleyip sondurmek isterler ve Allah'sa nurunu tamamlayacak, kuvvetlendirecektir ve isterse kafirlerin zoruna gitsin, istemesinler
Surah As-Saff, Verse 8
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ رَسُولَهُۥ بِٱلۡهُدَىٰ وَدِينِ ٱلۡحَقِّ لِيُظۡهِرَهُۥ عَلَى ٱلدِّينِ كُلِّهِۦ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡمُشۡرِكُونَ
O, bir mabuttur ki Peygamberini, musrikleri istemese de dini, butun dinlere ust olsun diye dogru yolla ve gercek dinle gondermistir
Surah As-Saff, Verse 9
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ هَلۡ أَدُلُّكُمۡ عَلَىٰ تِجَٰرَةٖ تُنجِيكُم مِّنۡ عَذَابٍ أَلِيمٖ
Ey inananlar, size bir alısveris haber vereyim mi ki elemli azaptan kurtarsın sizi
Surah As-Saff, Verse 10
تُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَتُجَٰهِدُونَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ بِأَمۡوَٰلِكُمۡ وَأَنفُسِكُمۡۚ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Inanırsanız Allah'a ve Peygamberine ve savasırsanız Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla; iste bu, bilseniz, size daha da hayırlıdır
Surah As-Saff, Verse 11
يَغۡفِرۡ لَكُمۡ ذُنُوبَكُمۡ وَيُدۡخِلۡكُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ وَمَسَٰكِنَ طَيِّبَةٗ فِي جَنَّـٰتِ عَدۡنٖۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Suclarınızı orter ve sizi, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere ve ebedi Adn cennetlerinde tertemiz evlere sokar; bu, pek buyuk bir kurtulus, kutluluk ve murada eristir
Surah As-Saff, Verse 12
وَأُخۡرَىٰ تُحِبُّونَهَاۖ نَصۡرٞ مِّنَ ٱللَّهِ وَفَتۡحٞ قَرِيبٞۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Ve baska bir sey daha var ki seversiniz: Yardım ve zafer Allah'tan ve pek yakın bir fetih; ve mujdele inananları
Surah As-Saff, Verse 13
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُونُوٓاْ أَنصَارَ ٱللَّهِ كَمَا قَالَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَ لِلۡحَوَارِيِّـۧنَ مَنۡ أَنصَارِيٓ إِلَى ٱللَّهِۖ قَالَ ٱلۡحَوَارِيُّونَ نَحۡنُ أَنصَارُ ٱللَّهِۖ فَـَٔامَنَت طَّآئِفَةٞ مِّنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَكَفَرَت طَّآئِفَةٞۖ فَأَيَّدۡنَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ عَلَىٰ عَدُوِّهِمۡ فَأَصۡبَحُواْ ظَٰهِرِينَ
Ey inananlar, Allah'ın yardımcıları olun, nitekim Meryem oglu Isa da Havariyyun'a, Allah yolunda yardımcılarım kimdir demisti, Havariyyun, biziz Allah'ın yardımcıları demislerdi; derken Israilogullarından bir boluk inanmıstı, bir boluk de kafir olmustu; derken biz, inananları, dusmanlarına karsı kuvvetlendirmistik de ust gelmislerdi
Surah As-Saff, Verse 14