Surah Al-Araf Verse 46 - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
Surah Al-Arafوَبَيۡنَهُمَا حِجَابٞۚ وَعَلَى ٱلۡأَعۡرَافِ رِجَالٞ يَعۡرِفُونَ كُلَّۢا بِسِيمَىٰهُمۡۚ وَنَادَوۡاْ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ أَن سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡۚ لَمۡ يَدۡخُلُوهَا وَهُمۡ يَطۡمَعُونَ
Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir sur (perde) vardır. A’raf (cennet hisarı) uzerinde de bir takım insanlar (sevab ve gunahları esit olup en son cennete girecek olanlar) var ki, bunlar, cennetlik ve cehennemliklerden her birini cehreleriyle tanırlar; ve henuz cennete giremeyip onu arzu eder oldukları halde, cennetliklere “Selamun Aleykum”, diye nida ederler