Surah Al-Araf Verse 46 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah Al-Arafوَبَيۡنَهُمَا حِجَابٞۚ وَعَلَى ٱلۡأَعۡرَافِ رِجَالٞ يَعۡرِفُونَ كُلَّۢا بِسِيمَىٰهُمۡۚ وَنَادَوۡاْ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ أَن سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡۚ لَمۡ يَدۡخُلُوهَا وَهُمۡ يَطۡمَعُونَ
Iki (taraf) arasında (surdan) bir perde ve «A´raaf» uzerinde de (cennetlik ve cehennemliklerin) her birini simalarıyle tanıyacak (muvahhid) rical vardır ki onlar henuz oraya (cennete) girmemis, fakat onlar girmeyi siddetle arzu eder olarak cennet yaranına: «Selamun aleykum» diye nida ederler