Surah Al-Fatiha - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
O Rahman, O Rahim olan Allah’ın adıyla (okumaga baslarım). (Halka hayat ve beka ihsan eden, korkulardan koruyan hakiki mabud Cenab-ı Allah’ın adı ile okumaga baslarım)
Surah Al-Fatiha, Verse 1
ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
(Ezelden ebede kadar) butun olmus ve olacak hamd ve sena (ovgu) tam ve kemaliyle alemlerin (yegane) yaratıcısı, besleyip kemale erdiricisi olan Allah’adır
Surah Al-Fatiha, Verse 2
ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
(Oyle Allah ki) dunyada butun mahlukata, ahirette ise, yalnız muminlere merhamet edendir
Surah Al-Fatiha, Verse 3
مَٰلِكِ يَوۡمِ ٱلدِّينِ
Ceza (ahiretteki hesap) gununun sahibidir
Surah Al-Fatiha, Verse 4
إِيَّاكَ نَعۡبُدُ وَإِيَّاكَ نَسۡتَعِينُ
Ancak sana ibadet ederiz (senden baska ibadete layık yoktur) ve (hem ibadetlerimizde, hem de butun ihtiyaclarımızda) yalnız Senden yardım isteriz
Surah Al-Fatiha, Verse 5
ٱهۡدِنَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
Bizi, (Itikat, soz, is ve ahlakımızda) dogru yola ilet. (Bizi, Islam dini ve Peygamber yolu olan hak yolda sabit eyle)
Surah Al-Fatiha, Verse 6
صِرَٰطَ ٱلَّذِينَ أَنۡعَمۡتَ عَلَيۡهِمۡ غَيۡرِ ٱلۡمَغۡضُوبِ عَلَيۡهِمۡ وَلَا ٱلضَّآلِّينَ
Kendilerine, (fazlından ve ihsanından) nimet verdigin kimselerin (Peygamberlerle velilerin) yoluna (hakkı kabul etmeyip kufre vardıklarından) gazaba ugrayanların ve sapıklarınkine degil... (Amin= Kabul buyur, Allah’ım)
Surah Al-Fatiha, Verse 7