Surah At-Takathur - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
أَلۡهَىٰكُمُ ٱلتَّكَاثُرُ
Soy-sopunuzla ogunmek, sizi (Allah’a ibadet etmekten) oyle mesgul etti ki
Surah At-Takathur, Verse 1
حَتَّىٰ زُرۡتُمُ ٱلۡمَقَابِرَ
Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (olulerinizi sayıb onların yoklugu ile ogundunuz)
Surah At-Takathur, Verse 2
كَلَّا سَوۡفَ تَعۡلَمُونَ
Hayır, (bu hareketiniz uygun degildir). Ileride (olurken size ne yapılacagını) bileceksiniz
Surah At-Takathur, Verse 3
ثُمَّ كَلَّا سَوۡفَ تَعۡلَمُونَ
Yine sakının. Ileride (kabirde size ne yapılacagını) bileceksiniz
Surah At-Takathur, Verse 4
كَلَّا لَوۡ تَعۡلَمُونَ عِلۡمَ ٱلۡيَقِينِ
Sakının; eger (kıyamet gunu size ne yapılacagını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dunyada ogunup durmazdınız)
Surah At-Takathur, Verse 5
لَتَرَوُنَّ ٱلۡجَحِيمَ
And olsun, (kıyamet gunu) o kızgın atesi muhakkak goreceksiniz
Surah At-Takathur, Verse 6
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيۡنَ ٱلۡيَقِينِ
Yine and olsun, onu, muhakkak kesin bir gorusle goreceksiniz
Surah At-Takathur, Verse 7
ثُمَّ لَتُسۡـَٔلُنَّ يَوۡمَئِذٍ عَنِ ٱلنَّعِيمِ
Sonra and olsun, o gun (kıyamette) nimetin sukrunden muhakkak sorulacaksınız
Surah At-Takathur, Verse 8