UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Az-Zumar - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz


تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ

Bu Kitab’ın indirilmesi, aziz, hakim olan Allah’dandır
Surah Az-Zumar, Verse 1


إِنَّآ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ فَٱعۡبُدِ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ

(Ey Rasulum), emin ol ki, biz sana bu Kitab’ı hak olarak indirdik. O halde sen de, Allah’a ibadette, O’na ihlas ile kulluk et
Surah Az-Zumar, Verse 2


أَلَا لِلَّهِ ٱلدِّينُ ٱلۡخَالِصُۚ وَٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءَ مَا نَعۡبُدُهُمۡ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَآ إِلَى ٱللَّهِ زُلۡفَىٰٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ فِي مَا هُمۡ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ كَٰذِبٞ كَفَّارٞ

Iyi bil ki, halis din ancak Allah’ındır. Ondan baska, kendilerine bir takım dostlar (mabutlar) edinenler de soyle diyorlar: “- Biz onlara (putlara) ibadet etmiyoruz, ancak bizi Allah’a daha fazla yaklastırsınlar diye yapıyoruz.” Elbette Allah, onlarla muminler arasında, ihtilaf edib durdukları seyde (din hususunda) hukmunu verecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı olan, kafir olan kimseyi dogru yola cıkarmaz
Surah Az-Zumar, Verse 3


لَّوۡ أَرَادَ ٱللَّهُ أَن يَتَّخِذَ وَلَدٗا لَّٱصۡطَفَىٰ مِمَّا يَخۡلُقُ مَا يَشَآءُۚ سُبۡحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ

Allah bir evlad edinmek isteseydi, elbette yaratacagından dileyecegini sececekti. (Fakat bundan) O munezzehtir. O, her seye galib, ortagı ve evladı olmıyan tek Allah’dır
Surah Az-Zumar, Verse 4


خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّۖ يُكَوِّرُ ٱلَّيۡلَ عَلَى ٱلنَّهَارِ وَيُكَوِّرُ ٱلنَّهَارَ عَلَى ٱلَّيۡلِۖ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمًّىۗ أَلَا هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّـٰرُ

Gokleri ve yeri hak ile (hikmetle) yarattı; geceyi gunduzun uzerine buruyor, gunduzu de gecenin uzerine buruyor (sarıyor). Gunesi ve ayı, insanların menfaatine bagladı. Her biri muayyen bir vakte kadar (hareket ve) cereyan etmektedir. Bil ki, O Aziz’dir = her seye galibdir, Gaffar’dır = cok bagıslayandır
Surah Az-Zumar, Verse 5


خَلَقَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ ثُمَّ جَعَلَ مِنۡهَا زَوۡجَهَا وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡأَنۡعَٰمِ ثَمَٰنِيَةَ أَزۡوَٰجٖۚ يَخۡلُقُكُمۡ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡ خَلۡقٗا مِّنۢ بَعۡدِ خَلۡقٖ فِي ظُلُمَٰتٖ ثَلَٰثٖۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُصۡرَفُونَ

(Allah), sizi bir kisiden (Adem’den) yarattı. Sonra Adem’in kendisinden esini (Havva’yı) yarattı. (Deve, sıgır, koyun ve keciden erkekli ve disili olmak uzere) sizin icin (bu) davarlardan sekiz cift yarattı. Sizi analarınızın karınlarında uc karanlık icinde (karın, rahim ve zar icinde) bir yaratılıstan sonra diger bir yaratılısa cevirib kemale erdiriyor. Iste Rabbiniz olan Allah! Mulk O’nundur; O’ndan baska hic bir ilah yoktur. Boyle iken (O’na ibadet etmekten) nasıl cevriliyorsunuz
Surah Az-Zumar, Verse 6


إِن تَكۡفُرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ عَنكُمۡۖ وَلَا يَرۡضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلۡكُفۡرَۖ وَإِن تَشۡكُرُواْ يَرۡضَهُ لَكُمۡۗ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرۡجِعُكُمۡ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Eger kufre dalarsanız, subhe yok ki Allah sizden mustagnidir; (hic bir seyinize muhtac degildir). O kadar var ki, kullarının kufrune razı olmaz. Eger sukreder de imana gelirseniz, sizin hesabınıza ona razı olur. Bir gunahkar da digerinin gunahını cekecek degildir. Sonra Rabbinizedir donusunuz. O vakit butun yaptıklarınızı size haber verecektir; cunku O, butun kalblerdekini kemaliyle bilendir
Surah Az-Zumar, Verse 7


۞وَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَا رَبَّهُۥ مُنِيبًا إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُۥ نِعۡمَةٗ مِّنۡهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدۡعُوٓاْ إِلَيۡهِ مِن قَبۡلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادٗا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِۦۚ قُلۡ تَمَتَّعۡ بِكُفۡرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلنَّارِ

Insana bir keder dokundugu vakit, Rabbine butun gonlunu vererek O’na dua eder. Sonra (Allah), katından ona bir nimet verdigi zaman, onceden Allah’a dua ettigi hali unutur da, Allah yolundan saptırmak icin Allah’a ortaklar (esler) kosmaga baslar. (Ey Rasulum) de ki: “- Kufrunle biraz zevklenedur, muhakkak sen atesliklerdensin.”
Surah Az-Zumar, Verse 8


أَمَّنۡ هُوَ قَٰنِتٌ ءَانَآءَ ٱلَّيۡلِ سَاجِدٗا وَقَآئِمٗا يَحۡذَرُ ٱلۡأٓخِرَةَ وَيَرۡجُواْ رَحۡمَةَ رَبِّهِۦۗ قُلۡ هَلۡ يَسۡتَوِي ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

(Kafir mi hayırlıdır), yoksa ahiretin azabından korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak, o gece saatlerinde kalkıp secde ve kıyam halinde ibadet eden mi? (Ey Rasulum, onlara) de ki; “- Hic bilenlerle bilmiyenler bir olur mu?” Ancak gercek akıl sahibleri anlar (ogud alır)
Surah Az-Zumar, Verse 9


قُلۡ يَٰعِبَادِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡۚ لِلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ فِي هَٰذِهِ ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٞۗ وَأَرۡضُ ٱللَّهِ وَٰسِعَةٌۗ إِنَّمَا يُوَفَّى ٱلصَّـٰبِرُونَ أَجۡرَهُم بِغَيۡرِ حِسَابٖ

(Ey Rasulum, tarafımdan soyle) soyle: “- Ey iman eden kullarım! Allah’dan, (emirlerine sarılıb yasaklarından sakınmakla) korkun. Bu dunyada (Allah’a itaat ederek) guzel ve iyi is yapanlara, (ahirette) guzel bir mukafat (cennet) vardır. Allah’ın arazisi genistir; (daraldıgınız yerden baska memleketlere hicret edebilirsiniz). Ancak (Allah yolunda) sabredenlere mukafatları hesabsız verilecektir.”
Surah Az-Zumar, Verse 10


قُلۡ إِنِّيٓ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ

(Ey Rasulum), de ki: “- Ben, Allah’a O’nun dininden ihlas sahibi olarak ibadet etmekle emrolundum
Surah Az-Zumar, Verse 11


وَأُمِرۡتُ لِأَنۡ أَكُونَ أَوَّلَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ

Ve (yine) muslumanların ilki olmakla emrolundum.”
Surah Az-Zumar, Verse 12


قُلۡ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ

De ki: “- Rabbime isyan edersem, (ey kafirler sizin yolunuza meyl edersem) buyuk bir gunun azabından korkarım.”
Surah Az-Zumar, Verse 13


قُلِ ٱللَّهَ أَعۡبُدُ مُخۡلِصٗا لَّهُۥ دِينِي

De ki: “- Dinimi Allah’a halis kılarak O’na ibadet ederim
Surah Az-Zumar, Verse 14


فَٱعۡبُدُواْ مَا شِئۡتُم مِّن دُونِهِۦۗ قُلۡ إِنَّ ٱلۡخَٰسِرِينَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَأَهۡلِيهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ أَلَا ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡخُسۡرَانُ ٱلۡمُبِينُ

Artık siz de O’ndan baska dilediginize tapın.” De ki: “- Asıl husrana dusenler, kıyamet gunu hem kendilerini, hem de kendilerine baglı olanları husrana dusurenlerdir.” Iyi bilin ki, apacık ziyan iste budur
Surah Az-Zumar, Verse 15


لَهُم مِّن فَوۡقِهِمۡ ظُلَلٞ مِّنَ ٱلنَّارِ وَمِن تَحۡتِهِمۡ ظُلَلٞۚ ذَٰلِكَ يُخَوِّفُ ٱللَّهُ بِهِۦ عِبَادَهُۥۚ يَٰعِبَادِ فَٱتَّقُونِ

O kafirlerin ustelerinde atesten tabakalar, altlarında da atesten tabakalar var. Iste Allah, boyle (bir azabla) kullarını korkutuyor. Ey kullarım! O halde benden korkun
Surah Az-Zumar, Verse 16


وَٱلَّذِينَ ٱجۡتَنَبُواْ ٱلطَّـٰغُوتَ أَن يَعۡبُدُوهَا وَأَنَابُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰۚ فَبَشِّرۡ عِبَادِ

Putlara ve seytana ibadet etmekten sakınıb da tam gonulle Allah’a yonelenlere gelince, onlara mujde vardır. O halde kullarımı mujdele
Surah Az-Zumar, Verse 17


ٱلَّذِينَ يَسۡتَمِعُونَ ٱلۡقَوۡلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحۡسَنَهُۥٓۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَىٰهُمُ ٱللَّهُۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمۡ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

O kullarım ki, (Kur’an’ı) dinlerler sonra da onun en guzelini (en acıgını ve kuvvetlisini) tatbik ederler. Iste bunlar Allah’ın kendilerine hidayet verdigi kimselerdir ve bunlar gercek akıl sahibleridir
Surah Az-Zumar, Verse 18


أَفَمَنۡ حَقَّ عَلَيۡهِ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي ٱلنَّارِ

Artık (Allah’ın ilim ve takdirinde) uzerine azab vacib olmus o atesteki kimseyi, sen mi kurtaracaksın? (Ey Rasulum, buna kimsenin gucu yetmez)
Surah Az-Zumar, Verse 19


لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ لَهُمۡ غُرَفٞ مِّن فَوۡقِهَا غُرَفٞ مَّبۡنِيَّةٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ ٱلۡمِيعَادَ

Fakat Rablerinden korkanlar icin, -altlarından ırmaklar akar- birbiri uzerine bina edilmis yuksek koskler var. (Bu onlara) Allah’ın vaadidir; Allah vaadinden caymaz
Surah Az-Zumar, Verse 20


أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَسَلَكَهُۥ يَنَٰبِيعَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ثُمَّ يُخۡرِجُ بِهِۦ زَرۡعٗا مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَجۡعَلُهُۥ حُطَٰمًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

(Ey Rasulum), gormedin mi ki, Allah gokten bir yagmur indirib de onu, yerde menbalara sokmustur. Sonra o yagmur sebebiyle turleri cesit cesit ekinler bitiriyor. Sonra ekin kuruyor da onu (yesilken) sararmıs gorursun. Sonra da Allah onu bir cop haline getirir (Iste dunya saltanatı da boyledir). Muhakkak ki bunda, gercek akıl sahibleri icin (Allah’ın mutlak varlıgına ve kudretine delalet eden) bir ogut ve uyarma var
Surah Az-Zumar, Verse 21


أَفَمَن شَرَحَ ٱللَّهُ صَدۡرَهُۥ لِلۡإِسۡلَٰمِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٖ مِّن رَّبِّهِۦۚ فَوَيۡلٞ لِّلۡقَٰسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ

Allah’ın Islam nuru ile kalbine genislik verdigi kimse, kalbi muhurlu nursuz gibi midir? Elbette o, Rabbinden bir hidayet uzeredir. O halde, vay o Allah’ın zikrini terk eden kalbleri katılara!...Onlar apacık bir sapıklık icindedirler
Surah Az-Zumar, Verse 22


ٱللَّهُ نَزَّلَ أَحۡسَنَ ٱلۡحَدِيثِ كِتَٰبٗا مُّتَشَٰبِهٗا مَّثَانِيَ تَقۡشَعِرُّ مِنۡهُ جُلُودُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُمۡ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمۡ وَقُلُوبُهُمۡ إِلَىٰ ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهۡدِي بِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٍ

Allah, kelamın en guzeli olan Kur’an’ı, (icaz, hikmet ve belagatda) ayetleri birbirine benzer, mukerrer (kıssa ve ogutlerle dolu) bir kitab halinde indirdi. Oyle ki, Rablerinden (ic duygusu ile) korkanların derileri, ondan urperir. Sonra derileri de, kalbleri de Allah’ın zikrine (donerek rahmet ayetleriyle) yumusar. Iste bu Kitab, Allah’ın (insanlar icin gonderdigi) rehberidir. Allah onunla diledigine hidayet verir. Kimi de Allah saptırırsa, artık ona hidayet edecek yoktur
Surah Az-Zumar, Verse 23


أَفَمَن يَتَّقِي بِوَجۡهِهِۦ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَقِيلَ لِلظَّـٰلِمِينَ ذُوقُواْ مَا كُنتُمۡ تَكۡسِبُونَ

Kıyamet gunu, o siddetli azabdan yuzunu kacındıran (bu suretle kendini atesten korumak isteyen) kimse, hic o azabdan emin olan kimse gibi olur mu? O kafirlere (cehennem melekleri tarafından) soyle denir:” - Tadın bakalım (dunyada) yaptıklarınızın cezasını...”
Surah Az-Zumar, Verse 24


كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَأَتَىٰهُمُ ٱلۡعَذَابُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَشۡعُرُونَ

(Ey Rasulum, senin) o kavminden evvelkiler de peygamberlerini yalanladılar. Bunun uzerine ummadıkları bir yerden kendilerine azab iniverdi
Surah Az-Zumar, Verse 25


فَأَذَاقَهُمُ ٱللَّهُ ٱلۡخِزۡيَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَكۡبَرُۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Boylece Allah onlara dunya hayatında zilleti taddırdı. Ahiret azabı ise, elbette daha buyuktur. Eger bilselerdi (bundan ibret alırlardı)
Surah Az-Zumar, Verse 26


وَلَقَدۡ ضَرَبۡنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Gercekten biz bu Kur’an’da, insanlar icin her seyden misal getirdik; olur ki (onlardan) ogud alırlar
Surah Az-Zumar, Verse 27


قُرۡءَانًا عَرَبِيًّا غَيۡرَ ذِي عِوَجٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

Onu puruzsuz ve dosdogru Arabca bir Kur’an olarak indirdik. Gerek ki, kufurden sakınsınlar
Surah Az-Zumar, Verse 28


ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا رَّجُلٗا فِيهِ شُرَكَآءُ مُتَشَٰكِسُونَ وَرَجُلٗا سَلَمٗا لِّرَجُلٍ هَلۡ يَسۡتَوِيَانِ مَثَلًاۚ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

(Allah’a ortak kosanlarla, Allah’ı essiz tanıyanların durumuna dair) Allah soyle bir misal vermistir: (Kole) bir adam ki, onun bir takım ortakları (efendileri) var, (her biri kendisine ayrı ayrı seyler emrederek) cekistirib duruyorlar. Baska bir (kole) adam da, hususi olarak bir efendinin, (ortagı yok). Hic bu ikisinin hali bir olur mu? (Iste muvahhid ile musrik de boyledir, musavi olmazlar). Butun hamd Allah’ındır, fakat kafirlerin cogu (Allah’ın ortagı olmadıgını) bilmezler
Surah Az-Zumar, Verse 29


إِنَّكَ مَيِّتٞ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ

(Ey Rasulum), elbette sen oleceksin ve elbette o kafirler de olecekler
Surah Az-Zumar, Verse 30


ثُمَّ إِنَّكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ عِندَ رَبِّكُمۡ تَخۡتَصِمُونَ

Sonra kıyamet gunu, hepiniz Rabbinizin huzurunda (haklı haksız) birbirinizden davacı olacaksınız
Surah Az-Zumar, Verse 31


۞فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَذَبَ عَلَى ٱللَّهِ وَكَذَّبَ بِٱلصِّدۡقِ إِذۡ جَآءَهُۥٓۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡكَٰفِرِينَ

Artık o kimseden daha zalim kim olabilir ki, Allah’a karsı yalan soylemis; dogruyu (Kur’an’ı) da, kendisine geldigi vakit yalanlamıstır. Kafirlerin yeri cehennemde degil midir
Surah Az-Zumar, Verse 32


وَٱلَّذِي جَآءَ بِٱلصِّدۡقِ وَصَدَّقَ بِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ

Dogruyu (Kur’an’ı) getiren (Hz. Peygamber s.a.s.) ve O’nu tasdik eden (muminler) ise, iste bunlar takva sahibi kimselerdir
Surah Az-Zumar, Verse 33


لَهُم مَّا يَشَآءُونَ عِندَ رَبِّهِمۡۚ ذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Onlara, Rableri katında, ne dilerlerse var. Iste bu, guzel ve iyi is gorenlerin mukafatıdır
Surah Az-Zumar, Verse 34


لِيُكَفِّرَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ أَسۡوَأَ ٱلَّذِي عَمِلُواْ وَيَجۡزِيَهُمۡ أَجۡرَهُم بِأَحۡسَنِ ٱلَّذِي كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Cunku Allah, onların daha once isledikleri amelin en kotusunu bile ortub bagıslayacak ve yapmakta oldukları guzel amellerin en guzeli ile mukafatlarını kendilerine verecektir
Surah Az-Zumar, Verse 35


أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِكَافٍ عَبۡدَهُۥۖ وَيُخَوِّفُونَكَ بِٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ

Allah, kuluna (Peygamberine) kafi degil mi? (Ey Rasulum, durmuslar da) seni Allah’dan baskalarıyla (putlarla) korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık ona hidayet edecek yoktur
Surah Az-Zumar, Verse 36


وَمَن يَهۡدِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِن مُّضِلٍّۗ أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِعَزِيزٖ ذِي ٱنتِقَامٖ

Kime de Allah hidayet verirse, onu da saptıracak yoktur. Allah, (imansızlara) galib gelen intikam sahibi degil midir
Surah Az-Zumar, Verse 37


وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلۡ أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ إِنۡ أَرَادَنِيَ ٱللَّهُ بِضُرٍّ هَلۡ هُنَّ كَٰشِفَٰتُ ضُرِّهِۦٓ أَوۡ أَرَادَنِي بِرَحۡمَةٍ هَلۡ هُنَّ مُمۡسِكَٰتُ رَحۡمَتِهِۦۚ قُلۡ حَسۡبِيَ ٱللَّهُۖ عَلَيۡهِ يَتَوَكَّلُ ٱلۡمُتَوَكِّلُونَ

(Ey Rasulum), muhakkak ki o musriklere sorsan: “- Gokleri ve yeri kim yarattı?” Subhesiz: “- Allah” diyecekler. Sen de ki: “- O halde bana haber verin bakalım: Allah bana bir keder dilerse, sizin Allah’dan baska taptıklarınız O’nun bu zararını giderebilir mi? Yahud Allah, bana bir nimet ve afiyet dilerse, onlar O’nun bu nimetini engelleyebilirler mi?” De ki: “- Allah, bana yeter. Hep tevekkul edenlerin tevekkulu ancak O’nadır.”
Surah Az-Zumar, Verse 38


قُلۡ يَٰقَوۡمِ ٱعۡمَلُواْ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمۡ إِنِّي عَٰمِلٞۖ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ

De ki: “- Ey kavmim! Bulundugunuz hal (kufur ve dusmanlık) uzere calısın. Elbet ben de calısıyorum. Artık yakında bileceksiniz
Surah Az-Zumar, Verse 39


مَن يَأۡتِيهِ عَذَابٞ يُخۡزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيۡهِ عَذَابٞ مُّقِيمٌ

Kimmis o kendisine rusvay edici bir azab gelecek olan ve uzerine devamlı bir azab incek olan?”
Surah Az-Zumar, Verse 40


إِنَّآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ لِلنَّاسِ بِٱلۡحَقِّۖ فَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيۡهَاۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيۡهِم بِوَكِيلٍ

(Ey Rasulum), Biz sana Kur’an’ı, insanlar icin (hidayet bulsunlar diye) hak ile indirdik. Artık kim dogru yola gelirse, kendi menfaatınadır. Kim de saparsa, ancak kendi zararına sapmıs olur. Sen, degilsin onların uzerine vekil
Surah Az-Zumar, Verse 41


ٱللَّهُ يَتَوَفَّى ٱلۡأَنفُسَ حِينَ مَوۡتِهَا وَٱلَّتِي لَمۡ تَمُتۡ فِي مَنَامِهَاۖ فَيُمۡسِكُ ٱلَّتِي قَضَىٰ عَلَيۡهَا ٱلۡمَوۡتَ وَيُرۡسِلُ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ

Allah, nefislerin olumu zamanında, henuz olmemislerin de uyudukları sırada canlarını alır. Boylece uzerine olum hukmunu verdigi ruhları (kıyamete kadar) alıkor, digerlerini (uykudakileri) mukadder bir muddete (ecellerinin sonuna) kadar salıverir. Subhe yok ki bunda dusunur bir kavim icin, (Allah’ın kudret ve ilmine delalet eden) alametler var
Surah Az-Zumar, Verse 42


أَمِ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُفَعَآءَۚ قُلۡ أَوَلَوۡ كَانُواْ لَا يَمۡلِكُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَعۡقِلُونَ

Yoksa (o Mekke kafirleri), Allah’dan baskasını sefaatcılar mı edindiler? (Kendilerine sefaat etmek icin putlara mı tapıyorlar?) de ki: “- (O putlar), bir seye guc yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi? (Sefaat edecekler).”
Surah Az-Zumar, Verse 43


قُل لِّلَّهِ ٱلشَّفَٰعَةُ جَمِيعٗاۖ لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

De ki: “- Butun sefaat Allah’ın kudretindedir. Goklerin ve yerin mulku O’nundur. Sonra (ahirette) hep dondurulub O’na goturuleceksiniz.”
Surah Az-Zumar, Verse 44


وَإِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُ ٱشۡمَأَزَّتۡ قُلُوبُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِۖ وَإِذَا ذُكِرَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦٓ إِذَا هُمۡ يَسۡتَبۡشِرُونَ

Boyle iken, Allah ortaksız olarak anıldıgı vakit, ahirete iman etmiyenlerin yurekleri tiksinir de, O’ndan baska putlar anıldıgı vakit hemen yuzleri guler
Surah Az-Zumar, Verse 45


قُلِ ٱللَّهُمَّ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ عَٰلِمَ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ أَنتَ تَحۡكُمُ بَيۡنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ

De ki: “- Ey gokleri ve yeri yaratan, gaybi ve hazırı bilen Allahım! Kularının arasında, o ayrılıga dustukleri (dine ait) seyler hakkında sen hukum vereceksin.”
Surah Az-Zumar, Verse 46


وَلَوۡ أَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا وَمِثۡلَهُۥ مَعَهُۥ لَٱفۡتَدَوۡاْ بِهِۦ مِن سُوٓءِ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَبَدَا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مَا لَمۡ يَكُونُواْ يَحۡتَسِبُونَ

Eger butun arzdakiler -bir misli beraber- o kafirlerin olsa, kıyamet gunu azabın kotulugunden kurtulmak icin onu mutlak feda ederlerdi. Artık zannetmedikleri bir azab, Allah tarafından onlar icin meydana cıkmıstır
Surah Az-Zumar, Verse 47


وَبَدَا لَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

O kafirlerin dunyada isledikleri amellerin fenalıkları, karsılarına cıkmıs ve alay edib durdukları seylerin cezası kendilerini sarmıstır
Surah Az-Zumar, Verse 48


فَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلۡنَٰهُ نِعۡمَةٗ مِّنَّا قَالَ إِنَّمَآ أُوتِيتُهُۥ عَلَىٰ عِلۡمِۭۚ بَلۡ هِيَ فِتۡنَةٞ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

(Nankor) insana bir zarar dokundu mu, bize yalvarır; sonra kendisine tarafımızdan bir nimet verdik mi: “-Bu, bana ancak bilgimden dolayı verilmistir.” der. Dogrusu bu bir imtihandır; fakat cokları bilmezler
Surah Az-Zumar, Verse 49


قَدۡ قَالَهَا ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ

Onlardan (senin kavminden) evvelkiler de bu sozu soylemislerdi. Fakat o kazandıkları kufur kendilerini kurtarmadı
Surah Az-Zumar, Verse 50


فَأَصَابَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْۚ وَٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡ هَـٰٓؤُلَآءِ سَيُصِيبُهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَمَا هُم بِمُعۡجِزِينَ

Sonunda isledikleri fenalıkların cezası baslarına gecti. Su Mekke kafirlerinden zulmedenlere gelince, onlara da ettikleri fenalıkların cezası carpacaktır ve (Allah’ın azabından) kurtulacak degillerdir
Surah Az-Zumar, Verse 51


أَوَلَمۡ يَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ

O kafirler hala bilmediler mi ki, Allah, diledigine rızkı genisletir, diledigine de kısar. Subhesiz bunda, (Peygambere ve Kur’an’a) iman edecek bir kavim icin ibretler vardır
Surah Az-Zumar, Verse 52


۞قُلۡ يَٰعِبَادِيَ ٱلَّذِينَ أَسۡرَفُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ لَا تَقۡنَطُواْ مِن رَّحۡمَةِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ يَغۡفِرُ ٱلذُّنُوبَ جَمِيعًاۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ

(Ey Rasulum, tarafımdan kavmine) de ki: “-Ey (gunah islemekle) nefislerine karsı haddi asmıs kullarım! Allah’ın rahmetinden (sizi bagıslamasından) umidi kesmeyiniz; cunku Allah (sirk ve kufurden baska, diledigi kimselerden) butun gunahları magfiret buyurur. Suphesiz ki O, Gafur’dur= cok bagıslayıcıdır, Rahim’dir= cok merhametlidir
Surah Az-Zumar, Verse 53


وَأَنِيبُوٓاْ إِلَىٰ رَبِّكُمۡ وَأَسۡلِمُواْ لَهُۥ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ

Onun icin basınıza azab gelib catmadan (tevbe edib) Rabbinize donun, O’na halis ibadet edin; sonra kurtulamazsınız
Surah Az-Zumar, Verse 54


وَٱتَّبِعُوٓاْ أَحۡسَنَ مَآ أُنزِلَ إِلَيۡكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ بَغۡتَةٗ وَأَنتُمۡ لَا تَشۡعُرُونَ

Haberiniz olmıyarak ansızın tepenize azab inmeden once, Rabbinizden size indirilenin en guzeline (ruhsatlara degil de azimetlere) tabi olun.”
Surah Az-Zumar, Verse 55


أَن تَقُولَ نَفۡسٞ يَٰحَسۡرَتَىٰ عَلَىٰ مَا فَرَّطتُ فِي جَنۢبِ ٱللَّهِ وَإِن كُنتُ لَمِنَ ٱلسَّـٰخِرِينَ

Sonra gunahkar nefsin soyle demesi var: “- Yazık bana! Allah’a ibadette kusur etmisim. Ben (Kur’an ve muminlerle) alay edenlerdenim.”
Surah Az-Zumar, Verse 56


أَوۡ تَقُولَ لَوۡ أَنَّ ٱللَّهَ هَدَىٰنِي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُتَّقِينَ

Yahud soyle demesi var: “- Eger Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (sirkten sakınanlardan) olurdum.”
Surah Az-Zumar, Verse 57


أَوۡ تَقُولَ حِينَ تَرَى ٱلۡعَذَابَ لَوۡ أَنَّ لِي كَرَّةٗ فَأَكُونَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve yahud azabı gordugu zaman: “- Bana, (dunyaya) bir geri donmek olsaydı da guzel amel isliyenlerden olaydım.” demesi vardır
Surah Az-Zumar, Verse 58


بَلَىٰ قَدۡ جَآءَتۡكَ ءَايَٰتِي فَكَذَّبۡتَ بِهَا وَٱسۡتَكۡبَرۡتَ وَكُنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

(Allah o kafire= o gunahkar nefse soyle buyurur): “- Hayır sana ayetlerim (Kur’an’ım) geldi de onlara yalan dedin. Kibirlendin (kendini buyuk gorub iman etmiye tenezzul etmedin) ve kafirlerden oldun.”
Surah Az-Zumar, Verse 59


وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تَرَى ٱلَّذِينَ كَذَبُواْ عَلَى ٱللَّهِ وُجُوهُهُم مُّسۡوَدَّةٌۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡمُتَكَبِّرِينَ

Kıyamet gunu, Allah’a iftira edenleri (O’na es kosanları) gorursun ki, yuzleri kapkara kesilmistir. Buyukluk taslıyanların yeri, cehennemde degil mi
Surah Az-Zumar, Verse 60


وَيُنَجِّي ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ بِمَفَازَتِهِمۡ لَا يَمَسُّهُمُ ٱلسُّوٓءُ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Allah, takva sahiblerini imanları sebebiyle kurtulusa erdirir. Onlara fenalık dokunmaz ve onlar mahzun da olmazlar
Surah Az-Zumar, Verse 61


ٱللَّهُ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٞ

Allah her seyi yaratandır ve O, her seye vekildir. (Her sey O’nun tasarrufunda ve muhafazasındadır)
Surah Az-Zumar, Verse 62


لَّهُۥ مَقَالِيدُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Butun goklerin ve yerin hazineleri (kilidleri) O’nundur. Allah’ın ayetlerini (Kur’an’ını ve Peygamberini) inkar edenler, iste onlar kendilerine yazık edenlerdir
Surah Az-Zumar, Verse 63


قُلۡ أَفَغَيۡرَ ٱللَّهِ تَأۡمُرُوٓنِّيٓ أَعۡبُدُ أَيُّهَا ٱلۡجَٰهِلُونَ

(Ey Rasulum, sana ecdadının dinine don, diyen kafirlere) de ki: “- Bunca delillerden sonra, Allah’dan baskasına mı ibadet etmemi, bana emrediyorsunuz? Ey cahiller!...”
Surah Az-Zumar, Verse 64


وَلَقَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡكَ وَإِلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكَ لَئِنۡ أَشۡرَكۡتَ لَيَحۡبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Gercekten sana ve senden oncekilere soyle vahy olundu:” - (Farz-ı muhal) eger Allah’a es kosarsan, muhakkak amelin bosa gider ve elbette husrana ugrayanlardan olursun
Surah Az-Zumar, Verse 65


بَلِ ٱللَّهَ فَٱعۡبُدۡ وَكُن مِّنَ ٱلشَّـٰكِرِينَ

Bilakis Allah’a ibadet et ve sukredenlerden ol.”
Surah Az-Zumar, Verse 66


وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦ وَٱلۡأَرۡضُ جَمِيعٗا قَبۡضَتُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ مَطۡوِيَّـٰتُۢ بِيَمِينِهِۦۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ

O kafirler, Allah’ı gerektigi gibi takdir edemediler (buyuklugunu anlıyamadılar). Halbuki kıyamet gunu, yer kuresi tamamen O’nun tasarrufundadır. Gokler de, kudret elinde durulmuslerdir. Allah, onların ortak kostuklarından munezzehtir ve cok yucedir
Surah Az-Zumar, Verse 67


وَنُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَصَعِقَ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا مَن شَآءَ ٱللَّهُۖ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخۡرَىٰ فَإِذَا هُمۡ قِيَامٞ يَنظُرُونَ

(Artık kıyamet kopmus, Israfil tarafından birinci defa) Sur’a ufurulmustur de Allah’ın diledigi (Cebrail, Azrail, Mikail ve Israfil gibileri) mustesna olmak uzre goklerde kim var, yerde kim varsa hepsi olmustur. Sonra Sur’a tekrar (ikinci defa) ufurulmustur. Bu defa (kabirlerinden) kalkmıslar bakınıb duruyorlar. (Acaba kendilerine ne yapılacaktır)
Surah Az-Zumar, Verse 68


وَأَشۡرَقَتِ ٱلۡأَرۡضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ ٱلۡكِتَٰبُ وَجِاْيٓءَ بِٱلنَّبِيِّـۧنَ وَٱلشُّهَدَآءِ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Mahser yeri, Rabbinin nuru (adaleti) ile aydınlanmıstır. Kitab (amel defterleri sag ve sol ellere) konmus, peygamberler ve sahidler getirilmis, kullar arasında adaletle hukum verilmektedir, hem onlar asla zulum edilmezler
Surah Az-Zumar, Verse 69


وَوُفِّيَتۡ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا عَمِلَتۡ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِمَا يَفۡعَلُونَ

Ve herkes ne is yaptı ise, (karsılıgı) tamamen verilmistir. Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir
Surah Az-Zumar, Verse 70


وَسِيقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِلَىٰ جَهَنَّمَ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا فُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَآ أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ رُسُلٞ مِّنكُمۡ يَتۡلُونَ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِ رَبِّكُمۡ وَيُنذِرُونَكُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَاۚ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنۡ حَقَّتۡ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ

Kafir olanlar boluk boluk cehenneme surulur. Nihayet oraya vardıklarından kapıları acılır ve bekcileri onlara soyle der: “- Size, icinizden peygamberler gelip de Rabbinizin ayetlerini okumadı mı, sizi bu gununuze kavusmakla korkutmadı mı?” Onlar “- Evet, geldi. Fakat (Allah’ın kafirlere olan azab vaadi), azab sozu kafirler uzerine gerceklesti.” derler
Surah Az-Zumar, Verse 71


قِيلَ ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ

(Onlara melekler tarafından soyle) denilir: “- Girin cehennemin kapılarından, ebediyyen icinde kalmak uzere...”Iste bak, buyukluk taslıyanların yeri ne kotudur
Surah Az-Zumar, Verse 72


وَسِيقَ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا وَفُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَا سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡ طِبۡتُمۡ فَٱدۡخُلُوهَا خَٰلِدِينَ

Rablerine itaat edenler de boluk boluk cennete gonderilir. Nihayet oraya varıb cennetin kapıları acılınca, bekcileri soyle derler: “ - (Her turlu kederden) selamet size! (Gunah kirinden) tertemizsiniz? Artık ebedi olarak kalmak uzere girin oraya.”
Surah Az-Zumar, Verse 73


وَقَالُواْ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي صَدَقَنَا وَعۡدَهُۥ وَأَوۡرَثَنَا ٱلۡأَرۡضَ نَتَبَوَّأُ مِنَ ٱلۡجَنَّةِ حَيۡثُ نَشَآءُۖ فَنِعۡمَ أَجۡرُ ٱلۡعَٰمِلِينَ

(Cennetlik olanlar soyle) derler: “ - Hamd olsun o Allah’a ki, bize olan vaadini yerine getirdi; ve bizi cennet yerine mirascı kıldı, cennetde istedigimiz yere konuyoruz. Iste (dunyada Allah icin guzel) amel isliyenlerin mukafatı ne iyi!...”
Surah Az-Zumar, Verse 74


وَتَرَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ حَآفِّينَ مِنۡ حَوۡلِ ٱلۡعَرۡشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡۚ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّۚ وَقِيلَ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Bir de Melekleri gorursun ki, Rablerini hamd ile tesbih ederek arsın etrafını kusatmıslardır. (Cennetlik ve cehennemlik olan) o kimseler arasında adaletle hukum verilmistir de soyle denilmektedir: “- Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’adır.”
Surah Az-Zumar, Verse 75


Author: Ali Fikri Yavuz


<< Surah 38
>> Surah 40

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai