Surah Az-Zumar - Turkish Translation by Muslim Shahin
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
Bu Kitap izzet ve hikmet sahibi Allah katından indirilmistir
Surah Az-Zumar, Verse 1
إِنَّآ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ فَٱعۡبُدِ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ
(Rasulum!) Suphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlas ile) kulluk et
Surah Az-Zumar, Verse 2
أَلَا لِلَّهِ ٱلدِّينُ ٱلۡخَالِصُۚ وَٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءَ مَا نَعۡبُدُهُمۡ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَآ إِلَى ٱللَّهِ زُلۡفَىٰٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ فِي مَا هُمۡ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ كَٰذِبٞ كَفَّارٞ
Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklastırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Dogrusu Allah, ayrılıga dustukleri seylerde aralarında hukum verecektir. Suphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi dogru yola iletmez
Surah Az-Zumar, Verse 3
لَّوۡ أَرَادَ ٱللَّهُ أَن يَتَّخِذَ وَلَدٗا لَّٱصۡطَفَىٰ مِمَّا يَخۡلُقُ مَا يَشَآءُۚ سُبۡحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ
Eger Allah bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından diledigini secerdi. O yucedir. O, tek ve kahhar olan Allah'tır
Surah Az-Zumar, Verse 4
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّۖ يُكَوِّرُ ٱلَّيۡلَ عَلَى ٱلنَّهَارِ وَيُكَوِّرُ ٱلنَّهَارَ عَلَى ٱلَّيۡلِۖ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمًّىۗ أَلَا هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّـٰرُ
Allah, gokleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gunduzun uzerine ortuyor, gunduzu de gecenin uzerine sarıyor. Gunesi ve ayı emri altına almıstır. Her biri belli bir sureye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azizdir ve cok bagıslayandır
Surah Az-Zumar, Verse 5
خَلَقَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ ثُمَّ جَعَلَ مِنۡهَا زَوۡجَهَا وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡأَنۡعَٰمِ ثَمَٰنِيَةَ أَزۡوَٰجٖۚ يَخۡلُقُكُمۡ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡ خَلۡقٗا مِّنۢ بَعۡدِ خَلۡقٖ فِي ظُلُمَٰتٖ ثَلَٰثٖۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُصۡرَفُونَ
Sizi tek bir nefisten (Adem'den) yaratmıs, sonra da ondan esini meydana getirmistir. Sizin icin hayvanlardan sekiz cift indirmistir. Sizi analarınızın karınlarında, bir yaratmadan sonra bir diger yaratmaya gecerek uc karanlık safhada yaratır. Iste bunları yapan Rabbiniz Allah'tır. Hukumranlık O'nundur. O'ndan baska ilah yoktur. O halde nasıl olup da O'ndan yuz cevirip baskalarına ibadet edersiniz
Surah Az-Zumar, Verse 6
إِن تَكۡفُرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ عَنكُمۡۖ وَلَا يَرۡضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلۡكُفۡرَۖ وَإِن تَشۡكُرُواْ يَرۡضَهُ لَكُمۡۗ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرۡجِعُكُمۡ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Eger inkar ederseniz, suphesiz Allah, size muhtac degildir. Bununla beraber O, kullarının kufrune razı olmaz. Eger sukrederseniz sizden bunu kabul eder. Hicbir gunahkar digerinin gunahını cekmez. Nihayet hepinizin donup gidisi, Rabbinizedir. Yaptıklarınızı O size haber verir. Cunku O, kalplerde olan herseyi hakkıyla bilendir
Surah Az-Zumar, Verse 7
۞وَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَا رَبَّهُۥ مُنِيبًا إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُۥ نِعۡمَةٗ مِّنۡهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدۡعُوٓاْ إِلَيۡهِ مِن قَبۡلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادٗا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِۦۚ قُلۡ تَمَتَّعۡ بِكُفۡرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلنَّارِ
Insanın basına bir sıkıntı gelince, Rabbine yonelerek O’na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, onceden yalvarmıs oldugunu unutur. Allah'ın yolundan saptırmak icin O'na esler kosar. (Ey Muhammed!) De ki: Kufrunle biraz eglenedur; cunku sen, muhakkak cehennem ehlindensin
Surah Az-Zumar, Verse 8
أَمَّنۡ هُوَ قَٰنِتٌ ءَانَآءَ ٱلَّيۡلِ سَاجِدٗا وَقَآئِمٗا يَحۡذَرُ ٱلۡأٓخِرَةَ وَيَرۡجُواْ رَحۡمَةَ رَبِّهِۦۗ قُلۡ هَلۡ يَسۡتَوِي ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten cekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Rasulum!) De ki: Hic bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Dogrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla dusunur
Surah Az-Zumar, Verse 9
قُلۡ يَٰعِبَادِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡۚ لِلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ فِي هَٰذِهِ ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٞۗ وَأَرۡضُ ٱللَّهِ وَٰسِعَةٌۗ إِنَّمَا يُوَفَّى ٱلصَّـٰبِرُونَ أَجۡرَهُم بِغَيۡرِ حِسَابٖ
(Rasulum!) Soyle: Ey inanan kullarım! Rabbinize karsı gelmekten sakının. Bu dunyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah’ın (yarattıgı) yeryuzu genistir. Yalnız sabredenlere, mukafatları hesapsız odenecektir
Surah Az-Zumar, Verse 10
قُلۡ إِنِّيٓ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ
De ki: Bana, dini Allah'a halis kılarak O’na kulluk etmem emrolundu
Surah Az-Zumar, Verse 11
وَأُمِرۡتُ لِأَنۡ أَكُونَ أَوَّلَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
Bana muslumanların ilki olmam emrolundu
Surah Az-Zumar, Verse 12
قُلۡ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
De ki: Rabbime karsı gelirsem, dogrusu buyuk gunun azabından korkarım
Surah Az-Zumar, Verse 13
قُلِ ٱللَّهَ أَعۡبُدُ مُخۡلِصٗا لَّهُۥ دِينِي
De ki: Ben dinimde ihlas ile ancak Allah'a ibadet ederim
Surah Az-Zumar, Verse 14
فَٱعۡبُدُواْ مَا شِئۡتُم مِّن دُونِهِۦۗ قُلۡ إِنَّ ٱلۡخَٰسِرِينَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَأَهۡلِيهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ أَلَا ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡخُسۡرَانُ ٱلۡمُبِينُ
(Ey Allah'a es kosanlar!): Siz de O'ndan baska dilediginize tapın! De ki: Gercekten husrana ugrayanlar, kıyamet gunu hem kendilerini, hem de ailelerini ziyana sokanlardır. Bilesiniz ki, bu apacık husrandır
Surah Az-Zumar, Verse 15
لَهُم مِّن فَوۡقِهِمۡ ظُلَلٞ مِّنَ ٱلنَّارِ وَمِن تَحۡتِهِمۡ ظُلَلٞۚ ذَٰلِكَ يُخَوِّفُ ٱللَّهُ بِهِۦ عِبَادَهُۥۚ يَٰعِبَادِ فَٱتَّقُونِ
Onların ustlerinde atesten tabakalar, altlarında da (oyle) tabakalar var. Iste Allah kullarını bununla korkutuyor. Ey kullarım! Yalnızca benden korkun
Surah Az-Zumar, Verse 16
وَٱلَّذِينَ ٱجۡتَنَبُواْ ٱلطَّـٰغُوتَ أَن يَعۡبُدُوهَا وَأَنَابُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰۚ فَبَشِّرۡ عِبَادِ
Tagut'a kulluk etmekten kacınıp, Allah'a yonelenlere mujde vardır, kullarımı mujdele
Surah Az-Zumar, Verse 17
ٱلَّذِينَ يَسۡتَمِعُونَ ٱلۡقَوۡلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحۡسَنَهُۥٓۚ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَىٰهُمُ ٱللَّهُۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمۡ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
(Ey Muhammed!) Dinleyip de sozun en guzeline uyan iste Allah'ın dogru yola ilettigi kimseler onlardır. Gercek akıl sahipleri de onlardır
Surah Az-Zumar, Verse 18
أَفَمَنۡ حَقَّ عَلَيۡهِ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي ٱلنَّارِ
(Rasulum!) Hakkında azap hukmu gerceklesmis kimseyi ve ateste olanı sen mi kurtaracaksın
Surah Az-Zumar, Verse 19
لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ لَهُمۡ غُرَفٞ مِّن فَوۡقِهَا غُرَفٞ مَّبۡنِيَّةٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ ٱلۡمِيعَادَ
Fakat Rablerinden sakınanlara, ustuste yapılmıs, altlarından ırmaklar akan koskler vardır. Bu, Allah'ın verdigi sozdur. Allah, verdigi sozden caymaz
Surah Az-Zumar, Verse 20
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَسَلَكَهُۥ يَنَٰبِيعَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ثُمَّ يُخۡرِجُ بِهِۦ زَرۡعٗا مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَجۡعَلُهُۥ حُطَٰمًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Gormedin mi? Allah gokten bir su indirdi, onu yerdeki kaynaklara yerlestirdi, sonra onunla turlu turlu renklerde ekinler yetistiriyor. Sonra onlar kurur da sapsarı olduklarını gorursun. Sonra da onu kuru bir kırıntı yapar. Suphesiz bunlarda akıl sahipleri icin bir ogut vardır
Surah Az-Zumar, Verse 21
أَفَمَن شَرَحَ ٱللَّهُ صَدۡرَهُۥ لِلۡإِسۡلَٰمِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٖ مِّن رَّبِّهِۦۚ فَوَيۡلٞ لِّلۡقَٰسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Allah kimin gonlunu Islam'a acmıssa o, Rabbinden bir nur uzerinde degil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılasmıs olanlara yazıklar olsun! Iste bunlar apacık bir sapıklık icindedirler
Surah Az-Zumar, Verse 22
ٱللَّهُ نَزَّلَ أَحۡسَنَ ٱلۡحَدِيثِ كِتَٰبٗا مُّتَشَٰبِهٗا مَّثَانِيَ تَقۡشَعِرُّ مِنۡهُ جُلُودُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُمۡ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمۡ وَقُلُوبُهُمۡ إِلَىٰ ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهۡدِي بِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٍ
Allah sozun en guzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab’ın etkisinden tuyleri urperir, derken hem bedenleri ve hem de gonulleri Allah'ın zikrine ısınıp yumusar. Iste bu Kitap, Allah'ın, diledigini kendisiyle dogru yola ilettigi hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gosteren olmaz
Surah Az-Zumar, Verse 23
أَفَمَن يَتَّقِي بِوَجۡهِهِۦ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَقِيلَ لِلظَّـٰلِمِينَ ذُوقُواْ مَا كُنتُمۡ تَكۡسِبُونَ
Kıyamet gununde yuzunu azabın siddetinden korumaya calısan kimse (kendini ondan emin kılan gibi) midir? Zalimlere «Kazandıgınızı tadın!» denilir
Surah Az-Zumar, Verse 24
كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَأَتَىٰهُمُ ٱلۡعَذَابُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَشۡعُرُونَ
Onlardan oncekiler (peygamberleri) yalanladılar da farkına varmadıkları bir yerden onlara azap cattı
Surah Az-Zumar, Verse 25
فَأَذَاقَهُمُ ٱللَّهُ ٱلۡخِزۡيَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَكۡبَرُۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ
Bu suretle Allah, dunya hayatında onlara rezilligi tattırdı. Ahiret azabı daha buyuktur. Keske bunu bilselerdi
Surah Az-Zumar, Verse 26
وَلَقَدۡ ضَرَبۡنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ
Andolsun ki biz, ogut alsınlar diye, bu Kur'an’da insanlara her turlu misali verdik
Surah Az-Zumar, Verse 27
قُرۡءَانًا عَرَبِيًّا غَيۡرَ ذِي عِوَجٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ
Korunsunlar diye, puruzsuz Arapca bir Kur'an indirdik
Surah Az-Zumar, Verse 28
ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا رَّجُلٗا فِيهِ شُرَكَآءُ مُتَشَٰكِسُونَ وَرَجُلٗا سَلَمٗا لِّرَجُلٍ هَلۡ يَسۡتَوِيَانِ مَثَلًاۚ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Allah, cekisip duran bircok ortakların sahip oldugu bir adam (kole) ile yalnız bir kisiye baglı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi esit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların cogu bilmezler
Surah Az-Zumar, Verse 29
إِنَّكَ مَيِّتٞ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ
Muhakkak sen de oleceksin, onlar da olecekler
Surah Az-Zumar, Verse 30
ثُمَّ إِنَّكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ عِندَ رَبِّكُمۡ تَخۡتَصِمُونَ
Sonra suphesiz, siz de kıyamet gunu, Rabbinizin huzurunda muhakeme olacaksınız
Surah Az-Zumar, Verse 31
۞فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَذَبَ عَلَى ٱللَّهِ وَكَذَّبَ بِٱلصِّدۡقِ إِذۡ جَآءَهُۥٓۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡكَٰفِرِينَ
Allah'a karsı yalan uyduran, kendisine gelen gercegi (Kur'an’ı) yalan sayandan daha zalim kimdir? Kafirlerin yeri cehennemde degil mi
Surah Az-Zumar, Verse 32
وَٱلَّذِي جَآءَ بِٱلصِّدۡقِ وَصَدَّقَ بِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ
Dogruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, iste kotulukten sakınanlar onlardır
Surah Az-Zumar, Verse 33
لَهُم مَّا يَشَآءُونَ عِندَ رَبِّهِمۡۚ ذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Onlar icin Rableri yanında diledikleri her sey vardır. Iste bu, iyilik edenlerin mukafatıdır
Surah Az-Zumar, Verse 34
لِيُكَفِّرَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ أَسۡوَأَ ٱلَّذِي عَمِلُواْ وَيَجۡزِيَهُمۡ أَجۡرَهُم بِأَحۡسَنِ ٱلَّذِي كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Boylece Allah, onların gecmiste yaptıkları en kotu hareketleri bile ortecek ve yaptıklarının en guzeline denk olarak mukafatlarını verecektir
Surah Az-Zumar, Verse 35
أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِكَافٍ عَبۡدَهُۥۖ وَيُخَوِّفُونَكَ بِٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ
Allah kuluna kafi degil midir? Seni O'ndan baskalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun yolunu dogrultacak biri yoktur
Surah Az-Zumar, Verse 36
وَمَن يَهۡدِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِن مُّضِلٍّۗ أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِعَزِيزٖ ذِي ٱنتِقَامٖ
Allah kime de hidayet ederse, artık onu saptıracak yoktur. Allah, mutlak guc sahibi ve intikam alıcı degil midir
Surah Az-Zumar, Verse 37
وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلۡ أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ إِنۡ أَرَادَنِيَ ٱللَّهُ بِضُرٍّ هَلۡ هُنَّ كَٰشِفَٰتُ ضُرِّهِۦٓ أَوۡ أَرَادَنِي بِرَحۡمَةٍ هَلۡ هُنَّ مُمۡسِكَٰتُ رَحۡمَتِهِۦۚ قُلۡ حَسۡبِيَ ٱللَّهُۖ عَلَيۡهِ يَتَوَكَّلُ ٱلۡمُتَوَكِّلُونَ
Andolsun ki onlara: Gokleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette «Allah'tır» derler. De ki: Oyleyse bana soyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O’nun verdigi zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini onleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkul edenler, ancak O'na guvenip dayanırlar
Surah Az-Zumar, Verse 38
قُلۡ يَٰقَوۡمِ ٱعۡمَلُواْ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمۡ إِنِّي عَٰمِلٞۖ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ
De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; dogrusu ben de yapacagım
Surah Az-Zumar, Verse 39
مَن يَأۡتِيهِ عَذَابٞ يُخۡزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيۡهِ عَذَابٞ مُّقِيمٌ
Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime surekli azap inecek, yakında bileceksiniz
Surah Az-Zumar, Verse 40
إِنَّآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ لِلنَّاسِ بِٱلۡحَقِّۖ فَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيۡهَاۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيۡهِم بِوَكِيلٍ
(Rasulum)! Suphesiz biz bu Kitab’ı sana, insanlar icin hak olarak indirdik. Artık kim dogru yolu secerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmıs olur. Sen onların uzerinde vekil degilsin
Surah Az-Zumar, Verse 41
ٱللَّهُ يَتَوَفَّى ٱلۡأَنفُسَ حِينَ مَوۡتِهَا وَٱلَّتِي لَمۡ تَمُتۡ فِي مَنَامِهَاۖ فَيُمۡسِكُ ٱلَّتِي قَضَىٰ عَلَيۡهَا ٱلۡمَوۡتَ وَيُرۡسِلُ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Allah, eceli gelenlerin ruhlarını olumleri anında, eceli henuz gelmeyenlerin de uykularında alır. Haklarında olume hukmettikleri (kullarının ruhlarını bedenlerine geri salmaz, onların ruhları) nı tutar, digerlerini ise, (ecellerini tamamlamaları icin) belli bir sureye kadar salıverir. Bunda, dusunebilen kavim icin, muhakkak ibretler vardır
Surah Az-Zumar, Verse 42
أَمِ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُفَعَآءَۚ قُلۡ أَوَلَوۡ كَانُواْ لَا يَمۡلِكُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَعۡقِلُونَ
Yoksa onlar Allah'tan baskasını sefaatciler mı edindiler? De ki: Onlar hicbir seye guc yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi (sefaatci edineceksiniz)
Surah Az-Zumar, Verse 43
قُل لِّلَّهِ ٱلشَّفَٰعَةُ جَمِيعٗاۖ لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
De ki: Butun sefaat Allah'ındır. Goklerin ve yerin hukumranlıgı O'nundur. Sonra O'na donduruleceksiniz
Surah Az-Zumar, Verse 44
وَإِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُ ٱشۡمَأَزَّتۡ قُلُوبُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِۖ وَإِذَا ذُكِرَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦٓ إِذَا هُمۡ يَسۡتَبۡشِرُونَ
Allah'ın adı tek basına zikredildigi zaman, ahirete iman etmeyenlerin kalbleri kin (ve nefret) le dolar; fakat Allah'tan baskası, (yani putları) zikredildigi zaman da hemen neselenirler
Surah Az-Zumar, Verse 45
قُلِ ٱللَّهُمَّ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ عَٰلِمَ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ أَنتَ تَحۡكُمُ بَيۡنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
De ki: Ey gokleri ve yeri yaratan, gizliyi de asikarı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılıga dustukleri seyin hukmunu ancak sen vereceksin
Surah Az-Zumar, Verse 46
وَلَوۡ أَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا وَمِثۡلَهُۥ مَعَهُۥ لَٱفۡتَدَوۡاْ بِهِۦ مِن سُوٓءِ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَبَدَا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مَا لَمۡ يَكُونُواْ يَحۡتَسِبُونَ
Eger yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gununde azabın fenalıgından (kurtulmak icin) elbette bunları feda ederlerdi. Halbuki (o gun) onlar icin, Allah tarafından, hic hesaba katmadıkları seyler ortaya cıkmıstır
Surah Az-Zumar, Verse 47
وَبَدَا لَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Onların kazandıkları kotulukler (o gun) acıga cıkmıs, alaya aldıkları sey, kendilerini sarmıstır
Surah Az-Zumar, Verse 48
فَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلۡنَٰهُ نِعۡمَةٗ مِّنَّا قَالَ إِنَّمَآ أُوتِيتُهُۥ عَلَىٰ عِلۡمِۭۚ بَلۡ هِيَ فِتۡنَةٞ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Insana bir zarar dokundugu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdigimiz vakit, «Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmistir» der. Hayır! O bir imtihandır, fakat cokları bilmezler
Surah Az-Zumar, Verse 49
قَدۡ قَالَهَا ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Bunu onlardan oncekiler de soylemisti; ama kazandıkları seyler onlara fayda vermedi
Surah Az-Zumar, Verse 50
فَأَصَابَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْۚ وَٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡ هَـٰٓؤُلَآءِ سَيُصِيبُهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَمَا هُم بِمُعۡجِزِينَ
Sonunda kazandıkları seylerin kotulukleri de baslarına gelmisti. Bu musriklerden zulmedenlerin baslarına da kazandıklarının kotulukleri gelecektir. Buna hicbir sekilde engel olabilecek degillerdir
Surah Az-Zumar, Verse 51
أَوَلَمۡ يَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ
Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı diledigine bol bol verir, dilediginden de kısar. Suphesiz bunda inanan bir kavim icin ibretler vardır
Surah Az-Zumar, Verse 52
۞قُلۡ يَٰعِبَادِيَ ٱلَّذِينَ أَسۡرَفُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ لَا تَقۡنَطُواْ مِن رَّحۡمَةِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ يَغۡفِرُ ٱلذُّنُوبَ جَمِيعًاۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi asan kullarım! Allah'ın rahmetinden umit kesmeyin! Cunku Allah butun gunahları bagıslar. Suphesiz ki O, cok bagıslayan, cok esirgeyendir
Surah Az-Zumar, Verse 53
وَأَنِيبُوٓاْ إِلَىٰ رَبِّكُمۡ وَأَسۡلِمُواْ لَهُۥ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ
Size azap gelip catmadan once Rabbinize donun, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez
Surah Az-Zumar, Verse 54
وَٱتَّبِعُوٓاْ أَحۡسَنَ مَآ أُنزِلَ إِلَيۡكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ بَغۡتَةٗ وَأَنتُمۡ لَا تَشۡعُرُونَ
Siz farkında olmadan, ansızın basınıza azap gelmezden once, Rabbinizden size indirilenin en guzeline (Kur'an'a) tabi olun
Surah Az-Zumar, Verse 55
أَن تَقُولَ نَفۡسٞ يَٰحَسۡرَتَىٰ عَلَىٰ مَا فَرَّطتُ فِي جَنۢبِ ٱللَّهِ وَإِن كُنتُ لَمِنَ ٱلسَّـٰخِرِينَ
Kisinin: Allah'a karsı asırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gercekten ben alay edenlerdendim (diyecegi gunden sakının)
Surah Az-Zumar, Verse 56
أَوۡ تَقُولَ لَوۡ أَنَّ ٱللَّهَ هَدَىٰنِي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُتَّقِينَ
Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyecegi
Surah Az-Zumar, Verse 57
أَوۡ تَقُولَ حِينَ تَرَى ٱلۡعَذَابَ لَوۡ أَنَّ لِي كَرَّةٗ فَأَكُونَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
yahut azabı gordugunde: Keske benim icin bir kez (donmeye) imkan bulunsa da iyilerden olsam! diyecegi gunden sakının
Surah Az-Zumar, Verse 58
بَلَىٰ قَدۡ جَآءَتۡكَ ءَايَٰتِي فَكَذَّبۡتَ بِهَا وَٱسۡتَكۡبَرۡتَ وَكُنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Hayır (donemeyeceksin)! Ayetlerim sana gelmisti de sen onları yalanlamıs, buyukluk taslamıs ve inkarcılardan olmustun
Surah Az-Zumar, Verse 59
وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تَرَى ٱلَّذِينَ كَذَبُواْ عَلَى ٱللَّهِ وُجُوهُهُم مُّسۡوَدَّةٌۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡمُتَكَبِّرِينَ
Kıyamet gununde Allah hakkında yalan soyleyenlerin yuzlerinin kapkara oldugunu gorursun. Kibirlenenlerin kalacagı yer cehennemde degil midir
Surah Az-Zumar, Verse 60
وَيُنَجِّي ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ بِمَفَازَتِهِمۡ لَا يَمَسُّهُمُ ٱلسُّوٓءُ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Allah, takva sahiplerini kurtulusa erdirir. Onlara hicbir fenalık dokunmaz. Onlar mahzun da olmazlar
Surah Az-Zumar, Verse 61
ٱللَّهُ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٞ
Allah her seyin yaratıcısıdır. O, her seye vekildir
Surah Az-Zumar, Verse 62
لَّهُۥ مَقَالِيدُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Goklerin ve yerin anahtarları (mutlak hukumranlıgı) O'nundur. Allah’ın ayetlerini inkar edenler var ya, iste onlar husrana ugrayanlardır
Surah Az-Zumar, Verse 63
قُلۡ أَفَغَيۡرَ ٱللَّهِ تَأۡمُرُوٓنِّيٓ أَعۡبُدُ أَيُّهَا ٱلۡجَٰهِلُونَ
De ki: Ey cahiller! Bana Allah'tan baskasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz
Surah Az-Zumar, Verse 64
وَلَقَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡكَ وَإِلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكَ لَئِنۡ أَشۡرَكۡتَ لَيَحۡبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Gercektir ki, sana da senden oncekilere de vahyolunmustur ki: "Eger Allah'a sirk kosarsan, muhakkak butun amelin bosa gider ve husrana ugrayanlardan olursun
Surah Az-Zumar, Verse 65
بَلِ ٱللَّهَ فَٱعۡبُدۡ وَكُن مِّنَ ٱلشَّـٰكِرِينَ
Hayır! Yalnız Allah’a kulluk et ve sukredenlerden ol
Surah Az-Zumar, Verse 66
وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦ وَٱلۡأَرۡضُ جَمِيعٗا قَبۡضَتُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ مَطۡوِيَّـٰتُۢ بِيَمِينِهِۦۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Allah'ı gerektigi gibi (hakkıyla tanıyıp) takdir edememislerdir. Kıyamet gunu, yeryuzu butunuyle O'nun kabzasında, gokler de elinde durulmus olacaktır. Allah, onların sirk kostukları seylerden munezzehtir ve cok yucedir
Surah Az-Zumar, Verse 67
وَنُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَصَعِقَ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا مَن شَآءَ ٱللَّهُۖ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخۡرَىٰ فَإِذَا هُمۡ قِيَامٞ يَنظُرُونَ
Sur'a uflenince, Allah’ın diledikleri mustesna olmak uzere goklerde ve yerde, ne varsa hepsi olecektir. Sonra ona bir daha uflenince, bir de ne goresin, onlar ayaga kalkmıs bakıyorlar
Surah Az-Zumar, Verse 68
وَأَشۡرَقَتِ ٱلۡأَرۡضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ ٱلۡكِتَٰبُ وَجِاْيٓءَ بِٱلنَّبِيِّـۧنَ وَٱلشُّهَدَآءِ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Yeryuzu, Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve sahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hukum verilir. Onlara asla zulmedilmez
Surah Az-Zumar, Verse 69
وَوُفِّيَتۡ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا عَمِلَتۡ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِمَا يَفۡعَلُونَ
Herkes ne yaptıysa, karsılıgı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir
Surah Az-Zumar, Verse 70
وَسِيقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِلَىٰ جَهَنَّمَ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا فُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَآ أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ رُسُلٞ مِّنكُمۡ يَتۡلُونَ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِ رَبِّكُمۡ وَيُنذِرُونَكُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَاۚ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنۡ حَقَّتۡ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ
Kufredenler, boluk halinde cehenneme surulur. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları acılır, bekcileri onlara: Size, icinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugune kavusacagınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi? derler. «Evet geldi» derler ama, azap sozu kafirlerin uzerine hak olmustur
Surah Az-Zumar, Verse 71
قِيلَ ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ
Onlara: Icinde ebedi kalacagınız cehennemin kapılarından girin; kibirlenenlerin yeri ne kotu! denilir
Surah Az-Zumar, Verse 72
وَسِيقَ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا وَفُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَا سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡ طِبۡتُمۡ فَٱدۡخُلُوهَا خَٰلِدِينَ
Rablerine karsı gelmekten sakınanlar ise, boluk boluk cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları acıldıgında bekcileri onlara: «Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak uzere girin buraya.» derler
Surah Az-Zumar, Verse 73
وَقَالُواْ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي صَدَقَنَا وَعۡدَهُۥ وَأَوۡرَثَنَا ٱلۡأَرۡضَ نَتَبَوَّأُ مِنَ ٱلۡجَنَّةِ حَيۡثُ نَشَآءُۖ فَنِعۡمَ أَجۡرُ ٱلۡعَٰمِلِينَ
Onlar: «Bize verdigi sozde sadık olan ve bizi, diledigimiz yerinde oturacagımız bu cennet yurduna varis kılan Allah’a hamdolsun. Iyi amelde bulunanların mukafatı ne guzelmis!» derler
Surah Az-Zumar, Verse 74
وَتَرَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ حَآفِّينَ مِنۡ حَوۡلِ ٱلۡعَرۡشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡۚ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّۚ وَقِيلَ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Melekleri gorursun ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Ars'ın etrafını kusatmıslardır. Artık aralarında adaletle hukmolunmus ve «Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun» denilmistir
Surah Az-Zumar, Verse 75