Surah An-Nisa Verse 46 - Turkish Translation by Muhammed Esed
Surah An-Nisaمِّنَ ٱلَّذِينَ هَادُواْ يُحَرِّفُونَ ٱلۡكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَيَقُولُونَ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَٱسۡمَعۡ غَيۡرَ مُسۡمَعٖ وَرَٰعِنَا لَيَّۢا بِأَلۡسِنَتِهِمۡ وَطَعۡنٗا فِي ٱلدِّينِۚ وَلَوۡ أَنَّهُمۡ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَا وَٱسۡمَعۡ وَٱنظُرۡنَا لَكَانَ خَيۡرٗا لَّهُمۡ وَأَقۡوَمَ وَلَٰكِن لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَلَا يُؤۡمِنُونَ إِلَّا قَلِيلٗا
Yahudi itikadına mensup olanların bir kısmı, (vahyedilmis) sozlerin anlamını carpıtırlar; sozleri asıl baglamından kopararak, (simdi yaptıkları gibi) "Isittik ama karsı cıkıyoruz!" ve "Dinleyin ama kulak asmayın!" ve "Asıl sen biz(im sozumuz)e kulak ver (ey Muhammed)!" derler; boylece dilleriyle oyun oynarlar ve (sahih) itikadın yanlıs oldugunu ima etmeye calısırlar. (Halbuki) onlar, sadece "Isittik ve itaat ediyoruz!" ve "(Bizi) dinle, bize katlan!" deselerdi, bu onların gercekten yararına ve daha durustce bir davranıs olurdu: ama hakikati reddettikleri icin Allah onları lanetledi; zira onların inandıkları, basit birkac seyden ibarettir