Surah Al-Jathiya - Turkish Translation by Suleyman Ates
حمٓ
Ha mim
Surah Al-Jathiya, Verse 1
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
Kitabın indirilmesi, o ustun, hukum ve hikmet sahibi Allah tarafındandır
Surah Al-Jathiya, Verse 2
إِنَّ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ
Suphesiz goklerde ve yerde, inananlar icin ibretler vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 3
وَفِي خَلۡقِكُمۡ وَمَا يَبُثُّ مِن دَآبَّةٍ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يُوقِنُونَ
Sizin yaratılısınızda ve (yeryuzunde) yaymakta oldugu canlılarda, kesin olarak inananlar icin ibretler vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 4
وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن رِّزۡقٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ
Gecenin ve gunduzun degismesinde, Allah'ın gokten rızık (sebebi) indirip onunla olumunden sonra yeri diriltmesinde, ruzgarları estirmesinde dusunen bir toplum icin ibretler vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 5
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۖ فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَ ٱللَّهِ وَءَايَٰتِهِۦ يُؤۡمِنُونَ
Iste sunlar, Allah'ın ayetleridir, onları sana gercek ile okuyoruz. Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise (soze) inanacaklar
Surah Al-Jathiya, Verse 6
وَيۡلٞ لِّكُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ
Her yalancı, gunah yuklu kimseye yuh olsun
Surah Al-Jathiya, Verse 7
يَسۡمَعُ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ثُمَّ يُصِرُّ مُسۡتَكۡبِرٗا كَأَن لَّمۡ يَسۡمَعۡهَاۖ فَبَشِّرۡهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٖ
O, Allah'ın ayetlerinin kendisine okundugunu isitir de sonra buyukluk taslayarak sanki hic onları isitmemis gibi (kufrunde) direnir. Onu, acı bir azab ile mujdele
Surah Al-Jathiya, Verse 8
وَإِذَا عَلِمَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا شَيۡـًٔا ٱتَّخَذَهَا هُزُوًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
O, bizim ayetlerimizden bir sey ogrendigi zaman onunla alay eder. Iste oyleleri icin alcaltıcı bir azab vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 9
مِّن وَرَآئِهِمۡ جَهَنَّمُۖ وَلَا يُغۡنِي عَنۡهُم مَّا كَسَبُواْ شَيۡـٔٗا وَلَا مَا ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوۡلِيَآءَۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٌ
Otelerinden de cehennem (onları beklemektedir). Ne kazandıkları ve ne de Allah'tan baska edindikleri veliler kendilerine bir yarar saglayabilir. Onlar icin buyuk bir azab vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 10
هَٰذَا هُدٗىۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ لَهُمۡ عَذَابٞ مِّن رِّجۡزٍ أَلِيمٌ
Iste yol gosterici, bu(Kur'an)dır. Rablerinin ayetlerini tanımayanlar icin cok cetin bir azab vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 11
۞ٱللَّهُ ٱلَّذِي سَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡبَحۡرَ لِتَجۡرِيَ ٱلۡفُلۡكُ فِيهِ بِأَمۡرِهِۦ وَلِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ
Allah'tır ki denizi size boyun egdirdi, ta ki gemiler buyruguyla denizin icinde akıp gitsin de, siz bu sayede O'nun lutfundan payınızı arayasınız ve sukredesiniz
Surah Al-Jathiya, Verse 12
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا مِّنۡهُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Goklerde ve yerde bulunan seyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun egdirdi. Elbette bunda, dusunen bir toplum icin ibretler vardır
Surah Al-Jathiya, Verse 13
قُل لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَغۡفِرُواْ لِلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ أَيَّامَ ٱللَّهِ لِيَجۡزِيَ قَوۡمَۢا بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Inananlara soyle: Allah'ın (ceza) gunlerinin gelecegini ummayanları affetsinler ki (Allah), bir toplumu, yaptıklarıyle cezalandırsın
Surah Al-Jathiya, Verse 14
مَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَنۡ أَسَآءَ فَعَلَيۡهَاۖ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُمۡ تُرۡجَعُونَ
Kim iyi bir is yaparsa yararı kendisinedir, kim de kotuluk yaparsa zararı kendisinedir. Sonunda Rabbinize donduruleceksiniz
Surah Al-Jathiya, Verse 15
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحُكۡمَ وَٱلنُّبُوَّةَ وَرَزَقۡنَٰهُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَفَضَّلۡنَٰهُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ
Andolsun biz, Israil ogullarına Kitap, hukum (hikmet, hukumranlık) ve peygamberlik verdik, onları guzel rızıklarla besledik ve onları alemlere ustun kıldık
Surah Al-Jathiya, Verse 16
وَءَاتَيۡنَٰهُم بَيِّنَٰتٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡرِۖ فَمَا ٱخۡتَلَفُوٓاْ إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَهُمُ ٱلۡعِلۡمُ بَغۡيَۢا بَيۡنَهُمۡۚ إِنَّ رَبَّكَ يَقۡضِي بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
Ve onlara bu (din) is(in)de acık deliller verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki cekememezlik yuzunden ayrılıga dustuler. Suphesiz, Rabbin kıyamet gunu, ayrılıga dustukleri seylerde onlar arasında hukum verecektir
Surah Al-Jathiya, Verse 17
ثُمَّ جَعَلۡنَٰكَ عَلَىٰ شَرِيعَةٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡرِ فَٱتَّبِعۡهَا وَلَا تَتَّبِعۡ أَهۡوَآءَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ
Sonra seni de buyruk(umuz)dan bir seriate (bir hukuk duzenine) koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin keyiflerine uyma
Surah Al-Jathiya, Verse 18
إِنَّهُمۡ لَن يُغۡنُواْ عَنكَ مِنَ ٱللَّهِ شَيۡـٔٗاۚ وَإِنَّ ٱلظَّـٰلِمِينَ بَعۡضُهُمۡ أَوۡلِيَآءُ بَعۡضٖۖ وَٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلۡمُتَّقِينَ
Cunku onlar, Allah'tan (gelecek) hicbir seyi senden savamazlar. Zalimler birbirlerinin velisidirler. Allah ise korunanların velisidir
Surah Al-Jathiya, Verse 19
هَٰذَا بَصَـٰٓئِرُ لِلنَّاسِ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٞ لِّقَوۡمٖ يُوقِنُونَ
Bu (Kur'an), insanlara kanıtlar(sunmakta)dır; kesin olarak inananlara yol gosterici ve rahmettir
Surah Al-Jathiya, Verse 20
أَمۡ حَسِبَ ٱلَّذِينَ ٱجۡتَرَحُواْ ٱلسَّيِّـَٔاتِ أَن نَّجۡعَلَهُمۡ كَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ سَوَآءٗ مَّحۡيَاهُمۡ وَمَمَاتُهُمۡۚ سَآءَ مَا يَحۡكُمُونَ
Yoksa kotulukleri isleyen kimseler, kendilerini, inanıp iyi ameller isleyen kimseler gibi yapacagımızı mı sandılar? Yasamaları ve olumleri onlarla bir olacak oyle mi? Ne kotu hukum veriyorlar
Surah Al-Jathiya, Verse 21
وَخَلَقَ ٱللَّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّ وَلِتُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Allah, gokleri ve yeri gercek olarak yaratmıstır ki her can, kazandıgıyle cezalandırılsın, kimseye haksızlık edilmez
Surah Al-Jathiya, Verse 22
أَفَرَءَيۡتَ مَنِ ٱتَّخَذَ إِلَٰهَهُۥ هَوَىٰهُ وَأَضَلَّهُ ٱللَّهُ عَلَىٰ عِلۡمٖ وَخَتَمَ عَلَىٰ سَمۡعِهِۦ وَقَلۡبِهِۦ وَجَعَلَ عَلَىٰ بَصَرِهِۦ غِشَٰوَةٗ فَمَن يَهۡدِيهِ مِنۢ بَعۡدِ ٱللَّهِۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Keyfini tanrı edinen ve Allah'ın bir bilgiye gore saptırdıgı, kulagını ve kalbini muhurledigi, gozunun ustune de perde cektigi kimseyi gordun mu? Simdi ona Allah'tan sonra kim dogru yolu gosterecek? Dusunmuyor musunuz
Surah Al-Jathiya, Verse 23
وَقَالُواْ مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا ٱلدُّنۡيَا نَمُوتُ وَنَحۡيَا وَمَا يُهۡلِكُنَآ إِلَّا ٱلدَّهۡرُۚ وَمَا لَهُم بِذَٰلِكَ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ
Dediler ki: "Ne varsa dunya hayatımızdır, baska bir sey yoktur. Oluruz, yasarız. Bizi zamandan baskası helak etmiyor." Fakat onların bu hususta hicbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar
Surah Al-Jathiya, Verse 24
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ مَّا كَانَ حُجَّتَهُمۡ إِلَّآ أَن قَالُواْ ٱئۡتُواْ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Onlara acık acık ayetlerimiz okundugu zaman: "Dogru iseniz, babalarımızı getirin" demelerinden baska bir delilleri olmamıstır
Surah Al-Jathiya, Verse 25
قُلِ ٱللَّهُ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يَجۡمَعُكُمۡ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ لَا رَيۡبَ فِيهِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
De ki: "Allah sizi yasatıyor, sonra sizi olduruyor. Sonra sizi, toplayıp durusma gunune getirecektir. Bunda asla suphe yoktur, ama insanların cogu bilmezler
Surah Al-Jathiya, Verse 26
وَلِلَّهِ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يَوۡمَئِذٖ يَخۡسَرُ ٱلۡمُبۡطِلُونَ
Goklerin ve yerin mulku Allah'ındır. O sa'at basladıgı gun, iste o gun (Allah'ın ayetlerini etkisiz bırakmaga calısan) iptalciler husrana ugrayacaktır
Surah Al-Jathiya, Verse 27
وَتَرَىٰ كُلَّ أُمَّةٖ جَاثِيَةٗۚ كُلُّ أُمَّةٖ تُدۡعَىٰٓ إِلَىٰ كِتَٰبِهَا ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
(O gun) Her ummeti (Allah'ın huzurunda) toplanmıs gorursun. Her ummet, kendi Kitabına (yaptıgı islerin tutanagı olan amel defterine) cagırılır: "Bugun yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız
Surah Al-Jathiya, Verse 28
هَٰذَا كِتَٰبُنَا يَنطِقُ عَلَيۡكُم بِٱلۡحَقِّۚ إِنَّا كُنَّا نَسۡتَنسِخُ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Iste Kitabımız, aleyhinize gercegi soyluyor. Cunku biz, yaptıklarınızı yazıyorduk
Surah Al-Jathiya, Verse 29
فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَيُدۡخِلُهُمۡ رَبُّهُمۡ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡمُبِينُ
Inanıp iyi isler yapanlar; Rableri onları rahmetine sokar. Iste apacık basarı budur
Surah Al-Jathiya, Verse 30
وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَفَلَمۡ تَكُنۡ ءَايَٰتِي تُتۡلَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ وَكُنتُمۡ قَوۡمٗا مُّجۡرِمِينَ
Ama inkar edenlere gelince (onlara da soyle denir): "Ayetlerim size okunurdu, fakat siz buyukluk tasladınız ve suclu bir toplum oldunuz degil mi
Surah Al-Jathiya, Verse 31
وَإِذَا قِيلَ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱلسَّاعَةُ لَا رَيۡبَ فِيهَا قُلۡتُم مَّا نَدۡرِي مَا ٱلسَّاعَةُ إِن نَّظُنُّ إِلَّا ظَنّٗا وَمَا نَحۡنُ بِمُسۡتَيۡقِنِينَ
Allah'ın va'di gercektir, (Durusma) sa'at(inin gelecegin)de suphe yoktur dendigi zaman: "Sa'at nedir, bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz biz ona inanmıyoruz" demistiniz ha
Surah Al-Jathiya, Verse 32
وَبَدَا لَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Yaptıklarının kotulukleri onlara gorundu ve alay edip durdukları sey onları kusattı
Surah Al-Jathiya, Verse 33
وَقِيلَ ٱلۡيَوۡمَ نَنسَىٰكُمۡ كَمَا نَسِيتُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَا وَمَأۡوَىٰكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُم مِّن نَّـٰصِرِينَ
Ve (kendilerine soyle) denildi: "Siz, bu gununuzle karsılasmayı nasıl unuttunuzsa biz de bugun sizi unuttuk. Yeriniz atestir. Hicbir yardımcınız da yoktur
Surah Al-Jathiya, Verse 34
ذَٰلِكُم بِأَنَّكُمُ ٱتَّخَذۡتُمۡ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗا وَغَرَّتۡكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَاۚ فَٱلۡيَوۡمَ لَا يُخۡرَجُونَ مِنۡهَا وَلَا هُمۡ يُسۡتَعۡتَبُونَ
Boyledir, cunku siz Allah'ın ayetlerini eglence yaptınız; dunya hayatı sizi aldattı. Artık bugun onlar ne atesten cıkarılırlar ve ne de kendilerinden Allah'ı memnun etmege calısmaları istenir
Surah Al-Jathiya, Verse 35
فَلِلَّهِ ٱلۡحَمۡدُ رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَرَبِّ ٱلۡأَرۡضِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Hamd, goklerin Rabbi, yerin Rabbi ve butun alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur
Surah Al-Jathiya, Verse 36
وَلَهُ ٱلۡكِبۡرِيَآءُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Goklerde ve yerde ululuk, yalnız O'na aittir. O, azizdir hakimdir
Surah Al-Jathiya, Verse 37