Surah Yunus - Turkish Translation by Diyanet Isleri
الٓرۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡحَكِيمِ
Elif, Lâm, Râ. Iste bunlar o hikmetli kitabin âyetleridir
Surah Yunus, Verse 1
أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ رَجُلٖ مِّنۡهُمۡ أَنۡ أَنذِرِ ٱلنَّاسَ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنَّ لَهُمۡ قَدَمَ صِدۡقٍ عِندَ رَبِّهِمۡۗ قَالَ ٱلۡكَٰفِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٞ مُّبِينٌ
Insanlari (egri yolun sonundan) korkut, inananlara Rableri nezdindeki yüksek makamlari müjdele, diye içlerinden bir adama vahyimizi göndermemiz onlara tuhaf mi geldi? Kâfirler: "Hiç süphesiz bu besbelli bir sihirbaz." dediler
Surah Yunus, Verse 2
إِنَّ رَبَّكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ يُدَبِّرُ ٱلۡأَمۡرَۖ مَا مِن شَفِيعٍ إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ إِذۡنِهِۦۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Rabbiniz o Allah'dir ki, gökleri ve yeri alti günde yaratti, sonra ars üzerine istiva etti (onu hükmü altina aldi), isi tedbir eyliyor. O'nun izni olmaksizin hiç kimse sefaatçi olamaz. Iste Rabbiniz olan Allah budur. O'na ibadet ediniz! Hâlâ düsünüp ibret almayacak misiniz
Surah Yunus, Verse 3
إِلَيۡهِ مَرۡجِعُكُمۡ جَمِيعٗاۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقًّاۚ إِنَّهُۥ يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ بِٱلۡقِسۡطِۚ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ شَرَابٞ مِّنۡ حَمِيمٖ وَعَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡفُرُونَ
Dönüsünüz hep O'nadir. Allah'in vaadi haktir. Herseyi ilk bastan yaratan O'dur. Sonra iman edip salih amel isleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandirmak için geri döndürecek olan yine O'dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acikli bir azap vardir
Surah Yunus, Verse 4
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ ٱلشَّمۡسَ ضِيَآءٗ وَٱلۡقَمَرَ نُورٗا وَقَدَّرَهُۥ مَنَازِلَ لِتَعۡلَمُواْ عَدَدَ ٱلسِّنِينَ وَٱلۡحِسَابَۚ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۚ يُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ
O Allah'dir ki, senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye günesi bir isik, ayi da bir nur yapti. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak olarak yaratti. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrintili olarak açiklar
Surah Yunus, Verse 5
إِنَّ فِي ٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَّقُونَ
Elbette gece ile gündüzün birbiri ardinca degisip durmasinda ve Allah'in göklerde ve yerde yarattiklarinda sakinan bir kavim için bir çok delil vardir
Surah Yunus, Verse 6
إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ لِقَآءَنَا وَرَضُواْ بِٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَٱطۡمَأَنُّواْ بِهَا وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَنۡ ءَايَٰتِنَا غَٰفِلُونَ
Bize kavusmayi ummayanlar, dünya hayatina razi olup onunla tatmin bulanlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar da vardir muhakkak
Surah Yunus, Verse 7
أُوْلَـٰٓئِكَ مَأۡوَىٰهُمُ ٱلنَّارُ بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Iste bunlarin kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacaklari yer cehennemdir
Surah Yunus, Verse 8
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ يَهۡدِيهِمۡ رَبُّهُم بِإِيمَٰنِهِمۡۖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهِمُ ٱلۡأَنۡهَٰرُ فِي جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Hiç süphesiz iman edip salih ameller isleyenleri, imanlarindan dolayi Rableri hidayete erdirir. Naîm cennetlerinde altlarindan irmaklar akar durur
Surah Yunus, Verse 9
دَعۡوَىٰهُمۡ فِيهَا سُبۡحَٰنَكَ ٱللَّهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمۡ فِيهَا سَلَٰمٞۚ وَءَاخِرُ دَعۡوَىٰهُمۡ أَنِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Onlarin oradaki dualari: "Allahim, sen yücelerden yücesin"; saglik dilekleri "selâm", dualarinin sonu da "Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun." diye sükretmek olacaktir
Surah Yunus, Verse 10
۞وَلَوۡ يُعَجِّلُ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ ٱلشَّرَّ ٱسۡتِعۡجَالَهُم بِٱلۡخَيۡرِ لَقُضِيَ إِلَيۡهِمۡ أَجَلُهُمۡۖ فَنَذَرُ ٱلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ لِقَآءَنَا فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ
Eger Allah, insanlara, hayri çarçabuk istedikleri gibi, serri de alel-acele verseydi, onlarin hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavusmayi ummayanlari kendi hallerine birakiriz da azginliklari içinde bocalayip giderler
Surah Yunus, Verse 11
وَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ٱلضُّرُّ دَعَانَا لِجَنۢبِهِۦٓ أَوۡ قَاعِدًا أَوۡ قَآئِمٗا فَلَمَّا كَشَفۡنَا عَنۡهُ ضُرَّهُۥ مَرَّ كَأَن لَّمۡ يَدۡعُنَآ إِلَىٰ ضُرّٖ مَّسَّهُۥۚ كَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِلۡمُسۡرِفِينَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Insana bir sikinti dokundugu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sikintisini gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sikinti için bize hiç yalvarmamis gibi aldirmadan geçer gider. Iste o asiri gidenlere yaptiklari seyler böyle güzel gelir
Surah Yunus, Verse 12
وَلَقَدۡ أَهۡلَكۡنَا ٱلۡقُرُونَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَمَّا ظَلَمُواْ وَجَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَمَا كَانُواْ لِيُؤۡمِنُواْۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik. Iste günahkârlar toplulugunu biz böyle cezalandiririz
Surah Yunus, Verse 13
ثُمَّ جَعَلۡنَٰكُمۡ خَلَـٰٓئِفَ فِي ٱلۡأَرۡضِ مِنۢ بَعۡدِهِمۡ لِنَنظُرَ كَيۡفَ تَعۡمَلُونَ
Sonra onlarin ardindan sizi yeryüzüne halifeler yaptik ki, bakalim nasil ameller isleyeceksiniz
Surah Yunus, Verse 14
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَاتُنَا بَيِّنَٰتٖ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ لِقَآءَنَا ٱئۡتِ بِقُرۡءَانٍ غَيۡرِ هَٰذَآ أَوۡ بَدِّلۡهُۚ قُلۡ مَا يَكُونُ لِيٓ أَنۡ أُبَدِّلَهُۥ مِن تِلۡقَآيِٕ نَفۡسِيٓۖ إِنۡ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَيَّۖ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Böyle iken, âyetlerimiz, kesin birer belge olarak kendilerine okundugu zaman, o bizimle karsilasmayi ummayanlar, "Bundan baska bir Kur'ân getir veya bunu degistir." dediler. De ki, "Onu kendiligimden degistiremem, benim açimdan bu olacak bir sey degildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarim. Rabbime isyan edersem, süphesiz büyük bir günün azabindan korkarim
Surah Yunus, Verse 15
قُل لَّوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا تَلَوۡتُهُۥ عَلَيۡكُمۡ وَلَآ أَدۡرَىٰكُم بِهِۦۖ فَقَدۡ لَبِثۡتُ فِيكُمۡ عُمُرٗا مِّن قَبۡلِهِۦٓۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ
De ki, "Eger Allah dileseydi ben onu size okumazdim. O da onu hiçbir sekilde size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yillarca bulundum. Siz hâlâ aklinizi basiniza toplamayacak misiniz
Surah Yunus, Verse 16
فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوۡ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Artik bir yalani Allah'a iftira eden veya O'nun âyetlerini inkar edenden daha zalim kim olabilir? Hiç süphesiz o mücrimler iflah olmayacaklar
Surah Yunus, Verse 17
وَيَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُمۡ وَلَا يَنفَعُهُمۡ وَيَقُولُونَ هَـٰٓؤُلَآءِ شُفَعَـٰٓؤُنَا عِندَ ٱللَّهِۚ قُلۡ أَتُنَبِّـُٔونَ ٱللَّهَ بِمَا لَا يَعۡلَمُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Allah'i birakiyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan seylere tapiyorlar ve "Bunlar bizim Allah katinda sefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onlarin ortak kostuklari seylerin hepsinden münezzehtir
Surah Yunus, Verse 18
وَمَا كَانَ ٱلنَّاسُ إِلَّآ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ فَٱخۡتَلَفُواْۚ وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيۡنَهُمۡ فِيمَا فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
Insanlar, aslinda bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düsüp ayri ayri oldular. Eger Rabbinden bir karar çikmamis olsa idi, ihtilaf edip durduklari seyler hakkinda simdiye kadar aralarinda çoktan hüküm verilmis olurdu
Surah Yunus, Verse 19
وَيَقُولُونَ لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡهِ ءَايَةٞ مِّن رَّبِّهِۦۖ فَقُلۡ إِنَّمَا ٱلۡغَيۡبُ لِلَّهِ فَٱنتَظِرُوٓاْ إِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُنتَظِرِينَ
Bir de "Ona Rabbinden daha baska bir âyet indirilse ya!" diyorlar. De ki: "Gaybi bilmek ancak Allah'a mahsustur, bekleyiniz bakalim, ben de sizinle beraber bekleyecegim süphesiz
Surah Yunus, Verse 20
وَإِذَآ أَذَقۡنَا ٱلنَّاسَ رَحۡمَةٗ مِّنۢ بَعۡدِ ضَرَّآءَ مَسَّتۡهُمۡ إِذَا لَهُم مَّكۡرٞ فِيٓ ءَايَاتِنَاۚ قُلِ ٱللَّهُ أَسۡرَعُ مَكۡرًاۚ إِنَّ رُسُلَنَا يَكۡتُبُونَ مَا تَمۡكُرُونَ
Insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman, âyetlerimiz hakkinda derhal bir takim hilekârliklara girisirler. De ki: "Allah'in hilesi daha çabuktur. Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptiginiz hileleri yazip duruyorlar
Surah Yunus, Verse 21
هُوَ ٱلَّذِي يُسَيِّرُكُمۡ فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِۖ حَتَّىٰٓ إِذَا كُنتُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ وَجَرَيۡنَ بِهِم بِرِيحٖ طَيِّبَةٖ وَفَرِحُواْ بِهَا جَآءَتۡهَا رِيحٌ عَاصِفٞ وَجَآءَهُمُ ٱلۡمَوۡجُ مِن كُلِّ مَكَانٖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُمۡ أُحِيطَ بِهِمۡ دَعَوُاْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ لَئِنۡ أَنجَيۡتَنَا مِنۡ هَٰذِهِۦ لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلشَّـٰكِرِينَ
Sizi karada ve denizde gezdirip dolastiran O'dur. Hatta gemilerde bulundugunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hos bir esinti ile akip gittikleri ve tam keyiflendikleri sirada o gemilere siddetli bir firtina gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye baslar. Bütünüyle kusatilip artik bittiklerini sanirlar. Iste o vakit tam ihlas ile Allah'a yalvarir ve dindar olurlar: "Eger bizi buradan kurtarirsan, andolsun ki, sükredenlerden olacagiz." derler. 23- Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar. Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir. Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz. Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz
Surah Yunus, Verse 22
فَلَمَّآ أَنجَىٰهُمۡ إِذَا هُمۡ يَبۡغُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّۗ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنَّمَا بَغۡيُكُمۡ عَلَىٰٓ أَنفُسِكُمۖ مَّتَٰعَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ ثُمَّ إِلَيۡنَا مَرۡجِعُكُمۡ فَنُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Sonra Allah onlari oradan kurtarir, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çesitli taskinliklara baslarlar. Ey insanlar taskinliginiz sirf kendi zararinizadir. Su degersiz dünya hayatinin bir süre tadini çikariniz, sonra nasil olsa dönüp bize geleceksiniz. Biz de bütün yaptiklarinizi tek tek size haber verecegiz
Surah Yunus, Verse 23
إِنَّمَا مَثَلُ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا كَمَآءٍ أَنزَلۡنَٰهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ فَٱخۡتَلَطَ بِهِۦ نَبَاتُ ٱلۡأَرۡضِ مِمَّا يَأۡكُلُ ٱلنَّاسُ وَٱلۡأَنۡعَٰمُ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَخَذَتِ ٱلۡأَرۡضُ زُخۡرُفَهَا وَٱزَّيَّنَتۡ وَظَنَّ أَهۡلُهَآ أَنَّهُمۡ قَٰدِرُونَ عَلَيۡهَآ أَتَىٰهَآ أَمۡرُنَا لَيۡلًا أَوۡ نَهَارٗا فَجَعَلۡنَٰهَا حَصِيدٗا كَأَن لَّمۡ تَغۡنَ بِٱلۡأَمۡسِۚ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Dünya hayatinin misali söyledir: Gökten indirdigimiz su ile, insanlarin ve hayvanlarin yedigi bitkiler birbirine karismistir. Nihayet yeryüzü süslerini takinip süslendigi ve sahipleri kendilerini ona gücü yeter sandiklari bir sirada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz gelivermistir, ansizin ona öyle bir tirpan ativermisiz de sanki bir gün önce orada hiçbir senlik yokmus gibi oluvermistir. Düsünen bir kavim için âyetlerimizi iste böyle açiklariz
Surah Yunus, Verse 24
وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَىٰ دَارِ ٱلسَّلَٰمِ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Allah, selamet yurduna çagiriyor ve diledigini de dogru yola hidayet ediyor
Surah Yunus, Verse 25
۞لِّلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ ٱلۡحُسۡنَىٰ وَزِيَادَةٞۖ وَلَا يَرۡهَقُ وُجُوهَهُمۡ قَتَرٞ وَلَا ذِلَّةٌۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Iyi is, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasiyla karsilik vardir. Yüzlerine ne kara bulasir, ne de asagilanirlar. Cennet ehli iste bunlardir. Orada ebedî kalacaklardir
Surah Yunus, Verse 26
وَٱلَّذِينَ كَسَبُواْ ٱلسَّيِّـَٔاتِ جَزَآءُ سَيِّئَةِۭ بِمِثۡلِهَا وَتَرۡهَقُهُمۡ ذِلَّةٞۖ مَّا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنۡ عَاصِمٖۖ كَأَنَّمَآ أُغۡشِيَتۡ وُجُوهُهُمۡ قِطَعٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِ مُظۡلِمًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Kötülük kazanmis olanlara gelince, kötülügün cezasi, misli kadardir. Ve onlari bir asagilik ve eziklik kaplar. Onlar için Allah'dan baska hiçbir kurtarici yoktur. Yüzleri karanlik gecelerden bir parçaya bürünmüs gibidir. Iste onlar cehennem ehlidir. Orada ebedî kalacaklardir
Surah Yunus, Verse 27
وَيَوۡمَ نَحۡشُرُهُمۡ جَمِيعٗا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشۡرَكُواْ مَكَانَكُمۡ أَنتُمۡ وَشُرَكَآؤُكُمۡۚ فَزَيَّلۡنَا بَيۡنَهُمۡۖ وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم مَّا كُنتُمۡ إِيَّانَا تَعۡبُدُونَ
O gün ki, hepsini mahsere toplayacagiz, sonra da o sirk kosanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak kostuklariniz da!" diyecegiz. Artik aralarini iyice açmisiz. O ortak kostuklari seyler, "Siz bize tapmiyordunuz ki." diyecekler
Surah Yunus, Verse 28
فَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدَۢا بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكُمۡ إِن كُنَّا عَنۡ عِبَادَتِكُمۡ لَغَٰفِلِينَ
Simdi sizinle bizim aramizda sahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiginizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler)
Surah Yunus, Verse 29
هُنَالِكَ تَبۡلُواْ كُلُّ نَفۡسٖ مَّآ أَسۡلَفَتۡۚ وَرُدُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ مَوۡلَىٰهُمُ ٱلۡحَقِّۖ وَضَلَّ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ
Iste burada herkes geçmiste yaptigini bulacak. Ve gerçek mevlalari olan Allah'a döndürülecekler. Iftira edip uydurduklari seyler de kendilerinden büsbütün uzaklasip gidecek
Surah Yunus, Verse 30
قُلۡ مَن يَرۡزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ أَمَّن يَمۡلِكُ ٱلسَّمۡعَ وَٱلۡأَبۡصَٰرَ وَمَن يُخۡرِجُ ٱلۡحَيَّ مِنَ ٱلۡمَيِّتِ وَيُخۡرِجُ ٱلۡمَيِّتَ مِنَ ٱلۡحَيِّ وَمَن يُدَبِّرُ ٱلۡأَمۡرَۚ فَسَيَقُولُونَ ٱللَّهُۚ فَقُلۡ أَفَلَا تَتَّقُونَ
De ki, "size gökten ve yerden kim rizik veriyor? O, kulaklara ve gözlere hükmeden kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çikaran kim? Isleri idare eden kim?" Hemen "Allah'dir" diyecekler. De ki, "O halde Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz
Surah Yunus, Verse 31
فَذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمُ ٱلۡحَقُّۖ فَمَاذَا بَعۡدَ ٱلۡحَقِّ إِلَّا ٱلضَّلَٰلُۖ فَأَنَّىٰ تُصۡرَفُونَ
Iste o Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçegin disinda sapikliktan baska ne vardir? O halde haktan nasil çevriliyorsunuz
Surah Yunus, Verse 32
كَذَٰلِكَ حَقَّتۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى ٱلَّذِينَ فَسَقُوٓاْ أَنَّهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Hak dinden çikmis fasiklara Rabbinin kelimesi söyle gerçeklesti: Onlar artik imana gelmezler
Surah Yunus, Verse 33
قُلۡ هَلۡ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥۚ قُلِ ٱللَّهُ يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ
De ki: "Allah'a es tuttugunuz ortaklarinizdan, önce yaratip, sonra da onu çevirip yeniden diriltecek var mi?" De ki, "Önce yaratip, sonra da onu yeniden yaratacak olan Allah'dir. O halde nasil yoldan saptiriliyor, döndürülüyorsunuz
Surah Yunus, Verse 34
قُلۡ هَلۡ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَهۡدِيٓ إِلَى ٱلۡحَقِّۚ قُلِ ٱللَّهُ يَهۡدِي لِلۡحَقِّۗ أَفَمَن يَهۡدِيٓ إِلَى ٱلۡحَقِّ أَحَقُّ أَن يُتَّبَعَ أَمَّن لَّا يَهِدِّيٓ إِلَّآ أَن يُهۡدَىٰۖ فَمَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
De ki, "Ortak kostuklarinizdan dogru yolu gösterecek olan var midir?" Deki, "Allah, hak olan dogru yola hidayet eder. O halde dogru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layiktir, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mi daha layiktir. O halde ne oluyorsunuz? Nasil hükmediyorsunuz
Surah Yunus, Verse 35
وَمَا يَتَّبِعُ أَكۡثَرُهُمۡ إِلَّا ظَنًّاۚ إِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغۡنِي مِنَ ٱلۡحَقِّ شَيۡـًٔاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمُۢ بِمَا يَفۡعَلُونَ
Onlarin birçogu zandan baska bir seye uymaz. Zan ise haktan hiç bir seyin yerini tutmaz. Süphesiz ki, Allah onlarin ne yaptiklarini bilir
Surah Yunus, Verse 36
وَمَا كَانَ هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانُ أَن يُفۡتَرَىٰ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِن تَصۡدِيقَ ٱلَّذِي بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَتَفۡصِيلَ ٱلۡكِتَٰبِ لَا رَيۡبَ فِيهِ مِن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bu Kur'ân, Allah'dan baskasi tarafindan uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitaplari tasdik eder ve o kitabi (levh-i mahfuzu) ayrintili olarak açiklar. Onda süphe edilecek hiç bir sey yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafindan indirilmistir
Surah Yunus, Verse 37
أَمۡ يَقُولُونَ ٱفۡتَرَىٰهُۖ قُلۡ فَأۡتُواْ بِسُورَةٖ مِّثۡلِهِۦ وَٱدۡعُواْ مَنِ ٱسۡتَطَعۡتُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan baska, çagirabileceginiz kim varsa onu da yardima çagirin. Eger sözünüzde sadik iseniz (bunu yapin)
Surah Yunus, Verse 38
بَلۡ كَذَّبُواْ بِمَا لَمۡ يُحِيطُواْ بِعِلۡمِهِۦ وَلَمَّا يَأۡتِهِمۡ تَأۡوِيلُهُۥۚ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۖ فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Hayir. Onlar bilgileriyle kavrayamadiklari, te'vili de kendilerine hiç gelmemis olan bir seyi yalan saydilar. Bunlardan önce gelip geçenler de yine böyle inkâr etmislerdi, amma bak zalimlerin akibeti nasil oldu
Surah Yunus, Verse 39
وَمِنۡهُم مَّن يُؤۡمِنُ بِهِۦ وَمِنۡهُم مَّن لَّا يُؤۡمِنُ بِهِۦۚ وَرَبُّكَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُفۡسِدِينَ
Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Rabbin fesatçilari en iyi bilendir
Surah Yunus, Verse 40
وَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل لِّي عَمَلِي وَلَكُمۡ عَمَلُكُمۡۖ أَنتُم بَرِيٓـُٔونَ مِمَّآ أَعۡمَلُ وَأَنَا۠ بَرِيٓءٞ مِّمَّا تَعۡمَلُونَ
Eger seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; "Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Benim yapacagim sizi ilgilendirmez, sizin yapacaginiz da beni ilgilendirmez
Surah Yunus, Verse 41
وَمِنۡهُم مَّن يَسۡتَمِعُونَ إِلَيۡكَۚ أَفَأَنتَ تُسۡمِعُ ٱلصُّمَّ وَلَوۡ كَانُواْ لَا يَعۡقِلُونَ
Içlerinden seni dinlemeye gelenler de var. Sen, sagirlara, üstelik akilsiz da olanlara dinletebilir misin
Surah Yunus, Verse 42
وَمِنۡهُم مَّن يَنظُرُ إِلَيۡكَۚ أَفَأَنتَ تَهۡدِي ٱلۡعُمۡيَ وَلَوۡ كَانُواْ لَا يُبۡصِرُونَ
Içlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin
Surah Yunus, Verse 43
إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَظۡلِمُ ٱلنَّاسَ شَيۡـٔٗا وَلَٰكِنَّ ٱلنَّاسَ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ
Surasi kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez. Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar
Surah Yunus, Verse 44
وَيَوۡمَ يَحۡشُرُهُمۡ كَأَن لَّمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا سَاعَةٗ مِّنَ ٱلنَّهَارِ يَتَعَارَفُونَ بَيۡنَهُمۡۚ قَدۡ خَسِرَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِلِقَآءِ ٱللَّهِ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ
Allah'in onlari hasredip toplayacagi günde, sanki onlar dünyada gündüz bir parça kalmislar da aralarinda tanismislar gibi olacak. Allah'in huzuruna çikacaklarina inanmamis ve dogru yolu tutmamis olanlar hiç süphesiz en büyük ziyana ugramis olacaklar
Surah Yunus, Verse 45
وَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعۡضَ ٱلَّذِي نَعِدُهُمۡ أَوۡ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيۡنَا مَرۡجِعُهُمۡ ثُمَّ ٱللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا يَفۡعَلُونَ
Onlara vaad ettigimizin bir kismini sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onlarin dönüsü bize olacak. Sonra onlarin ne yapacaklarina Allah sahit olacaktir
Surah Yunus, Verse 46
وَلِكُلِّ أُمَّةٖ رَّسُولٞۖ فَإِذَا جَآءَ رَسُولُهُمۡ قُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡقِسۡطِ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Her ümmetin bir peygamberi vardir. O peygamberleri gelince aralarinda adaletle hüküm verilir. Onlar hiç zulüm görmezler
Surah Yunus, Verse 47
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡوَعۡدُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Onlar, "Eger dogru söylüyorsaniz bu vaad ne zaman yerine gelecek?" diyorlar
Surah Yunus, Verse 48
قُل لَّآ أَمۡلِكُ لِنَفۡسِي ضَرّٗا وَلَا نَفۡعًا إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۗ لِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌۚ إِذَا جَآءَ أَجَلُهُمۡ فَلَا يَسۡتَـٔۡخِرُونَ سَاعَةٗ وَلَا يَسۡتَقۡدِمُونَ
De ki, "Ben, Allah'in dilediginin disinda kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim". Her ümmetin bir eceli vardir. Ecelleri gelince artik ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler
Surah Yunus, Verse 49
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ إِنۡ أَتَىٰكُمۡ عَذَابُهُۥ بَيَٰتًا أَوۡ نَهَارٗا مَّاذَا يَسۡتَعۡجِلُ مِنۡهُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
De ki: "O'nun azabi size geceleyin uykuda veya güpe gündüz gelecek olsa, ne dersiniz? Günahkârlarin onu alelacele istemeleri için ne sebep vardir
Surah Yunus, Verse 50
أَثُمَّ إِذَا مَا وَقَعَ ءَامَنتُم بِهِۦٓۚ ءَآلۡـَٰٔنَ وَقَدۡ كُنتُم بِهِۦ تَسۡتَعۡجِلُونَ
Bu azap meydana geldikten sonra mi iman edeceksiniz, yoksa simdi mi? Halbuki onun çarçabuk gelmesini istiyordunuz
Surah Yunus, Verse 51
ثُمَّ قِيلَ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ ذُوقُواْ عَذَابَ ٱلۡخُلۡدِ هَلۡ تُجۡزَوۡنَ إِلَّا بِمَا كُنتُمۡ تَكۡسِبُونَ
Sonra o zulüm yapanlara "Tadin bakalim su ebedi azabi!" denilecek. Vaktiyle kazandiginizdan baskasi ile mi cezalandirilacaksiniz
Surah Yunus, Verse 52
۞وَيَسۡتَنۢبِـُٔونَكَ أَحَقٌّ هُوَۖ قُلۡ إِي وَرَبِّيٓ إِنَّهُۥ لَحَقّٞۖ وَمَآ أَنتُم بِمُعۡجِزِينَ
O azap gerçek mi?" diye sana soruyorlar. De ki; "Evet. Rabbim hakki için o kesin bir gerçektir. Ve siz bundan yakayi kurtaramazsiniz
Surah Yunus, Verse 53
وَلَوۡ أَنَّ لِكُلِّ نَفۡسٖ ظَلَمَتۡ مَا فِي ٱلۡأَرۡضِ لَٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُاْ ٱلۡعَذَابَۖ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡقِسۡطِ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Zulüm yapmis olan herkes, azabi görünce yeryüzündeki her seyin sahibi olsa da, (o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi. Ve içten içe pismanlik duyardi. Fakat aralarinda adaletle hüküm verilir ve hiçbirine zulüm yapilmaz
Surah Yunus, Verse 54
أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ أَلَآ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'indir. Açin gözünüzü, Allah'in vaadi muhakkak ki, haktir, gerçektir. Lâkin onlarin çogu bunu bilmezler
Surah Yunus, Verse 55
هُوَ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
O, hem can veren, hem can alandir. Ve hepiniz O'na döndürülüp götürüleceksiniz
Surah Yunus, Verse 56
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدۡ جَآءَتۡكُم مَّوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَشِفَآءٞ لِّمَا فِي ٱلصُّدُورِ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٞ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir ögüt, gönüller derdine bir sifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi
Surah Yunus, Verse 57
قُلۡ بِفَضۡلِ ٱللَّهِ وَبِرَحۡمَتِهِۦ فَبِذَٰلِكَ فَلۡيَفۡرَحُواْ هُوَ خَيۡرٞ مِّمَّا يَجۡمَعُونَ
De ki, "Allah'in ihsaniyla ve rahmetiyle, yalnizca bunlarla sevinç duysunlar. Bu, onlarin biriktirip durduklarindan daha hayirlidir
Surah Yunus, Verse 58
قُلۡ أَرَءَيۡتُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ لَكُم مِّن رِّزۡقٖ فَجَعَلۡتُم مِّنۡهُ حَرَامٗا وَحَلَٰلٗا قُلۡ ءَآللَّهُ أَذِنَ لَكُمۡۖ أَمۡ عَلَى ٱللَّهِ تَفۡتَرُونَ
De ki, "Baksaniza, Allah sizin için nice riziklar indirdi, siz onlardan bir kismini haram, bir kismini helâl yaptiniz". De ki, "Size Allah mi izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mi ediyorsunuz
Surah Yunus, Verse 59
وَمَا ظَنُّ ٱلَّذِينَ يَفۡتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَشۡكُرُونَ
Allah'a yalani iftira edenler kiyamet gününü ne saniyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmustur, lâkin insanlarin çogu sükretmezler
Surah Yunus, Verse 60
وَمَا تَكُونُ فِي شَأۡنٖ وَمَا تَتۡلُواْ مِنۡهُ مِن قُرۡءَانٖ وَلَا تَعۡمَلُونَ مِنۡ عَمَلٍ إِلَّا كُنَّا عَلَيۡكُمۡ شُهُودًا إِذۡ تُفِيضُونَ فِيهِۚ وَمَا يَعۡزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثۡقَالِ ذَرَّةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِي ٱلسَّمَآءِ وَلَآ أَصۡغَرَ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكۡبَرَ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مُّبِينٍ
Hangi isi yaparsan yap, Kur'ân'dan ne okursan oku, ne iste çalisirsan çalis, unutmayin ki, siz ona dalip gitmisken, biz sizin üzerinizde sahidiz. Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiç bir sey Rabbinin gözünden kaçmaz. Ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük! Ancak bunlarin hepsi apaçik bir kitaptadir
Surah Yunus, Verse 61
أَلَآ إِنَّ أَوۡلِيَآءَ ٱللَّهِ لَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Açin gözünüzü! Allah'in dostlari üzerine ne korku vardir, ne de onlar mahzun olurlar
Surah Yunus, Verse 62
ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ
Onlar ki, iman etmisler ve Allah'a karsi gelmekten sakinmislardir
Surah Yunus, Verse 63
لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِۚ لَا تَبۡدِيلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Onlara dünya hayatinda da, ahiret hayatinda da müjdeler vardir. Allah'in sözlerinde degisiklik yoktur. Iste bu en büyük kurtulustur
Surah Yunus, Verse 64
وَلَا يَحۡزُنكَ قَوۡلُهُمۡۘ إِنَّ ٱلۡعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًاۚ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Habibim, onlarin laflari seni üzmesin. Çünkü san ve seref bütünüyle Allah'indir. O her seyi isitiyor, hepsini görüyor
Surah Yunus, Verse 65
أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَخۡرُصُونَ
Açin gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'indir. Allah'dan baskasina tapanlar dahi, Allah'a ortak kostuklarina uymus olmuyorlar, ancak zanna uymus oluyorlar. Ve yalandan baska bir sey söylemiyorlar
Surah Yunus, Verse 66
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِتَسۡكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبۡصِرًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَسۡمَعُونَ
O, öyle bir Allah'dir ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü yapti. Elbette bunda söz dinleyecek olan bir kavim için âyetler (ibretler) vardir
Surah Yunus, Verse 67
قَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱلۡغَنِيُّۖ لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ إِنۡ عِندَكُم مِّن سُلۡطَٰنِۭ بِهَٰذَآۚ أَتَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Dediler ki: "Allah, kendine çocuk edindi". O, böyle seylerden münezzehtir. O, müstagnidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur. Allah'a karsi bilmediginiz bir seyi neden söylüyorsunuz
Surah Yunus, Verse 68
قُلۡ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَفۡتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ لَا يُفۡلِحُونَ
De ki: Allah'a iftira edenler elbette felah bulmazlar
Surah Yunus, Verse 69
مَتَٰعٞ فِي ٱلدُّنۡيَا ثُمَّ إِلَيۡنَا مَرۡجِعُهُمۡ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ ٱلۡعَذَابَ ٱلشَّدِيدَ بِمَا كَانُواْ يَكۡفُرُونَ
Dünyadaki zevkler çabuk biter. Sonra dönüsleri bize olacaktir. Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayi o çetin azabi biz onlara tattiracagiz
Surah Yunus, Verse 70
۞وَٱتۡلُ عَلَيۡهِمۡ نَبَأَ نُوحٍ إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ إِن كَانَ كَبُرَ عَلَيۡكُم مَّقَامِي وَتَذۡكِيرِي بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَعَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلۡتُ فَأَجۡمِعُوٓاْ أَمۡرَكُمۡ وَشُرَكَآءَكُمۡ ثُمَّ لَا يَكُنۡ أَمۡرُكُمۡ عَلَيۡكُمۡ غُمَّةٗ ثُمَّ ٱقۡضُوٓاْ إِلَيَّ وَلَا تُنظِرُونِ
Bir de onlara Nuh'un kissasini oku: Hani o bir zamanlar kavmine demisti ki: "Ey kavmim, eger benim aranizda durusum ve Allah'in âyetleriyle ögüt verisim size agir geliyorsa, sunu bilin ki, ben yalnizca Allah'a dayanmisimdir, artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz toplanip bütün gücünüzle karar veriniz. Sonra bu isiniz size dert olmasin. Sonra bana ne yapacaksaniz yapin, bana mühlet de vermeyin
Surah Yunus, Verse 71
فَإِن تَوَلَّيۡتُمۡ فَمَا سَأَلۡتُكُم مِّنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَى ٱللَّهِۖ وَأُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
Eger yüz çevirirseniz çevirin, ben de sizden bir ücret istemedim ya! Benim mükafatimi ancak Allah verir. Ve ben O'nun emrine boyun egen müslümanlardan olmakla emrolundum
Surah Yunus, Verse 72
فَكَذَّبُوهُ فَنَجَّيۡنَٰهُ وَمَن مَّعَهُۥ فِي ٱلۡفُلۡكِ وَجَعَلۡنَٰهُمۡ خَلَـٰٓئِفَ وَأَغۡرَقۡنَا ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَاۖ فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Buna ragmen yine de onu inkâr ettiler. Biz de onu ve gemide kendisiyle beraber olanlari kurtardik. Ve onlari yeryüzüne halifeler yaptik. Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda bogduk. Bak iste uyarilanlarin akibeti nasil oldu
Surah Yunus, Verse 73
ثُمَّ بَعَثۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ رُسُلًا إِلَىٰ قَوۡمِهِمۡ فَجَآءُوهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَمَا كَانُواْ لِيُؤۡمِنُواْ بِمَا كَذَّبُواْ بِهِۦ مِن قَبۡلُۚ كَذَٰلِكَ نَطۡبَعُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلۡمُعۡتَدِينَ
Sonra onun arkasindan birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik. Onlara açik mucizelerle geldiler. Fakat onlar bir defa yalan dediklerine sonuna kadar bir türlü inanmadilar. Iste biz, haddi asanlarin kalblerini böyle mühürleriz
Surah Yunus, Verse 74
ثُمَّ بَعَثۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِم مُّوسَىٰ وَهَٰرُونَ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِۦ بِـَٔايَٰتِنَا فَٱسۡتَكۡبَرُواْ وَكَانُواْ قَوۡمٗا مُّجۡرِمِينَ
Sonra bunlarin arkasindan Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik. Iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular
Surah Yunus, Verse 75
فَلَمَّا جَآءَهُمُ ٱلۡحَقُّ مِنۡ عِندِنَا قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰذَا لَسِحۡرٞ مُّبِينٞ
Kendilerine tarafimizdan hak gelince, "Muhakkak ki bu, apaçik bir sihirdir." dediler
Surah Yunus, Verse 76
قَالَ مُوسَىٰٓ أَتَقُولُونَ لِلۡحَقِّ لَمَّا جَآءَكُمۡۖ أَسِحۡرٌ هَٰذَا وَلَا يُفۡلِحُ ٱلسَّـٰحِرُونَ
Musa dedi ki, "Size hak gelince, ona böyle mi diyorsunuz? Bu sihir midir?" Halbuki sihirbazlar iflah olmazlar
Surah Yunus, Verse 77
قَالُوٓاْ أَجِئۡتَنَا لِتَلۡفِتَنَا عَمَّا وَجَدۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَا وَتَكُونَ لَكُمَا ٱلۡكِبۡرِيَآءُ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا نَحۡنُ لَكُمَا بِمُؤۡمِنِينَ
Dediler ki: "Sen bizi, atalarimizdan kalan yoldan çeviresin de yeryüzünde saltanat ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanmayiz
Surah Yunus, Verse 78
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ٱئۡتُونِي بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٖ
Firavun da: "Bana bütün bilgili sihirbazlari toplayip getirin!" dedi
Surah Yunus, Verse 79
فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ
Sihirbazlar gelince, Musa onlara: "Ortaya ne atacaksaniz atin!" dedi
Surah Yunus, Verse 80
فَلَمَّآ أَلۡقَوۡاْ قَالَ مُوسَىٰ مَا جِئۡتُم بِهِ ٱلسِّحۡرُۖ إِنَّ ٱللَّهَ سَيُبۡطِلُهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُصۡلِحُ عَمَلَ ٱلۡمُفۡسِدِينَ
Onlar ortaya atinca Musa dedi ki, "Sizin yaptiginiz sey sihirdir. Muhakkak ki, Allah onu iptal edecektir. Süphe yok ki, Allah fesatçilarin islerini düze çikarmaz
Surah Yunus, Verse 81
وَيُحِقُّ ٱللَّهُ ٱلۡحَقَّ بِكَلِمَٰتِهِۦ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Allah, hakkin hak ve gerçek oldugunu kelimeleriyle ispat eder, günahkârlarin hosuna gitmese de
Surah Yunus, Verse 82
فَمَآ ءَامَنَ لِمُوسَىٰٓ إِلَّا ذُرِّيَّةٞ مِّن قَوۡمِهِۦ عَلَىٰ خَوۡفٖ مِّن فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِمۡ أَن يَفۡتِنَهُمۡۚ وَإِنَّ فِرۡعَوۡنَ لَعَالٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ
Firavun ve adamlarinin kendilerini belaya ugratacagi korkusundan dolayi Musa'ya kendi kavminin bir oymagindan baska kimse iman etmedi. Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle asiri giden taskinlardandi
Surah Yunus, Verse 83
وَقَالَ مُوسَىٰ يَٰقَوۡمِ إِن كُنتُمۡ ءَامَنتُم بِٱللَّهِ فَعَلَيۡهِ تَوَكَّلُوٓاْ إِن كُنتُم مُّسۡلِمِينَ
Musa dedi ki: "Ey kavmim! Siz gerçekten Allah'a iman ettinizse, O'na samimiyetle teslim olan müslümanlardan oldunuzsa artik O'na güvenin
Surah Yunus, Verse 84
فَقَالُواْ عَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلۡنَا رَبَّنَا لَا تَجۡعَلۡنَا فِتۡنَةٗ لِّلۡقَوۡمِ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Onlar da: "Biz Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine ugratma!" dediler
Surah Yunus, Verse 85
وَنَجِّنَا بِرَحۡمَتِكَ مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar
Surah Yunus, Verse 86
وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰ وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوۡمِكُمَا بِمِصۡرَ بُيُوتٗا وَٱجۡعَلُواْ بُيُوتَكُمۡ قِبۡلَةٗ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Biz Musa ile kardesine söyle vahyettik: "Kavminiz için Misir'da birtakim evler hazirlayin ve evlerinizi kibleye karsi yapin ve namazi kilin ve müminlere müjde verin
Surah Yunus, Verse 87
وَقَالَ مُوسَىٰ رَبَّنَآ إِنَّكَ ءَاتَيۡتَ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَأَهُۥ زِينَةٗ وَأَمۡوَٰلٗا فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا رَبَّنَا لِيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِكَۖ رَبَّنَا ٱطۡمِسۡ عَلَىٰٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ وَٱشۡدُدۡ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ فَلَا يُؤۡمِنُواْ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun'a ve adamlarina su dünya hayatinda göz kamastirici zenginlik ve bol bol servet verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onlarin mallarini sil süpür ve kalblerine sikinti düsür. Çünkü onlar o acikli azabi görmedikçe iman etmeyecekler
Surah Yunus, Verse 88
قَالَ قَدۡ أُجِيبَت دَّعۡوَتُكُمَا فَٱسۡتَقِيمَا وَلَا تَتَّبِعَآنِّ سَبِيلَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ
Allah buyurdu: "Her ikinizin de duasi kesinlikle kabul olundu. Siz yine dogru ve dürüst olmaya devam edin. Kendini bilmeyenlerin yoluna sakin uymayin
Surah Yunus, Verse 89
۞وَجَٰوَزۡنَا بِبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱلۡبَحۡرَ فَأَتۡبَعَهُمۡ فِرۡعَوۡنُ وَجُنُودُهُۥ بَغۡيٗا وَعَدۡوًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَدۡرَكَهُ ٱلۡغَرَقُ قَالَ ءَامَنتُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱلَّذِيٓ ءَامَنَتۡ بِهِۦ بَنُوٓاْ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَأَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
Ve sonra Israilogullari'ni denizden asirdik. Firavun, düsmanca saldirmak için derhal adamlarini ve askerlerini arkalarina düsürdü. Ta ki, suda bogulmaya baslayinca "Inandim, gerçekten de Israilogullari'nin iman ettiginden baska tanri yoktur. Ben de ona teslim olanlardanim." dedi
Surah Yunus, Verse 90
ءَآلۡـَٰٔنَ وَقَدۡ عَصَيۡتَ قَبۡلُ وَكُنتَ مِنَ ٱلۡمُفۡسِدِينَ
Simdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmistin ve fesatçilardan idin
Surah Yunus, Verse 91
فَٱلۡيَوۡمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنۡ خَلۡفَكَ ءَايَةٗۚ وَإِنَّ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلنَّاسِ عَنۡ ءَايَٰتِنَا لَغَٰفِلُونَ
Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracagiz. Bununla beraber, insanlarin birçogu âyetlerimizden yine de gafildirler
Surah Yunus, Verse 92
وَلَقَدۡ بَوَّأۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مُبَوَّأَ صِدۡقٖ وَرَزَقۡنَٰهُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ فَمَا ٱخۡتَلَفُواْ حَتَّىٰ جَآءَهُمُ ٱلۡعِلۡمُۚ إِنَّ رَبَّكَ يَقۡضِي بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
Gerçekten Israilogullari'ni çok güzel bir yurda yerlestirdik ve onlara hos nimetlerden riziklar verdik. Anlasmazliga düsmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu. Süphe yok ki, Rabbin, o anlasmazliga düstükleri konularda kiyamet günü aralarinda hüküm verecektir
Surah Yunus, Verse 93
فَإِن كُنتَ فِي شَكّٖ مِّمَّآ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ فَسۡـَٔلِ ٱلَّذِينَ يَقۡرَءُونَ ٱلۡكِتَٰبَ مِن قَبۡلِكَۚ لَقَدۡ جَآءَكَ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ
Sana indirdiklerimizde herhangi bir süpheye düsersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmistir. Sakin süphe edenlerden olma
Surah Yunus, Verse 94
وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Ve sakin Allah'in âyetlerini inkar edenlerden olma, sonra hüsrana ugrayanlardan olursun
Surah Yunus, Verse 95
إِنَّ ٱلَّذِينَ حَقَّتۡ عَلَيۡهِمۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ لَا يُؤۡمِنُونَ
Dogrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinlesmis olanlar imana gelmezler
Surah Yunus, Verse 96
وَلَوۡ جَآءَتۡهُمۡ كُلُّ ءَايَةٍ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Onlara bütün mucizeler hep birden gelse, yine de o acikli azabi görünceye kadar inanmazlar
Surah Yunus, Verse 97
فَلَوۡلَا كَانَتۡ قَرۡيَةٌ ءَامَنَتۡ فَنَفَعَهَآ إِيمَٰنُهَآ إِلَّا قَوۡمَ يُونُسَ لَمَّآ ءَامَنُواْ كَشَفۡنَا عَنۡهُمۡ عَذَابَ ٱلۡخِزۡيِ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ
Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus'un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatinda o rezillik azabini üzerlerinden kaldirmis ve bir süre onlari rahata kavusturmustuk
Surah Yunus, Verse 98
وَلَوۡ شَآءَ رَبُّكَ لَأٓمَنَ مَن فِي ٱلۡأَرۡضِ كُلُّهُمۡ جَمِيعًاۚ أَفَأَنتَ تُكۡرِهُ ٱلنَّاسَ حَتَّىٰ يَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
Eger Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanlari hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksin
Surah Yunus, Verse 99
وَمَا كَانَ لِنَفۡسٍ أَن تُؤۡمِنَ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَجۡعَلُ ٱلرِّجۡسَ عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يَعۡقِلُونَ
Allah'in izni olmadikça hiçbir kisinin iman etmesi mümkün degildir. Akillarini kullanmayanlar üzerine Allah bir ugursuzluk yükler
Surah Yunus, Verse 100
قُلِ ٱنظُرُواْ مَاذَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَمَا تُغۡنِي ٱلۡأٓيَٰتُ وَٱلنُّذُرُ عَن قَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ
De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakin!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki
Surah Yunus, Verse 101
فَهَلۡ يَنتَظِرُونَ إِلَّا مِثۡلَ أَيَّامِ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِهِمۡۚ قُلۡ فَٱنتَظِرُوٓاْ إِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُنتَظِرِينَ
Onlar, kendilerinden önce gelmis geçmis olanlarin ugradiklari felaket günleri gibisinden baskasini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacagim
Surah Yunus, Verse 102
ثُمَّ نُنَجِّي رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ كَذَٰلِكَ حَقًّا عَلَيۡنَا نُنجِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtaririz. Iste biz böyleyiz. Müminleri kurtarmak üzerimize düsen bir görevdir
Surah Yunus, Verse 103
قُلۡ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِن كُنتُمۡ فِي شَكّٖ مِّن دِينِي فَلَآ أَعۡبُدُ ٱلَّذِينَ تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِنۡ أَعۡبُدُ ٱللَّهَ ٱلَّذِي يَتَوَفَّىٰكُمۡۖ وَأُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
De ki: "Ey insanlar! Eger benim dinimde bir süpheniz varsa, sunu bilin ki, Allah'i birakip da sizin taptiklariniza tapmam. Lâkin sizin de caninizi alacak olan Allah'a taparim. Bana müminlerden olmam emredilmistir
Surah Yunus, Verse 104
وَأَنۡ أَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفٗا وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ
Ayrica yüzünü tevhid dininden ayirma ve sakin müsriklerden olma!" (diye emrolundum)
Surah Yunus, Verse 105
وَلَا تَدۡعُ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۖ فَإِن فَعَلۡتَ فَإِنَّكَ إِذٗا مِّنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Ve Allah'dan baska, sana faydasi da, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Eger yalvarirsan, o zaman hiç süphesiz sen zalimlerden olursun
Surah Yunus, Verse 106
وَإِن يَمۡسَسۡكَ ٱللَّهُ بِضُرّٖ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَۖ وَإِن يُرِدۡكَ بِخَيۡرٖ فَلَا رَآدَّ لِفَضۡلِهِۦۚ يُصِيبُ بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۚ وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ
Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan baska giderecek yoktur. Ve eger sana bir hayir dilerse, o zaman da O'nun hayrini engelleyebilecek kimse yoktur. O, lütfunu diledigi kuluna nasip eder. Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir
Surah Yunus, Verse 107
قُلۡ يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدۡ جَآءَكُمُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكُمۡۖ فَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهۡتَدِي لِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيۡهَاۖ وَمَآ أَنَا۠ عَلَيۡكُم بِوَكِيلٖ
De ki: "Ey insanlar! Iste size Rabbinizden hak geldi. Artik kim hidayeti kabul ederse kendi cani için kabul etmis olur. Kim sapiklik ederse kendi zararina sapiklik etmis olur. Ve ben sizin üzerinize vekil degilim
Surah Yunus, Verse 108
وَٱتَّبِعۡ مَا يُوحَىٰٓ إِلَيۡكَ وَٱصۡبِرۡ حَتَّىٰ يَحۡكُمَ ٱللَّهُۚ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلۡحَٰكِمِينَ
Sana vahyolunana uy! Ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. Çünkü O, hüküm verenlerin en hayirlisidir
Surah Yunus, Verse 109