Surah Al-Masadd - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
تَبَّتۡ يَدَآ أَبِي لَهَبٖ وَتَبَّ
Elleri kurusun, Ebu Leheb’in... Zaten kurudu, mahvoldu o... (Cunku kendisini, peygamber imana davet ettigi zaman, Allah’ın peygamberine beddua etmisti o)
Surah Al-Masadd, Verse 1
مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُ مَالُهُۥ وَمَا كَسَبَ
Ne malı fayda verdi ona, ne kazandıgı
Surah Al-Masadd, Verse 2
سَيَصۡلَىٰ نَارٗا ذَاتَ لَهَبٖ
O, bir alevli atese girecek
Surah Al-Masadd, Verse 3
وَٱمۡرَأَتُهُۥ حَمَّالَةَ ٱلۡحَطَبِ
(Peygambere eziyyet ve dusmanlık eden) karısı da (cehennemde) odun hammalı olarak (oraya girecek)
Surah Al-Masadd, Verse 4
فِي جِيدِهَا حَبۡلٞ مِّن مَّسَدِۭ
Boynunda bukulmus bir ip (zincir) oldugu halde
Surah Al-Masadd, Verse 5