Surah Taha - Turkish Translation by Fizilal Il Kuran
طه
Ta, ha
Surah Taha, Verse 1
مَآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ لِتَشۡقَىٰٓ
Biz sana bu Kur´an´ı sıkıntıya dusesin diye indirmedik
Surah Taha, Verse 2
إِلَّا تَذۡكِرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰ
Onu Allah´dan korkanlara uyarı olsun diye indirdik
Surah Taha, Verse 3
تَنزِيلٗا مِّمَّنۡ خَلَقَ ٱلۡأَرۡضَ وَٱلسَّمَٰوَٰتِ ٱلۡعُلَى
O, yeri ve yuce gokleri yaratan Allah tarafından indirildi
Surah Taha, Verse 4
ٱلرَّحۡمَٰنُ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ ٱسۡتَوَىٰ
O rahmeti bol olan Allah, Ars´a kurulmustur
Surah Taha, Verse 5
لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَمَا تَحۡتَ ٱلثَّرَىٰ
Goklerdeki, yerdeki, bu ikisi arasındaki ve topragın altındaki tum varlıklar O´nundur
Surah Taha, Verse 6
وَإِن تَجۡهَرۡ بِٱلۡقَوۡلِ فَإِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلسِّرَّ وَأَخۡفَى
Soyleyecegin sozu ister sesli olarak, ister icinden soyle. Cunku Allah saklıyı da, saklının saklısını da bilir
Surah Taha, Verse 7
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ
O kendisinden baska ilah olmayan Allah´dır. Ve en guzel isimler O´nunkilerdir
Surah Taha, Verse 8
وَهَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
Sana «Musa olayı» na iliskin bilgi geldi mi
Surah Taha, Verse 9
إِذۡ رَءَا نَارٗا فَقَالَ لِأَهۡلِهِ ٱمۡكُثُوٓاْ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا لَّعَلِّيٓ ءَاتِيكُم مِّنۡهَا بِقَبَسٍ أَوۡ أَجِدُ عَلَى ٱلنَّارِ هُدٗى
Hani o bir ates gorunce ailesine dedi ki; «Siz burada kalın, ben bir ates gordum. Ya oradan size bir kor getiririm, ya atesin yakınlarında bize yol gosterecek birini bulurum.»
Surah Taha, Verse 10
فَلَمَّآ أَتَىٰهَا نُودِيَ يَٰمُوسَىٰٓ
Atesin yanına gelince kendisine soyle seslenildi; «Ey Musa!»
Surah Taha, Verse 11
إِنِّيٓ أَنَا۠ رَبُّكَ فَٱخۡلَعۡ نَعۡلَيۡكَ إِنَّكَ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوٗى
Hic kuskusuz ben senin Rabbi´nim. Pabuclarını cıkar. Cunku sen kutsal Tuva vadisindesin
Surah Taha, Verse 12
وَأَنَا ٱخۡتَرۡتُكَ فَٱسۡتَمِعۡ لِمَا يُوحَىٰٓ
Seni ben peygamber sectim. Simdi vahyedilecek mesajı dinle
Surah Taha, Verse 13
إِنَّنِيٓ أَنَا ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱعۡبُدۡنِي وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِذِكۡرِيٓ
Hic kuskusuz ben Allah´ım. Benden baska ilah yoktur. Oyleyse bana kulluk et. Beni anmak icin namaz kıl
Surah Taha, Verse 14
إِنَّ ٱلسَّاعَةَ ءَاتِيَةٌ أَكَادُ أُخۡفِيهَا لِتُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا تَسۡعَىٰ
Herkes yaptıklarının karsılıgını gorsun diye kıyamet anı kesinlikle gelecektir. Ben o anı neredeyse gizli tuttum
Surah Taha, Verse 15
فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنۡهَا مَن لَّا يُؤۡمِنُ بِهَا وَٱتَّبَعَ هَوَىٰهُ فَتَرۡدَىٰ
Bu anın gelecegine inanmayanlar, ihtiraslarının tutsagı olanlar seni onun bilincinden uzaklastırmasın. Yoksa mahvolursun, asagı dusersin
Surah Taha, Verse 16
وَمَا تِلۡكَ بِيَمِينِكَ يَٰمُوسَىٰ
Sag elindeki nedir, ya Musa
Surah Taha, Verse 17
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ
Musa dedi ki; «O benim degnegimdir. Ona dayanırım. Onunla koyunlarıma yaprak silkerim. Bunlar dısında daha bircok isime de yarar o.»
Surah Taha, Verse 18
قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ
Allah «onu yere at!» dedi
Surah Taha, Verse 19
فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ
Musa degnegi yere atıverdi. Birde ne gorsun! Ansızın surunen bir yılan oluvermis
Surah Taha, Verse 20
قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ
Allah dedi ki; «Al onu yerden, korkma, biz onu eski haline donusturecegiz»
Surah Taha, Verse 21
وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ
Elini yenine sok da hicbir organik bozukluk sonucu olmaksızın bir baska mucize olarak ak bir parıltı ile geri cıksın
Surah Taha, Verse 22
لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى
Boylece sana birkac buyuk mucizemizi gostermek istedik
Surah Taha, Verse 23
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Simdi sen Firavun´a git. Cunku o gercekten azıttı.»
Surah Taha, Verse 24
قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي
Musa dedi ki; «Ya Rabbi! Gonlumu genislet
Surah Taha, Verse 25
وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي
Gorevimi kolaylastır
Surah Taha, Verse 26
وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي
Dilimin dugumunu coz
Surah Taha, Verse 27
يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي
Boylece soyleyeceklerimi anlayabilsinler
Surah Taha, Verse 28
وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي
Ailemden bana bir yardımcı armagan et
Surah Taha, Verse 29
هَٰرُونَ أَخِي
Kardesim Harun´u yani
Surah Taha, Verse 30
ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي
Ona arkamı dayayıp guc kazanmamı sagla
Surah Taha, Verse 31
وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي
O´nu gorevime ortak et
Surah Taha, Verse 32
كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا
Boylece seni daha cok noksanlıklardan tenzih edelim
Surah Taha, Verse 33
وَنَذۡكُرَكَ كَثِيرًا
Senin adını daha cok analım
Surah Taha, Verse 34
إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرٗا
Kusku yok ki, biz senin gozetimin altındayız.»
Surah Taha, Verse 35
قَالَ قَدۡ أُوتِيتَ سُؤۡلَكَ يَٰمُوسَىٰ
Ey Musa, bu istediklerin sana verilmistir
Surah Taha, Verse 36
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَيۡكَ مَرَّةً أُخۡرَىٰٓ
Biz, bundan once de bir kere daha sana lutufta bulunmustuk
Surah Taha, Verse 37
إِذۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰٓ
Hani, annene su mesajımızı vahyetmistik
Surah Taha, Verse 38
أَنِ ٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلتَّابُوتِ فَٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلۡيَمِّ فَلۡيُلۡقِهِ ٱلۡيَمُّ بِٱلسَّاحِلِ يَأۡخُذۡهُ عَدُوّٞ لِّي وَعَدُوّٞ لَّهُۥۚ وَأَلۡقَيۡتُ عَلَيۡكَ مَحَبَّةٗ مِّنِّي وَلِتُصۡنَعَ عَلَىٰ عَيۡنِيٓ
Musa´yı bir sandukaya koy ve nehre at; nehir onu sahile atsın da oradan onu benim ve kendisinin ortak dusmanımız alsın. Gozumun onunde yetisesin diye seni sevgimin kanatları altına aldım
Surah Taha, Verse 39
إِذۡ تَمۡشِيٓ أُخۡتُكَ فَتَقُولُ هَلۡ أَدُلُّكُمۡ عَلَىٰ مَن يَكۡفُلُهُۥۖ فَرَجَعۡنَٰكَ إِلَىٰٓ أُمِّكَ كَيۡ تَقَرَّ عَيۡنُهَا وَلَا تَحۡزَنَۚ وَقَتَلۡتَ نَفۡسٗا فَنَجَّيۡنَٰكَ مِنَ ٱلۡغَمِّ وَفَتَنَّـٰكَ فُتُونٗاۚ فَلَبِثۡتَ سِنِينَ فِيٓ أَهۡلِ مَدۡيَنَ ثُمَّ جِئۡتَ عَلَىٰ قَدَرٖ يَٰمُوسَىٰ
Hani kız kardesin gidip diyordu ki: “Ona bakacak birini size gostereyim mi?” Iste boylece annen uzulmesin de sevinsin diye seni ona geri vermistik. Ve sen bir cana kıymıstın da, seni uzuntuden kurtarmıstık. Hem seni bir cok musibetlerle denemistik. Boylece Medyen halkı arasında yıllarca kalmıstın. Sonra da takdire gore geldin ey Musa
Surah Taha, Verse 40
وَٱصۡطَنَعۡتُكَ لِنَفۡسِي
Simdi seni sırf kendime ayırdım
Surah Taha, Verse 41
ٱذۡهَبۡ أَنتَ وَأَخُوكَ بِـَٔايَٰتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكۡرِي
Sen ve kardesin ayetlerimle, mucizelerimle gidiniz. Bu arada adımı anmayı hic ihmal etmeyiniz
Surah Taha, Verse 42
ٱذۡهَبَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Firavun´a gidiniz. Cunku o gercekten azıttı
Surah Taha, Verse 43
فَقُولَا لَهُۥ قَوۡلٗا لَّيِّنٗا لَّعَلَّهُۥ يَتَذَكَّرُ أَوۡ يَخۡشَىٰ
Ona yumusak sozler soyleyiniz. Belki aklı basına gelir ya da kotu akıbete ugramaktan korkar
Surah Taha, Verse 44
قَالَا رَبَّنَآ إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفۡرُطَ عَلَيۡنَآ أَوۡ أَن يَطۡغَىٰ
Musa ve Harun dediler ki; «Ey Rabbi´miz, korkarız ki, Firavun bize karsı bir taskınlık yapar, ya da azgınlıgını artırır.»
Surah Taha, Verse 45
قَالَ لَا تَخَافَآۖ إِنَّنِي مَعَكُمَآ أَسۡمَعُ وَأَرَىٰ
Allah, onlara dedi ki; «korkmayınız. Ben sizinle beraberim. Ben herseyi isitir, her seyi gorurum.»
Surah Taha, Verse 46
فَأۡتِيَاهُ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَا تُعَذِّبۡهُمۡۖ قَدۡ جِئۡنَٰكَ بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّكَۖ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىٰ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلۡهُدَىٰٓ
Ona varınız ve deyiniz ki; ´Biz Rabbinin sana gonderdigi elcileriz. Israilogullarının bizimle birlikte Mısır´dan ayrılmalarına izin ver. Onlara iskence etme. Sana Rabbi´inden, dogru soyledigimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Dogru yola girenler esenlige ereceklerdir
Surah Taha, Verse 47
إِنَّا قَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡنَآ أَنَّ ٱلۡعَذَابَ عَلَىٰ مَن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
Bize gelen vahye gore Allah´ın ayetlerini yalanlayarak gercege sırt cevirenler azaba ugrayacaklardır
Surah Taha, Verse 48
قَالَ فَمَن رَّبُّكُمَا يَٰمُوسَىٰ
Firavun «Ey Musa, sizin Rabb´iniz kimdir?» dedi
Surah Taha, Verse 49
قَالَ رَبُّنَا ٱلَّذِيٓ أَعۡطَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ خَلۡقَهُۥ ثُمَّ هَدَىٰ
Musa «Bizim Rabb´imiz, her varlıgı farklı niteliklerle donatarak yaratan, sonra da bu varlıkları nitelikleri dogrultusunda yonlendiren Allah´dır.»
Surah Taha, Verse 50
قَالَ فَمَا بَالُ ٱلۡقُرُونِ ٱلۡأُولَىٰ
Firavun «Peki, bizden onceki kusakların durumu ne olacak?» dedi
Surah Taha, Verse 51
قَالَ عِلۡمُهَا عِندَ رَبِّي فِي كِتَٰبٖۖ لَّا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنسَى
Musa dedi ki; «Onlara iliskin bilgi Rabb´imin katındaki kitapta yazılıdır benim Rabb´im ne yanılır ne de unutur.»
Surah Taha, Verse 52
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ مَهۡدٗا وَسَلَكَ لَكُمۡ فِيهَا سُبُلٗا وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّن نَّبَاتٖ شَتَّىٰ
O size yeryuzunu besik yaptı, orada sizin icin yollar actı ve gokten su indirdi. O su sayesinde ciftler halinde cesitli bitkiler bitirdik
Surah Taha, Verse 53
كُلُواْ وَٱرۡعَوۡاْ أَنۡعَٰمَكُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
Bu bitkilerden kendiniz yiyesiniz ve hayvanlarınızı otlatasınız diye. Sagduyu sahiplerinin bu olaylardan alacakları bircok dersler vardır
Surah Taha, Verse 54
۞مِنۡهَا خَلَقۡنَٰكُمۡ وَفِيهَا نُعِيدُكُمۡ وَمِنۡهَا نُخۡرِجُكُمۡ تَارَةً أُخۡرَىٰ
Sizleri topraktan yarattık, yine oraya dondurecegiz ve tekrar dirilterek oradan cıkaracagız
Surah Taha, Verse 55
وَلَقَدۡ أَرَيۡنَٰهُ ءَايَٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ
Biz Firavun´a tum ayetlerimizi gosterdik, fakat o bunları yalanladı, kabul etmeye yanasmadı
Surah Taha, Verse 56
قَالَ أَجِئۡتَنَا لِتُخۡرِجَنَا مِنۡ أَرۡضِنَا بِسِحۡرِكَ يَٰمُوسَىٰ
Dedi ki; «Ey Musa, sen bizi buyuculugunle yurdumuzdan cıkarmaya mı geldin?»
Surah Taha, Verse 57
فَلَنَأۡتِيَنَّكَ بِسِحۡرٖ مِّثۡلِهِۦ فَٱجۡعَلۡ بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكَ مَوۡعِدٗا لَّا نُخۡلِفُهُۥ نَحۡنُ وَلَآ أَنتَ مَكَانٗا سُوٗى
Biz de seninki gibi bir buyu ile karsına cıkacagız. Seninle bulusacagımız bir zaman belirle. Bu randevudan sen de bizde caymayalım. Bulusma yerimiz acık bir duzluk olsun
Surah Taha, Verse 58
قَالَ مَوۡعِدُكُمۡ يَوۡمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحۡشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحٗى
Musa «Sizinle bulusmamız suslenme gununuzde, halkın toplandıgı kusluk vakti olsun» dedi
Surah Taha, Verse 59
فَتَوَلَّىٰ فِرۡعَوۡنُ فَجَمَعَ كَيۡدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ
Bunun uzerine Firavun donup gitti, hilelerini hazırladıktan sonra randevu yerine geldi
Surah Taha, Verse 60
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيۡلَكُمۡ لَا تَفۡتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا فَيُسۡحِتَكُم بِعَذَابٖۖ وَقَدۡ خَابَ مَنِ ٱفۡتَرَىٰ
Musa onlara dedi ki; «Vay gele basınıza! Allah adına yalan uydurmayınız. Yoksa sizi bir azaba carptırarak kokunuzu kurutur. Allah´a iftira atan gercekten aldanmıstır.»
Surah Taha, Verse 61
فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجۡوَىٰ
Bunun uzerine buyuculer aralarında gizlice fısıldasarak durumlarını tartıstılar
Surah Taha, Verse 62
قَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخۡرِجَاكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِمَا وَيَذۡهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلۡمُثۡلَىٰ
Ve dediler ki; «Bu iki adam buyucudur, sizleri buyuleyerek yurdunuzdan cıkarmak, sizin ornek dininizi ortadan kaldırmak istiyorlar.»
Surah Taha, Verse 63
فَأَجۡمِعُواْ كَيۡدَكُمۡ ثُمَّ ٱئۡتُواْ صَفّٗاۚ وَقَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡيَوۡمَ مَنِ ٱسۡتَعۡلَىٰ
Butun hilelerinizi biraraya getiriniz, sonra sıra halinde bulusma yerine geliniz. Bugun ustun gelen basarıya ermistir
Surah Taha, Verse 64
قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ أَوَّلَ مَنۡ أَلۡقَىٰ
Buyuculer «Ey Musa, ya sen once hunerini goster ya da once biz hunerimizi ortaya koyalım» dediler
Surah Taha, Verse 65
قَالَ بَلۡ أَلۡقُواْۖ فَإِذَا حِبَالُهُمۡ وَعِصِيُّهُمۡ يُخَيَّلُ إِلَيۡهِ مِن سِحۡرِهِمۡ أَنَّهَا تَسۡعَىٰ
O da: “Hayır siz koyun” dedi. Bir de ne gorsun ipleri ve degnekleri buyuleri yuzunden kendisine gercekten yuruyorlarmıs gibi geldi
Surah Taha, Verse 66
فَأَوۡجَسَ فِي نَفۡسِهِۦ خِيفَةٗ مُّوسَىٰ
Bunun uzerine Musa´nın icine korku dustu
Surah Taha, Verse 67
قُلۡنَا لَا تَخَفۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡأَعۡلَىٰ
Allah ona dedi ki; «Korkma, ustun gelecek olan sensin.»
Surah Taha, Verse 68
وَأَلۡقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلۡقَفۡ مَا صَنَعُوٓاْۖ إِنَّمَا صَنَعُواْ كَيۡدُ سَٰحِرٖۖ وَلَا يُفۡلِحُ ٱلسَّاحِرُ حَيۡثُ أَتَىٰ
Sag elindeki degnegini yere atıver de onların gosterdikleri marifetleri yutuversin. Onların hunerleri, bir buyucu hilesinden ibarettir. Buyucu hicbir yerde basarılı olamaz
Surah Taha, Verse 69
فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سُجَّدٗا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ هَٰرُونَ وَمُوسَىٰ
Bunu uzerine buyuculer secdeye kapanarak «Biz Musa ile Harun´un Rabbine inandık» dediler
Surah Taha, Verse 70
قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَۖ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ فِي جُذُوعِ ٱلنَّخۡلِ وَلَتَعۡلَمُنَّ أَيُّنَآ أَشَدُّ عَذَابٗا وَأَبۡقَىٰ
Firavun dedi ki; «Ben size izin vermeden ona inandınız ha! O size buyuculugu ogreten elebasınızdır. andolsun ki, saglı sollu birer el ve ayagınızı kesecek, arkasından sizi hurma dallarına asacagım, boylece hangimizin azabı daha agır, daha surekliymis, ogreneceksiniz
Surah Taha, Verse 71
قَالُواْ لَن نُّؤۡثِرَكَ عَلَىٰ مَا جَآءَنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلَّذِي فَطَرَنَاۖ فَٱقۡضِ مَآ أَنتَ قَاضٍۖ إِنَّمَا تَقۡضِي هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَآ
Buyuculer dediler ki; «Biz seni, bize gelen acık delillere ve yaratıcımıza tercih edemeyiz. Verecegin hukmu ver. Senin hukmun ancak dunya hayatında gecerli olabilir
Surah Taha, Verse 72
إِنَّآ ءَامَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغۡفِرَ لَنَا خَطَٰيَٰنَا وَمَآ أَكۡرَهۡتَنَا عَلَيۡهِ مِنَ ٱلسِّحۡرِۗ وَٱللَّهُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
Biz Rabbimize inandık. O´ndan gunahlarımızı affetmesini ve bize zorla yaptırdıgın buyuculugumuzun sucunu bagıslamasını diliyoruz. Allah´ın odulu, herkesinkinden daha ustun ve daha kalıcıdır
Surah Taha, Verse 73
إِنَّهُۥ مَن يَأۡتِ رَبَّهُۥ مُجۡرِمٗا فَإِنَّ لَهُۥ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
Kim Rabbine gunahkar olarak gelirse onun icin cehennem vardır. O orada ne olur ve ne de dirilir
Surah Taha, Verse 74
وَمَن يَأۡتِهِۦ مُؤۡمِنٗا قَدۡ عَمِلَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلدَّرَجَٰتُ ٱلۡعُلَىٰ
Kim Rabbine, iyi ameller islemis bir mu´min olarak gelirse iste onlar icin yuksek dereceler vardır
Surah Taha, Verse 75
جَنَّـٰتُ عَدۡنٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ مَن تَزَكَّىٰ
Altlarından cesitli ırmaklar akan «Adn» cennetleri yani. Onlar orada surekli kalacaklardır. Iste gunahlardan arınmısların odulu budur
Surah Taha, Verse 76
وَلَقَدۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِي فَٱضۡرِبۡ لَهُمۡ طَرِيقٗا فِي ٱلۡبَحۡرِ يَبَسٗا لَّا تَخَٰفُ دَرَكٗا وَلَا تَخۡشَىٰ
Musa´ya «Kullarımı geceleyin yola cıkar, denize degnegini vurarak onlar icin kuru bir yol ac, ne yakalanmaktan kork ve ne de bogulmaktan cekin» diye vahyettik
Surah Taha, Verse 77
فَأَتۡبَعَهُمۡ فِرۡعَوۡنُ بِجُنُودِهِۦ فَغَشِيَهُم مِّنَ ٱلۡيَمِّ مَا غَشِيَهُمۡ
Firavun, ordusu ile peslerine dustu, fakat denizin suları onları korkunc bir saldırı ile kusatıverdi
Surah Taha, Verse 78
وَأَضَلَّ فِرۡعَوۡنُ قَوۡمَهُۥ وَمَا هَدَىٰ
Firavun, soydaslarını sapıklıga surukledi, onları dogru yola iletemedi
Surah Taha, Verse 79
يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ قَدۡ أَنجَيۡنَٰكُم مِّنۡ عَدُوِّكُمۡ وَوَٰعَدۡنَٰكُمۡ جَانِبَ ٱلطُّورِ ٱلۡأَيۡمَنَ وَنَزَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰ
Ey Israilogulları, sizi dusmanınızdan kurtardık. Size Tur´un sag yanında Tevrat´ı indirmeyi vadettik. Size gokten kudret helvası ile bıldırcın indirdik
Surah Taha, Verse 80
كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَلَا تَطۡغَوۡاْ فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبِيۖ وَمَن يَحۡلِلۡ عَلَيۡهِ غَضَبِي فَقَدۡ هَوَىٰ
Size sundugumuz temiz rızıklardan yiyiniz. Yiyeceklere iliskin sınırlarımızı cignemeyiniz. Yoksa gazabıma carpılırsınız. Kim gazabıma carpılırsa mahvolur
Surah Taha, Verse 81
وَإِنِّي لَغَفَّارٞ لِّمَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا ثُمَّ ٱهۡتَدَىٰ
Kusku yok ki, ben tovbe edip iman edenlere iyi ameller isleyip dogru yoldan ayrılmayanlara karsı affediciyim
Surah Taha, Verse 82
۞وَمَآ أَعۡجَلَكَ عَن قَوۡمِكَ يَٰمُوسَىٰ
Ey Musa, «soydaslarının onunden kosup gelmenin sebebi nedir?»
Surah Taha, Verse 83
قَالَ هُمۡ أُوْلَآءِ عَلَىٰٓ أَثَرِي وَعَجِلۡتُ إِلَيۡكَ رَبِّ لِتَرۡضَىٰ
Musa, «Ya Rabbi, iste onlar da arkamdan geliyorlar. Ben onlerinden kosarak sana geldim ki, hosnutlugunu kazanayım» dedi
Surah Taha, Verse 84
قَالَ فَإِنَّا قَدۡ فَتَنَّا قَوۡمَكَ مِنۢ بَعۡدِكَ وَأَضَلَّهُمُ ٱلسَّامِرِيُّ
Allah dedi ki «Biz senin arkandan soydaslarını sınavdan gecirdik ve Samiri onları yoldan cıkardı.»
Surah Taha, Verse 85
فَرَجَعَ مُوسَىٰٓ إِلَىٰ قَوۡمِهِۦ غَضۡبَٰنَ أَسِفٗاۚ قَالَ يَٰقَوۡمِ أَلَمۡ يَعِدۡكُمۡ رَبُّكُمۡ وَعۡدًا حَسَنًاۚ أَفَطَالَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡعَهۡدُ أَمۡ أَرَدتُّمۡ أَن يَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبٞ مِّن رَّبِّكُمۡ فَأَخۡلَفۡتُم مَّوۡعِدِي
Bunun uzerine Musa soydaslarının yanına ofkeli ve uzgun olarak dondu. Onlara dedi ki: «Rabb´iniz size guzel bir vaadde bulunmadı mı? Sizden ayrılalı cok uzun bir zaman mı gecti, yoksa Allah´ın gazabına carpılmak istediniz de mi bana verdiginiz sozden caydınız
Surah Taha, Verse 86
قَالُواْ مَآ أَخۡلَفۡنَا مَوۡعِدَكَ بِمَلۡكِنَا وَلَٰكِنَّا حُمِّلۡنَآ أَوۡزَارٗا مِّن زِينَةِ ٱلۡقَوۡمِ فَقَذَفۡنَٰهَا فَكَذَٰلِكَ أَلۡقَى ٱلسَّامِرِيُّ
Soydasları dediler ki; «Biz sana verdigimiz sozden kendi basımıza caymadık. Fakat yanımızda Mısırlılar´a ait birkac insan yuku sus esyası getirmistik. Bu yukleri atese attık. Samiri de yanındaki sus esyalarını atese atmıstı
Surah Taha, Verse 87
فَأَخۡرَجَ لَهُمۡ عِجۡلٗا جَسَدٗا لَّهُۥ خُوَارٞ فَقَالُواْ هَٰذَآ إِلَٰهُكُمۡ وَإِلَٰهُ مُوسَىٰ فَنَسِيَ
Samiri, o erimis altınlardan boguren bir buzagı heykelini yontarak Israilogullarının onlerine dikti. Onlar da birbirlerine «Iste sizin ve Musa´nın ilahı budur, fakat Musa onu unuttu» dediler
Surah Taha, Verse 88
أَفَلَا يَرَوۡنَ أَلَّا يَرۡجِعُ إِلَيۡهِمۡ قَوۡلٗا وَلَا يَمۡلِكُ لَهُمۡ ضَرّٗا وَلَا نَفۡعٗا
Oysa onlar, o buzagı heykellerinin kendilerine cevap vermedigini, ne zarar ve ne de fayda dokunduramadıgını gormuyorlar mı
Surah Taha, Verse 89
وَلَقَدۡ قَالَ لَهُمۡ هَٰرُونُ مِن قَبۡلُ يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِۦۖ وَإِنَّ رَبَّكُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَٱتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوٓاْ أَمۡرِي
Ustelik Harun daha once onlara «Ey soydaslarım, bu altın heykel aracılıgı ile siz sınav geciriyorsunuz. Aslında sizin Rabb´iniz rahmeti bol olan Allah´dır. Bana uyunuz ve dedigimi yapınız» demisti
Surah Taha, Verse 90
قَالُواْ لَن نَّبۡرَحَ عَلَيۡهِ عَٰكِفِينَ حَتَّىٰ يَرۡجِعَ إِلَيۡنَا مُوسَىٰ
Onlar Harun´a «Musa bize donunceye kadar bu buzagı heykeline tapmayı surdurecegiz» dediler
Surah Taha, Verse 91
قَالَ يَٰهَٰرُونُ مَا مَنَعَكَ إِذۡ رَأَيۡتَهُمۡ ضَلُّوٓاْ
Musa donunce dedi ki: «Ey Harun, onların sapıttıklarını gordugunde seni engelleyen ne oldu
Surah Taha, Verse 92
أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيۡتَ أَمۡرِي
Niye beni izleyerek onlara karsı koymadın? Yoksa emrime karsı mı geldin
Surah Taha, Verse 93
قَالَ يَبۡنَؤُمَّ لَا تَأۡخُذۡ بِلِحۡيَتِي وَلَا بِرَأۡسِيٓۖ إِنِّي خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقۡتَ بَيۡنَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَمۡ تَرۡقُبۡ قَوۡلِي
Harun Musa´ya «Ey anamın oglu, sacımı sakalımı cekme, ben ´Israilogullarını birbirlerine dusurdun, sozumu tutmadın´ diyeceksin diye korktum» dedi
Surah Taha, Verse 94
قَالَ فَمَا خَطۡبُكَ يَٰسَٰمِرِيُّ
Bunun uzerine Musa «Ey Samiri, peki senin amacın neydi?» dedi
Surah Taha, Verse 95
قَالَ بَصُرۡتُ بِمَا لَمۡ يَبۡصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضۡتُ قَبۡضَةٗ مِّنۡ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذۡتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتۡ لِي نَفۡسِي
Samiri dedi ki; «Ben onların gormediklerini gordum. Bana gelen ilahi elcinin ayak izlerinden avucumu doldurarak onu erimis altın kulcesinin bulundugu potaya attım. Boyle yapmamın iyi olacagı icime dogdu.»
Surah Taha, Verse 96
قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا
Musa ona dedi ki: «Cekil karsımdan» Sen hayatı boyunca insanlara ´Bana degmeyin´ demeye mahkum oldun. Ayrıca asla yakanı kurtaramayacagın baska bir cezan daha vardır. Simdi tapmaya devam ettigin ilahının basına neler gelecegini gor. Onu ateste eritecegiz, sonra da parcalarını denize atacagız
Surah Taha, Verse 97
إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا
Aslında sizin ilahınız, kendisinden baska ilah olmayan Allah´dır. O´nun bilgisi her seyi kapsamı icine almıstır
Surah Taha, Verse 98
كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا
Sana boylece gecmisin bazı olayların anlatıyoruz. Sana katımızdan ogut icerikli bir kitap verdik
Surah Taha, Verse 99
مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا
Kim bu kitab´a yuz cevirirse, kıyamet gunu agır bir gunah yukunu sırtında tasır
Surah Taha, Verse 100
خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا
Onlar ebedi olarak bu yukun altında kalırlar. Kıyamet gunu bu yuk onlar icin ne kotu bir yuktur
Surah Taha, Verse 101
يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا
Sur´a uflendigi gun, o gun gunahkarları korkudan agarmıs gozlerle biraraya toplarız
Surah Taha, Verse 102
يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا
Kısık bir ses tonu ile birbirlerine «Siz dunyada sadece on gun kaldınız» derler
Surah Taha, Verse 103
نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا
Aralarındaki konusmaları biz herkesten iyi biliriz. Bu arada en isabetli gorusluleri «Siz dunyada sadece bir gun kaldınız» derler
Surah Taha, Verse 104
وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا
Ey Muhammed, sana daglara iliskin soru sorarlar. De ki; Rabb´im onları ufalayıp havada savurur
Surah Taha, Verse 105
فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا
Yerlerini dumduz ve cırılcıplak bir alana donusturur
Surah Taha, Verse 106
لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا
O alanda hicbir engebe, hicbir tumsek goremezsin
Surah Taha, Verse 107
يَوۡمَئِذٖ يَتَّبِعُونَ ٱلدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۥۖ وَخَشَعَتِ ٱلۡأَصۡوَاتُ لِلرَّحۡمَٰنِ فَلَا تَسۡمَعُ إِلَّا هَمۡسٗا
O gun insanlar, hic saga sola sapmaksızın, kendilerini toplamaya cagıran gorevlinin adımlarını izlerler. Rahmeti bol olan Allah´ın korkusu ile tum sesler kısılmıstır. Bu yuzden fısıltıdan baska bir sey duyamazsın
Surah Taha, Verse 108
يَوۡمَئِذٖ لَّا تَنفَعُ ٱلشَّفَٰعَةُ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُۥ قَوۡلٗا
O gun rahmeti bol olan Allah´ın izin verdikleri ve sozunden hoslandıkları dısında hic kimsenin aracılıgı, sefaati ise yaramaz
Surah Taha, Verse 109
يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡ وَلَا يُحِيطُونَ بِهِۦ عِلۡمٗا
Allah, insanların gecmislerini ve geleceklerini tumu ile bilir
Surah Taha, Verse 110
۞وَعَنَتِ ٱلۡوُجُوهُ لِلۡحَيِّ ٱلۡقَيُّومِۖ وَقَدۡ خَابَ مَنۡ حَمَلَ ظُلۡمٗا
O gun butun yuzler, diri ve tum varlıkları gozetip yoneten Allah´ın karsısında one egiktir. Sırtında zulum yuku tasıyanlar perisan olmuslardır
Surah Taha, Verse 111
وَمَن يَعۡمَلۡ مِنَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَلَا يَخَافُ ظُلۡمٗا وَلَا هَضۡمٗا
Mu´min oldukları halde iyi ameller isleyenler ne haksızlıga ve ne de odul kısıntısına ugramaktan korkarlar
Surah Taha, Verse 112
وَكَذَٰلِكَ أَنزَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا عَرَبِيّٗا وَصَرَّفۡنَا فِيهِ مِنَ ٱلۡوَعِيدِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ أَوۡ يُحۡدِثُ لَهُمۡ ذِكۡرٗا
Biz bu Kur´anı boylece sana Arapca bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta cesitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kotuluklerden sakınsınlar ya da gonullerinde uyarıcı bir iz bırakır
Surah Taha, Verse 113
فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡحَقُّۗ وَلَا تَعۡجَلۡ بِٱلۡقُرۡءَانِ مِن قَبۡلِ أَن يُقۡضَىٰٓ إِلَيۡكَ وَحۡيُهُۥۖ وَقُل رَّبِّ زِدۡنِي عِلۡمٗا
Gercek egemen olan Allah yucedir. Ey Muhammed, Kur´anın sana vahyedilisi sona ermeden onu okumakta acele etme ve ´Rabb´im bilgimi artır´ de
Surah Taha, Verse 114
وَلَقَدۡ عَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ ءَادَمَ مِن قَبۡلُ فَنَسِيَ وَلَمۡ نَجِدۡ لَهُۥ عَزۡمٗا
Biz vaktiyle Adem´e o yasak agacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda guclu irade bulamadık
Surah Taha, Verse 115
وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ
Hani meleklere «Adem´e secde ediniz» dedik de hemen secde ettiler. Yalnız iblis bu emre uymadı
Surah Taha, Verse 116
فَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ إِنَّ هَٰذَا عَدُوّٞ لَّكَ وَلِزَوۡجِكَ فَلَا يُخۡرِجَنَّكُمَا مِنَ ٱلۡجَنَّةِ فَتَشۡقَىٰٓ
Bunun uzerine dedik ki: «Ey Adem, bu seytan senin ve esinin dusmanıdır. Sakın sizi cennetten cıkarmasın. Yoksa sıkıntı ceker, mutsuz olursun.»
Surah Taha, Verse 117
إِنَّ لَكَ أَلَّا تَجُوعَ فِيهَا وَلَا تَعۡرَىٰ
Simdi cennette acıkmayacaksın, cıplak kalmayacaksın
Surah Taha, Verse 118
وَأَنَّكَ لَا تَظۡمَؤُاْ فِيهَا وَلَا تَضۡحَىٰ
Yine burada susuzluk cekmeyecek, sıcaktan kavrulmayacaksın
Surah Taha, Verse 119
فَوَسۡوَسَ إِلَيۡهِ ٱلشَّيۡطَٰنُ قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ هَلۡ أَدُلُّكَ عَلَىٰ شَجَرَةِ ٱلۡخُلۡدِ وَمُلۡكٖ لَّا يَبۡلَىٰ
Fakat seytan «Ey Adem, olumsuzluk agacını ve hic yıkılmayacak egemenligin sırrını sana gostereyim mi?» diyerek onu ayarttı
Surah Taha, Verse 120
فَأَكَلَا مِنۡهَا فَبَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۚ وَعَصَىٰٓ ءَادَمُ رَبَّهُۥ فَغَوَىٰ
Boylece ikisi de o agacın meyvasından yediler. Meyvayı tadar tatmaz ayıp yerlerinin farkına vardılar. Bunun uzerine cennetteki agacların yaprakları ile ortunmeye koyuldular. Adem Rabb´inin emrine karsı geldi ve yoldan cıktı
Surah Taha, Verse 121
ثُمَّ ٱجۡتَبَٰهُ رَبُّهُۥ فَتَابَ عَلَيۡهِ وَهَدَىٰ
Fakat bir sure sonra Rabb´i, onu seckinlerden yaptı, tovbesini kabul ederek kendisini dogru yola iletti
Surah Taha, Verse 122
قَالَ ٱهۡبِطَا مِنۡهَا جَمِيعَۢاۖ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَنِ ٱتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشۡقَىٰ
Allah dedi ki; Her ikiniz de cennetten yere ininiz. Sizler birbirinizin dusmanısınız. Benden size bir hidayet geldiginde kim benim dogru yola cagıran mesajıma uyarsa o, ne sapıtır ve ne de sıkıntıya duser
Surah Taha, Verse 123
وَمَنۡ أَعۡرَضَ عَن ذِكۡرِي فَإِنَّ لَهُۥ مَعِيشَةٗ ضَنكٗا وَنَحۡشُرُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ أَعۡمَىٰ
Ama kim benim uyarıcı mesajıma sırt cevirirse o gecim sıkıntısına duser ve kıyamet gunu onu kor olarak toplantı yerine sureriz
Surah Taha, Verse 124
قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرۡتَنِيٓ أَعۡمَىٰ وَقَدۡ كُنتُ بَصِيرٗا
O der ki «Ya Rabb´i, beni niye kor olarak toplantı yerine surdun, oysa daha once benim gozlerim goruyordu.»
Surah Taha, Verse 125
قَالَ كَذَٰلِكَ أَتَتۡكَ ءَايَٰتُنَا فَنَسِيتَهَاۖ وَكَذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمَ تُنسَىٰ
Allah da ona der ki: «Iste boyle. Vaktiyle sana ayetlerim geldi de onları unutmustun. Bugun de boylece tarafımdan unutulursun
Surah Taha, Verse 126
وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَنۡ أَسۡرَفَ وَلَمۡ يُؤۡمِنۢ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِۦۚ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبۡقَىٰٓ
Biz azıtarak Rabb´inin ayetlerine inanmayanları iste boyle cezalandırırız. Hic kuskusuz ahiret azabı daha agır ve daha sureklidir
Surah Taha, Verse 127
أَفَلَمۡ يَهۡدِ لَهُمۡ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ يَمۡشُونَ فِي مَسَٰكِنِهِمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
Vaktiyle yok ettigimiz nice eski kusakların acı sonları onları dogru yola iletmiyor mu? Oysa onlar bu yok edilmis kusakların oturdukları konutları geziyorlar. Sagduyu sahiplerinin bu olaylardan cıkaracagı bircok dersler vardır
Surah Taha, Verse 128
وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَكَانَ لِزَامٗا وَأَجَلٞ مُّسَمّٗى
Eger Rabb´inin daha once verilmis bir hukmu ve belirlenmis bir vadesi olmasaydı yok edilmeleri kacınılmaz olurdu
Surah Taha, Verse 129
فَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ قَبۡلَ طُلُوعِ ٱلشَّمۡسِ وَقَبۡلَ غُرُوبِهَاۖ وَمِنۡ ءَانَآيِٕ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡ وَأَطۡرَافَ ٱلنَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرۡضَىٰ
Ey Muhammed, oyleyse onların soylediklerine sabret. Gunesin dogusundan ve batısından once Rabb´ini ovgu ile noksanlıklardan tenzih et; gecenin bir bolumu ile gunduzun baslangıcı ile sonunda da O´nu noksanlıklardan tenzih et ki, karsılıgında hosnut olasın
Surah Taha, Verse 130
وَلَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ زَهۡرَةَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا لِنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَرِزۡقُ رَبِّكَ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰ
Sınavdan gecirmek amacı ile bazı kafirlere verdigimiz dunya hayatına iliskin cekici nimetlere sakın goz dikme. Rabb´inin katındaki rızık daha degerli ve daha sureklidir
Surah Taha, Verse 131
وَأۡمُرۡ أَهۡلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصۡطَبِرۡ عَلَيۡهَاۖ لَا نَسۡـَٔلُكَ رِزۡقٗاۖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُكَۗ وَٱلۡعَٰقِبَةُ لِلتَّقۡوَىٰ
Ey Muhammed, yakınlarına namaz kılmayı emret, kendin de onu surekli olarak kıl. Senden gecim pesinde kosmanı istemiyoruz. Biz gecimini saglarız. Mutlu son, kotuluklerden sakınanların olacaktır
Surah Taha, Verse 132
وَقَالُواْ لَوۡلَا يَأۡتِينَا بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّهِۦٓۚ أَوَلَمۡ تَأۡتِهِم بَيِّنَةُ مَا فِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Musrikler «Muhammed bize Rabb´inden bir mucize getirseydi ya» dediler. Onlara daha once inen kutsal sayfalara iliskin acıklamalar gelmedi mi
Surah Taha, Verse 133
وَلَوۡ أَنَّآ أَهۡلَكۡنَٰهُم بِعَذَابٖ مِّن قَبۡلِهِۦ لَقَالُواْ رَبَّنَا لَوۡلَآ أَرۡسَلۡتَ إِلَيۡنَا رَسُولٗا فَنَتَّبِعَ ءَايَٰتِكَ مِن قَبۡلِ أَن نَّذِلَّ وَنَخۡزَىٰ
Eger onları daha once azaba carptırarak yok etseydik; «Ey Rabb´imiz, bu rezillige ve perisanlıga dusmeden once bize bir peygamber gonderseydin de ayetlerine uysaydık, olmaz mıydı?» diyeceklerdi
Surah Taha, Verse 134
قُلۡ كُلّٞ مُّتَرَبِّصٞ فَتَرَبَّصُواْۖ فَسَتَعۡلَمُونَ مَنۡ أَصۡحَٰبُ ٱلصِّرَٰطِ ٱلسَّوِيِّ وَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ
Onlara de ki: «Simdi siz de biz de bekleme donemindeyiz. Bekleyiniz, ilerde hangimizin duz yolda oldugunu, hangimizin dogru yonde ilerledigini ogreneceksiniz.»
Surah Taha, Verse 135