Surah Taha - Turkish Translation by Suleyman Ates
طه
Ta, Ha
Surah Taha, Verse 1
مَآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ لِتَشۡقَىٰٓ
Biz bu Kur'an'ı sana gucluk cekesin diye indirmedik
Surah Taha, Verse 2
إِلَّا تَذۡكِرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰ
Ancak (Allah'tan) korkanlara bir ogut (olarak indirdik)
Surah Taha, Verse 3
تَنزِيلٗا مِّمَّنۡ خَلَقَ ٱلۡأَرۡضَ وَٱلسَّمَٰوَٰتِ ٱلۡعُلَى
yeri ve yuce gokleri yaratan tarafından azar azar indirilmistir
Surah Taha, Verse 4
ٱلرَّحۡمَٰنُ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ ٱسۡتَوَىٰ
Rahman Ars'a istiva etmis(kurulmus)tur
Surah Taha, Verse 5
لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَمَا تَحۡتَ ٱلثَّرَىٰ
Goklerde, yerde, ikisinin arasında ve topragın altında bulunanlar hep O'nundur (ne kadar kapalı olursa olsun, O'ndan hicbir sey gizli kalmaz)
Surah Taha, Verse 6
وَإِن تَجۡهَرۡ بِٱلۡقَوۡلِ فَإِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلسِّرَّ وَأَخۡفَى
Sozu acık soylesen de (gizli soylesen de) muhakkak O, gizliyi de ondan daha gizlisini de bilir
Surah Taha, Verse 7
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ
Allah ki, O'ndan baska tanrı yoktur. En guzel isimler O'nundur
Surah Taha, Verse 8
وَهَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
Musa'nın haberi sana geldi mi
Surah Taha, Verse 9
إِذۡ رَءَا نَارٗا فَقَالَ لِأَهۡلِهِ ٱمۡكُثُوٓاْ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا لَّعَلِّيٓ ءَاتِيكُم مِّنۡهَا بِقَبَسٍ أَوۡ أَجِدُ عَلَى ٱلنَّارِ هُدٗى
Hani (o) bir ates gormustu de ailesine: "Siz durun ben bir ates gordum, belki ondan size bir kor getiririm, yahut atesin yanında bir yol gosteren bulurum" demisti
Surah Taha, Verse 10
فَلَمَّآ أَتَىٰهَا نُودِيَ يَٰمُوسَىٰٓ
(Musa), o(atesin yanı)na gelince kendisine "Ey Musa!" diye seslenildi
Surah Taha, Verse 11
إِنِّيٓ أَنَا۠ رَبُّكَ فَٱخۡلَعۡ نَعۡلَيۡكَ إِنَّكَ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوٗى
Ben, (evet) ben senin Rabbinim! Pabuclarını cıkar. Cunku sen, kutsal vadide, Tuva'dasın
Surah Taha, Verse 12
وَأَنَا ٱخۡتَرۡتُكَ فَٱسۡتَمِعۡ لِمَا يُوحَىٰٓ
Ben seni sectim, simdi vahyolunanı dinle
Surah Taha, Verse 13
إِنَّنِيٓ أَنَا ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱعۡبُدۡنِي وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِذِكۡرِيٓ
Muhakkak ben, (evet) ben Allah'ım, benden baska tanrı yoktur. (Yalnız) bana kulluk et ve beni anmak icin namaz kıl
Surah Taha, Verse 14
إِنَّ ٱلسَّاعَةَ ءَاتِيَةٌ أَكَادُ أُخۡفِيهَا لِتُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا تَسۡعَىٰ
(Kıyamet) Sa'at(i) mutlaka gelecektir. Herkesin, pesinde kostugu islerle cezalanması icin, neredeyse onu gizleyecegim
Surah Taha, Verse 15
فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنۡهَا مَن لَّا يُؤۡمِنُ بِهَا وَٱتَّبَعَ هَوَىٰهُ فَتَرۡدَىٰ
Ona inanmayıp keyfine uyan kimse, seni on(a inanmak)dan alıkoymasın, sonra helak olursun
Surah Taha, Verse 16
وَمَا تِلۡكَ بِيَمِينِكَ يَٰمُوسَىٰ
Sag elindeki nedir ey Musa
Surah Taha, Verse 17
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ
(Musa) dedi: "O, asa'mdır. Ona dayanıyorum ve onunla davarıma yaprak silkeliyorum ve onda benim daha bircok ihtiyaclarım var (onunla bircok ihtiyacımı gideririm)
Surah Taha, Verse 18
قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ
(Allah) buyurdu; "(Yere) at onu ey Musa
Surah Taha, Verse 19
فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ
(Musa) attı, bir de ne gorsun o, kosan kocaman bir yılan
Surah Taha, Verse 20
قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ
(Allah): "Al onu, dedi, korkma biz onu yine ilk durumuna sokacagız
Surah Taha, Verse 21
وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ
Elini bogrune sok; bir hastalık olmadan, ayrı bir mu'cize olarak bembeyaz bir durumda cıksın
Surah Taha, Verse 22
لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى
Ki sana en buyuk mu'cizelerimizden bazılarını gostermis olalım
Surah Taha, Verse 23
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Imdi sen Fir'avn'e git: cunku o azdı
Surah Taha, Verse 24
قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي
(Musa) dedi ki: "Rabbim, benim gogsumu ac (risalet gorevini yuklenebilmesi icin yuregimi genislet)
Surah Taha, Verse 25
وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي
Bana isimi kolaylastır
Surah Taha, Verse 26
وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي
Dilimin dugumunu coz
Surah Taha, Verse 27
يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي
Ki sozumu anlasınlar
Surah Taha, Verse 28
وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي
Bana ailemden bir vezir ver
Surah Taha, Verse 29
هَٰرُونَ أَخِي
Kardesim Harun'u
Surah Taha, Verse 30
ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي
Onunla arkamı kuvvetlendir
Surah Taha, Verse 31
وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي
Onu da isime ortak yap
Surah Taha, Verse 32
كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا
Ki seni cok tesbih edelim
Surah Taha, Verse 33
وَنَذۡكُرَكَ كَثِيرًا
Ve seni cok analım
Surah Taha, Verse 34
إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرٗا
Suphesiz sen, bizi gormektesin
Surah Taha, Verse 35
قَالَ قَدۡ أُوتِيتَ سُؤۡلَكَ يَٰمُوسَىٰ
(Allah) buyurdu: "Ey Musa, istedigin sana verildi
Surah Taha, Verse 36
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَيۡكَ مَرَّةً أُخۡرَىٰٓ
Zaten biz sana bir kez daha lutufta bulunmustuk
Surah Taha, Verse 37
إِذۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰٓ
(Sen dogdugun zaman,) Annene vahyedileni vahyetmistik
Surah Taha, Verse 38
أَنِ ٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلتَّابُوتِ فَٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلۡيَمِّ فَلۡيُلۡقِهِ ٱلۡيَمُّ بِٱلسَّاحِلِ يَأۡخُذۡهُ عَدُوّٞ لِّي وَعَدُوّٞ لَّهُۥۚ وَأَلۡقَيۡتُ عَلَيۡكَ مَحَبَّةٗ مِّنِّي وَلِتُصۡنَعَ عَلَىٰ عَيۡنِيٓ
Onu sandıga koy, suya at; su onu sahile bıraksın; onu benim de dusmanım onun da dusmanı olan biri alacaktır. "Gozumun onunde yetistirilmen icin senin uzerine benden bir sevgi koydum (gorenler senin uzerine koydugum bu sevgiden oturu sana meftun oldular)
Surah Taha, Verse 39
إِذۡ تَمۡشِيٓ أُخۡتُكَ فَتَقُولُ هَلۡ أَدُلُّكُمۡ عَلَىٰ مَن يَكۡفُلُهُۥۖ فَرَجَعۡنَٰكَ إِلَىٰٓ أُمِّكَ كَيۡ تَقَرَّ عَيۡنُهَا وَلَا تَحۡزَنَۚ وَقَتَلۡتَ نَفۡسٗا فَنَجَّيۡنَٰكَ مِنَ ٱلۡغَمِّ وَفَتَنَّـٰكَ فُتُونٗاۚ فَلَبِثۡتَ سِنِينَ فِيٓ أَهۡلِ مَدۡيَنَ ثُمَّ جِئۡتَ عَلَىٰ قَدَرٖ يَٰمُوسَىٰ
Kızkardesin ona bakacak birini size gostereyim mi? diyordu. Boylece seni annene geri verdik ki gozu aydın olsun, uzulmesin. Sen bir de adam oldurmustun. O zaman da seni tasadan kurtarmıs ve seni iyice denemistik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra belirledigimiz bir vakitte bize geldin ey Musa
Surah Taha, Verse 40
وَٱصۡطَنَعۡتُكَ لِنَفۡسِي
Seni kendim icin yetistirdim
Surah Taha, Verse 41
ٱذۡهَبۡ أَنتَ وَأَخُوكَ بِـَٔايَٰتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكۡرِي
Sen ve kardesin, ayetlerimi goturun, beni anmakta gevseklik etmeyin
Surah Taha, Verse 42
ٱذۡهَبَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Fir'avn'e gidin, cunku o azdı
Surah Taha, Verse 43
فَقُولَا لَهُۥ قَوۡلٗا لَّيِّنٗا لَّعَلَّهُۥ يَتَذَكَّرُ أَوۡ يَخۡشَىٰ
Ona yumusak soz soyleyin, belki ogut alır veya korkar
Surah Taha, Verse 44
قَالَا رَبَّنَآ إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفۡرُطَ عَلَيۡنَآ أَوۡ أَن يَطۡغَىٰ
Dediler ki: "Rabbimiz, onun bize taskınlık etmesinden, yahut iyice azmasından korkuyoruz
Surah Taha, Verse 45
قَالَ لَا تَخَافَآۖ إِنَّنِي مَعَكُمَآ أَسۡمَعُ وَأَرَىٰ
Korkmayın, dedi, ben sizinle beraberim, isitir ve gorurum
Surah Taha, Verse 46
فَأۡتِيَاهُ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَا تُعَذِّبۡهُمۡۖ قَدۡ جِئۡنَٰكَ بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّكَۖ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىٰ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلۡهُدَىٰٓ
Haydi, varın ona, deyin ki: Biz senin Rabbinin elcileriyiz; Israil ogullarını bizimle gonder, onlara azab etme. Biz Rabbinden sana bir ayet getirdik. Esenlik, hidayete uyanlaradır
Surah Taha, Verse 47
إِنَّا قَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡنَآ أَنَّ ٱلۡعَذَابَ عَلَىٰ مَن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
Bize, yalanlayıp yuz cevirenin, azaba ugrayacagı vahyolundu
Surah Taha, Verse 48
قَالَ فَمَن رَّبُّكُمَا يَٰمُوسَىٰ
(Fir'avn): "Rabbiniz kimdir ey Musa?" dedi
Surah Taha, Verse 49
قَالَ رَبُّنَا ٱلَّذِيٓ أَعۡطَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ خَلۡقَهُۥ ثُمَّ هَدَىٰ
(Musa): "Rabbimiz, her seye yaratılısını (varlıgını ve bicimini) verip sonra onu dogru yola ileten (yaratılıs gayesine uygun yola yonelten)dir." dedi
Surah Taha, Verse 50
قَالَ فَمَا بَالُ ٱلۡقُرُونِ ٱلۡأُولَىٰ
(Fir'avn): "Peki ya ilk nesillerin hali ne olacak?" dedi
Surah Taha, Verse 51
قَالَ عِلۡمُهَا عِندَ رَبِّي فِي كِتَٰبٖۖ لَّا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنسَى
Dedi ki: "Onların bilgisi Rabbimin yanında bir Kitaptadır. Rabbim sasmaz ve unutmaz
Surah Taha, Verse 52
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ مَهۡدٗا وَسَلَكَ لَكُمۡ فِيهَا سُبُلٗا وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّن نَّبَاتٖ شَتَّىٰ
O ki, yeri size besik yaptı ve onda sizin icin yollar actı, gokten bir su indirdi. Onunla her cesit bitkiden ciftler cıkardık
Surah Taha, Verse 53
كُلُواْ وَٱرۡعَوۡاْ أَنۡعَٰمَكُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
Yeyin, hayvanlarınızı otlatın. Suphesiz bunda, akıl sahipleri icin ibretler vardır
Surah Taha, Verse 54
۞مِنۡهَا خَلَقۡنَٰكُمۡ وَفِيهَا نُعِيدُكُمۡ وَمِنۡهَا نُخۡرِجُكُمۡ تَارَةً أُخۡرَىٰ
Sizi topraktan yarattık, yine oraya dondururuz ve sizi bir kez daha ondan cıkarırız
Surah Taha, Verse 55
وَلَقَدۡ أَرَيۡنَٰهُ ءَايَٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ
Andolsun biz o(Fir'av)n'a ayetlerimizin hepsini gosterdik, yine de yalanladı ve dayattı
Surah Taha, Verse 56
قَالَ أَجِئۡتَنَا لِتُخۡرِجَنَا مِنۡ أَرۡضِنَا بِسِحۡرِكَ يَٰمُوسَىٰ
Ve: "Sen bizi buyunle yurdumuzdan cıkarasın diye mi geldin ey Musa?" dedi
Surah Taha, Verse 57
فَلَنَأۡتِيَنَّكَ بِسِحۡرٖ مِّثۡلِهِۦ فَٱجۡعَلۡ بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكَ مَوۡعِدٗا لَّا نُخۡلِفُهُۥ نَحۡنُ وَلَآ أَنتَ مَكَانٗا سُوٗى
Biz de mutlaka sana o(se)nin (buyun) gibi bir buyu getirecegiz. Sen simdi seninle bizim aramızda bir bulusma zamanı ve yeri tayin et; ne senin, ne de bizim caymayacagımız uygun bir yer olsun
Surah Taha, Verse 58
قَالَ مَوۡعِدُكُمۡ يَوۡمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحۡشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحٗى
(Musa): "Bulusma zamanınız, Sus (bayram) gunu ve insanaların toplanacagı kusluk vakti olsun" dedi
Surah Taha, Verse 59
فَتَوَلَّىٰ فِرۡعَوۡنُ فَجَمَعَ كَيۡدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ
Fir'avn, donup gitti, hilesini (buyuculeri ve onların aletlerini) topladı, sonra (belirtilen yere) geldi
Surah Taha, Verse 60
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيۡلَكُمۡ لَا تَفۡتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا فَيُسۡحِتَكُم بِعَذَابٖۖ وَقَدۡ خَابَ مَنِ ٱفۡتَرَىٰ
Musa onlara: "Yazık size, dedi, Allah'a yalan uydurmayın, sonra (O), bir azab ile kokunuzu keser, dogrusu iftira eden perisan olmustur
Surah Taha, Verse 61
فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجۡوَىٰ
(Fir'avn'ın topladıgı buyuculer), islerini kendi aralarında tartıstılar ve gizli konustular
Surah Taha, Verse 62
قَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخۡرِجَاكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِمَا وَيَذۡهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلۡمُثۡلَىٰ
Dediler ki: "Bunlar iki buyucu, baska bir sey degil. Buyuleriyle sizi yurdunuzdan cıkarmak ve sizin ornek yolunuzu, (ustun dininizi) gidermek istiyorlar
Surah Taha, Verse 63
فَأَجۡمِعُواْ كَيۡدَكُمۡ ثُمَّ ٱئۡتُواْ صَفّٗاۚ وَقَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡيَوۡمَ مَنِ ٱسۡتَعۡلَىٰ
Onun icin siz hilenizi toplayın, sonra sıra halinde gelin. Bugun ustun gelen basarmıstır
Surah Taha, Verse 64
قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ أَوَّلَ مَنۡ أَلۡقَىٰ
(Buyuculer once Musa'nın ise baslamasını istediler) Dediler ki: "Ey Musa, ya sen at, yahut once atan biz olalım
Surah Taha, Verse 65
قَالَ بَلۡ أَلۡقُواْۖ فَإِذَا حِبَالُهُمۡ وَعِصِيُّهُمۡ يُخَيَّلُ إِلَيۡهِ مِن سِحۡرِهِمۡ أَنَّهَا تَسۡعَىٰ
(Musa): "Hayır siz atın!" dedi. (Attılar. Musa) bir de ne gorsun: Buyulerinden oturu onların ipleri ve sopaları gercekten kosuyor gibi gorunuyor
Surah Taha, Verse 66
فَأَوۡجَسَ فِي نَفۡسِهِۦ خِيفَةٗ مُّوسَىٰ
Bu yuzden Musa, icinde bir korku duydu
Surah Taha, Verse 67
قُلۡنَا لَا تَخَفۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡأَعۡلَىٰ
(Biz kendisine): "Korkma, dedik, ustun gelecek sensin, sen
Surah Taha, Verse 68
وَأَلۡقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلۡقَفۡ مَا صَنَعُوٓاْۖ إِنَّمَا صَنَعُواْ كَيۡدُ سَٰحِرٖۖ وَلَا يُفۡلِحُ ٱلسَّاحِرُ حَيۡثُ أَتَىٰ
Sag elindekini at! Onların yaptıklarını yutsun. Cunku onların yaptıkları, bir buyucunun hilesidir. Buyucu de nereye varsa iflah olmaz
Surah Taha, Verse 69
فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سُجَّدٗا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ هَٰرُونَ وَمُوسَىٰ
Bunun uzerine buyuculer secdeye kapandılar: "Harun'un ve Musa'nın Rabbine inandık!" dediler
Surah Taha, Verse 70
قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَۖ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ فِي جُذُوعِ ٱلنَّخۡلِ وَلَتَعۡلَمُنَّ أَيُّنَآ أَشَدُّ عَذَابٗا وَأَبۡقَىٰ
(Fir'avn): "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? O, size buyu ogreten buyugunuzdur. Oyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı capraz kesecegim ve sizi hurma dallarına asacagım, hangimizin azabı daha cetin ve surekli imis bileceksiniz!" dedi
Surah Taha, Verse 71
قَالُواْ لَن نُّؤۡثِرَكَ عَلَىٰ مَا جَآءَنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلَّذِي فَطَرَنَاۖ فَٱقۡضِ مَآ أَنتَ قَاضٍۖ إِنَّمَا تَقۡضِي هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَآ
Dediler ki: "Biz, seni, bize gelen acık delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapacagını yap, sen ancak bu dunya hayatında istedigini yapabilirsin
Surah Taha, Verse 72
إِنَّآ ءَامَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغۡفِرَ لَنَا خَطَٰيَٰنَا وَمَآ أَكۡرَهۡتَنَا عَلَيۡهِ مِنَ ٱلسِّحۡرِۗ وَٱللَّهُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
Biz Rabbimize inandık ki (O) bizim gunahlarımızı ve senin bizi yapmaya zorladıgın buyuyu bagıslasın. (Elbette) Allah daha hayırlı ve (O'nun mukafatı ve cezası) daha sureklidir
Surah Taha, Verse 73
إِنَّهُۥ مَن يَأۡتِ رَبَّهُۥ مُجۡرِمٗا فَإِنَّ لَهُۥ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
Kim Rabbine suclu olarak gelirse onun icin cehennem vardır; orada ne olur ne de yasar
Surah Taha, Verse 74
وَمَن يَأۡتِهِۦ مُؤۡمِنٗا قَدۡ عَمِلَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلدَّرَجَٰتُ ٱلۡعُلَىٰ
Kim de iyi isler yapmıs bir mu'min olarak O'na gelirse, iste onlar icin de yuksek dereceler vardır
Surah Taha, Verse 75
جَنَّـٰتُ عَدۡنٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ مَن تَزَكَّىٰ
Altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri. Orada surekli olarak kalırlar. Iste arınanların mukafatı budur
Surah Taha, Verse 76
وَلَقَدۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِي فَٱضۡرِبۡ لَهُمۡ طَرِيقٗا فِي ٱلۡبَحۡرِ يَبَسٗا لَّا تَخَٰفُ دَرَكٗا وَلَا تَخۡشَىٰ
Andolsun biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin (Mısır'dan cıkarıp) yurut; (asanla suya) vur, denizde onlar icin kuru bir yol (ac). (Fir'avn'ın sana) yetisme(sin)den korkma, (bogulmaktan) endise etme." diye vahyetmistik
Surah Taha, Verse 77
فَأَتۡبَعَهُمۡ فِرۡعَوۡنُ بِجُنُودِهِۦ فَغَشِيَهُم مِّنَ ٱلۡيَمِّ مَا غَشِيَهُمۡ
Fir'avn, askerleriyle onların ardına dustu, denizden onları orten orttu (deniz onları ortup bogdu)
Surah Taha, Verse 78
وَأَضَلَّ فِرۡعَوۡنُ قَوۡمَهُۥ وَمَا هَدَىٰ
Fir'avn toplumunu saptırdı, dogru yola iletmedi
Surah Taha, Verse 79
يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ قَدۡ أَنجَيۡنَٰكُم مِّنۡ عَدُوِّكُمۡ وَوَٰعَدۡنَٰكُمۡ جَانِبَ ٱلطُّورِ ٱلۡأَيۡمَنَ وَنَزَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰ
Ey Israil ogulları, biz sizi dusmanınızdan kurtardık ve Tur'un sag yanında, (Musa ile konusmayı) size va'dettik; uzerinize kudret helvasıyle bıldırcın indirdik
Surah Taha, Verse 80
كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَلَا تَطۡغَوۡاْ فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبِيۖ وَمَن يَحۡلِلۡ عَلَيۡهِ غَضَبِي فَقَدۡ هَوَىٰ
Size verdigimiz rızkın temizlerinden yeyin, ama bu hususta taskınlık etmeyin; sonra gazabım uzerinize iner, kimin ustune gazabım inerse o, dusmus(mahvolmus)tur
Surah Taha, Verse 81
وَإِنِّي لَغَفَّارٞ لِّمَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا ثُمَّ ٱهۡتَدَىٰ
Ve Ben, tevbe eden, inanan ve yararlı is yapan, sonra da yola gelen kimseye karsı cok bagıslayıcıyımdır
Surah Taha, Verse 82
۞وَمَآ أَعۡجَلَكَ عَن قَوۡمِكَ يَٰمُوسَىٰ
Seni kavminden cabucak ayrıl(ıp gel)mege sevk eden nedir? (Nicin onları hemen bırakıp geldin) ey Musa? (dedik)
Surah Taha, Verse 83
قَالَ هُمۡ أُوْلَآءِ عَلَىٰٓ أَثَرِي وَعَجِلۡتُ إِلَيۡكَ رَبِّ لِتَرۡضَىٰ
Dedi: "Onlar benim arkamdan geliyorlar, ya Rabbi razı olman icin sana cabuk geldim
Surah Taha, Verse 84
قَالَ فَإِنَّا قَدۡ فَتَنَّا قَوۡمَكَ مِنۢ بَعۡدِكَ وَأَضَلَّهُمُ ٱلسَّامِرِيُّ
(Allah): "Ama biz senden sonra kavmini sınadık. Samiri onları saptırdı" dedi
Surah Taha, Verse 85
فَرَجَعَ مُوسَىٰٓ إِلَىٰ قَوۡمِهِۦ غَضۡبَٰنَ أَسِفٗاۚ قَالَ يَٰقَوۡمِ أَلَمۡ يَعِدۡكُمۡ رَبُّكُمۡ وَعۡدًا حَسَنًاۚ أَفَطَالَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡعَهۡدُ أَمۡ أَرَدتُّمۡ أَن يَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبٞ مِّن رَّبِّكُمۡ فَأَخۡلَفۡتُم مَّوۡعِدِي
Bunun uzerine Musa, cok kızgın ve uzuntulu bir halde kavmine dondu: "Ey Kavmim, dedi, Rabbiniz size guzel bir va'idde bulunmamıs mıydı? Sure mi size uzun geldi (zamanla verdiginiz sozu unuttunuz mu)? Yoksa Rabbinizden bir gazabın ustunuze inmesini mi istediniz ki, bana verdiginiz sozden caydınız (beni izlemediniz)
Surah Taha, Verse 86
قَالُواْ مَآ أَخۡلَفۡنَا مَوۡعِدَكَ بِمَلۡكِنَا وَلَٰكِنَّا حُمِّلۡنَآ أَوۡزَارٗا مِّن زِينَةِ ٱلۡقَوۡمِ فَقَذَفۡنَٰهَا فَكَذَٰلِكَ أَلۡقَى ٱلسَّامِرِيُّ
Dediler ki: "Kendi malımızla senin sozunden cıkmadık", fakat o milletin (yani Mısırlıların) sus(esyas)ından bize yukler yukletilmisti. Onları (atese) attık. Aynı sekilde Samiri de attı
Surah Taha, Verse 87
فَأَخۡرَجَ لَهُمۡ عِجۡلٗا جَسَدٗا لَّهُۥ خُوَارٞ فَقَالُواْ هَٰذَآ إِلَٰهُكُمۡ وَإِلَٰهُ مُوسَىٰ فَنَسِيَ
Onlara, bogurmesi olan bir buzagı heykeli ortaya cıkardı. Dediler ki, "Bu sizin de tanrınız, Musa'nın da tanrısıdır, fakat o unuttu
Surah Taha, Verse 88
أَفَلَا يَرَوۡنَ أَلَّا يَرۡجِعُ إِلَيۡهِمۡ قَوۡلٗا وَلَا يَمۡلِكُ لَهُمۡ ضَرّٗا وَلَا نَفۡعٗا
Onlar gormuyorlar mı ki o (buzagı) kendilerine bir soz soyleyemez; bir zarar, ve yarar veremez
Surah Taha, Verse 89
وَلَقَدۡ قَالَ لَهُمۡ هَٰرُونُ مِن قَبۡلُ يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِۦۖ وَإِنَّ رَبَّكُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَٱتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوٓاْ أَمۡرِي
Onceden Harun, kendilerine: "Ey kavmim, andolsun siz bununla sınandınız. Rabbiniz, o cok esirgeyendir. Bana uyun, buyruguma ita'at edin!" demisti
Surah Taha, Verse 90
قَالُواْ لَن نَّبۡرَحَ عَلَيۡهِ عَٰكِفِينَ حَتَّىٰ يَرۡجِعَ إِلَيۡنَا مُوسَىٰ
Dediler: "Musa bize donunceye kadar buna tapmaktan vazgecmeyecegiz
Surah Taha, Verse 91
قَالَ يَٰهَٰرُونُ مَا مَنَعَكَ إِذۡ رَأَيۡتَهُمۡ ضَلُّوٓاْ
(Musa) "Ey Harun, oların saptıklarını gordugun zaman sana ne engel oldu (da onlemedin)? dedi
Surah Taha, Verse 92
أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيۡتَ أَمۡرِي
Neden bana uymadın, buyruguma karsı mı geldin? (Ve kardesinin sakalından tutup cekmege basladı)
Surah Taha, Verse 93
قَالَ يَبۡنَؤُمَّ لَا تَأۡخُذۡ بِلِحۡيَتِي وَلَا بِرَأۡسِيٓۖ إِنِّي خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقۡتَ بَيۡنَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَمۡ تَرۡقُبۡ قَوۡلِي
(Harun, kardesini yumusatabilmek icin): "Ey anamın oglu, dedi, sakalımı, basımı tutma. Ben senin 'Israil ogulları arasında ayrılık cıkardın, sozumu tutmadın' diyeceginden korktum (da onun icin idare yoluna gittim)
Surah Taha, Verse 94
قَالَ فَمَا خَطۡبُكَ يَٰسَٰمِرِيُّ
(Musa, Samiri'ye dondu): "Ey Samiri, ya senin amacın nedir?" dedi
Surah Taha, Verse 95
قَالَ بَصُرۡتُ بِمَا لَمۡ يَبۡصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضۡتُ قَبۡضَةٗ مِّنۡ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذۡتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتۡ لِي نَفۡسِي
(Samiri): "Ben dedi, onların gormediklerini gordum. Elcinin eserinden bir avuc aldım da attım; nefsim bana boyle (yapmayı) hos gosterdi
Surah Taha, Verse 96
قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا
(Musa): "Git, dedi. Artık hayat boyunca sen: 'Bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refuze edilip yalnız basına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla sasırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın). Simdi durup taptıgın tanrına bak. Biz onu yakacagız, sonra onu ufalayıp denize savuracagız
Surah Taha, Verse 97
إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا
Tanrınız ancak kendisinden baska tanrı olmayan Allah'tır. O'nun bilgisi her seyi kusatmıstır
Surah Taha, Verse 98
كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا
Boylece sana gecmislerin haberlerinden bir miktar anlatıyoruz. Gercekten sana katımızdan bir Zikir (gecmis olaylardan bir anı) verdik
Surah Taha, Verse 99
مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا
Kim ondan yuz cevirirse o, kıyamet gunu (agır) bir gunah yuklenecekdir
Surah Taha, Verse 100
خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا
Surekli olarak o yukun altında kalacaklardır. Kıyamet gununde bu, onlar icin ne kotu bir yuktur
Surah Taha, Verse 101
يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا
O gun Sur'a uflenir ve o gun sucluları, gomgok (kor bir durumda) sureriz
Surah Taha, Verse 102
يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا
Kendi aralarında gizli gizli, "(dunyada) On gunden fazla kalmadınız" derler
Surah Taha, Verse 103
نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا
Onların dedikleri(kalıs suresi)ni biz daha iyi biliriz. En akıllıları ise: "Siz yalnız bir gun kaldınız," der
Surah Taha, Verse 104
وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا
Sana daglardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak
Surah Taha, Verse 105
فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا
Yerlerini bos, dumduz bırakacaktır
Surah Taha, Verse 106
لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا
Orada ne bir egrilik, ne de bir tumsek gormeyeceksin
Surah Taha, Verse 107
يَوۡمَئِذٖ يَتَّبِعُونَ ٱلدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۥۖ وَخَشَعَتِ ٱلۡأَصۡوَاتُ لِلرَّحۡمَٰنِ فَلَا تَسۡمَعُ إِلَّا هَمۡسٗا
O gun hic puruzu olmayan cagrıcıya uyarlar; (ondan sapma imkanı yoktur). Rahman'ın huzurunda sesler kısılır, fısıltıdan baska bir sey isitemezsin
Surah Taha, Verse 108
يَوۡمَئِذٖ لَّا تَنفَعُ ٱلشَّفَٰعَةُ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُۥ قَوۡلٗا
O gun Rahman'ın izin verip sozunden hoslandıgı kimseden baskasının sefa'ati fayda vermez
Surah Taha, Verse 109
يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡ وَلَا يُحِيطُونَ بِهِۦ عِلۡمٗا
O, onların onlerindekini ve arkalarındakini (gecmislerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar
Surah Taha, Verse 110
۞وَعَنَتِ ٱلۡوُجُوهُ لِلۡحَيِّ ٱلۡقَيُّومِۖ وَقَدۡ خَابَ مَنۡ حَمَلَ ظُلۡمٗا
Butun yuzler, o diri ve yoneticiye boyun egmistir. Zulum yuklenen perisan olmustur
Surah Taha, Verse 111
وَمَن يَعۡمَلۡ مِنَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَلَا يَخَافُ ظُلۡمٗا وَلَا هَضۡمٗا
Kim inanarak iyi olan islerden yaparsa artık o, ne zulumden, ne de hakkının cignenmesinden korkar
Surah Taha, Verse 112
وَكَذَٰلِكَ أَنزَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا عَرَبِيّٗا وَصَرَّفۡنَا فِيهِ مِنَ ٱلۡوَعِيدِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ أَوۡ يُحۡدِثُ لَهُمۡ ذِكۡرٗا
Biz sana onu boyle Arapca bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri turlu bicimlere cevirip acıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur'an,) onlara bir hatırlama yaptırsın
Surah Taha, Verse 113
فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡحَقُّۗ وَلَا تَعۡجَلۡ بِٱلۡقُرۡءَانِ مِن قَبۡلِ أَن يُقۡضَىٰٓ إِلَيۡكَ وَحۡيُهُۥۖ وَقُل رَّبِّ زِدۡنِي عِلۡمٗا
Gercek hukumdar olan Allah, yucedir. Sana vahyedilmesi henuz tamamlanmadan Kur'an'ı acele okumaga kalkma; "Rabbim, ilmimi artır!" de
Surah Taha, Verse 114
وَلَقَدۡ عَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ ءَادَمَ مِن قَبۡلُ فَنَسِيَ وَلَمۡ نَجِدۡ لَهُۥ عَزۡمٗا
Andolsun biz, onceden Adem'e (o agactan yememesini) emretmistik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebat) bulmadık
Surah Taha, Verse 115
وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ
Meleklere: "Adem'e secede edin," demistik, secde ettiler, yalnız Iblis diretti
Surah Taha, Verse 116
فَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ إِنَّ هَٰذَا عَدُوّٞ لَّكَ وَلِزَوۡجِكَ فَلَا يُخۡرِجَنَّكُمَا مِنَ ٱلۡجَنَّةِ فَتَشۡقَىٰٓ
Dedik ki: "Ey Adem, bu, senin ve esinin dusmanıdır. Sakın, sizi cennetten cıkarmasın, sonra yorulursun
Surah Taha, Verse 117
إِنَّ لَكَ أَلَّا تَجُوعَ فِيهَا وَلَا تَعۡرَىٰ
Simdi burada acıkmayacaksın, cıplak kalmayacaksını
Surah Taha, Verse 118
وَأَنَّكَ لَا تَظۡمَؤُاْ فِيهَا وَلَا تَضۡحَىٰ
Ve sen susamayacaksın, kusluk vakti gunesi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin
Surah Taha, Verse 119
فَوَسۡوَسَ إِلَيۡهِ ٱلشَّيۡطَٰنُ قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ هَلۡ أَدُلُّكَ عَلَىٰ شَجَرَةِ ٱلۡخُلۡدِ وَمُلۡكٖ لَّا يَبۡلَىٰ
Nihayet seytan ona fısıldayıp: "Ey Adem, sana ebedilik agacını ve yok olmayacak bir hukumranlıgı gostereyim mi? dedi
Surah Taha, Verse 120
فَأَكَلَا مِنۡهَا فَبَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۚ وَعَصَىٰٓ ءَادَمُ رَبَّهُۥ فَغَوَىٰ
O agactan yediler. Boylece kendilerine kotu yerleri gorundu (ureme organları ortaya cıktı). Ustlerini cennet yapragıyle ortmege basladılar. Adem Rabbinin buyruguna karsı geldi de sasırdı
Surah Taha, Verse 121
ثُمَّ ٱجۡتَبَٰهُ رَبُّهُۥ فَتَابَ عَلَيۡهِ وَهَدَىٰ
Sonra Rabbi onu secti, tevbesini kabul etti, dogru yola iletti
Surah Taha, Verse 122
قَالَ ٱهۡبِطَا مِنۡهَا جَمِيعَۢاۖ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَنِ ٱتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشۡقَىٰ
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize dusmansınız. Imdi benden size bir hidayet geldigi zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya dusmez
Surah Taha, Verse 123
وَمَنۡ أَعۡرَضَ عَن ذِكۡرِي فَإِنَّ لَهُۥ مَعِيشَةٗ ضَنكٗا وَنَحۡشُرُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ أَعۡمَىٰ
Ama kim beni anmaktan yuz cevirirse, onun icin de dar bir gecim var. Kıyamet gunu onu kor olarak (yuce Divana) sureriz
Surah Taha, Verse 124
قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرۡتَنِيٓ أَعۡمَىٰ وَقَدۡ كُنتُ بَصِيرٗا
Rabbim der, nicin beni kor surdun, oysa ben gorur idim
Surah Taha, Verse 125
قَالَ كَذَٰلِكَ أَتَتۡكَ ءَايَٰتُنَا فَنَسِيتَهَاۖ وَكَذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمَ تُنسَىٰ
(Allah) buyurur ki: "Nasıl sana ayetlerimiz geldigi zaman, sen onları unuttuysan, bugun de sen oyle unutulursun
Surah Taha, Verse 126
وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَنۡ أَسۡرَفَ وَلَمۡ يُؤۡمِنۢ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِۦۚ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبۡقَىٰٓ
Iste israf eden ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları boyle cezalandırırız. Elbette ahiretin azabı daha cetin ve daha sureklidir
Surah Taha, Verse 127
أَفَلَمۡ يَهۡدِ لَهُمۡ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ يَمۡشُونَ فِي مَسَٰكِنِهِمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
(Bugun) meskenlerinde dolastıkları, kendilerinden once yasamıs nice nesilleri yok edisimiz onları hala yola getirmedi mi? Elbette bunda akıl sahipleri icin ibretler vardır
Surah Taha, Verse 128
وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَكَانَ لِزَامٗا وَأَجَلٞ مُّسَمّٗى
Eger Rabbin tarafından soylenmis bir soz ve belirtilmis bir sure olmasaydı. (bunların da hemen helak edilmeleri) gerekli olurdu
Surah Taha, Verse 129
فَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ قَبۡلَ طُلُوعِ ٱلشَّمۡسِ وَقَبۡلَ غُرُوبِهَاۖ وَمِنۡ ءَانَآيِٕ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡ وَأَطۡرَافَ ٱلنَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرۡضَىٰ
Onların dediklerine sabret, gunesin dogmasından ve batmasından once Rabbini overek tesbih et; gece sa'atlerinden bir kısmında ve gunduzun taraflarında da tesbih et ki memnun olasın
Surah Taha, Verse 130
وَلَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ زَهۡرَةَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا لِنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَرِزۡقُ رَبِّكَ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰ
Onlardan bazı zumrelere kendilerini denemek icin verdigimiz dunya hayatının susune gozlerini dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha sureklidir
Surah Taha, Verse 131
وَأۡمُرۡ أَهۡلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصۡطَبِرۡ عَلَيۡهَاۖ لَا نَسۡـَٔلُكَ رِزۡقٗاۖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُكَۗ وَٱلۡعَٰقِبَةُ لِلتَّقۡوَىٰ
Ailene namazı emret, kendin de namaz kılmaya dayan. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuc takva(sahipleri)nindir
Surah Taha, Verse 132
وَقَالُواْ لَوۡلَا يَأۡتِينَا بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّهِۦٓۚ أَوَلَمۡ تَأۡتِهِم بَيِّنَةُ مَا فِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Dediler ki: "Rabbinden bize bir ayet (mu'cize) getirmeli degil mi?" Onlara, onceki Kitap'larda bulunan kanıt gelmedi mi
Surah Taha, Verse 133
وَلَوۡ أَنَّآ أَهۡلَكۡنَٰهُم بِعَذَابٖ مِّن قَبۡلِهِۦ لَقَالُواْ رَبَّنَا لَوۡلَآ أَرۡسَلۡتَ إِلَيۡنَا رَسُولٗا فَنَتَّبِعَ ءَايَٰتِكَ مِن قَبۡلِ أَن نَّذِلَّ وَنَخۡزَىٰ
Sayet onları, ondan once bir azab ile helak etseydik: "Rabbimiz, bize bir elci gonderseydin de boyle alcak ve rezil olmadan once senin ayetlerine uysaydık!" derlerdi
Surah Taha, Verse 134
قُلۡ كُلّٞ مُّتَرَبِّصٞ فَتَرَبَّصُواْۖ فَسَتَعۡلَمُونَ مَنۡ أَصۡحَٰبُ ٱلصِّرَٰطِ ٱلسَّوِيِّ وَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ
De ki: "Herkes gozetlemektedir. Gozetleyin, duzgun yolun sahipleri kimdir, dogru yolda olan kimdir, bileceksiniz
Surah Taha, Verse 135