Surah Taha - Turkish Translation by Muhammed Esed
طه
Ey Insan
Surah Taha, Verse 1
مَآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ لِتَشۡقَىٰٓ
Bu Kuran´ı sana, seni bedbaht etmek icin indirmedik
Surah Taha, Verse 2
إِلَّا تَذۡكِرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰ
Yalnızca, (Allah´tan) korkan herkese bir ogut, bir uyarı olsun diye (indirdik)
Surah Taha, Verse 3
تَنزِيلٗا مِّمَّنۡ خَلَقَ ٱلۡأَرۡضَ وَٱلسَّمَٰوَٰتِ ٱلۡعُلَى
Yeri ve yuce gokleri yaratan Allah katından indirilen bir vahiydir bu
Surah Taha, Verse 4
ٱلرَّحۡمَٰنُ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ ٱسۡتَوَىٰ
O sınırsız rahmet Sahibi ki, mutlak kudret ve hukumranlık tahtına kurulmustur
Surah Taha, Verse 5
لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَمَا تَحۡتَ ٱلثَّرَىٰ
Goklerde ve yerde ve bunların arasında ve topragın altında ne varsa hepsi O´na aittir
Surah Taha, Verse 6
وَإِن تَجۡهَرۡ بِٱلۡقَوۡلِ فَإِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلسِّرَّ وَأَخۡفَى
Sozu (ister gizle ister) acıga vur, O (insanın) gizli (dusuncelerini de) bilir, gizlinin gizlisi (duygularını) da
Surah Taha, Verse 7
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ
Allah ki, kendisinden baska tanrı olmayan O´dur. En guzel, en yuce nitelikler O´nundur
Surah Taha, Verse 8
وَهَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
Musa´nın basından gecen olaylardan haberin var mı
Surah Taha, Verse 9
إِذۡ رَءَا نَارٗا فَقَالَ لِأَهۡلِهِ ٱمۡكُثُوٓاْ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا لَّعَلِّيٓ ءَاتِيكُم مِّنۡهَا بِقَبَسٍ أَوۡ أَجِدُ عَلَى ٱلنَّارِ هُدٗى
Hani, o (uzakta) bir ates gormus ve ailesine: "Siz burada bekleyin; ben bir ates gordum" demisti, "belki size oradan bir tutam kor getiririm; yahut orada atesin yanında bir yol gosterici bulurum
Surah Taha, Verse 10
فَلَمَّآ أَتَىٰهَا نُودِيَ يَٰمُوسَىٰٓ
Fakat atese yaklasınca bir ses ona "Ey Musa!" diye seslendi
Surah Taha, Verse 11
إِنِّيٓ أَنَا۠ رَبُّكَ فَٱخۡلَعۡ نَعۡلَيۡكَ إِنَّكَ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوٗى
Benim, Ben! Senin Rabbin! Oyleyse artık pabuclarını cıkar! Ve bil ki, sen iki kez kutlu kılınmıs vadidesin
Surah Taha, Verse 12
وَأَنَا ٱخۡتَرۡتُكَ فَٱسۡتَمِعۡ لِمَا يُوحَىٰٓ
Ben seni (kendime elci olarak) sectim; oyleyse artık (sana) vahyolunanı dinle
Surah Taha, Verse 13
إِنَّنِيٓ أَنَا ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱعۡبُدۡنِي وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِذِكۡرِيٓ
Gercek su ki, Allah Benim; Benden baska tanrı yok; o halde, (yalnız) Bana kulluk et; ve Beni anmak icin salatta devamlılık ve duyarlık goster
Surah Taha, Verse 14
إِنَّ ٱلسَّاعَةَ ءَاتِيَةٌ أَكَادُ أُخۡفِيهَا لِتُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا تَسۡعَىٰ
Cunku, zamanını gizli tutmus olsam da, herkese, (hayattayken) pesinden kostugu seylere gore hak ettigi karsılık verilebilsin diye, Son Saat mutlaka gelecektir
Surah Taha, Verse 15
فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنۡهَا مَن لَّا يُؤۡمِنُ بِهَا وَٱتَّبَعَ هَوَىٰهُ فَتَرۡدَىٰ
Bunun icindir ki, onun gelecegine inanmayıp sadece kendi arzularının, tutkularının pesine dusen kimse seni bu (gercege inanmak)tan alıkoymasın; yoksa, kendine yazık etmis olursun
Surah Taha, Verse 16
وَمَا تِلۡكَ بِيَمِينِكَ يَٰمُوسَىٰ
O sag elindeki nedir, ey Musa
Surah Taha, Verse 17
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ
(Musa:) "Bu benim degnegim" dedi, "buna dayanırım; bununla davarıma yaprak silkelerim; ve baska islerde de kullanırım onu
Surah Taha, Verse 18
قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ
Simdi onu yere at, ey Musa!" dedi
Surah Taha, Verse 19
فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ
Bunun uzerine, (Musa), onu yere attı; bir de ne gorsun! hızla akan bir yılan oluvermisti o
Surah Taha, Verse 20
قَالَ خُذۡهَا وَلَا تَخَفۡۖ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا ٱلۡأُولَىٰ
Onu tut" dedi, "ve korkma! Biz onu hemen eski haline dondurecegiz
Surah Taha, Verse 21
وَٱضۡمُمۡ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٍ ءَايَةً أُخۡرَىٰ
Simdi de elini koynuna sok: herhangi bir ugursuzlugun degil, (Bizim rahmetimizin) baska bir isareti olarak bembeyaz (ısıldayarak) cıkacaktır
Surah Taha, Verse 22
لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى
ki boylece sana buyuk mucizelerimizden bir kısmını gostermis olalım
Surah Taha, Verse 23
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
(Ve simdi artık) o Firavun´a git; cunku o, gercekten her turlu olcuyu cigneyip gecti
Surah Taha, Verse 24
قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي
(Musa:) "Ey Rabbim!" dedi, "Icimi (Senin aydınlıgınla) genislet
Surah Taha, Verse 25
وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي
gorevimi bana kolaylastır
Surah Taha, Verse 26
وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي
dilimdeki dugumu coz
Surah Taha, Verse 27
يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي
ki soyleyeceklerimi tam olarak anlayabilsinler
Surah Taha, Verse 28
وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي
ve bana yakınlarımın arasından yukumu paylasacak bir yardımcı tayin et
Surah Taha, Verse 29
هَٰرُونَ أَخِي
Kardesim Harun´u (mesela)
Surah Taha, Verse 30
ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي
o´nunla benim gucumu pekistir
Surah Taha, Verse 31
وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي
ve gorevimden o´na da pay ver
Surah Taha, Verse 32
كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا
ki, (birlikte) Senin yuceler yucesi adını (insanların katında) daha yukseklere cıkaralım
Surah Taha, Verse 33
وَنَذۡكُرَكَ كَثِيرًا
ve Seni surekli analım
Surah Taha, Verse 34
إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرٗا
Muhakkak ki, Sen bizi butun varlıgımızla gormektesin
Surah Taha, Verse 35
قَالَ قَدۡ أُوتِيتَ سُؤۡلَكَ يَٰمُوسَىٰ
(Allah:) "Iste istedigin her sey sana verildi, ey Musa!" dedi
Surah Taha, Verse 36
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَيۡكَ مَرَّةً أُخۡرَىٰٓ
Zaten sana gecmiste bir kere daha lutufda bulunmustuk
Surah Taha, Verse 37
إِذۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰٓ
hani, annene vahyi, buyrugu soyle esinlemistik
Surah Taha, Verse 38
أَنِ ٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلتَّابُوتِ فَٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلۡيَمِّ فَلۡيُلۡقِهِ ٱلۡيَمُّ بِٱلسَّاحِلِ يَأۡخُذۡهُ عَدُوّٞ لِّي وَعَدُوّٞ لَّهُۥۚ وَأَلۡقَيۡتُ عَلَيۡكَ مَحَبَّةٗ مِّنِّي وَلِتُصۡنَعَ عَلَىٰ عَيۡنِيٓ
O´nu bir sandıga koy ve sandıgı ırmaga bırak; ırmak o´nu kıyıya cıkaracaktır; Bana dusman olan biri ve o´na ilerde dusman olacak olan biri o´nu oradan alıp evlat edinecektir. Ve (boylece daha o cagda) Kendi katımdan kutlu bir sevgiyle seni kusattım ki, gozumun onunde yetisip olgunlasasın
Surah Taha, Verse 39
إِذۡ تَمۡشِيٓ أُخۡتُكَ فَتَقُولُ هَلۡ أَدُلُّكُمۡ عَلَىٰ مَن يَكۡفُلُهُۥۖ فَرَجَعۡنَٰكَ إِلَىٰٓ أُمِّكَ كَيۡ تَقَرَّ عَيۡنُهَا وَلَا تَحۡزَنَۚ وَقَتَلۡتَ نَفۡسٗا فَنَجَّيۡنَٰكَ مِنَ ٱلۡغَمِّ وَفَتَنَّـٰكَ فُتُونٗاۚ فَلَبِثۡتَ سِنِينَ فِيٓ أَهۡلِ مَدۡيَنَ ثُمَّ جِئۡتَ عَلَىٰ قَدَرٖ يَٰمُوسَىٰ
Kız kardesin (Firavun ailesine) gidip de onlara: ´Ona bakabilecek birini size gostereyim mi? dedigi zaman (bunun boyle olmasını Biz takdir etmistik). Ve boylece seni yeniden annene kavusturduk ki onun yuzu gulsun ve (artık) uzulmesin. Ve (buyuyup belli bir yasa vardıgın zaman) birini oldurmustun: Fakat Biz seni (bu yuzden icine gomuldugun) tasadan kurtarmıs ve seni cesitli sınamalardan gecirmistik. (Bu olaydan) sonra yıllarca Medyen halkı arasında yasadın; ve sonunda, (Benim) takdir(im)e uyarak iste (buraya) geldin ey Musa
Surah Taha, Verse 40
وَٱصۡطَنَعۡتُكَ لِنَفۡسِي
cunku, Ben seni Kendime (elci olarak) secmistim
Surah Taha, Verse 41
ٱذۡهَبۡ أَنتَ وَأَخُوكَ بِـَٔايَٰتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكۡرِي
(Simdi) sen ve kardesin, artık Benim mesajlarımla yola cıkın ve sakın Beni anmakta usengec davranmayın
Surah Taha, Verse 42
ٱذۡهَبَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Ikiniz birlikte dogruca Firavun´a gidin; cunku o gercekten her turlu olcuyu asmıs bulunuyor
Surah Taha, Verse 43
فَقُولَا لَهُۥ قَوۡلٗا لَّيِّنٗا لَّعَلَّهُۥ يَتَذَكَّرُ أَوۡ يَخۡشَىٰ
Ama onunla yumusak bir dille konusun ki, o zaman belki aklını basına toplar, yahut (boylece, en azından kendisine) gozdagı verilmis olur
Surah Taha, Verse 44
قَالَا رَبَّنَآ إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفۡرُطَ عَلَيۡنَآ أَوۡ أَن يَطۡغَىٰ
(Musa ile Harun:) "Ey Rabbimiz!" dediler, "onun bize dusmanca davranmasından yahut azgınlık(ta devam) etmesinden korkarız
Surah Taha, Verse 45
قَالَ لَا تَخَافَآۖ إِنَّنِي مَعَكُمَآ أَسۡمَعُ وَأَرَىٰ
(Allah:) "Korkmayın!" diye cevap verdi, "Suphesiz (Ben her seyi) isiterek ve gorerek, sizin yanınızda olacagım
Surah Taha, Verse 46
فَأۡتِيَاهُ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَا تُعَذِّبۡهُمۡۖ قَدۡ جِئۡنَٰكَ بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّكَۖ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىٰ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلۡهُدَىٰٓ
Oyleyse artık ona gidin ve deyin ki: ´Biz ikimiz senin Rabbinin elcileriyiz; bunun icin, Israilogulları´nın bizimle gelmesine izin ver ve onlara (artık) sıkıntı cektirme. Biz sana Rabbinden bir mesajla geldik; ve (bil ki O´nun bahsedecegi) nihai kurtulus ve esenlik (yalnızca, O´nun gosterdigi) yolu izleyen kimselerin olacaktır
Surah Taha, Verse 47
إِنَّا قَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡنَآ أَنَّ ٱلۡعَذَابَ عَلَىٰ مَن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
Cunku, bakın, (ote dunyada) azabın, hakkı yalanlayıp (ona) sırt cevirenlerin basına cokecegi bize vahyedildi
Surah Taha, Verse 48
قَالَ فَمَن رَّبُّكُمَا يَٰمُوسَىٰ
(Fakat Allah´ın mesajı kendisine iletilince, Firavun:) "Ey Musa, sizin Rabbiniz de kimmis?" dedi
Surah Taha, Verse 49
قَالَ رَبُّنَا ٱلَّذِيٓ أَعۡطَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ خَلۡقَهُۥ ثُمَّ هَدَىٰ
(Musa:) "Bizim Rabbimiz, (var olan) her seye gercek ozunu ve bicimini veren ve sonra da her seyi (kendi dogasının gerektirdigi) yola yonelten varlıktır" diye cevap verdi
Surah Taha, Verse 50
قَالَ فَمَا بَالُ ٱلۡقُرُونِ ٱلۡأُولَىٰ
(Firavun:) "Peki" dedi, "ya onceki kusakların durumu ne oldu
Surah Taha, Verse 51
قَالَ عِلۡمُهَا عِندَ رَبِّي فِي كِتَٰبٖۖ لَّا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنسَى
(Musa:) "Onlar hakkındaki bilgi yalnızca Rabbimin katında, (O´nun, toplumları baglı kıldıgı) yasalar orgusunde (yazılı)dır; benim Rabbim asla yanılmaz ve asla unutmaz
Surah Taha, Verse 52
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ مَهۡدٗا وَسَلَكَ لَكُمۡ فِيهَا سُبُلٗا وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّن نَّبَاتٖ شَتَّىٰ
Sizin icin yeryuzunu bir besik yapan, (hayatınızı kolaylastırmak icin) onun uzerinde yollar acan, gokten su indiren ve onunla (topraktan) turlu turlu bitki cıkaran O´dur
Surah Taha, Verse 53
كُلُواْ وَٱرۡعَوۡاْ أَنۡعَٰمَكُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
(bu,) hem sizin (o topragın urunleriyle) beslenmeniz, hem de hayvanlarınızı otlatmanız (icindir). Suphesiz, butun bunlarda akıl sahipleri icin cıkarılacak dersler vardır
Surah Taha, Verse 54
۞مِنۡهَا خَلَقۡنَٰكُمۡ وَفِيهَا نُعِيدُكُمۡ وَمِنۡهَا نُخۡرِجُكُمۡ تَارَةً أُخۡرَىٰ
(soyle ki:) sizi yerden yarattık; yine ona dondurecek ve sonra ondan tekrar diriltip cıkaracagız
Surah Taha, Verse 55
وَلَقَدۡ أَرَيۡنَٰهُ ءَايَٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ
Gercek su ki, Biz Firavun´u mesajlarımızın hepsinden haberdar kıldık; ama o bunları yalan saydı ve kabule yanasmadı
Surah Taha, Verse 56
قَالَ أَجِئۡتَنَا لِتُخۡرِجَنَا مِنۡ أَرۡضِنَا بِسِحۡرِكَ يَٰمُوسَىٰ
(Firavun:) "Ey Musa!" dedi, "Sen sihrinle bizi yurdumuzdan cıkarmaya mı geldin
Surah Taha, Verse 57
فَلَنَأۡتِيَنَّكَ بِسِحۡرٖ مِّثۡلِهِۦ فَٱجۡعَلۡ بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكَ مَوۡعِدٗا لَّا نُخۡلِفُهُۥ نَحۡنُ وَلَآ أَنتَ مَكَانٗا سُوٗى
Madem oyle, biz de sana mutlaka bunun gibi bir sihirle karsılık verecegiz! O halde simdi, aramızda, uygun bir yerde -katılmaktan bizim de, senin de caymayacagımız- bir bulusma gunu tayin et
Surah Taha, Verse 58
قَالَ مَوۡعِدُكُمۡ يَوۡمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحۡشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحٗى
Musa: "Bayram gunu olsun, bulusma gununuz; ve (o gun) kusluk vaktinde ahali toplansın" diye cevap verdi
Surah Taha, Verse 59
فَتَوَلَّىٰ فِرۡعَوۡنُ فَجَمَعَ كَيۡدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ
Bunun uzerine Firavun (danısmanlarıyla gorusmek uzere) cekildi, kuracagı duzeni kurup tasarladı ve gunu gelince (bulusma yerinde) boy gosterdi
Surah Taha, Verse 60
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيۡلَكُمۡ لَا تَفۡتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا فَيُسۡحِتَكُم بِعَذَابٖۖ وَقَدۡ خَابَ مَنِ ٱفۡتَرَىٰ
Musa onlara: "Yazıklar olsun size!" dedi, "Allah´a karsı (boyle) yalan uydurmayın; yoksa O muthis bir azapla sizin kokunuzu kazır; zaten (boyle) bir yalan uyduran kimse bastan kaybetmis demektir
Surah Taha, Verse 61
فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجۡوَىٰ
(Firavun ve adamları) yapacakları sey konusunda aralarında tartıstılar, fakat konusmalarını gizli tuttular
Surah Taha, Verse 62
قَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخۡرِجَاكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِمَا وَيَذۡهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلۡمُثۡلَىٰ
soyle diyorlardı (birbirlerine): "Bu iki sihirbaz sihir yoluyla sizi ulkenizden cıkarmak ve geleneksel yasama tarzınızı ortadan kaldırmak istiyorlar
Surah Taha, Verse 63
فَأَجۡمِعُواْ كَيۡدَكُمۡ ثُمَّ ٱئۡتُواْ صَفّٗاۚ وَقَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡيَوۡمَ مَنِ ٱسۡتَعۡلَىٰ
Bunun icindir ki, (ey Mısırlı sihirbazlar) duzenleyeceginiz oyuna iyi karar verin ve tek bir guc olarak boy gosterin; cunku, bugun ustun gelen gercekten basarmıs olacaktır
Surah Taha, Verse 64
قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ أَوَّلَ مَنۡ أَلۡقَىٰ
(Buyuculer) Musa´ya: "Ey Musa!" dediler, "(once) sen mi atacaksın (asanı), yoksa ilk atan biz mi olalım
Surah Taha, Verse 65
قَالَ بَلۡ أَلۡقُواْۖ فَإِذَا حِبَالُهُمۡ وَعِصِيُّهُمۡ يُخَيَّلُ إِلَيۡهِ مِن سِحۡرِهِمۡ أَنَّهَا تَسۡعَىٰ
(Musa:) "Hayır, (once) siz atın!" karsılıgını verdi. Ve derken onların ipleri ve asaları, yaptıkları sihir marifetiyle, ona hızla akıyorlarmıs gibi gorundu
Surah Taha, Verse 66
فَأَوۡجَسَ فِي نَفۡسِهِۦ خِيفَةٗ مُّوسَىٰ
oyle ki, bu yuzden Musa´nın icinde bir korku belirdi
Surah Taha, Verse 67
قُلۡنَا لَا تَخَفۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡأَعۡلَىٰ
(Fakat o´na:) "Korkma!" dedik, "Sonunda ustun gelecek olan sensin
Surah Taha, Verse 68
وَأَلۡقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلۡقَفۡ مَا صَنَعُوٓاْۖ إِنَّمَا صَنَعُواْ كَيۡدُ سَٰحِرٖۖ وَلَا يُفۡلِحُ ٱلسَّاحِرُ حَيۡثُ أَتَىٰ
(Simdi) sag elindeki (asayı) at, bu (senin attıgın) onların duzenledigi her seyi yutacaktır: (cunku) onların butun yaptıgı sihirden ibaret; ve zaten sihirbaz, hangi amacı guderse gutsun, asla basarıya ulasamaz
Surah Taha, Verse 69
فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سُجَّدٗا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ هَٰرُونَ وَمُوسَىٰ
(Ve sonuc Musa´ya bildirdigimiz gibi oldu,) bunun uzerine buyuculer saygıyla hemen yere kapandılar; ve "Biz artık Musa ile Harun´un Rabbine inanıyoruz!" diye cagırıstılar
Surah Taha, Verse 70
قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَۖ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ فِي جُذُوعِ ٱلنَّخۡلِ وَلَتَعۡلَمُنَّ أَيُّنَآ أَشَدُّ عَذَابٗا وَأَبۡقَىٰ
(Firavun:) "Ben size izin vermeden mi o´na inandınız?" dedi, "Mutlaka size sihirbazlıgı ogreten ustanız o olmalı! Ama bu ihanetinizden oturu, hic supheniz olmasın, cogunuzun ellerini ayaklarını kesiverecegim; ve yine hic supheniz olmasın ki, pek cogunuzu da hurma kutugune asacagım ki, boylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha surekli oldugunu iyice anlayasınız
Surah Taha, Verse 71
قَالُواْ لَن نُّؤۡثِرَكَ عَلَىٰ مَا جَآءَنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلَّذِي فَطَرَنَاۖ فَٱقۡضِ مَآ أَنتَ قَاضٍۖ إِنَّمَا تَقۡضِي هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَآ
Berikiler: "Bize gelen hakkın apacık belirtilerini ve bizi yaratan varlıgı bırakıp asla seni tercih edecek degiliz! Artık (hakkımızda) nasıl bir yargıda bulunacaksan bulun: sen ancak bu dunya hayatında (gecerli) yargılarda bulunabilirsin
Surah Taha, Verse 72
إِنَّآ ءَامَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغۡفِرَ لَنَا خَطَٰيَٰنَا وَمَآ أَكۡرَهۡتَنَا عَلَيۡهِ مِنَ ٱلسِّحۡرِۗ وَٱللَّهُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
Bize gelince, acıkcası biz, hatalarımızı ve bize sihir alanında zorla yaptırdıgın seyleri bagıslaması umuduyla Rabbimize inandık: cunku Allah (umut baglananların) en hayırlısı ve en kalıcısıdır
Surah Taha, Verse 73
إِنَّهُۥ مَن يَأۡتِ رَبَّهُۥ مُجۡرِمٗا فَإِنَّ لَهُۥ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
Kim ki (Hesap Gunu) Rabbinin huzuruna gunahkarca davranıslar uzere cıkarsa, bilsin ki, onu cehennem beklemektedir: orada ne olur, ne de hayata kavusur
Surah Taha, Verse 74
وَمَن يَأۡتِهِۦ مُؤۡمِنٗا قَدۡ عَمِلَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلدَّرَجَٰتُ ٱلۡعُلَىٰ
Oysa, (Rabbinin huzuruna) durust ve erdemli davranıslar ile mumin olarak cıkan kimseye gelince, (ote dunyada) en yuksek makamlar iste boylelerinin olacaktır
Surah Taha, Verse 75
جَنَّـٰتُ عَدۡنٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ مَن تَزَكَّىٰ
iclerinde sonsuza kadar yasayacakları, vadilerinde derelerin, ırmakların cagıldadıgı asude hasbahceler!.. Iste budur, kendini arındıranları bekleyen karsılık
Surah Taha, Verse 76
وَلَقَدۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِي فَٱضۡرِبۡ لَهُمۡ طَرِيقٗا فِي ٱلۡبَحۡرِ يَبَسٗا لَّا تَخَٰفُ دَرَكٗا وَلَا تَخۡشَىٰ
Ve Gercek su ki, (zamanı gelince) Musa´ya: "Kullarımla beraber geceleyin yola cık ve onlara denizin ortasında kupkuru (guvenli) bir yol tutuver; arkanızdan yetisirler diye korkup kaygılanma" diye vahyettik
Surah Taha, Verse 77
فَأَتۡبَعَهُمۡ فِرۡعَوۡنُ بِجُنُودِهِۦ فَغَشِيَهُم مِّنَ ٱلۡيَمِّ مَا غَشِيَهُمۡ
(Musa Israilogulları´yla beraber yola koyulunca) Firavun, ordularıyla onların pesine dustu, ama sonunda onları icine alıp bogması mukadder olan deniz onları yutuverdi
Surah Taha, Verse 78
وَأَضَلَّ فِرۡعَوۡنُ قَوۡمَهُۥ وَمَا هَدَىٰ
Cunku Firavun halkını saptırmıs ve (onlara) dogru yolu gostermemisti
Surah Taha, Verse 79
يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ قَدۡ أَنجَيۡنَٰكُم مِّنۡ عَدُوِّكُمۡ وَوَٰعَدۡنَٰكُمۡ جَانِبَ ٱلطُّورِ ٱلۡأَيۡمَنَ وَنَزَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰ
Ey Israilogulları! (Boylece) sizi dusmanınızın elinden kurtardık ve (sonra) Sina Dagı´nın sag yamacında sizinle bir andlasma yaptık; ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik
Surah Taha, Verse 80
كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَلَا تَطۡغَوۡاْ فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبِيۖ وَمَن يَحۡلِلۡ عَلَيۡهِ غَضَبِي فَقَدۡ هَوَىٰ
(ve soyle dedik:) "Size rızık olarak verdigimiz temiz ve hos seylerden yiyin ama bunda olcuyu asmayın; yoksa, gazabıma ugrarsınız; Benim gazabıma ugrayan kimse, bilin ki, gercekten kendini butunuyle yıkıma surukleyen kimsedir
Surah Taha, Verse 81
وَإِنِّي لَغَفَّارٞ لِّمَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا ثُمَّ ٱهۡتَدَىٰ
Bununla birlikte, yine unutmayın ki, pisman olup dogru yola donen, imana erisip durust ve erdemli davranıslar ortaya koyan ve bundan sonra da dogru yolda yuruyen kimse icin gercek bagıslayıcı Benim
Surah Taha, Verse 82
۞وَمَآ أَعۡجَلَكَ عَن قَوۡمِكَ يَٰمُوسَىٰ
(Ve Allah Musa´ya:) "Kavmini geride yalnız bırakacak kadar seni tez canlı kılan nedir, ey Musa?" dedi
Surah Taha, Verse 83
قَالَ هُمۡ أُوْلَآءِ عَلَىٰٓ أَثَرِي وَعَجِلۡتُ إِلَيۡكَ رَبِّ لِتَرۡضَىٰ
(Musa:) "Ben Seni hosnut etmek icin, ey Rabbim, Sana varmakta tezlik gosterirken, onlar benim izimde yuruyorlar" dedi
Surah Taha, Verse 84
قَالَ فَإِنَّا قَدۡ فَتَنَّا قَوۡمَكَ مِنۢ بَعۡدِكَ وَأَضَلَّهُمُ ٱلسَّامِرِيُّ
(Allah:) "Oyleyse bil ki" dedi, "senin yoklugunda Biz kavmini sınadık; ve Samiri onları yoldan cıkardı
Surah Taha, Verse 85
فَرَجَعَ مُوسَىٰٓ إِلَىٰ قَوۡمِهِۦ غَضۡبَٰنَ أَسِفٗاۚ قَالَ يَٰقَوۡمِ أَلَمۡ يَعِدۡكُمۡ رَبُّكُمۡ وَعۡدًا حَسَنًاۚ أَفَطَالَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡعَهۡدُ أَمۡ أَرَدتُّمۡ أَن يَحِلَّ عَلَيۡكُمۡ غَضَبٞ مِّن رَّبِّكُمۡ فَأَخۡلَفۡتُم مَّوۡعِدِي
Bunun uzerine Musa ofke ve uzuntuyle dolu olarak kavminin yanına dondu (Ve onlara:) "Ey kavmim!" diye cıkıstı, "Rabbiniz size guzel bir soz vermemis miydi? Peki, bu soz(un gerceklesmesi) size cok mu uzak gorundu? Yoksa, Rabbinizin gazabına ugramanıza mı karar verildi ki bana verdiginiz sozden boyle dondunuz
Surah Taha, Verse 86
قَالُواْ مَآ أَخۡلَفۡنَا مَوۡعِدَكَ بِمَلۡكِنَا وَلَٰكِنَّا حُمِّلۡنَآ أَوۡزَارٗا مِّن زِينَةِ ٱلۡقَوۡمِ فَقَذَفۡنَٰهَا فَكَذَٰلِكَ أَلۡقَى ٱلسَّامِرِيُّ
Sana verdigimiz sozden biz kendi istegimizle donmedik; fakat (Mısır) halkı(nın kirli) zinet yukleriyle yukluyduk; ve bu yuzden onları (atese) attık; aynı sekilde Samiri de (kendininkini) attı
Surah Taha, Verse 87
فَأَخۡرَجَ لَهُمۡ عِجۡلٗا جَسَدٗا لَّهُۥ خُوَارٞ فَقَالُواْ هَٰذَآ إِلَٰهُكُمۡ وَإِلَٰهُ مُوسَىٰ فَنَسِيَ
Fakat sonra, (onların Musa´ya anlattıklarına gore, Samiri) onlara (erimis altından), boguren bir buzagı heykeli yapıp cıkardı; ve bunun uzerine onlar da (birbirlerine:) "Iste sizin tanrınız da, Musa´nın tanrısı da budur; ne var ki, o (gecmisini) unuttu!" dediler
Surah Taha, Verse 88
أَفَلَا يَرَوۡنَ أَلَّا يَرۡجِعُ إِلَيۡهِمۡ قَوۡلٗا وَلَا يَمۡلِكُ لَهُمۡ ضَرّٗا وَلَا نَفۡعٗا
Peki, gormuyorlar mıydı ki, (bu heykel) onlara cevap veremez; onlara ne zarar verebilir, ne de bir yarar saglayabilir
Surah Taha, Verse 89
وَلَقَدۡ قَالَ لَهُمۡ هَٰرُونُ مِن قَبۡلُ يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِۦۖ وَإِنَّ رَبَّكُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَٱتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوٓاْ أَمۡرِي
Oysa, (Musa daha donmeden) once Harun, onlara: "Ey kavmim!" demisti, "Bu (put)la cok kotu bir bicimde ayartılmaktasınız; cunku, unutmayın, sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet Sahibidir! Oyleyse, bana uyun ve emrime itaat edin
Surah Taha, Verse 90
قَالُواْ لَن نَّبۡرَحَ عَلَيۡهِ عَٰكِفِينَ حَتَّىٰ يَرۡجِعَ إِلَيۡنَا مُوسَىٰ
(Ama) onlar: "Asla" dediler, "Musa bize donunceye kadar o´na tapınmaktan vazgecmeyecegiz
Surah Taha, Verse 91
قَالَ يَٰهَٰرُونُ مَا مَنَعَكَ إِذۡ رَأَيۡتَهُمۡ ضَلُّوٓاْ
(Ve Musa dondugunde:) "Ey Harun!" dedi, "Bunların yoldan cıktıgını gordugun halde, seni tutan neydi
Surah Taha, Verse 92
أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيۡتَ أَمۡرِي
(Neydi, onları terk edip) beni izlemekten (seni alıkoyan)? Yoksa, (bile bile) benim emrime karsı mı geldin
Surah Taha, Verse 93
قَالَ يَبۡنَؤُمَّ لَا تَأۡخُذۡ بِلِحۡيَتِي وَلَا بِرَأۡسِيٓۖ إِنِّي خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقۡتَ بَيۡنَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ وَلَمۡ تَرۡقُبۡ قَوۡلِي
(Harun:) "Ey anamın oglu!" dedi, "Sacımdan sakalımdan tutma! Gercek su ki, ben senin, ´Bak iste, Israilogulları´nın arasına ayrılık soktun; sozume riayet etmedin! demenden korktum
Surah Taha, Verse 94
قَالَ فَمَا خَطۡبُكَ يَٰسَٰمِرِيُّ
(Musa:) "Peki, ya senin amacın neydi, ey Samiri?" dedi
Surah Taha, Verse 95
قَالَ بَصُرۡتُ بِمَا لَمۡ يَبۡصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضۡتُ قَبۡضَةٗ مِّنۡ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذۡتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتۡ لِي نَفۡسِي
Ben onların goremedigi bir seyi gordum; ve bu yuzden, Elci´nin ogretilerinden bir tutam aldım ve onu fırlatıp attım; icimde bir sey boyle (yapmaya) itti beni
Surah Taha, Verse 96
قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا
(Musa:) "Git artık" dedi (ona), "ama sunu bil ki, bundan boyle hayat boyunca ´Bana dokunmayın! demekten ibaret olacaktır senin payına dusen! (Ote dunyada ise) hic kuskusuz, kacıp kurtulamayacagın bir yazgı beklemektedir seni! Simdi bak, kendini her seyinle adayarak tapındıgın su duzmece tanrına: onu nasıl yakacagız ve sonra toza topraga cevirip nasıl denize savuracagız
Surah Taha, Verse 97
إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا
(Size gelince, ey Israilogulları!) Sizin biricik tanrınız, kendisinden baska tanrı olmayan Allah´tır; sınırsız bilgisiyle her seyi kusatan O´dur
Surah Taha, Verse 98
كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا
Iste sana gecmiste olup bitenlerin mahiyetinden de boyle (bir uslup icinde) bahsediyoruz; cunku katımızdan hatırlatıcı bir ogreti bahsettik sana
Surah Taha, Verse 99
مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا
Ondan yuz ceviren herkes, hic suphe edilmesin ki, Kıyamet Gunu´nde sırtında (agır) bir yuk tasıyacaktır
Surah Taha, Verse 100
خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا
ebediyyen bu yuk altında kalacaktır boyleleri; (bir bilseler,) onlar icin Kıyamet Gunu´nde ne kotu bir yuk olacak bu
Surah Taha, Verse 101
يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا
O Gun ki, sura uflenir; o Gun ki, suclu olanları, gozleri (korku ve saskınlıktan) donuklasmıs olarak bir araya toplayacagız
Surah Taha, Verse 102
يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا
birbirleriyle fısıldasarak: "(Dunyada) on (gunden) fazla kalmadınız (degil mi)?" diye soracaklar
Surah Taha, Verse 103
نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا
Iclerinden en kavrayıslısı: "(Orada) sadece bir tek gun kaldınız!" dedigi zaman onların birbirlerine (saskınlıktan) neler diyeceklerini de, suphesiz en iyi Biz biliriz
Surah Taha, Verse 104
وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا
Ve sana (Kıyamet Gunu´nde) dagları(n ne olacagını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza topraga cevirip savuracak
Surah Taha, Verse 105
فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا
yeri dumduz ve cıplak bir hale getirecek
Surah Taha, Verse 106
لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا
(oyle ki) orada ne kıvrım ne de tumsek goreceksin
Surah Taha, Verse 107
يَوۡمَئِذٖ يَتَّبِعُونَ ٱلدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۥۖ وَخَشَعَتِ ٱلۡأَصۡوَاتُ لِلرَّحۡمَٰنِ فَلَا تَسۡمَعُ إِلَّا هَمۡسٗا
O Gun herkes, kendisinden kacıp kurtulmak kabil olmayan bir davetcinin pesinden gider; ve tum sesler o sınırsız rahmet Sahibi´nin huzurunda saygıyla kısılır; oyle ki yalnızca cansız, baygın bir ugultu isitirsin
Surah Taha, Verse 108
يَوۡمَئِذٖ لَّا تَنفَعُ ٱلشَّفَٰعَةُ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُۥ قَوۡلٗا
O Gun, hakkında sınırsız rahmet Sahibi´nin izin verdigi, sozunden hosnut oldugu kimseden baskasına kayırmanın, arka cıkmanın bir yararı olmayacaktır
Surah Taha, Verse 109
يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡ وَلَا يُحِيطُونَ بِهِۦ عِلۡمٗا
(Cunku) O, insanların gozleri onunde olanı da, onlardan saklı tutulanı da butunuyle bilmektedir, ama onlar O´nu bilgice asla kusatamazlar
Surah Taha, Verse 110
۞وَعَنَتِ ٱلۡوُجُوهُ لِلۡحَيِّ ٱلۡقَيُّومِۖ وَقَدۡ خَابَ مَنۡ حَمَلَ ظُلۡمٗا
Ve var olan her seyin kaynagı, dayanagı olan O kendine yeterli ebedi, diri varlık onunde (o Gun) yuzler saygı ve hicapla egilir; ve zulmun yukuyle yuklu olanın solugu kesilir, gucu tukenir
Surah Taha, Verse 111
وَمَن يَعۡمَلۡ مِنَ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَلَا يَخَافُ ظُلۡمٗا وَلَا هَضۡمٗا
Buna karsılık, inanıp da durust ve erdemli davranıslar ortaya koyan kimseye gelince: boyle birinin, haksızlıga ugramaktan ya da (hak ettigi karsılıktan) yoksun bırakılmaktan korkmasına hicbir sebep yoktur
Surah Taha, Verse 112
وَكَذَٰلِكَ أَنزَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا عَرَبِيّٗا وَصَرَّفۡنَا فِيهِ مِنَ ٱلۡوَعِيدِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ أَوۡ يُحۡدِثُ لَهُمۡ ذِكۡرٗا
Iste boylece bu (vahyi mesajı) Biz sana Arap diliyle (ifade edilmis) bir hitabe olarak indirdik; ve onda her turden uyarıyı apacık dile getirdik ki, insanlar Bize karsı sorumluluk bilinci tasısınlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilinc uyanıklıgı meydana getirsin
Surah Taha, Verse 113
فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡحَقُّۗ وَلَا تَعۡجَلۡ بِٱلۡقُرۡءَانِ مِن قَبۡلِ أَن يُقۡضَىٰٓ إِلَيۡكَ وَحۡيُهُۥۖ وَقُل رَّبِّ زِدۡنِي عِلۡمٗا
Oyleyse, (bil ki) Allah, var olan her seyin otesindeki yuceler yucesidir; mutlak ve nihai egemenlik sahibi, mutlak ve nihai Gercek´tir; dolayısıyla, Kuran´ın vahyi sana butunuyle ulastırılmadan once onun hakkında (gorus bildirmekte) tezlik gosterme; fakat (daima) "Ey Rabbim, benim ilmimi artır!" de
Surah Taha, Verse 114
وَلَقَدۡ عَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ ءَادَمَ مِن قَبۡلُ فَنَسِيَ وَلَمۡ نَجِدۡ لَهُۥ عَزۡمٗا
Ve gercek su ki, biz Adem´e onceden buyrugumuzu ulastırmıstık; ne var ki o bunu unuttu; o´nu, yaratılısındaki amacta azimli ve gayretli bulmadık
Surah Taha, Verse 115
وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ
(Soyle ki:) Biz meleklere, "Adem´in onunde yere kapanın!" dedigimiz zaman, Iblis´in dısında, onların hepsi yere kapandı; (Iblis bunu yapmaya) yanasmadı
Surah Taha, Verse 116
فَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ إِنَّ هَٰذَا عَدُوّٞ لَّكَ وَلِزَوۡجِكَ فَلَا يُخۡرِجَنَّكُمَا مِنَ ٱلۡجَنَّةِ فَتَشۡقَىٰٓ
ve bunun uzerine Adem´e: "Ey Adem!" dedik, "Gercek su ki, bu senin ve esinin dusmanıdır; oyleyse, dikkat edin, sizi (bu) hasbahceden cıkarıp da seni bedbaht kılmasın
Surah Taha, Verse 117
إِنَّ لَكَ أَلَّا تَجُوعَ فِيهَا وَلَا تَعۡرَىٰ
(O hasbahce ki,) orada acıkmaman ve kendini cıplak hissetmemen saglanmıstır
Surah Taha, Verse 118
وَأَنَّكَ لَا تَظۡمَؤُاْ فِيهَا وَلَا تَضۡحَىٰ
keza, orada susamaman ve gunesin sıcaklıgından etkilenmemen de saglanmıstır
Surah Taha, Verse 119
فَوَسۡوَسَ إِلَيۡهِ ٱلشَّيۡطَٰنُ قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ هَلۡ أَدُلُّكَ عَلَىٰ شَجَرَةِ ٱلۡخُلۡدِ وَمُلۡكٖ لَّا يَبۡلَىٰ
Ne var ki, Seytan o´na sinsice fısıldayarak: "Ey Adem!" dedi, "Sana sonsuzluk agacını ve (dolayısıyla) hic cokmeyecek bir hukumranlıgı(n yolunu) gostereyim mi
Surah Taha, Verse 120
فَأَكَلَا مِنۡهَا فَبَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۚ وَعَصَىٰٓ ءَادَمُ رَبَّهُۥ فَغَوَىٰ
Ve boylece her ikisi de o agac(ın meyvesin)den yediler; bunun uzerine cıplaklıklarının farkına vardılar ve bahceden topladıkları yapraklarla uzerlerini ortmeye calıstılar. Ve (boylece) Adem Rabbine karsı geldi ve dolayısıyla ciddi bir hataya dusmus oldu
Surah Taha, Verse 121
ثُمَّ ٱجۡتَبَٰهُ رَبُّهُۥ فَتَابَ عَلَيۡهِ وَهَدَىٰ
Ama sonra Rabbi (yine de) o´nu (Rahmetiyle) secip ayırdı; o´nun tevbesini kabul etti ve o´na dogru yolu gosterdi
Surah Taha, Verse 122
قَالَ ٱهۡبِطَا مِنۡهَا جَمِيعَۢاۖ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَنِ ٱتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشۡقَىٰ
(yani onlara soyle) dedi: "Birbirinize dusman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmıslık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden dogru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim dogru yol ogretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır
Surah Taha, Verse 123
وَمَنۡ أَعۡرَضَ عَن ذِكۡرِي فَإِنَّ لَهُۥ مَعِيشَةٗ ضَنكٗا وَنَحۡشُرُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ أَعۡمَىٰ
Ama kim ki Beni anmaktan yuz cevirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alanı olacaktır; ve Kıyamet Gunu onu kor olarak kaldıracagız
Surah Taha, Verse 124
قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرۡتَنِيٓ أَعۡمَىٰ وَقَدۡ كُنتُ بَصِيرٗا
(Boyle biri, Kıyamet Gunu´nde:) "Rabbim, ben goren biriyken beni nicin kor olarak kaldırdın?" diye soracak
Surah Taha, Verse 125
قَالَ كَذَٰلِكَ أَتَتۡكَ ءَايَٰتُنَا فَنَسِيتَهَاۖ وَكَذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمَ تُنسَىٰ
(Allah da ona:) "Sunun icin," diye cevap verecek, "sana mesajlarımız gelmisti de sen onları gozardı etmistin; ve bugun de aynen oyle gozardı edileceksin
Surah Taha, Verse 126
وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَنۡ أَسۡرَفَ وَلَمۡ يُؤۡمِنۢ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِۦۚ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبۡقَىٰٓ
Cunku, kendi elindekileri bosa harcayan ve Rabbinin mesajlarına inanmayan kimseleri Biz iste boyle cezalandıracagız; ve (boylelerinin) ahirette (cekecegi) azap, gercekten de, (azapların) en zorlusu olacaktır
Surah Taha, Verse 127
أَفَلَمۡ يَهۡدِ لَهُمۡ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ يَمۡشُونَ فِي مَسَٰكِنِهِمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
Peki, bu (hakkı inkar eden) kimseler, yurtlarında gezip dolastıkları kendilerinden once gelip gecmis kusaklardan nicesini helak ettigimizi gorerek bundan kendileri icin bir ders cıkarmadılar mı? Oysa, bu olguda, akıl sahipleri icin mutlaka cıkarılacak dersler vardır
Surah Taha, Verse 128
وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَكَانَ لِزَامٗا وَأَجَلٞ مُّسَمّٗى
Rabbinin (her gunahkara tevbe icin tanınan) belirli sure konusunda onceden verilmis bir kararı olmasaydı, (gunah isleyenlerin derhal cezalandırılması) kacınılmaz olurdu
Surah Taha, Verse 129
فَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ قَبۡلَ طُلُوعِ ٱلشَّمۡسِ وَقَبۡلَ غُرُوبِهَاۖ وَمِنۡ ءَانَآيِٕ ٱلَّيۡلِ فَسَبِّحۡ وَأَطۡرَافَ ٱلنَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرۡضَىٰ
Bunun icindir ki, (hakkı inkar eden)ler ne derlerse desinler, sabret; ve gunesin dogmasından ve batmasından once Rabbinin sınırsız kudret ve yuceligini ovguyle an; ve gecenin bazı saatlerinde ve gunduzun belli vakitlerinde yine Rabbinin kudret ve yuceligini an ki hosnutluga, esenlige erisesin
Surah Taha, Verse 130
وَلَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ زَهۡرَةَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا لِنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَرِزۡقُ رَبِّكَ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰ
Ve sakın, pek coklarına, (sadece) onları sınamak icin, avunsunlar diye verdigimiz dunya hayatına mahsus su ya da bu parlaklıga, gorkeme gozunu dikme; cunku Rabbinin (sana) sagladıgı rızık, daha hayırlı ve daha kalıcıdır
Surah Taha, Verse 131
وَأۡمُرۡ أَهۡلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصۡطَبِرۡ عَلَيۡهَاۖ لَا نَسۡـَٔلُكَ رِزۡقٗاۖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُكَۗ وَٱلۡعَٰقِبَةُ لِلتَّقۡوَىٰ
Yakınlarına da salatı emret ve sen de bunda devamlı, sebatlı ol. (Fakat unutma ki) Biz senden (Bizim icin) rızık saglamanı istemiyoruz; (tersine,) senin rızkını veren Biziz. Ve gelecek, Allah´a karsı sorumluluk bilinci tasıyan kimselerin olacaktır
Surah Taha, Verse 132
وَقَالُواْ لَوۡلَا يَأۡتِينَا بِـَٔايَةٖ مِّن رَّبِّهِۦٓۚ أَوَلَمۡ تَأۡتِهِم بَيِّنَةُ مَا فِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Yine de (hakka karsı kor olanlar): "(Muhammed) Rabbinden bize bir mucize getirseydi ya!" deyip duruyorlar. (Fakat) zaten onlara, eski yazılı belgelerde bulunması gereken konularda (bu ilahi mesajın dogrulugunu gosteren) acık bir delil gelmedi mi
Surah Taha, Verse 133
وَلَوۡ أَنَّآ أَهۡلَكۡنَٰهُم بِعَذَابٖ مِّن قَبۡلِهِۦ لَقَالُواْ رَبَّنَا لَوۡلَآ أَرۡسَلۡتَ إِلَيۡنَا رَسُولٗا فَنَتَّبِعَ ءَايَٰتِكَ مِن قَبۡلِ أَن نَّذِلَّ وَنَخۡزَىٰ
Cunku, eger bu (ilahi mesajı vahyetmeden) once onları (cezalandırıcı) bir azapla helak etseydik, (Hesap Gunu´nde): "Ey Rabbimiz, keske bize bir elci gonderseydin de (ahirette boyle) alcalıp gozden dusecegimize Senin mesajlarına uysaydık!" demekte gercekten de (haklı olurlardı)
Surah Taha, Verse 134
قُلۡ كُلّٞ مُّتَرَبِّصٞ فَتَرَبَّصُواْۖ فَسَتَعۡلَمُونَ مَنۡ أَصۡحَٰبُ ٱلصِّرَٰطِ ٱلسَّوِيِّ وَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ
De ki: "Herkes (gelecegin kendilerine getirecegi seyi) umitle beklemektedir; oyleyse siz de bekleyin, bakalım; cunku kimlerin duz yolu sectigini ve kimlerin dogru yolu buldugunu yakında goreceksiniz
Surah Taha, Verse 135