Surah Ash-Shuara - Turkish Translation by Suat Yildirim
طسٓمٓ
Ta Sin Mim
Surah Ash-Shuara, Verse 1
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ
Sunlar gercekleri acıklayan kitabın ayetleridir
Surah Ash-Shuara, Verse 2
لَعَلَّكَ بَٰخِعٞ نَّفۡسَكَ أَلَّا يَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
Onlar iman etmiyor diye uzuntuden nerdeyse kendini yiyip tuketeceksin
Surah Ash-Shuara, Verse 3
إِن نَّشَأۡ نُنَزِّلۡ عَلَيۡهِم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ ءَايَةٗ فَظَلَّتۡ أَعۡنَٰقُهُمۡ لَهَا خَٰضِعِينَ
Eger dileseydik onlara gokten oyle bir mucize indirirdik ki, onun karsısında ister istemez boyun bukerlerdi
Surah Ash-Shuara, Verse 4
وَمَا يَأۡتِيهِم مِّن ذِكۡرٖ مِّنَ ٱلرَّحۡمَٰنِ مُحۡدَثٍ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهُ مُعۡرِضِينَ
(Fakat Biz bunu istemedik.) O sebeple, ne zaman onlara Rahman'dan yeni bir mesaj gelse, mutlaka ona arkalarını donup uzaklasırlar
Surah Ash-Shuara, Verse 5
فَقَدۡ كَذَّبُواْ فَسَيَأۡتِيهِمۡ أَنۢبَـٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Nitekim iste bu mesajı da yalan saydılar, ama alay edip durdukları Kur'an’ın bildirdigi olaylar, yakında baslarına gelince, alay etmenin ne demek oldugunu anlayacaklardır
Surah Ash-Shuara, Verse 6
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ إِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَمۡ أَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوۡجٖ كَرِيمٍ
Peki bunlar yeryuzune, orada her guzel ciftten nice nebatlar yetistirdigimize hic bakmıyorlar mı
Surah Ash-Shuara, Verse 7
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret vardır; fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 8
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 9
وَإِذۡ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئۡتِ ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ
Bir vakit de Rabbin Musa'ya: “Haydi! o zulme batmıs olan topluma, yani Firavun’un halkına gidip, “hakkı inkardan ve azgınlıktan sakınma zamanı gelmedi mi? de!” diye nida etti
Surah Ash-Shuara, Verse 10
قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَۚ أَلَا يَتَّقُونَ
Bir vakit de Rabbin Musa'ya: “Haydi! o zulme batmıs olan topluma, yani Firavun’un halkına gidip, “hakkı inkardan ve azgınlıktan sakınma zamanı gelmedi mi? de!” diye nida etti
Surah Ash-Shuara, Verse 11
قَالَ رَبِّ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ
“Ya Rabbi” dedi, “Korkarım ki beni yalancı sayarlar, benim de gogsum daralır, dilim tutulur. Onun icin Harun'a da risalet ver!” [28,34; 20,29] {KM, Cıkıs}
Surah Ash-Shuara, Verse 12
وَيَضِيقُ صَدۡرِي وَلَا يَنطَلِقُ لِسَانِي فَأَرۡسِلۡ إِلَىٰ هَٰرُونَ
“Ya Rabbi” dedi, “Korkarım ki beni yalancı sayarlar, benim de gogsum daralır, dilim tutulur. Onun icin Harun'a da risalet ver!” [28,34; 20,29] {KM, Cıkıs}
Surah Ash-Shuara, Verse 13
وَلَهُمۡ عَلَيَّ ذَنۢبٞ فَأَخَافُ أَن يَقۡتُلُونِ
“Hem sonra onların benim aleyhimde bir suclamaları da var. Bundan oturu beni oldurmelerinden endise ediyorum.” [28,15] {KM, Cıkıs}
Surah Ash-Shuara, Verse 14
قَالَ كَلَّاۖ فَٱذۡهَبَا بِـَٔايَٰتِنَآۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسۡتَمِعُونَ
“Hayır!” buyurdu, “Benim ayetlerimle gidin, Biz de sizinle beraberiz, olup bitenleri isitiriz.”
Surah Ash-Shuara, Verse 15
فَأۡتِيَا فِرۡعَوۡنَ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Gidin o Firavun'a: “Biz Rabbulalemin tarafından sana gonderilen elcileriz, O’ndan sana mesaj getirdik: Israilogullarını serbest bırakacaksın, bizimle gelecekler!” deyin
Surah Ash-Shuara, Verse 16
أَنۡ أَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ
Gidin o Firavun'a: “Biz Rabbulalemin tarafından sana gonderilen elcileriz, O’ndan sana mesaj getirdik: Israilogullarını serbest bırakacaksın, bizimle gelecekler!” deyin
Surah Ash-Shuara, Verse 17
قَالَ أَلَمۡ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدٗا وَلَبِثۡتَ فِينَا مِنۡ عُمُرِكَ سِنِينَ
“A!” dedi, “Sen su bebekken alıp yanımızda buyuttugumuz cocuk degil misin? Sonra da bizim sarayımızda senelerce kalmıs, omrunun bir kısmını bizimle gecirmistin?”
Surah Ash-Shuara, Verse 18
وَفَعَلۡتَ فَعۡلَتَكَ ٱلَّتِي فَعَلۡتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
“Sonunda da bildigin o isi yapmıstın. Sen dogrusu nankorun tekisin!” {KM, Sayılar}
Surah Ash-Shuara, Verse 19
قَالَ فَعَلۡتُهَآ إِذٗا وَأَنَا۠ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ
“Ben” dedi, “yanlıslıkla, sonunda ne olacagını bilmeksizin, saskın bir vaziyette o isi yapmıstım.”
Surah Ash-Shuara, Verse 20
فَفَرَرۡتُ مِنكُمۡ لَمَّا خِفۡتُكُمۡ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكۡمٗا وَجَعَلَنِي مِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
“Sizden korktugum icin de kacmıstım. Ama Rabbim bana hukum ve hikmet verdi ve beni peygamberler arasına dahil etti.”
Surah Ash-Shuara, Verse 21
وَتِلۡكَ نِعۡمَةٞ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنۡ عَبَّدتَّ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ
“O basıma kaktıgın iyilik ise, Israilogullarını kolelestirmenin bir sonucu degil miydi?”
Surah Ash-Shuara, Verse 22
قَالَ فِرۡعَوۡنُ وَمَا رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Firavun: “Sahi, su bahsettigin Rabbulalemin de ne?” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 23
قَالَ رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ
“Eger isin gercegini bilmek isterseniz soyleyeyim: O, goklerin, yerin ve ikisi arasında olan her seyin Rabbidir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 24
قَالَ لِمَنۡ حَوۡلَهُۥٓ أَلَا تَسۡتَمِعُونَ
Firavun alaycı bir sekilde cevresindekilere: “Bu adamın dediklerini isittiniz degil mi? (Aklısıra cevap veriyor).”
Surah Ash-Shuara, Verse 25
قَالَ رَبُّكُمۡ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Musa onu hic duymamıs gibi sozune devam ederek: “O sizin de, sizden onceki babalarınızın da Rabbidir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 26
قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ ٱلَّذِيٓ أُرۡسِلَ إِلَيۡكُمۡ لَمَجۡنُونٞ
Firavun: “Dikkat edin! Size gonderilen bu elci kesinlikle bir deli!”
Surah Ash-Shuara, Verse 27
قَالَ رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُمۡ تَعۡقِلُونَ
Musa: “O dogunun da, batının da, dogu ile batı arasındaki her seyin de Rabbidir. Aklınız varsa bunu anlarsınız.”
Surah Ash-Shuara, Verse 28
قَالَ لَئِنِ ٱتَّخَذۡتَ إِلَٰهًا غَيۡرِي لَأَجۡعَلَنَّكَ مِنَ ٱلۡمَسۡجُونِينَ
Firavun, Musa'ya cevaben: “Eger benden baska tanrı kabul edersen mutlaka seni zindanlık ederim!” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 29
قَالَ أَوَلَوۡ جِئۡتُكَ بِشَيۡءٖ مُّبِينٖ
“Ya” dedi, “sana dogrulugumu ispatlayan asikar bir delil getirmis olsam da mı?”
Surah Ash-Shuara, Verse 30
قَالَ فَأۡتِ بِهِۦٓ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
“Haydi, dedi, dogru soyluyorsan, goster o belgeni de gorelim!”
Surah Ash-Shuara, Verse 31
فَأَلۡقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعۡبَانٞ مُّبِينٞ
Bunun uzerine Musa asasını yere attı. Bir de ne gorsunler: Degnek her haliyle tam bir ejderha oluvermis
Surah Ash-Shuara, Verse 32
وَنَزَعَ يَدَهُۥ فَإِذَا هِيَ بَيۡضَآءُ لِلنَّـٰظِرِينَ
Bir de elini koynundan cıkardı ki bakanların gozlerini kamastıracak kadar parlak mı parlak
Surah Ash-Shuara, Verse 33
قَالَ لِلۡمَلَإِ حَوۡلَهُۥٓ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٞ
Firavun etrafındakilere: “Bu adam, dedi, galiba usta bir sihirbaz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 34
يُرِيدُ أَن يُخۡرِجَكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِۦ فَمَاذَا تَأۡمُرُونَ
“Buyu gucu ile sizi yerinizden yurdunuzdan cıkarmak istiyor, ne buyurursunuz, gorusunuzu bildirin!”
Surah Ash-Shuara, Verse 35
قَالُوٓاْ أَرۡجِهۡ وَأَخَاهُ وَٱبۡعَثۡ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
“Bunu ve kardesini biraz burada beklet, butun sehirlere haber gonder, sonra ne kadar usta sihirbaz varsa alıp gelsinler!” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 36
يَأۡتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٖ
“Bunu ve kardesini biraz burada beklet, butun sehirlere haber gonder, sonra ne kadar usta sihirbaz varsa alıp gelsinler!” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 37
فَجُمِعَ ٱلسَّحَرَةُ لِمِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Boylece belirlenen gunde butun usta sihirbazlar toplandı
Surah Ash-Shuara, Verse 38
وَقِيلَ لِلنَّاسِ هَلۡ أَنتُم مُّجۡتَمِعُونَ
Halka da: “Haydi ne duruyorsunuz, siz de toplansanıza!” “Umarız buyuculer galip gelirler, biz de onların dinlerine tabi oluruz!” denildi
Surah Ash-Shuara, Verse 39
لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ ٱلسَّحَرَةَ إِن كَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Halka da: “Haydi ne duruyorsunuz, siz de toplansanıza!” “Umarız buyuculer galip gelirler, biz de onların dinlerine tabi oluruz!” denildi
Surah Ash-Shuara, Verse 40
فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالُواْ لِفِرۡعَوۡنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Buyuculer Firavunun huzuruna varınca ona: “Biz galip gelirsek, elbet bize buyuk bir odul verilir herhalde!” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 41
قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ إِذٗا لَّمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
“Evet, evet! dedi, Ustelik, sizi yakın cevreme alacagım, benim gozdelerimden olacaksınız.”
Surah Ash-Shuara, Verse 42
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ
Yarısma baslayınca Musa: “Once siz marifetinizi ortaya koyun, ne atacaksanız atın!” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 43
فَأَلۡقَوۡاْ حِبَالَهُمۡ وَعِصِيَّهُمۡ وَقَالُواْ بِعِزَّةِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبُونَ
Iplerini ve degneklerini yere attılar ve:“Firavun'un izzetine yemin ederiz ki galip gelen biz olacagız” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 44
فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ
Derken Musa da degnegini yere attı; bir de ne gorsunler: O, buyuculerin goz boyayarak uydurup ortaya koydukları seyleri yutuveriyor
Surah Ash-Shuara, Verse 45
فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ
Bunu goren sihirbazlar derhal secdeye kapandılar
Surah Ash-Shuara, Verse 46
قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
“Rabbulalemin'e, Musa ile Harun’un Rabbine biz de iman ettik.” dediler. [17,81;]
Surah Ash-Shuara, Verse 47
رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
“Rabbulalemin'e, Musa ile Harun’un Rabbine biz de iman ettik.” dediler. [17,81;]
Surah Ash-Shuara, Verse 48
قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ
Firavun: “Demek ben size izin vermeden ona inandınız ha!Anlasıldı: Size buyuyu ogreten ustanız oymus! Size yapacagımı da yakında ogreneceksiniz.Farklı yonlerden olmak uzere el ve ayaklarınızı kesecek ve hepinizi asacagım!”
Surah Ash-Shuara, Verse 49
قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ
“Hic onemi yok!” dediler, “Biz zaten Rabbimize donecegiz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 50
إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
“Iman edenlerin onculeri oldugumuzdan oturu umarız ki Rabbimiz gunahlarımızı affeder.”
Surah Ash-Shuara, Verse 51
۞وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ
Musa'ya da: “Mumin kullarımı geceden yola cıkar; zira siz mutlaka takip edileceksiniz!” diye vahyettik
Surah Ash-Shuara, Verse 52
فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Firavun ise onları takip etmek gayesiyle, butun sehirlere asker toplamak uzere gorevliler cıkardı
Surah Ash-Shuara, Verse 53
إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ
“Esasen bunlar cok kucuk, sefil bir gruptur.”
Surah Ash-Shuara, Verse 54
وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ
“Fakat bize karsı kızgın olup dis bilemektedirler
Surah Ash-Shuara, Verse 55
وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ
“Biz de elbette uyanık, tedbirli bir topluluguz” diyordu
Surah Ash-Shuara, Verse 56
فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٖ
Ama neticede Biz onları bahcelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince cok degerli makam ve mevkilerinden cıkardık
Surah Ash-Shuara, Verse 57
وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ
Ama neticede Biz onları bahcelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince cok degerli makam ve mevkilerinden cıkardık
Surah Ash-Shuara, Verse 58
كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ
Bu olay boylece tamamlandı. Bahsedilen butun o nimetlere Israilogullarını mirascı yaptık
Surah Ash-Shuara, Verse 59
فَأَتۡبَعُوهُم مُّشۡرِقِينَ
(Takip kıssasına donelim) Gunes dogup ortalıgı aydınlatırken Firavun'un ordusu onları takibe koyuldu
Surah Ash-Shuara, Verse 60
فَلَمَّا تَرَـٰٓءَا ٱلۡجَمۡعَانِ قَالَ أَصۡحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدۡرَكُونَ
Iki topluluk birbirini gorecek kadar yaklasınca Musa'nın arkadasları: “Eyvah! Bize yetistiler!” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 61
قَالَ كَلَّآۖ إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهۡدِينِ
“Hayır, asla!” dedi, “Rabbim benimledir ve O muhakkak ki bana kurtulus yolunu gosterecektir!”
Surah Ash-Shuara, Verse 62
فَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡبَحۡرَۖ فَٱنفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرۡقٖ كَٱلطَّوۡدِ ٱلۡعَظِيمِ
Biz Musa'ya: “Asanı denize vur!” diye vahyettik. Vurur vurmaz deniz yarıldı, oyle ki birer koridor gibi acılan yolun iki yanında sular buyuk daglar gibi yukseldi. [20,77] {KM, Cıkıs}
Surah Ash-Shuara, Verse 63
وَأَزۡلَفۡنَا ثَمَّ ٱلۡأٓخَرِينَ
Otekileri (Firavun'un ordusunu da) oraya yaklastırdık. Musa’yı ve beraberinde olan herkesi kurtardık. Oburlerini ise suda bogduk
Surah Ash-Shuara, Verse 64
وَأَنجَيۡنَا مُوسَىٰ وَمَن مَّعَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Otekileri (Firavun'un ordusunu da) oraya yaklastırdık. Musa’yı ve beraberinde olan herkesi kurtardık. Oburlerini ise suda bogduk
Surah Ash-Shuara, Verse 65
ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Otekileri (Firavun'un ordusunu da) oraya yaklastırdık. Musa’yı ve beraberinde olan herkesi kurtardık. Oburlerini ise suda bogduk
Surah Ash-Shuara, Verse 66
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret vardır, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 67
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama Senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 68
وَٱتۡلُ عَلَيۡهِمۡ نَبَأَ إِبۡرَٰهِيمَ
Onlara Ibrahim'in basından gecenleri de anlat
Surah Ash-Shuara, Verse 69
إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَا تَعۡبُدُونَ
Gunun birinde o babasına ve halkına hitaben: “Soyler misiniz: siz nelere ibadet ediyorsunuz?” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 70
قَالُواْ نَعۡبُدُ أَصۡنَامٗا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ
Onlar da: “Kendi putlarımıza ibadet ediyoruz.” dediler ve ilave ettiler: “Onlara tapmaya da devam edecegiz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 71
قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ
“Peki” dedi, “Siz kendilerine dua ettiginizde onlar sizi isitiyorlar mı? Yahut taptıgınızda size fayda veya tapmadıgınızda size zarar verebiliyorlar mı
Surah Ash-Shuara, Verse 72
أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ
“Peki” dedi, “Siz kendilerine dua ettiginizde onlar sizi isitiyorlar mı? Yahut taptıgınızda size fayda veya tapmadıgınızda size zarar verebiliyorlar mı
Surah Ash-Shuara, Verse 73
قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ
“Yook!” dediler, “ama atalarımızı boyle bir uygulama icinde bulduk, biz de onu benimsedik.”
Surah Ash-Shuara, Verse 74
قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ
Ibrahim dedi ki: “Peki, gerek sizin taptıgınız, gerek gelip gecmis babalarınızın taptıgı seyler hakkında biraz olsun dusunmediniz mi
Surah Ash-Shuara, Verse 75
أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ
Ibrahim dedi ki: “Peki, gerek sizin taptıgınız, gerek gelip gecmis babalarınızın taptıgı seyler hakkında biraz olsun dusunmediniz mi
Surah Ash-Shuara, Verse 76
فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bilin ki ibadet ettiginiz o tanrılar, Rabbulalemin haric, hepsi benim dusmanlarımdır. [
Surah Ash-Shuara, Verse 77
ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ
O'dur beni yaratan ve hayat imkanlarını veren, maddeten ve manen yol gosteren
Surah Ash-Shuara, Verse 78
وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ
O'dur beni doyuran, O’dur beni iciren
Surah Ash-Shuara, Verse 79
وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ
Hastalandıgımda O'dur bana sifa veren
Surah Ash-Shuara, Verse 80
وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ
O'dur beni oldurecek ve sonra da diriltecek olan
Surah Ash-Shuara, Verse 81
وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Buyuk hesap gunu gunahlarımı bagıslayacagını umdugum ulu Rabbim de yine O'dur
Surah Ash-Shuara, Verse 82
رَبِّ هَبۡ لِي حُكۡمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّـٰلِحِينَ
Ya Rabbi! Bana hikmet ver ve beni hayırlı kulların arasına dahil eyle
Surah Ash-Shuara, Verse 83
وَٱجۡعَل لِّي لِسَانَ صِدۡقٖ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Gelecek nesiller icinde iyi nam bırakmayı, hayırla anılmayı nasib eyle bana
Surah Ash-Shuara, Verse 84
وَٱجۡعَلۡنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ ٱلنَّعِيمِ
Naim cennetlerine varis olanlardan eyle beni ya Rabbi
Surah Ash-Shuara, Verse 85
وَٱغۡفِرۡ لِأَبِيٓ إِنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ
Babamı da affet, (ona tovbe ve iman nasib et). Zira o yolunu sasıranlar arasında
Surah Ash-Shuara, Verse 86
وَلَا تُخۡزِنِي يَوۡمَ يُبۡعَثُونَ
Insanların diriltilip bir araya toplandıgı mahser gunu rusvay eyleme beni ya Rabbi
Surah Ash-Shuara, Verse 87
يَوۡمَ لَا يَنفَعُ مَالٞ وَلَا بَنُونَ
O gun ki ne mal, ne mulk, ne evlat insana fayda eder
Surah Ash-Shuara, Verse 88
إِلَّا مَنۡ أَتَى ٱللَّهَ بِقَلۡبٖ سَلِيمٖ
O gun insana fayda saglayan tek sey, Allah'a teslim ettigi selim bir gonul olur
Surah Ash-Shuara, Verse 89
وَأُزۡلِفَتِ ٱلۡجَنَّةُ لِلۡمُتَّقِينَ
O gun cennet muttakilere yaklastırılır
Surah Ash-Shuara, Verse 90
وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِلۡغَاوِينَ
O gun cehennem azgınlara gosterilir
Surah Ash-Shuara, Verse 91
وَقِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ
Ve onlara: “Nerede o, Allah'tan baska taptıklarınız?Size yardım edebiliyorlar mı, kendilerini olsun kurtarabiliyorlar mı?” denilir
Surah Ash-Shuara, Verse 92
مِن دُونِ ٱللَّهِ هَلۡ يَنصُرُونَكُمۡ أَوۡ يَنتَصِرُونَ
Ve onlara: “Nerede o, Allah'tan baska taptıklarınız?Size yardım edebiliyorlar mı, kendilerini olsun kurtarabiliyorlar mı?” denilir
Surah Ash-Shuara, Verse 93
فَكُبۡكِبُواْ فِيهَا هُمۡ وَٱلۡغَاوُۥنَ
Arkasından onlar da, o azgınlar da ve topyekun Iblis ordusu da cehenneme fırlatılır
Surah Ash-Shuara, Verse 94
وَجُنُودُ إِبۡلِيسَ أَجۡمَعُونَ
Arkasından onlar da, o azgınlar da ve topyekun Iblis ordusu da cehenneme fırlatılır
Surah Ash-Shuara, Verse 95
قَالُواْ وَهُمۡ فِيهَا يَخۡتَصِمُونَ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 96
تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 97
إِذۡ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 98
وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 99
فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 100
وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 101
فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Orada putlarıyla cekisirken soyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık icinde imisiz!”“Cunku biz sizi Rabbulalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mucrimler oldu.“Simdi artık ne sefaatcimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dunyaya bir donsek ve muminlerden olsaydık!”
Surah Ash-Shuara, Verse 102
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret vardır; fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 103
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 104
كَذَّبَتۡ قَوۡمُ نُوحٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Nuh'un halkı da gonderilen resulleri yalancı saydı
Surah Ash-Shuara, Verse 105
إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardesleri Nuh onlara soyle demisti: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız
Surah Ash-Shuara, Verse 106
إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim
Surah Ash-Shuara, Verse 107
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin
Surah Ash-Shuara, Verse 108
وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan, ancak Rabbulalemin'dir
Surah Ash-Shuara, Verse 109
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Haydi oyleyse! Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!.”
Surah Ash-Shuara, Verse 110
۞قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ لَكَ وَٱتَّبَعَكَ ٱلۡأَرۡذَلُونَ
“A!” dediler, “Seni izleyenlerin, toplumun en asagı tabakasından olduklarını gore gore sana inanmamızı nasıl beklersin?”
Surah Ash-Shuara, Verse 111
قَالَ وَمَا عِلۡمِي بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Nuh: “Onların daha once ne yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Sizin azıcık bir suurunuz olsaydı bilirdiniz ki onların hesabı ancak Rabbime aittir
Surah Ash-Shuara, Verse 112
إِنۡ حِسَابُهُمۡ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّيۖ لَوۡ تَشۡعُرُونَ
Nuh: “Onların daha once ne yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Sizin azıcık bir suurunuz olsaydı bilirdiniz ki onların hesabı ancak Rabbime aittir
Surah Ash-Shuara, Verse 113
وَمَآ أَنَا۠ بِطَارِدِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece acıkca uyaran bir elciyim.”
Surah Ash-Shuara, Verse 114
إِنۡ أَنَا۠ إِلَّا نَذِيرٞ مُّبِينٞ
Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece acıkca uyaran bir elciyim.”
Surah Ash-Shuara, Verse 115
قَالُواْ لَئِن لَّمۡ تَنتَهِ يَٰنُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمَرۡجُومِينَ
Onlar: “Nuh! Bizi dinle! Eger bu davadan vazgecmezsen, mutlaka tasa tutulacaksın!” dediler
Surah Ash-Shuara, Verse 116
قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوۡمِي كَذَّبُونِ
Nuh: “Ya Rabbi, dedi, halkım beni yalancı saydı.Artık benimle onlar arasındaki hukmunu Sen ver, beni ve beraberimdeki muminleri Sen halas eyle ya Rabbi!”
Surah Ash-Shuara, Verse 117
فَٱفۡتَحۡ بَيۡنِي وَبَيۡنَهُمۡ فَتۡحٗا وَنَجِّنِي وَمَن مَّعِيَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Nuh: “Ya Rabbi, dedi, halkım beni yalancı saydı.Artık benimle onlar arasındaki hukmunu Sen ver, beni ve beraberimdeki muminleri Sen halas eyle ya Rabbi!”
Surah Ash-Shuara, Verse 118
فَأَنجَيۡنَٰهُ وَمَن مَّعَهُۥ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Hulasa Biz de onu ve yanındakileri o yukle dolu gemi icinde kurtardık
Surah Ash-Shuara, Verse 119
ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا بَعۡدُ ٱلۡبَاقِينَ
Arkasından geride kalanları da suda bogduk
Surah Ash-Shuara, Verse 120
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 121
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama Senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 122
كَذَّبَتۡ عَادٌ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Ad halkı da resulleri yalancı saydı
Surah Ash-Shuara, Verse 123
إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardesleri Hud onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten oturu sizden hic bir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 124
إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Kardesleri Hud onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten oturu sizden hic bir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 125
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Kardesleri Hud onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten oturu sizden hic bir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 126
وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Kardesleri Hud onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten oturu sizden hic bir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 127
أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ
Siz her yol uzerinde, gelip gecenleri sasırtmak icin bir alamet yapıp sacma sapan seylerle mi ugrasırsınız?O muazzam yapıları dunyada ebedi kalmak gayesiyle mi insa ediyorsunuz?Baskalarının hukukuna karsı hic sınır tanımadan hep boyle zorbalık mı yapacaksınız? [89,6-]
Surah Ash-Shuara, Verse 128
وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ
Siz her yol uzerinde, gelip gecenleri sasırtmak icin bir alamet yapıp sacma sapan seylerle mi ugrasırsınız?O muazzam yapıları dunyada ebedi kalmak gayesiyle mi insa ediyorsunuz?Baskalarının hukukuna karsı hic sınır tanımadan hep boyle zorbalık mı yapacaksınız? [89,6-]
Surah Ash-Shuara, Verse 129
وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ
Siz her yol uzerinde, gelip gecenleri sasırtmak icin bir alamet yapıp sacma sapan seylerle mi ugrasırsınız?O muazzam yapıları dunyada ebedi kalmak gayesiyle mi insa ediyorsunuz?Baskalarının hukukuna karsı hic sınır tanımadan hep boyle zorbalık mı yapacaksınız? [89,6-]
Surah Ash-Shuara, Verse 130
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiginiz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bag ve bahceler, pınarlar lutfeden o Rabbinize karsı gelmekten sakının. Muthis bir gunun azabının tepenize ineceginden, gercekten endise ediyorum!”
Surah Ash-Shuara, Verse 131
وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ
Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiginiz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bag ve bahceler, pınarlar lutfeden o Rabbinize karsı gelmekten sakının. Muthis bir gunun azabının tepenize ineceginden, gercekten endise ediyorum!”
Surah Ash-Shuara, Verse 132
أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ
Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiginiz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bag ve bahceler, pınarlar lutfeden o Rabbinize karsı gelmekten sakının. Muthis bir gunun azabının tepenize ineceginden, gercekten endise ediyorum!”
Surah Ash-Shuara, Verse 133
وَجَنَّـٰتٖ وَعُيُونٍ
Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiginiz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bag ve bahceler, pınarlar lutfeden o Rabbinize karsı gelmekten sakının. Muthis bir gunun azabının tepenize ineceginden, gercekten endise ediyorum!”
Surah Ash-Shuara, Verse 134
إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiginiz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bag ve bahceler, pınarlar lutfeden o Rabbinize karsı gelmekten sakının. Muthis bir gunun azabının tepenize ineceginden, gercekten endise ediyorum!”
Surah Ash-Shuara, Verse 135
قَالُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡنَآ أَوَعَظۡتَ أَمۡ لَمۡ تَكُن مِّنَ ٱلۡوَٰعِظِينَ
“Sen” dediler, “Ha boyle nasihat etmis, ha etmemissin, bize gore hepsi bir.Bizim tuttugumuz yol, onceki atalarımızın surup gelen adetlerinden baska bir sey degildir.Biz bundan oturu de cezalandırılacak degiliz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 136
إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ
“Sen” dediler, “Ha boyle nasihat etmis, ha etmemissin, bize gore hepsi bir.Bizim tuttugumuz yol, onceki atalarımızın surup gelen adetlerinden baska bir sey degildir.Biz bundan oturu de cezalandırılacak degiliz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 137
وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ
“Sen” dediler, “Ha boyle nasihat etmis, ha etmemissin, bize gore hepsi bir.Bizim tuttugumuz yol, onceki atalarımızın surup gelen adetlerinden baska bir sey degildir.Biz bundan oturu de cezalandırılacak degiliz!”
Surah Ash-Shuara, Verse 138
فَكَذَّبُوهُ فَأَهۡلَكۡنَٰهُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Neticede onu yalancı saydılar, Biz de onları imha ettik. Elbette bunda, alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 139
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama Senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir). [7]
Surah Ash-Shuara, Verse 140
كَذَّبَتۡ ثَمُودُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Semud halkı da resulleri yalancı saydı
Surah Ash-Shuara, Verse 141
إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ صَٰلِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardesleri Salih onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten dolayı sizden hicbir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 142
إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Kardesleri Salih onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten dolayı sizden hicbir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 143
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Kardesleri Salih onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten dolayı sizden hicbir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 144
وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Kardesleri Salih onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten dolayı sizden hicbir ucret istemiyorum. Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemin’dir
Surah Ash-Shuara, Verse 145
أَتُتۡرَكُونَ فِي مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ
Siz burada, konfor ve guven icinde kendi rahatınıza bırakılacagınızı mı sanıyorsunuz
Surah Ash-Shuara, Verse 146
فِي جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٖ
Baglarda, bahcelerde, pınarların basında, ekinler, bostanlar, dalları kırılacak derecede yuklu salkımları sarkan hurmalıklar icinde devamlı kalacagınızı mı sanıyorsunuz
Surah Ash-Shuara, Verse 147
وَزُرُوعٖ وَنَخۡلٖ طَلۡعُهَا هَضِيمٞ
Baglarda, bahcelerde, pınarların basında, ekinler, bostanlar, dalları kırılacak derecede yuklu salkımları sarkan hurmalıklar icinde devamlı kalacagınızı mı sanıyorsunuz
Surah Ash-Shuara, Verse 148
وَتَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتٗا فَٰرِهِينَ
Boyle dusundugunuz icin mi daglarda ince bir sanat eseri luks villalar yontuyorsunuz
Surah Ash-Shuara, Verse 149
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Artık Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Sakın isi gucu dunyada fesat cıkarıp nizamı bozmak olan, duzeltme icin ise hic bir gayretleri bulunmayan o haddi asanların isteklerine uymayın
Surah Ash-Shuara, Verse 150
وَلَا تُطِيعُوٓاْ أَمۡرَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ
Artık Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Sakın isi gucu dunyada fesat cıkarıp nizamı bozmak olan, duzeltme icin ise hic bir gayretleri bulunmayan o haddi asanların isteklerine uymayın
Surah Ash-Shuara, Verse 151
ٱلَّذِينَ يُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا يُصۡلِحُونَ
Artık Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin. Sakın isi gucu dunyada fesat cıkarıp nizamı bozmak olan, duzeltme icin ise hic bir gayretleri bulunmayan o haddi asanların isteklerine uymayın
Surah Ash-Shuara, Verse 152
قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ
“Sen” dediler, “bir sihirin etkisine kapılmıslardan birisin. Hem bize hicbir ustunlugun yok, bizim gibi bir insansın. Yok eger boyle degil de, iddianda dogru isen mucize goster bize!”
Surah Ash-Shuara, Verse 153
مَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا فَأۡتِ بِـَٔايَةٍ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
“Sen” dediler, “bir sihirin etkisine kapılmıslardan birisin. Hem bize hicbir ustunlugun yok, bizim gibi bir insansın. Yok eger boyle degil de, iddianda dogru isen mucize goster bize!”
Surah Ash-Shuara, Verse 154
قَالَ هَٰذِهِۦ نَاقَةٞ لَّهَا شِرۡبٞ وَلَكُمۡ شِرۡبُ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Salih: “Iste mucize, su disi deve! Nobetlese olarak, kuyudan bir onun icme sırası, belirli gunde de sizin icme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi muthis bir gunun azabı bastırıverir.” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 155
وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٖ فَيَأۡخُذَكُمۡ عَذَابُ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Salih: “Iste mucize, su disi deve! Nobetlese olarak, kuyudan bir onun icme sırası, belirli gunde de sizin icme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi muthis bir gunun azabı bastırıverir.” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 156
فَعَقَرُوهَا فَأَصۡبَحُواْ نَٰدِمِينَ
Derken, deveyi bogazladılar, ama cok gecmeden yaptıklarına pisman oldular
Surah Ash-Shuara, Verse 157
فَأَخَذَهُمُ ٱلۡعَذَابُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Cunku bildirilen azap onları bastırıverdi. Elbette bunda alınacak ibret vardı. Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 158
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 159
كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Lut halkı da elcileri yalancı saydı
Surah Ash-Shuara, Verse 160
إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardesleri Lut onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemindir. [7,80-84;]
Surah Ash-Shuara, Verse 161
إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Kardesleri Lut onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemindir. [7,80-84;]
Surah Ash-Shuara, Verse 162
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Kardesleri Lut onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemindir. [7,80-84;]
Surah Ash-Shuara, Verse 163
وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Kardesleri Lut onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Bilin ki ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan ancak Rabbulalemindir. [7,80-84;]
Surah Ash-Shuara, Verse 164
أَتَأۡتُونَ ٱلذُّكۡرَانَ مِنَ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Neden siz butun insanlardan sadece erkeklere sehvetle varıyorsunuz?Neden Rabbinizin sizin icin yarattıgı eslerinizi bırakıp da bu isi yapıyorsunuz?Siz hakikaten iyice azmıs bir toplumsunuz.”
Surah Ash-Shuara, Verse 165
وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمۡ رَبُّكُم مِّنۡ أَزۡوَٰجِكُمۚ بَلۡ أَنتُمۡ قَوۡمٌ عَادُونَ
Neden siz butun insanlardan sadece erkeklere sehvetle varıyorsunuz?Neden Rabbinizin sizin icin yarattıgı eslerinizi bırakıp da bu isi yapıyorsunuz?Siz hakikaten iyice azmıs bir toplumsunuz.”
Surah Ash-Shuara, Verse 166
قَالُواْ لَئِن لَّمۡ تَنتَهِ يَٰلُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُخۡرَجِينَ
“Bizi dinle Lut!” dediler, “Bu soylediklerine son vermezsen mutlaka yurt dısına suruleceksin
Surah Ash-Shuara, Verse 167
قَالَ إِنِّي لِعَمَلِكُم مِّنَ ٱلۡقَالِينَ
“Ben” dedi, “Sizin yaptıgınız bu isten nefret ediyorum. “Beni ve bana tabi olanları, onların yaptıkları kotulugun cezasından ve onların her turlu serrinden Sen kurtar ya Rabbi!”
Surah Ash-Shuara, Verse 168
رَبِّ نَجِّنِي وَأَهۡلِي مِمَّا يَعۡمَلُونَ
“Ben” dedi, “Sizin yaptıgınız bu isten nefret ediyorum. “Beni ve bana tabi olanları, onların yaptıkları kotulugun cezasından ve onların her turlu serrinden Sen kurtar ya Rabbi!”
Surah Ash-Shuara, Verse 169
فَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Biz de onu ve ona uyanları tamamen kurtardık
Surah Ash-Shuara, Verse 170
إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ
Yalnız bir koca karı geride kalıp helak edilenler arasında oldu
Surah Ash-Shuara, Verse 171
ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra geridekileri hep imha ettik
Surah Ash-Shuara, Verse 172
وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِم مَّطَرٗاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Uzerlerine oyle helak eden bir yagmur yagdırdık ki sorma! Uyarılanların basına yagan musibet ne fena idi
Surah Ash-Shuara, Verse 173
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret vardır. Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 174
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis merhamet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 175
كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Eyke halkı da resulleri yalancı saydı
Surah Ash-Shuara, Verse 176
إِذۡ قَالَ لَهُمۡ شُعَيۡبٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Suayb onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin.Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan, ancak Rabbulalemin’dir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 177
إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Suayb onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin.Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan, ancak Rabbulalemin’dir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 178
فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Suayb onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin.Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan, ancak Rabbulalemin’dir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 179
وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Suayb onlara soyle dedi: “Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız?Ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.Oyleyse Allah'a karsı gelmekten sakının da bana itaat edin.Bu hizmetten oturu sizden hicbir ucret istemiyorum.Benim ucretimi verecek olan, ancak Rabbulalemin’dir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 180
۞أَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُخۡسِرِينَ
Olcegi, tam olcun de eksik olcup hak yiyenlerden olmayın
Surah Ash-Shuara, Verse 181
وَزِنُواْ بِٱلۡقِسۡطَاسِ ٱلۡمُسۡتَقِيمِ
Dogru terazi ile tartın, halkın hakkından bir sey kısmayın.Ulkede bozgunculuk yaparak nizamı bozmayın
Surah Ash-Shuara, Verse 182
وَلَا تَبۡخَسُواْ ٱلنَّاسَ أَشۡيَآءَهُمۡ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ
Dogru terazi ile tartın, halkın hakkından bir sey kısmayın.Ulkede bozgunculuk yaparak nizamı bozmayın
Surah Ash-Shuara, Verse 183
وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلۡجِبِلَّةَ ٱلۡأَوَّلِينَ
“Sizi de sizden onceki nesilleri de yaratan Rabbinize karsı gelmekten sakının.”
Surah Ash-Shuara, Verse 184
قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ
“Sen” dediler, “bir sihirin etkisine kapılmıssın
Surah Ash-Shuara, Verse 185
وَمَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا وَإِن نَّظُنُّكَ لَمِنَ ٱلۡكَٰذِبِينَ
Bize hic bir ustunlugun yok, sen de bizim gibi bir insansın.Dogrusu, biz seni yalancılardan sanıyoruz
Surah Ash-Shuara, Verse 186
فَأَسۡقِطۡ عَلَيۡنَا كِسَفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
Eger peygamberlik iddiasında dogru isen haydi gokten ustumuze bir parca dusur, ustumuze azap indir.”
Surah Ash-Shuara, Verse 187
قَالَ رَبِّيٓ أَعۡلَمُ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Suayb: “Rabbim sizin yaptıklarınızı cok iyi biliyor.” dedi
Surah Ash-Shuara, Verse 188
فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمۡ عَذَابُ يَوۡمِ ٱلظُّلَّةِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٍ
Hasılı onu yalancı saydılar. Bunun uzerine o golge gununun azabı onları bastırıverdi. Gercekten o, muthis bir gunun azabı idi
Surah Ash-Shuara, Verse 189
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Elbette bunda alınacak ibret vardır.Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 190
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Ama Senin Rabbin aziz ve rahimdir (mutlak galiptir, genis rahmet sahibidir)
Surah Ash-Shuara, Verse 191
وَإِنَّهُۥ لَتَنزِيلُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Elbette bu Kur'an, Rabbulalemin’in indirdigi bir kitaptır
Surah Ash-Shuara, Verse 192
نَزَلَ بِهِ ٱلرُّوحُ ٱلۡأَمِينُ
Onu Ruhu'l-emin, uyaran nebilerden olman icin, senin kalbine acık ve vazıh bir Arapca ile indirmistir
Surah Ash-Shuara, Verse 193
عَلَىٰ قَلۡبِكَ لِتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُنذِرِينَ
Onu Ruhu'l-emin, uyaran nebilerden olman icin, senin kalbine acık ve vazıh bir Arapca ile indirmistir
Surah Ash-Shuara, Verse 194
بِلِسَانٍ عَرَبِيّٖ مُّبِينٖ
Onu Ruhu'l-emin, uyaran nebilerden olman icin, senin kalbine acık ve vazıh bir Arapca ile indirmistir
Surah Ash-Shuara, Verse 195
وَإِنَّهُۥ لَفِي زُبُرِ ٱلۡأَوَّلِينَ
Bu Kur'an’a, elbette oncekilerin kitaplarında da isaret edilmisti
Surah Ash-Shuara, Verse 196
أَوَلَمۡ يَكُن لَّهُمۡ ءَايَةً أَن يَعۡلَمَهُۥ عُلَمَـٰٓؤُاْ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ
Israilogullarından bilginlerin onu bilmeleri, onlar icin bir delil degil midir
Surah Ash-Shuara, Verse 197
وَلَوۡ نَزَّلۡنَٰهُ عَلَىٰ بَعۡضِ ٱلۡأَعۡجَمِينَ
Eger Biz Kur'an’ı arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi
Surah Ash-Shuara, Verse 198
فَقَرَأَهُۥ عَلَيۡهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ مُؤۡمِنِينَ
Eger Biz Kur'an’ı arap olmayanlardan birine indirseydik de onu kendilerine okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi
Surah Ash-Shuara, Verse 199
كَذَٰلِكَ سَلَكۡنَٰهُ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
Iste aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suclu kafirlerin kalplerine oyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikce ona iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 200
لَا يُؤۡمِنُونَ بِهِۦ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Iste aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suclu kafirlerin kalplerine oyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikce ona iman etmezler
Surah Ash-Shuara, Verse 201
فَيَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ
Iste bu azap, kendilerine ansızın gelir ki, onlar hic farkında olmazlar
Surah Ash-Shuara, Verse 202
فَيَقُولُواْ هَلۡ نَحۡنُ مُنظَرُونَ
Iste o zaman: “Acaba, bize, azıcık olsun, bir muhlet verilir mi” derler
Surah Ash-Shuara, Verse 203
أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ
Hala, onlar Bizim azabımızın carcabuk gelmesini mi istiyorlar
Surah Ash-Shuara, Verse 204
أَفَرَءَيۡتَ إِن مَّتَّعۡنَٰهُمۡ سِنِينَ
Ne dersin: Onları yıllarca yasatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap baslarına gelse, onca seneler yasayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi
Surah Ash-Shuara, Verse 205
ثُمَّ جَآءَهُم مَّا كَانُواْ يُوعَدُونَ
Ne dersin: Onları yıllarca yasatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap baslarına gelse, onca seneler yasayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi
Surah Ash-Shuara, Verse 206
مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ
Ne dersin: Onları yıllarca yasatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap baslarına gelse, onca seneler yasayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi
Surah Ash-Shuara, Verse 207
وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ
Biz hic bir ulkeyi, uyarıcıları gelmeden imha etmedik
Surah Ash-Shuara, Verse 208
ذِكۡرَىٰ وَمَا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
Ogut verilip hatırlatma yapılmıstır. Biz hicbir zaman zalim olmadık
Surah Ash-Shuara, Verse 209
وَمَا تَنَزَّلَتۡ بِهِ ٱلشَّيَٰطِينُ
Kur'an’ı asla seytanlar indirmis degildir
Surah Ash-Shuara, Verse 210
وَمَا يَنۢبَغِي لَهُمۡ وَمَا يَسۡتَطِيعُونَ
Bu, onların yapacagı is degildir! Hem isteseler de buna gucleri yetmez
Surah Ash-Shuara, Verse 211
إِنَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّمۡعِ لَمَعۡزُولُونَ
Cunku onlar vahyi isitmekten kesinlikle menedilmislerdir
Surah Ash-Shuara, Verse 212
فَلَا تَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُعَذَّبِينَ
Oyleyse sakın, Allah ile beraber baska tanrıya yalvarma, sonra azaba maruz kalanlardan olursun.
Surah Ash-Shuara, Verse 213
وَأَنذِرۡ عَشِيرَتَكَ ٱلۡأَقۡرَبِينَ
Once en yakın akrabalarını uyar
Surah Ash-Shuara, Verse 214
وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِمَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Sana tabi olan muminlere kol kanat ger
Surah Ash-Shuara, Verse 215
فَإِنۡ عَصَوۡكَ فَقُلۡ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تَعۡمَلُونَ
Bununla beraber akrabalarından sana isyan edenlere “Ben sizin yaptıklarınızdan beriyim.” de
Surah Ash-Shuara, Verse 216
وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ
Sen o aziz-u rahime (o mutlak galip ve genis rahmet sahibine) guvenip dayan
Surah Ash-Shuara, Verse 217
ٱلَّذِي يَرَىٰكَ حِينَ تَقُومُ
Sen yolunda kaim olurken, namaza dururken de, O seni elbette goruyor. Secde edenler, ibadet edenler arasında dolasmalarını da goruyor. Cunku her seyi hakkıyla isiten, hakkıyla bilen O'dur
Surah Ash-Shuara, Verse 218
وَتَقَلُّبَكَ فِي ٱلسَّـٰجِدِينَ
Sen yolunda kaim olurken, namaza dururken de, O seni elbette goruyor. Secde edenler, ibadet edenler arasında dolasmalarını da goruyor. Cunku her seyi hakkıyla isiten, hakkıyla bilen O'dur
Surah Ash-Shuara, Verse 219
إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Sen yolunda kaim olurken, namaza dururken de, O seni elbette goruyor. Secde edenler, ibadet edenler arasında dolasmalarını da goruyor. Cunku her seyi hakkıyla isiten, hakkıyla bilen O'dur
Surah Ash-Shuara, Verse 220
هَلۡ أُنَبِّئُكُمۡ عَلَىٰ مَن تَنَزَّلُ ٱلشَّيَٰطِينُ
(Seytanlardan bahsediyorlar) seytanların asıl kime indigini bildireyim mi
Surah Ash-Shuara, Verse 221
تَنَزَّلُ عَلَىٰ كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ
Onlar yalan ve iftiraya, gunaha duskun kimselere inerler
Surah Ash-Shuara, Verse 222
يُلۡقُونَ ٱلسَّمۡعَ وَأَكۡثَرُهُمۡ كَٰذِبُونَ
Cunku o iftiracılar seytanlara kulak verirler, esasen onların cogu yalancıdırlar
Surah Ash-Shuara, Verse 223
وَٱلشُّعَرَآءُ يَتَّبِعُهُمُ ٱلۡغَاوُۥنَ
Sairler var ya, bunların pesine de sapkınlarla capkınlar duser
Surah Ash-Shuara, Verse 224
أَلَمۡ تَرَ أَنَّهُمۡ فِي كُلِّ وَادٖ يَهِيمُونَ
Gormez misin onlar her vadide sozcuklerin, hayallerin pesinde dolasır ve yapmayacakları seyleri soylerler
Surah Ash-Shuara, Verse 225
وَأَنَّهُمۡ يَقُولُونَ مَا لَا يَفۡعَلُونَ
Gormez misin onlar her vadide sozcuklerin, hayallerin pesinde dolasır ve yapmayacakları seyleri soylerler
Surah Ash-Shuara, Verse 226
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ
Ancak iman edip, guzel ve makbul isler yapanlar, Allah'ı cok zikredip ananlar ve zulme maruz kaldıktan sonra haklarını savunanlar mustesna. Zalimler de nasıl bir inkılab ile devrileceklerini, yakında ogrenirler
Surah Ash-Shuara, Verse 227