Surah Luqman - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
الٓمٓ
Elif lam mim
Surah Luqman, Verse 1
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡحَكِيمِ
Bunlardır beyanında hikmet, hukumlerinde metanet bulunan kitabın ayetleri
Surah Luqman, Verse 2
هُدٗى وَرَحۡمَةٗ لِّلۡمُحۡسِنِينَ
O kitap, iyilik edenleri dogru yola sevkeden, onlara rahmet olan bir kitaptır
Surah Luqman, Verse 3
ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤۡتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ
Onlar, namaz kılarlar ve zekat verirler ve ahirete de iyice inanmıslardır
Surah Luqman, Verse 4
أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Onlardır Rablerinden dogru yolu bulanlar, onlardır kurtulup muratlarına erenler
Surah Luqman, Verse 5
وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡتَرِي لَهۡوَ ٱلۡحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ عِلۡمٖ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Insanlardan, asılsız ve bos lafları satın alan var, halkı, bilgisi olmadıgı halde Allah yolundan saptırmak ve Kur'an'ı alaya almak icin; onlar, oyle kisilerdir ki onlaradır horhakir bir hale getiren azap
Surah Luqman, Verse 6
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا وَلَّىٰ مُسۡتَكۡبِرٗا كَأَن لَّمۡ يَسۡمَعۡهَا كَأَنَّ فِيٓ أُذُنَيۡهِ وَقۡرٗاۖ فَبَشِّرۡهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Ona ayetlerimiz okununca basını cevirir; sanki duymaz onu, sanki iki kulagında da agırlık var; artık mujdele onu elemli bir azapla
Surah Luqman, Verse 7
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّـٰتُ ٱلنَّعِيمِ
Suphe yok ki inananlarındır ve iyi islerde bulunanlarındır Naim cennetleri
Surah Luqman, Verse 8
خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٗاۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Ebedi kalırlar orada; Allah'ın vaadi gercektir ve odur ustun, hukum ve hikmet sahibi
Surah Luqman, Verse 9
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيۡرِ عَمَدٖ تَرَوۡنَهَاۖ وَأَلۡقَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ رَوَٰسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمۡ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖۚ وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوۡجٖ كَرِيمٍ
Gokleri direksiz yaratmıstır, onları gorup durursunuz ve yeryuzune de sallanıp sizi sarsmaması icin metin daglar koymustur ve oraya butun mahlukatı yaymıstır ve gokten yagmur yagdırmıstır da yerde her cesit guzelim nebatı, ciftercifter bitirmistir
Surah Luqman, Verse 10
هَٰذَا خَلۡقُ ٱللَّهِ فَأَرُونِي مَاذَا خَلَقَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦۚ بَلِ ٱلظَّـٰلِمُونَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
Iste bunlar, Allah'ın yarattıklarıdır, ondan baskasının ne yarattıgını gosterin bana; hayır, zulmedenler, apacık bir sapıklık icindedir
Surah Luqman, Verse 11
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا لُقۡمَٰنَ ٱلۡحِكۡمَةَ أَنِ ٱشۡكُرۡ لِلَّهِۚ وَمَن يَشۡكُرۡ فَإِنَّمَا يَشۡكُرُ لِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٞ
Ve andolsun ki biz, sukret Allah'a diye Lokman'a hikmet verdik ve kim sukrederse faydası kendisinedir ve kim nankorluk ederse artık suphe yok ki Allah, mustagnidir, hamde layık odur
Surah Luqman, Verse 12
وَإِذۡ قَالَ لُقۡمَٰنُ لِٱبۡنِهِۦ وَهُوَ يَعِظُهُۥ يَٰبُنَيَّ لَا تُشۡرِكۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّ ٱلشِّرۡكَ لَظُلۡمٌ عَظِيمٞ
An o zamanı ki hani Lokman, ogluna ogut verirken ogulcagızım demisti, Allah'a sirk kosma; suphe yok ki sirk, elbette pek buyuk bir zulumdur
Surah Luqman, Verse 13
وَوَصَّيۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيۡهِ حَمَلَتۡهُ أُمُّهُۥ وَهۡنًا عَلَىٰ وَهۡنٖ وَفِصَٰلُهُۥ فِي عَامَيۡنِ أَنِ ٱشۡكُرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيۡكَ إِلَيَّ ٱلۡمَصِيرُ
Ve biz, insana, anasınababasına itaat etmesini tavsiye ettik; anası, yaratılısı zayıf oldugu halde gebelikle busbutun zayıflamıs, fakat gene de onu tasımıstı ve gebelikle sutten kesme muddeti, iki yıl surmustu; artık sukret bana ve ananla babana; donup gelecegin yer, benim tapımdır
Surah Luqman, Verse 14
وَإِن جَٰهَدَاكَ عَلَىٰٓ أَن تُشۡرِكَ بِي مَا لَيۡسَ لَكَ بِهِۦ عِلۡمٞ فَلَا تُطِعۡهُمَاۖ وَصَاحِبۡهُمَا فِي ٱلدُّنۡيَا مَعۡرُوفٗاۖ وَٱتَّبِعۡ سَبِيلَ مَنۡ أَنَابَ إِلَيَّۚ ثُمَّ إِلَيَّ مَرۡجِعُكُمۡ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Eger o hususta bir bilgin olmadıgı halde, bana sirk kosman icin savasırlarsa seninle, itaat etme onlara ve dunyada iyilik et onlara ve donup benim itaatimi kabul edenlerin yoluna uy, sonra donup geleceginiz yer, benim tapımdır; neler yaptıgınızı ben haber verecegim size
Surah Luqman, Verse 15
يَٰبُنَيَّ إِنَّهَآ إِن تَكُ مِثۡقَالَ حَبَّةٖ مِّنۡ خَرۡدَلٖ فَتَكُن فِي صَخۡرَةٍ أَوۡ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ أَوۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَأۡتِ بِهَا ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٞ
Ey ogulcagızım, yaptıgın hayır veya ser, bir hardal tanesi kadar bile olsa, o da bir tas icinde, yahut goklerde, yahut da yeryuzunde bulunsa Allah, onu gene meydana cıkarır; suphe yok ki Allah'ın lutfu boldur, o, her seyden haberdardır
Surah Luqman, Verse 16
يَٰبُنَيَّ أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ وَأۡمُرۡ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَٱنۡهَ عَنِ ٱلۡمُنكَرِ وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَآ أَصَابَكَۖ إِنَّ ذَٰلِكَ مِنۡ عَزۡمِ ٱلۡأُمُورِ
Ey ogulcagızım, namaz kıl, iyiligi emret, kotulukten vazgecirmeye calıs halkı ve bu hususta ugradıgın sıkıntılara dayan; suphe yok ki bunlar, kesin olarak yapılması gereken islerdendir
Surah Luqman, Verse 17
وَلَا تُصَعِّرۡ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمۡشِ فِي ٱلۡأَرۡضِ مَرَحًاۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخۡتَالٖ فَخُورٖ
Ve ululanıp insanlardan yuz cevirme ve yeryuzunde, kendini begenerek kibirle yurume; suphe yok ki Allah, ululanıp ovunenlerin hicbirini sevmez
Surah Luqman, Verse 18
وَٱقۡصِدۡ فِي مَشۡيِكَ وَٱغۡضُضۡ مِن صَوۡتِكَۚ إِنَّ أَنكَرَ ٱلۡأَصۡوَٰتِ لَصَوۡتُ ٱلۡحَمِيرِ
Ululanarak degil, miskince de degil, vakarla yurumeye bak, sesini fazla cıkarma; suphe yok ki seslerin en cirkini, esek anırmasıdır
Surah Luqman, Verse 19
أَلَمۡ تَرَوۡاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَأَسۡبَغَ عَلَيۡكُمۡ نِعَمَهُۥ ظَٰهِرَةٗ وَبَاطِنَةٗۗ وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُجَٰدِلُ فِي ٱللَّهِ بِغَيۡرِ عِلۡمٖ وَلَا هُدٗى وَلَا كِتَٰبٖ مُّنِيرٖ
Gormediler mi ki gercekten de Allah, ram etti size ne varsa goklerde ve ne varsa yeryuzunde ve gorunen ve gizli olan nimetlerini size yaydı, tamamladı ve insanlar icinde, Allah hakkında mucadeleye girisen var bilgisi, delili ve aydınlatıcı bir kitabı yokken
Surah Luqman, Verse 20
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَا وَجَدۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ٱلشَّيۡطَٰنُ يَدۡعُوهُمۡ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلسَّعِيرِ
Ve onlara, Allah ne indirdiyse ona uyun dendi mi hayır derler, biz, atalarımızı neye uymus bulduysak ona uyarız; ya Seytan, onları yakıp kavuran azaba cagırıyorduysa
Surah Luqman, Verse 21
۞وَمَن يُسۡلِمۡ وَجۡهَهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰۗ وَإِلَى ٱللَّهِ عَٰقِبَةُ ٱلۡأُمُورِ
Ve kim, ozunu, iyiliklerde bulunarak Allah'a teslim ederse gercekten de o, suphe yok ki saglam bir kulpa yapısmıstır ve isler, sonucu, Allah tapısına varır
Surah Luqman, Verse 22
وَمَن كَفَرَ فَلَا يَحۡزُنكَ كُفۡرُهُۥٓۚ إِلَيۡنَا مَرۡجِعُهُمۡ فَنُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Ve kim, kafir olursa onun kafirligi, tasalandırmasın seni; donup varacakları yer, bizim tapımızdır da ne yaptılarsa biz haber veririz onlara; suphe yok ki Allah, gonullerde ne varsa hepsini bilir
Surah Luqman, Verse 23
نُمَتِّعُهُمۡ قَلِيلٗا ثُمَّ نَضۡطَرُّهُمۡ إِلَىٰ عَذَابٍ غَلِيظٖ
Onları az bir muddet gecindiririz de sonra istemedikleri halde onları agır bir azaba atarız
Surah Luqman, Verse 24
وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Onlara, andolsun ki, gokleri ve yeryuzunu kim yarattı diye sorsan Allah derler mutlaka. De ki: Hamd Allah'a, hayır, onların cogu bilmez
Surah Luqman, Verse 25
لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Allah'ındır ne varsa goklerde ve yeryuzunde; suphe yok ki Allah, mustagnidir, hamde layıktır
Surah Luqman, Verse 26
وَلَوۡ أَنَّمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ مِن شَجَرَةٍ أَقۡلَٰمٞ وَٱلۡبَحۡرُ يَمُدُّهُۥ مِنۢ بَعۡدِهِۦ سَبۡعَةُ أَبۡحُرٖ مَّا نَفِدَتۡ كَلِمَٰتُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ
Yeryuzunde ne kadar agac varsa hepsi kalem, deniz de murekkeb olsa ve bundan sonra da yedi deniz daha murekkeb olup o denize katılsa gene Allah'ın sozleri yazılıp tukenmez; suphe yok ki Allah, ustundur, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Luqman, Verse 27
مَّا خَلۡقُكُمۡ وَلَا بَعۡثُكُمۡ إِلَّا كَنَفۡسٖ وَٰحِدَةٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعُۢ بَصِيرٌ
Sizin yaratılısınız da, tekrar diriltilmeniz de bir kisinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir ancak; suphe yok ki Allah, duyar, gorur
Surah Luqman, Verse 28
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِيٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى وَأَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Gormedin mi ki Allah, geceyi kısaltır, bir kısmı gunduz olur, gunduzu kısaltır, bir kısmı gece olur ve ram etmistir gunesi ve ayı; hepsi de mukadder bir zamana kadar yollarında akıp durur ve suphe yok ki Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır
Surah Luqman, Verse 29
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدۡعُونَ مِن دُونِهِ ٱلۡبَٰطِلُ وَأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡكَبِيرُ
Bu da su yuzdendir; cunku Allah, gercektir ve ondan baska herneye kulluk ediyorsanız hepsi de bostur ve suphe yok ki Allah, oyle bir mabuttur ki odur pek yuce ve buyuk
Surah Luqman, Verse 30
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱلۡفُلۡكَ تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِنِعۡمَتِ ٱللَّهِ لِيُرِيَكُم مِّنۡ ءَايَٰتِهِۦٓۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّكُلِّ صَبَّارٖ شَكُورٖ
Gormedin mi ki gemiler, gercekten de Allah'ın nimetiyle denizlerde akıp gider size onun delillerini gostermek icin; suphe yok ki bundan adamakıllı sabreden ve adamakıllı sukreden herkese, elbette deliller var
Surah Luqman, Verse 31
وَإِذَا غَشِيَهُم مَّوۡجٞ كَٱلظُّلَلِ دَعَوُاْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ فَلَمَّا نَجَّىٰهُمۡ إِلَى ٱلۡبَرِّ فَمِنۡهُم مُّقۡتَصِدٞۚ وَمَا يَجۡحَدُ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَّا كُلُّ خَتَّارٖ كَفُورٖ
Onları, golgeler yapan, daglar gibi dalgalar sardı mı dini, yalnız ona ait bilerek ve ozlerini yalnız ona baglayarak Allah'ı cagırırlar; onları kurtarınca iclerinde asırı gitmeyen, geri kalmayan ve vaadine vefa eden kisiler bulunur ve zaten de ahdine hic vefa etmeyen nankor kisilerden baskası bilebile inkar etmez delillerimizi
Surah Luqman, Verse 32
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡ وَٱخۡشَوۡاْ يَوۡمٗا لَّا يَجۡزِي وَالِدٌ عَن وَلَدِهِۦ وَلَا مَوۡلُودٌ هُوَ جَازٍ عَن وَالِدِهِۦ شَيۡـًٔاۚ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Ey insanlar, cekinin Rabbinizden ve korkun o gunden ki baba, ogluna bir fayda veremedigi gibi ogulun da babaya hicbir hayrı olmaz ve sakın aldatmasın sizi dunya yasayısı ve sakın o hilebaz Seytan, aldatmasın sizi Allah hakkında
Surah Luqman, Verse 33
إِنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلسَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ ٱلۡغَيۡثَ وَيَعۡلَمُ مَا فِي ٱلۡأَرۡحَامِۖ وَمَا تَدۡرِي نَفۡسٞ مَّاذَا تَكۡسِبُ غَدٗاۖ وَمَا تَدۡرِي نَفۡسُۢ بِأَيِّ أَرۡضٖ تَمُوتُۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرُۢ
Suphe yok ki Allah katındadır kıyametin kopacagı zaman ve yagmurun ne vakit ve nereye yagacagı ve o bilir rahimlerdekini ve hicbir kimse, yarın ne kazanacagını bilmez ve hicbir kimse, Nerede olecegini bilmez; suphe yok ki Allah, her seyi bilir, her seyden haberdardır
Surah Luqman, Verse 34