Surah Luqman - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
الٓمٓ
Elif - Lam - Mim
Surah Luqman, Verse 1
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡحَكِيمِ
Bunlar o cok hikmetli Kitab´ın ayetleridir
Surah Luqman, Verse 2
هُدٗى وَرَحۡمَةٗ لِّلۡمُحۡسِنِينَ
Iyilik ve guzellikte bulunmayı (faydalı is yapmayı) huy edinenlere dogru yol ve rahmettir
Surah Luqman, Verse 3
ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤۡتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ
Onlar ki, namazı vaktinde dosdogru kılarlar, zekatı verirler ve onlar evet onlar Ahiret´e kesinlikle inanırlar
Surah Luqman, Verse 4
أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Iste bunlar, Rablarından (belirlenip gosterilen) dogru yol uzeredirler ve iste bunlar kurtulusa erenlerdir
Surah Luqman, Verse 5
وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡتَرِي لَهۡوَ ٱلۡحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ عِلۡمٖ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًاۚ أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Insanlardan bir kısmı bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eglence edinmek icin sozun alaylı (guldurucu) olanını edinir. Iste onlar icin asagılayıp rusvay edici bir azab vardır
Surah Luqman, Verse 6
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا وَلَّىٰ مُسۡتَكۡبِرٗا كَأَن لَّمۡ يَسۡمَعۡهَا كَأَنَّ فِيٓ أُذُنَيۡهِ وَقۡرٗاۖ فَبَشِّرۡهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Ona (o alaycı nankore) ayetlerimiz okundugu zaman sanki hic isitmiyormus, kulaklarında bir agırlık varmıs gibi buyukluk taslayarak arkasını cevirir. Iste onu elem verici bir azab ile mujdele
Surah Luqman, Verse 7
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّـٰتُ ٱلنَّعِيمِ
Onlar ki, iman edip iyi-yararlı amellerde bulundular, suphesiz onlar icin nimet cennetleri vardır
Surah Luqman, Verse 8
خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٗاۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Orada ebedi kalıcılardır. Allah´ın va´di haktır, (elbette gerceklesecektir). O, cok gucludur, cok ustundur; yegane hikmet sahibidir
Surah Luqman, Verse 9
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيۡرِ عَمَدٖ تَرَوۡنَهَاۖ وَأَلۡقَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ رَوَٰسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمۡ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖۚ وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوۡجٖ كَرِيمٍ
Gokleri —gordugunuz sekilde— direksiz yarattı. Yeryuzune de sizi sarsar diye sabit ulu daglar yerlestirdi ve orada her turden hayvanlar serpistirip yaydı. Ve biz, gokten su indirdik de yeryuzunde her cesit bitkiden yetistirdik
Surah Luqman, Verse 10
هَٰذَا خَلۡقُ ٱللَّهِ فَأَرُونِي مَاذَا خَلَقَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦۚ بَلِ ٱلظَّـٰلِمُونَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
Iste bu Allah´ın yarattıgıdır. Haydi O´ndan baskalarının neler yarattıgını gosterin bana ! Hayır, zalimler acık bir sapıklık icindedirler
Surah Luqman, Verse 11
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا لُقۡمَٰنَ ٱلۡحِكۡمَةَ أَنِ ٱشۡكُرۡ لِلَّهِۚ وَمَن يَشۡكُرۡ فَإِنَّمَا يَشۡكُرُ لِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٞ
And olsun ki Lukman´a, Allah´a sukret diye hikmet verdik. Kim sukrederse ancak kendi lehine sukretmis olur; kim de nankorluk ederse, suphesiz ki Allah ganiydir, (hic kimsenin sukrune ihtiyacı yoktur), ovulmege cok daha layıktır
Surah Luqman, Verse 12
وَإِذۡ قَالَ لُقۡمَٰنُ لِٱبۡنِهِۦ وَهُوَ يَعِظُهُۥ يَٰبُنَيَّ لَا تُشۡرِكۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّ ٱلشِّرۡكَ لَظُلۡمٌ عَظِيمٞ
Hani bir vakit Lukman ogluna ogut vererek dedi ki: «Ogulcagızım ! Sakın Allah´a ortak kosma. Cunku gercekten ortak kosmak buyuk bir haksızlıktır.»
Surah Luqman, Verse 13
وَوَصَّيۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيۡهِ حَمَلَتۡهُ أُمُّهُۥ وَهۡنًا عَلَىٰ وَهۡنٖ وَفِصَٰلُهُۥ فِي عَامَيۡنِ أَنِ ٱشۡكُرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيۡكَ إِلَيَّ ٱلۡمَصِيرُ
Biz insana, ana-babasının (haklarını gozetmesini de) tavsiye ettik. Anası onu sıkıntı ustune sıkıntı cekerek (karnında) tasımıstır. Sutten kesilmesi iki yıl icindedir. Bana ve ana-babana sukret; donus ancak banadır
Surah Luqman, Verse 14
وَإِن جَٰهَدَاكَ عَلَىٰٓ أَن تُشۡرِكَ بِي مَا لَيۡسَ لَكَ بِهِۦ عِلۡمٞ فَلَا تُطِعۡهُمَاۖ وَصَاحِبۡهُمَا فِي ٱلدُّنۡيَا مَعۡرُوفٗاۖ وَٱتَّبِعۡ سَبِيلَ مَنۡ أَنَابَ إِلَيَّۚ ثُمَّ إِلَيَّ مَرۡجِعُكُمۡ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Eger anan-baban, hakkında bilgin olmadıgı seyi bana ortak kosman icin seninle tartısıp agırlıklarını koyarlarsa, sakın onlara (bu hususta) itaat etme. Dunya (islerin)de ise onlara guzel olcude destek ol; bana yonelip gonul verenlerin yoluna uy. Sonra da donusunuz elbette banadır ; yapageldiginizi (o zaman) size bir bir haber veririm
Surah Luqman, Verse 15
يَٰبُنَيَّ إِنَّهَآ إِن تَكُ مِثۡقَالَ حَبَّةٖ مِّنۡ خَرۡدَلٖ فَتَكُن فِي صَخۡرَةٍ أَوۡ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ أَوۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَأۡتِ بِهَا ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٞ
(Lukman yine ogluna dedi ki:) Ogulcagızım ! (Isledigin iyilik olsun, kotuluk olsun) bir hardal tanesi agırlıgınca bile olsa ve o bir kayanın Icinde veya goklerde ya da yerde bu lunsa, mutlaka Allah onu getirir (ortaya kor). Suphesiz ki Allah en ince, en gizli seyleri bilendir, her seyden haberlidir
Surah Luqman, Verse 16
يَٰبُنَيَّ أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ وَأۡمُرۡ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَٱنۡهَ عَنِ ٱلۡمُنكَرِ وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَآ أَصَابَكَۖ إِنَّ ذَٰلِكَ مِنۡ عَزۡمِ ٱلۡأُمُورِ
Ogulcagızım! Namazı dosdogru kıl, (dince, akılca, saglam orfce) uygun olanı emret, kotu olanlardan da men´et. Basına gelene sabret. Suphesiz ki bunlar azmedilmege deger islerdendir
Surah Luqman, Verse 17
وَلَا تُصَعِّرۡ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمۡشِ فِي ٱلۡأَرۡضِ مَرَحًاۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخۡتَالٖ فَخُورٖ
Insanlardan (buyukluk taslayarak) yuzunu cevirme; yeryuzunde calımlı calımlı yurume. Suphesiz ki Allah, her boburlenen kendini be genmisi sevmez
Surah Luqman, Verse 18
وَٱقۡصِدۡ فِي مَشۡيِكَ وَٱغۡضُضۡ مِن صَوۡتِكَۚ إِنَّ أَنكَرَ ٱلۡأَصۡوَٰتِ لَصَوۡتُ ٱلۡحَمِيرِ
Yuruyusunde ortalama bir davranıs icinde ol; sesini alcalt. Cunku seslerin en hosa gitmeyeni, suphesiz ki esek sesidir
Surah Luqman, Verse 19
أَلَمۡ تَرَوۡاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَأَسۡبَغَ عَلَيۡكُمۡ نِعَمَهُۥ ظَٰهِرَةٗ وَبَاطِنَةٗۗ وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُجَٰدِلُ فِي ٱللَّهِ بِغَيۡرِ عِلۡمٖ وَلَا هُدٗى وَلَا كِتَٰبٖ مُّنِيرٖ
Gormediniz mi, Allah goklerde ve yerde olanı bas egdirip sizin emrinize vermistir; acık gizli (bircok) nimetlerini size tamamlamıstır. insanlardan oylesi var ki, ilimsiz, dogru yolu gosteren aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartısıp durur
Surah Luqman, Verse 20
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَا وَجَدۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ٱلشَّيۡطَٰنُ يَدۡعُوهُمۡ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلسَّعِيرِ
Onlara, «Allah´ın indirdigine uyun !» denildigi zaman, «hayır, babalarımızı neyin uzerinde bulduysak ona uyarız» derler. Ya Seytan babalarını cılgın alevli atese cagırmıssa (ona ne derler)
Surah Luqman, Verse 21
۞وَمَن يُسۡلِمۡ وَجۡهَهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰۗ وَإِلَى ٱللَّهِ عَٰقِبَةُ ٱلۡأُمُورِ
Kim iyilik ve guzelligi huy edinerek yuzunu (butun varlıgını ve benligini) Allah´a teslim ederse, cidden o en saglam kulpa yapısmıstır. Islerin sonu Allah´a varıp dayanır
Surah Luqman, Verse 22
وَمَن كَفَرَ فَلَا يَحۡزُنكَ كُفۡرُهُۥٓۚ إِلَيۡنَا مَرۡجِعُهُمۡ فَنُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Kim de kufrederse, onun kufru seni uzmesin. Onların donusu ancak bizedir. O zaman islediklerini kendilerine bir bir haber veririz. Suphesiz ki Allah, goguslerde olanı bilendir
Surah Luqman, Verse 23
نُمَتِّعُهُمۡ قَلِيلٗا ثُمَّ نَضۡطَرُّهُمۡ إِلَىٰ عَذَابٍ غَلِيظٖ
Onları az bir sure gecindirip yararlandırırız. Sonra da pek agır bir azaba katlanmaya caresiz kılarız
Surah Luqman, Verse 24
وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
And olsun ki, onlara, «gokleri ve yeri kim yarattı ?» diye soracak olsan, «elbette Allah...» diyecekler. De ki: Allah´a hamd olsun ! Ama onların cogu bilmezler
Surah Luqman, Verse 25
لِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Goklerde ve yerde olanlar Allah´ındır. Suphesiz ki Allah ganiydir (hicbir seye muhtac degildir; ama her sey O´na muhtactır); ovulmeye de en cok O layıktır
Surah Luqman, Verse 26
وَلَوۡ أَنَّمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ مِن شَجَرَةٍ أَقۡلَٰمٞ وَٱلۡبَحۡرُ يَمُدُّهُۥ مِنۢ بَعۡدِهِۦ سَبۡعَةُ أَبۡحُرٖ مَّا نَفِدَتۡ كَلِمَٰتُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ
Eger yeryuzundeki agaclar kalem, deniz de arkasından yedi deniz daha katılıp (murekkep) olsaydı, yine de Allah´ın sozleri bitmezdi. Suphesiz ki Allah cok ustundur, cok gucludur, yegane hikmet sahibidir
Surah Luqman, Verse 27
مَّا خَلۡقُكُمۡ وَلَا بَعۡثُكُمۡ إِلَّا كَنَفۡسٖ وَٰحِدَةٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعُۢ بَصِيرٌ
Sizin yaratılmanız da, olduk ten sonra diriltilip kaldırılmanız da ancak bir tek canlıyı (yaratmak ve diriltmek) gibidir. Suphesiz ki Allah isitendir, gorendir
Surah Luqman, Verse 28
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِيٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى وَأَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Gormedin mi ki, Allah geceyi gunduze, gunduzu de geceye katar; Gunes ve Ay´ı buyruk altına almıstır herbiri belirlenmis bir vakte kadar (kendi yorungesinde) seyredip durur. Ve Allah elbette yapageldiginiz seylerden haberlidir
Surah Luqman, Verse 29
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدۡعُونَ مِن دُونِهِ ٱلۡبَٰطِلُ وَأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡكَبِيرُ
Bu boyledir. Cunku Allah hakk´tır, O´ndan baska taptıklarınız batıldır. Ve elbette Allah cok yucedir, cok buyuktur
Surah Luqman, Verse 30
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱلۡفُلۡكَ تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِنِعۡمَتِ ٱللَّهِ لِيُرِيَكُم مِّنۡ ءَايَٰتِهِۦٓۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّكُلِّ صَبَّارٖ شَكُورٖ
Gormedin mi ki, gemi, Allah´ in nimetiyle denizde yuzup gider. Allah, bununla (kudretinin yuceligine delalet eden) bazı ayetlerini gosterir Suphesiz ki bunda cokca sabreden, cokca sukreden herkese ogutler, ibretler vardır
Surah Luqman, Verse 31
وَإِذَا غَشِيَهُم مَّوۡجٞ كَٱلظُّلَلِ دَعَوُاْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ فَلَمَّا نَجَّىٰهُمۡ إِلَى ٱلۡبَرِّ فَمِنۡهُم مُّقۡتَصِدٞۚ وَمَا يَجۡحَدُ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَّا كُلُّ خَتَّارٖ كَفُورٖ
Onları daglar gibi (veya golge salan bulutlar gibi) dalgalar sarıp kapladıgında, dini Allah´a has kılıp samimiyetle O´na dua edip yalvarırlar. Kendilerini kurtarıp karaya cıkardıgı vakit, onlardan bir kısmı sadık kalıp verdigi soze baglılık gosterir. Zaten bizim ayetlerimizi ancak cok nankor gaddar olanlar inadla Inkar ederler
Surah Luqman, Verse 32
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡ وَٱخۡشَوۡاْ يَوۡمٗا لَّا يَجۡزِي وَالِدٌ عَن وَلَدِهِۦ وَلَا مَوۡلُودٌ هُوَ جَازٍ عَن وَالِدِهِۦ شَيۡـًٔاۚ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Ey insanlar! Rabbınızdan korkup (kotuluklerden) sakının. Oyle bir gunden korkun ki baba, evladından oturu bir sey odeyemez, evlad da babasından oturu bir sey odeyici degildir. Suphesiz ki Allah´ın va´di (verdigi soz) haktır. Sakın Dunya hayatı sizi aldatmasın ve sakın o aldanmıs magrur (Seytan) sizi Allah´a (O´ nun genis rahmetine ibadetsiz amelsiz) guvendirmesin
Surah Luqman, Verse 33
إِنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلسَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ ٱلۡغَيۡثَ وَيَعۡلَمُ مَا فِي ٱلۡأَرۡحَامِۖ وَمَا تَدۡرِي نَفۡسٞ مَّاذَا تَكۡسِبُ غَدٗاۖ وَمَا تَدۡرِي نَفۡسُۢ بِأَيِّ أَرۡضٖ تَمُوتُۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرُۢ
Suphesiz ki Kıyamet´in kopus saatiyle ilgili bilgi Allah´ın yanındadır. Yagmuru O yagdırır; ana rahmindekini O bilir. Hic kimse yarın ne kazanıp elde edecegini bilmez. Hic kimse hangi yerde olecegini bilmez. Allah elbette (her seyi hakkıyle) bilendir, (her seyden mutlaka) haberlidir
Surah Luqman, Verse 34