Surah Fatir - Turkish Translation by Gultekin Onan
ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ جَاعِلِ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ رُسُلًا أُوْلِيٓ أَجۡنِحَةٖ مَّثۡنَىٰ وَثُلَٰثَ وَرُبَٰعَۚ يَزِيدُ فِي ٱلۡخَلۡقِ مَا يَشَآءُۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Hamd, gokleri ve yeri yaratan (fatır), ikiser, ucer ve dorder kanatlı melekleri elciler kılan Tanrı´nındır; O, yaratmada diledigini arttırır. Suphesiz Tanrı, her seye guc yetirendir
Surah Fatir, Verse 1
مَّا يَفۡتَحِ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحۡمَةٖ فَلَا مُمۡسِكَ لَهَاۖ وَمَا يُمۡسِكۡ فَلَا مُرۡسِلَ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدِهِۦۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Tanrı, insanlar icin rahmetinden her neyi acacak olsa, artık onu kısıp tutacak yoktur; her neyi kısar / tutarsa, artık onu da ondan sonra salıverecek yoktur. O, ustun ve guclu olandır, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Fatir, Verse 2
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡۚ هَلۡ مِنۡ خَٰلِقٍ غَيۡرُ ٱللَّهِ يَرۡزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ
Ey insanlar, Tanrı´nın uzerinizdeki nimetini anın. Gokten ve yerden sizi rızıklandıran Tanrı´nın dısında bir baska yaratıcı var mı? O´ndan baska tanrı yoktur. Oyleyse nasıl olur da cevriliyorsunuz
Surah Fatir, Verse 3
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدۡ كُذِّبَتۡ رُسُلٞ مِّن قَبۡلِكَۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ
Eger seni yalanlıyorlarsa, senden onceki elciler de yalanlandı. (En sonunda butun) Buyruklar Tanrı´ya dondurulur
Surah Fatir, Verse 4
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Ey insanlar, hic suphesiz Tanrı´nın vaadi haktır; oyleyse dunya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Tanrı ile (Tanrı´nın adını kullanarak) aldatmasın
Surah Fatir, Verse 5
إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لَكُمۡ عَدُوّٞ فَٱتَّخِذُوهُ عَدُوًّاۚ إِنَّمَا يَدۡعُواْ حِزۡبَهُۥ لِيَكُونُواْ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ
Gercek su ki, seytan sizin dusmanınızdır, oyleyse siz de onu dusman edinin. O, kendi grubunu, ancak cılgınca yanan atesin halkından olmaga cagırır
Surah Fatir, Verse 6
ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدٞۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغۡفِرَةٞ وَأَجۡرٞ كَبِيرٌ
O kufredenler; onlar icin siddetli bir azab vardır. Inanıp salih amellerde bulunanlar ise, onlar icin de bir bagıslanma ve buyuk bir ecir vardır
Surah Fatir, Verse 7
أَفَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ فَرَءَاهُ حَسَنٗاۖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۖ فَلَا تَذۡهَبۡ نَفۡسُكَ عَلَيۡهِمۡ حَسَرَٰتٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمُۢ بِمَا يَصۡنَعُونَ
Kotu olarak isledikleri kendisine cekici, suslu kılınıp da onu guzel goren mi (Tanrı katında kabul gorecek)? Artık suphesiz Tanrı, diledigini saptırır, diledigini hidayete eristirir. Oyleyse, onlara karsı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gercekten Tanrı, yaptıklarını bilendir
Surah Fatir, Verse 8
وَٱللَّهُ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ ٱلرِّيَٰحَ فَتُثِيرُ سَحَابٗا فَسُقۡنَٰهُ إِلَىٰ بَلَدٖ مَّيِّتٖ فَأَحۡيَيۡنَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ كَذَٰلِكَ ٱلنُّشُورُ
Tanrı, ruzgarları gonderir, onlar da bulutu kaldırır, boylece biz onu olu bir beldeye surukleriz, onunla, yeri olumunden sonra diriltiriz. Iste (olumden sonra) dirilip yayılma da boyledir
Surah Fatir, Verse 9
مَن كَانَ يُرِيدُ ٱلۡعِزَّةَ فَلِلَّهِ ٱلۡعِزَّةُ جَمِيعًاۚ إِلَيۡهِ يَصۡعَدُ ٱلۡكَلِمُ ٱلطَّيِّبُ وَٱلۡعَمَلُ ٱلصَّـٰلِحُ يَرۡفَعُهُۥۚ وَٱلَّذِينَ يَمۡكُرُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدٞۖ وَمَكۡرُ أُوْلَـٰٓئِكَ هُوَ يَبُورُ
Kim izzeti istiyorsa, artık butun izzet Tanrı´nındır. Guzel soz O´na yukselir, salih amel de onu yukseltir. Kotulukleri tasarlayıp duzenleyenler ise, onlar icin siddetli bir azab vardır. Onların tasarladıkları ´bosa cıkıp bozulur´
Surah Fatir, Verse 10
وَٱللَّهُ خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ جَعَلَكُمۡ أَزۡوَٰجٗاۚ وَمَا تَحۡمِلُ مِنۡ أُنثَىٰ وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلۡمِهِۦۚ وَمَا يُعَمَّرُ مِن مُّعَمَّرٖ وَلَا يُنقَصُ مِنۡ عُمُرِهِۦٓ إِلَّا فِي كِتَٰبٍۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Tanrı sizi topraktan yarattı, sonra bir damla sudan. Sonra da sizi cift cift kıldı. O´nun bilgisi olmaksızın, hic bir disi gebe kalmaz ve dogurmaz da. Omur surene, omur verilmesi ve onun omrunden kısaltılması da mutlaka bir kitapta (yazılı)dır. Gercekten bu, Tanrı´ya gore kolaydır
Surah Fatir, Verse 11
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡبَحۡرَانِ هَٰذَا عَذۡبٞ فُرَاتٞ سَآئِغٞ شَرَابُهُۥ وَهَٰذَا مِلۡحٌ أُجَاجٞۖ وَمِن كُلّٖ تَأۡكُلُونَ لَحۡمٗا طَرِيّٗا وَتَسۡتَخۡرِجُونَ حِلۡيَةٗ تَلۡبَسُونَهَاۖ وَتَرَى ٱلۡفُلۡكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ
Iki deniz bir degildir. Su, tatlı, susuzlugu keser ve icimi kolay; su da tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta oldugunuz sus esyalarını cıkarırsınız. O´nun fazlından aramanız ve umulur ki sukretmeniz icin gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittigini gorursun
Surah Fatir, Verse 12
يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۚ وَٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ مَا يَمۡلِكُونَ مِن قِطۡمِيرٍ
(Tanrı) Geceyi gunduze baglayıp katar, gunduzu de geceye baglayıp katar, gunesi ve ayı emre amade kılmıstır, her biri adı konulmus bir ecele kadar akıp gitmektedir. Iste bunları (yaratıp duzene koyan) Tanrı sizin rabbinizdir; mulk O´nundur. O´ndan baska taptıklarınız ise, ´bir cekirdegin incecik zarına´ bile malik olamazlar
Surah Fatir, Verse 13
إِن تَدۡعُوهُمۡ لَا يَسۡمَعُواْ دُعَآءَكُمۡ وَلَوۡ سَمِعُواْ مَا ٱسۡتَجَابُواْ لَكُمۡۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يَكۡفُرُونَ بِشِرۡكِكُمۡۚ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثۡلُ خَبِيرٖ
Eger onlara dua ederseniz, duanızı isitmezler, isitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gununde ise, sizin sirk kosmanızı tanımayacaklardır (yekfurune). (Bunu her seyden) Haberi olan Tanrı gibi sana (hic kimse) haber vermez
Surah Fatir, Verse 14
۞يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ أَنتُمُ ٱلۡفُقَرَآءُ إِلَى ٱللَّهِۖ وَٱللَّهُ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Ey insanlar, siz Tanrı´ya (karsı fakir olan) muhtaclarsınız; Tanrı ise, ganiy (hic bir seye ihtiyacı olmayan)dır. Hamid (ovulmeye layık)tır
Surah Fatir, Verse 15
إِن يَشَأۡ يُذۡهِبۡكُمۡ وَيَأۡتِ بِخَلۡقٖ جَدِيدٖ
Dileyecek olsa, sizi giderir (yok eder) ve yepyeni bir halk getirir
Surah Fatir, Verse 16
وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ بِعَزِيزٖ
Bu, Tanrı´ya gore guc degildir
Surah Fatir, Verse 17
وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ وَإِن تَدۡعُ مُثۡقَلَةٌ إِلَىٰ حِمۡلِهَا لَا يُحۡمَلۡ مِنۡهُ شَيۡءٞ وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰٓۗ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُم بِٱلۡغَيۡبِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَۚ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفۡسِهِۦۚ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلۡمَصِيرُ
Hicbir gunahkar bir baska gunahkarın gunahını yuklenemez. Eger yuku agır olan kimse (bir baskasını) onu tasımaya cagırsa, bu, yakın akrabası da olsa, kendisine ondan hic bir sey yukletilmez. Sen, yalnızca gayb ile rablerinden ´icleri titreyerek korkmakta´ olanları ve dosdogru namazı kılanları uyarırsın. Kim temizlenip arınırsa, artık o, kendi nefsi icin temizlenip arınmıstır. Sonunda donus Tanrı´yadır
Surah Fatir, Verse 18
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ
Kor olanla (basiretle) goren bir degildir
Surah Fatir, Verse 19
وَلَا ٱلظُّلُمَٰتُ وَلَا ٱلنُّورُ
Karanlıklarla aydınlık
Surah Fatir, Verse 20
وَلَا ٱلظِّلُّ وَلَا ٱلۡحَرُورُ
Golge ile sıcaklık da
Surah Fatir, Verse 21
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَحۡيَآءُ وَلَا ٱلۡأَمۡوَٰتُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُسۡمِعُ مَن يَشَآءُۖ وَمَآ أَنتَ بِمُسۡمِعٖ مَّن فِي ٱلۡقُبُورِ
Diri olanlarla oluler de bir degildir. Gercekten Tanrı, diledigine isittirir; sen ise kabirlerde olanlara isittirecek degilsin
Surah Fatir, Verse 22
إِنۡ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ
Sen, yalnızca bir uyarıcısın
Surah Fatir, Verse 23
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۚ وَإِن مِّنۡ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٞ
Suphesiz, biz seni hak ile bir mujde verici ve bir uyarıcı olarak gonderdik. Hic bir ummet yoktur ki icinde bir uyarıcı gelip gecmis olmasın
Surah Fatir, Verse 24
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدۡ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَبِٱلزُّبُرِ وَبِٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُنِيرِ
Eger seni yalanlıyorlarsa, senden oncekiler de yalanlandı; elcileri ise, kendilerine apacık ayetler, sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar getirmislerdi
Surah Fatir, Verse 25
ثُمَّ أَخَذۡتُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۖ فَكَيۡفَ كَانَ نَكِيرِ
Sonra ben de o kufredenleri yakalayıverdim. Benim inkarım nasıl oldu
Surah Fatir, Verse 26
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦ ثَمَرَٰتٖ مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهَاۚ وَمِنَ ٱلۡجِبَالِ جُدَدُۢ بِيضٞ وَحُمۡرٞ مُّخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٞ
Tanrı´nın gokyuzunden su indirdigini gormedin mi? Boylece biz onunla renkleri degisik olan meyveler cıkardık. Daglardan da beyaz, kırmızı, renkleri degisik ve siyah yollar (kıldık)
Surah Fatir, Verse 27
وَمِنَ ٱلنَّاسِ وَٱلدَّوَآبِّ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ مُخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهُۥ كَذَٰلِكَۗ إِنَّمَا يَخۡشَى ٱللَّهَ مِنۡ عِبَادِهِ ٱلۡعُلَمَـٰٓؤُاْۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ
Insanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri boyle degisik olanlar vardır. Kulları icinde ise Tanrı´dan ancak alim olanlar ´icleri titreyerek korkar´. Suphesiz Tanrı, ustun ve guclu olandır, bagıslayandır
Surah Fatir, Verse 28
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَتۡلُونَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ يَرۡجُونَ تِجَٰرَةٗ لَّن تَبُورَ
Gercekten Tanrı´nın Kitabını okuyanlar, namazı dosdogru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve acık infak edenler; kesin olarak zarara ugramayacak bir ticareti umabilirler
Surah Fatir, Verse 29
لِيُوَفِّيَهُمۡ أُجُورَهُمۡ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ غَفُورٞ شَكُورٞ
Cunku (Tanrı,) ecirlerini noksansız olarak oder ve kendi fazlından onlara arttırır. Suphesiz O, bagıslayandır, sukru kabul edendir
Surah Fatir, Verse 30
وَٱلَّذِيٓ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ هُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِعِبَادِهِۦ لَخَبِيرُۢ بَصِيرٞ
Kendinden oncekini dogrulayıcı olarak sana Kitap´tan vahyettigimiz gercegin ta kendisidir. Suphesiz Tanrı, elbette haber alandır, gorendir
Surah Fatir, Verse 31
ثُمَّ أَوۡرَثۡنَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلَّذِينَ ٱصۡطَفَيۡنَا مِنۡ عِبَادِنَاۖ فَمِنۡهُمۡ ظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ وَمِنۡهُم مُّقۡتَصِدٞ وَمِنۡهُمۡ سَابِقُۢ بِٱلۡخَيۡرَٰتِ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَضۡلُ ٱلۡكَبِيرُ
Sonra Kitabı kullarımızdan sectiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Tanrı´nın izniyle hayırlarda yarısır, one gecer. Iste bu, buyuk fazlın kendisidir
Surah Fatir, Verse 32
جَنَّـٰتُ عَدۡنٖ يَدۡخُلُونَهَا يُحَلَّوۡنَ فِيهَا مِنۡ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٖ وَلُؤۡلُؤٗاۖ وَلِبَاسُهُمۡ فِيهَا حَرِيرٞ
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle suslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir
Surah Fatir, Verse 33
وَقَالُواْ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِيٓ أَذۡهَبَ عَنَّا ٱلۡحَزَنَۖ إِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٞ شَكُورٌ
Derler ki: "Bizden huznu giderip yok eden Tanrı´ya hamdolsun; suphesiz rabbimiz, gercekten bagıslayandır, sukru kabul edendir
Surah Fatir, Verse 34
ٱلَّذِيٓ أَحَلَّنَا دَارَ ٱلۡمُقَامَةِ مِن فَضۡلِهِۦ لَا يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٞ وَلَا يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٞ
Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerlestirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz
Surah Fatir, Verse 35
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ نَارُ جَهَنَّمَ لَا يُقۡضَىٰ عَلَيۡهِمۡ فَيَمُوتُواْ وَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُم مِّنۡ عَذَابِهَاۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي كُلَّ كَفُورٖ
Kufredenlere gelince, onlar icin de cehennem atesi vardır. Onlar icin ne, karar verilir, ki boylece oluversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir sey) hafifletilir. Iste biz, her (cok) kafiri (mubala sigası) boyle cezalandırırız
Surah Fatir, Verse 36
وَهُمۡ يَصۡطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَآ أَخۡرِجۡنَا نَعۡمَلۡ صَٰلِحًا غَيۡرَ ٱلَّذِي كُنَّا نَعۡمَلُۚ أَوَلَمۡ نُعَمِّرۡكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَآءَكُمُ ٱلنَّذِيرُۖ فَذُوقُواْ فَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِن نَّصِيرٍ
Icinde onlar (soyle) cıglık atarlar: "Rabbimiz, bizi cıkar, yaptıgımızdan baska salih bir amelde bulunalım." Size orada (dunyada), ogut alabilecek olanın ogut alabilecegi kadar omur vermedik mi? Size uyaran da gelmisti. Oyleyse (azabı) tadın; artık zalimler icin bir yardımcı yoktur
Surah Fatir, Verse 37
إِنَّ ٱللَّهَ عَٰلِمُ غَيۡبِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Suphesiz Tanrı, goklerin ve yerin gaybını bilendir. Gercek su ki O, sinelerin ozunde (saklı) olanı bilir
Surah Fatir, Verse 38
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَكُمۡ خَلَـٰٓئِفَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ فَمَن كَفَرَ فَعَلَيۡهِ كُفۡرُهُۥۖ وَلَا يَزِيدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ كُفۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ إِلَّا مَقۡتٗاۖ وَلَا يَزِيدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ كُفۡرُهُمۡ إِلَّا خَسَارٗا
Yeryuzunde sizi halifeler kılan O´dur. Oyleyse kim kufrederse, artık kufru kendi aleyhinedir. Rableri katında kafirlere kendi kufurleri gazabtan baskasını arttırmaz ve kafirlere kendi kufurleri kayıptan baskasını arttırmaz
Surah Fatir, Verse 39
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ شُرَكَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُواْ مِنَ ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ لَهُمۡ شِرۡكٞ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ أَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُمۡ كِتَٰبٗا فَهُمۡ عَلَىٰ بَيِّنَتٖ مِّنۡهُۚ بَلۡ إِن يَعِدُ ٱلظَّـٰلِمُونَ بَعۡضُهُم بَعۡضًا إِلَّا غُرُورًا
De ki: "Siz, Tanrı´nın dısında taptıgınız ortaklarınızı gordunuz mu? Bana haber verin; yerden neyi yaratmıslardır?" Ya da onların goklerde bir ortaklıgı mı var? Yoksa biz onlara bir kitap vermisiz de onlar bundan (dolayı) apacık bir belge uzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan baskasını vadetmiyorlar
Surah Fatir, Verse 40
۞إِنَّ ٱللَّهَ يُمۡسِكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ أَن تَزُولَاۚ وَلَئِن زَالَتَآ إِنۡ أَمۡسَكَهُمَا مِنۡ أَحَدٖ مِّنۢ بَعۡدِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورٗا
Suphesiz Tanrı, gokleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eger zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Dogrusu O, halimdir, bagıslayandır
Surah Fatir, Verse 41
وَأَقۡسَمُواْ بِٱللَّهِ جَهۡدَ أَيۡمَٰنِهِمۡ لَئِن جَآءَهُمۡ نَذِيرٞ لَّيَكُونُنَّ أَهۡدَىٰ مِنۡ إِحۡدَى ٱلۡأُمَمِۖ فَلَمَّا جَآءَهُمۡ نَذِيرٞ مَّا زَادَهُمۡ إِلَّا نُفُورًا
Yeminlerinin olanca gucleriyle, kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelecek olsa, ummetlerinin herhangi birinden mutlaka daha dogru olacaklarına dair Tanrı´ya and ictiler. Ancak onlara bir uyarıcı, korkutucu geldiginde (bu) nefretlerinden baskasını arttırmadı
Surah Fatir, Verse 42
ٱسۡتِكۡبَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَكۡرَ ٱلسَّيِّيِٕۚ وَلَا يَحِيقُ ٱلۡمَكۡرُ ٱلسَّيِّئُ إِلَّا بِأَهۡلِهِۦۚ فَهَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ ٱلۡأَوَّلِينَۚ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ ٱللَّهِ تَبۡدِيلٗاۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ ٱللَّهِ تَحۡوِيلًا
(Hem de) Yeryuzunde buyukluk taslayarak ve kotulugu tasarlayıp duzenleyerek. Oysa hileli duzen, kendi ehlinden baskasını sarıp kusatmaz. Artık onlar oncekilerin sunnetinden baskasını mı gozlemektedirler. Sen, Tanrı´nın sunnetinde kesinlikle bir degisiklik bulamazsın ve sen, Tanrı´nın sunnetinde kesinlikle bir donusum de bulamazsın
Surah Fatir, Verse 43
أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ وَكَانُوٓاْ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗۚ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُعۡجِزَهُۥ مِن شَيۡءٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَلِيمٗا قَدِيرٗا
Yeryuzunde gezip dolasmıyorlar mı ki, kendilerinden oncekilerin nasıl bir sona ugradıklarını gorsunler; ustelik onlar kuvvet bakımından kendilerinden daha gucluyduler. Goklerde ve yerde Tanrı´yı aciz bırakacak hicbir sey yoktur. Suphesiz O, bilendir, guc yetirendir
Surah Fatir, Verse 44
وَلَوۡ يُؤَاخِذُ ٱللَّهُ ٱلنَّاسَ بِمَا كَسَبُواْ مَا تَرَكَ عَلَىٰ ظَهۡرِهَا مِن دَآبَّةٖ وَلَٰكِن يُؤَخِّرُهُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗىۖ فَإِذَا جَآءَ أَجَلُهُمۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِۦ بَصِيرَۢا
Eger Tanrı kazandıkları dolayısıyla insanları (azab ile) yakalayıverecek olsaydı, (yerin) sırtı uzerinde hicbir canlıyı bırakmazdı; ancak onları, adı konulmus bir ecele kadar ertelemektedir. Sonunda ecelleri geldigi zaman, artık suphesiz Tanrı kendi kullarını gorendir
Surah Fatir, Verse 45