Surah Fatir - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ جَاعِلِ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ رُسُلًا أُوْلِيٓ أَجۡنِحَةٖ مَّثۡنَىٰ وَثُلَٰثَ وَرُبَٰعَۚ يَزِيدُ فِي ٱلۡخَلۡقِ مَا يَشَآءُۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Gokleri, yeri yaratan, melekleri ikiser, ucer, dorder kanatlı (olmak uzere) elciler yapan Allaha hamd olsun. O, yaratısda ne dilerse (onu) artırır. Subhe yok ki Allah her sey´e hakkıyle kaadirdir
Surah Fatir, Verse 1
مَّا يَفۡتَحِ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحۡمَةٖ فَلَا مُمۡسِكَ لَهَاۖ وَمَا يُمۡسِكۡ فَلَا مُرۡسِلَ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدِهِۦۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Allahın insanlara acacagı herhangi bir rahmeti tutacak (habsedecek hicbir kuvvet) yokdur. Tutacagı sey´i de ondan sonra salıverecek yokdur. O, mutlak gaalib, hukum ve hikmet saahibidir
Surah Fatir, Verse 2
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡۚ هَلۡ مِنۡ خَٰلِقٍ غَيۡرُ ٱللَّهِ يَرۡزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ
Ey insanlar, Allahın, uzerinizdeki (bunca) ni´metini (kalbinizle) hatırlayın, (dilinizle) anın. Sizi gokden ve yerden rızıklandıracak Allahdan gayri bir yaratan var mı? Ondan baska hicbir Tanrı yokdur. O halde nasıl (olub da tevhidden kufre) cevriliyorsunuz
Surah Fatir, Verse 3
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدۡ كُذِّبَتۡ رُسُلٞ مِّن قَبۡلِكَۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ
(Habibim) eger seni tekzib ediyorlarsa senden onceki peygamberler de tekzib edilmisdir. (Butun) isler ancak Allaha dondurulur
Surah Fatir, Verse 4
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلۡغَرُورُ
Ey insanlar, subhe yok ki Allahın va´di bir gercekdir. O halde zinhar sizi dunya hayatı aldatmasın. Cok aldatıcı (seytan) da sakın sizi Allah (ın hilmi ve imhali) ile aldatmasın
Surah Fatir, Verse 5
إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لَكُمۡ عَدُوّٞ فَٱتَّخِذُوهُ عَدُوًّاۚ إِنَّمَا يَدۡعُواْ حِزۡبَهُۥ لِيَكُونُواْ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ
Cunku seytan sizin bir dusmanınızdır. Onun icin siz de onu bir dusman tutun O, (kendisine tabi´ olan) guruhunu ancak alevli cehennemin yaranından olmaları icin da´veteder
Surah Fatir, Verse 6
ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدٞۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغۡفِرَةٞ وَأَجۡرٞ كَبِيرٌ
O kufredenler (yok mu?) onlar icin cetin bir azab vardır. iman edenlere, bir de guzel, guzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) magfiret ve buyuk mukafat da bunlarındır
Surah Fatir, Verse 7
أَفَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ فَرَءَاهُ حَسَنٗاۖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۖ فَلَا تَذۡهَبۡ نَفۡسُكَ عَلَيۡهِمۡ حَسَرَٰتٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمُۢ بِمَا يَصۡنَعُونَ
Ya kotu amel (ve Hareket) i kendisine suslu gosterilib de onu hos goren adam mı (Allahın hidayet etdigi kimseler gibi tanılacak)? Subhe yok ki Allah kimi dilerse sasırtır, kimi de dilerse dogru yola sevk eder. O halde (habibim) nefsin onlara karsı hasretlerle (uzuntulerle tukenib) gitmesin. Cunku Allah onların neler yapmakda olduklarını cok iyi bilendir
Surah Fatir, Verse 8
وَٱللَّهُ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ ٱلرِّيَٰحَ فَتُثِيرُ سَحَابٗا فَسُقۡنَٰهُ إِلَىٰ بَلَدٖ مَّيِّتٖ فَأَحۡيَيۡنَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ كَذَٰلِكَ ٱلنُّشُورُ
Allah ruzgarları salıverib de bulut (ları) harekete getirmekde olandır. Derken biz onu olu bir topraga surub onunla yeri, olumunun ardından, canlandırmısadır. Iste (olulerin) dirilme (si) de boyledir
Surah Fatir, Verse 9
مَن كَانَ يُرِيدُ ٱلۡعِزَّةَ فَلِلَّهِ ٱلۡعِزَّةُ جَمِيعًاۚ إِلَيۡهِ يَصۡعَدُ ٱلۡكَلِمُ ٱلطَّيِّبُ وَٱلۡعَمَلُ ٱلصَّـٰلِحُ يَرۡفَعُهُۥۚ وَٱلَّذِينَ يَمۡكُرُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ لَهُمۡ عَذَابٞ شَدِيدٞۖ وَمَكۡرُ أُوْلَـٰٓئِكَ هُوَ يَبُورُ
Kim ululanmak hevesine duserse (bilin ki) butun ululuk Allahındır. Guzel kelimeler ancak Ona yukselir. Onu da iyi amel (ve hareket) yukseltir. Kotulukleri tuzak yapanlar (a gelince): Onlar icin cetin bir azab vardır. Onların (kurdukları) tuzagın bizzat kendisi mahvolur
Surah Fatir, Verse 10
وَٱللَّهُ خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ جَعَلَكُمۡ أَزۡوَٰجٗاۚ وَمَا تَحۡمِلُ مِنۡ أُنثَىٰ وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلۡمِهِۦۚ وَمَا يُعَمَّرُ مِن مُّعَمَّرٖ وَلَا يُنقَصُ مِنۡ عُمُرِهِۦٓ إِلَّا فِي كِتَٰبٍۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
Allah sizi bir toprakdan, sonra bir meniden yaratdı. Sonra da sizi cift cift yapdı. Onun ilmi olmaksızın hicbir disi gebe olmaz, dogurmaz da. Omru uzatılana cok omur verilmesi, (kısaltılanın) omrunden eksiltilmesi de haaric olmamak uzere (hepsi) bir kitabda (yazılı) dır. Subhe yok ki bu (nlar). Allaha gore kolaydır
Surah Fatir, Verse 11
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡبَحۡرَانِ هَٰذَا عَذۡبٞ فُرَاتٞ سَآئِغٞ شَرَابُهُۥ وَهَٰذَا مِلۡحٌ أُجَاجٞۖ وَمِن كُلّٖ تَأۡكُلُونَ لَحۡمٗا طَرِيّٗا وَتَسۡتَخۡرِجُونَ حِلۡيَةٗ تَلۡبَسُونَهَاۖ وَتَرَى ٱلۡفُلۡكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ
Iki deniz (in suyu) bir olmaz. Su cok tatlıdır, susuzlugu keser, icimi bogazdan kolay gecer; su cok tuzludur, acıdır (bogazı yakar kavurur). Bununla beraber siz her birinden tamtaze bir et yersiniz. Giyeceginiz (takınacagınız) bir zinet cıkarırsınız. (Allahın) fazl (ve kerem) inden (nasıybinizi) aramanız, Ona sukretmeniz icin her birinde gemilerin, (suları) yara yara, gitdiklerini gorursun
Surah Fatir, Verse 12
يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۚ وَٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ مَا يَمۡلِكُونَ مِن قِطۡمِيرٍ
O, geceyi gunduzun icine sokar, gunduzu gecenin icerisine sokar. Gunesi, ayı teshıyr etmisdir. Her biri muayyen bir muddet icin akıb gidiyor. Iste bunlar (ı yapan) Allahdır, sizin Rabbinizdir. Mulk Onundur. Onu bırakıb tapdıklarınız ise bir hurma cekirdeginin zarına bile malik olmazlar
Surah Fatir, Verse 13
إِن تَدۡعُوهُمۡ لَا يَسۡمَعُواْ دُعَآءَكُمۡ وَلَوۡ سَمِعُواْ مَا ٱسۡتَجَابُواْ لَكُمۡۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يَكۡفُرُونَ بِشِرۡكِكُمۡۚ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثۡلُ خَبِيرٖ
Eger onlara dua ederseniz duanızı isitmezler, (bilfarz) isitseler bile size cevab vermezler. Kıyamet gununde de onlar sizin musrikliginizi tanımayacaklardır. Her seyden hakkıyle haberdar olan (Allah) gibi sana (hakıykatı hicbir sey) haber vermez
Surah Fatir, Verse 14
۞يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ أَنتُمُ ٱلۡفُقَرَآءُ إِلَى ٱللَّهِۖ وَٱللَّهُ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Ey insanlar, siz Allaha muhtacsınız. Allah ise, O, her seyden mustagnidir, her hamde layıkdır
Surah Fatir, Verse 15
إِن يَشَأۡ يُذۡهِبۡكُمۡ وَيَأۡتِ بِخَلۡقٖ جَدِيدٖ
Eger dilerse sizi giderir, (yerinize) yepyeni bir halk getirir
Surah Fatir, Verse 16
وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ بِعَزِيزٖ
Bu, Allaha gore guc de degildir
Surah Fatir, Verse 17
وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ وَإِن تَدۡعُ مُثۡقَلَةٌ إِلَىٰ حِمۡلِهَا لَا يُحۡمَلۡ مِنۡهُ شَيۡءٞ وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰٓۗ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُم بِٱلۡغَيۡبِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَۚ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفۡسِهِۦۚ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلۡمَصِيرُ
Gunah isleyen hicbir nefs, baskasının gunahını cekmez. Eger yuku (gunahı) agır bir kisi (diger birini) onu tasımıya cagırırsa, bu, hısımı da olsa, kendisine ondan hicbir sey yukletil (mesine rızaa gostermez. Sen ancak gaaibane Rabbinden korkmakda olanları, namazı dosdogru kılanları sakındıracaksın. Kim temizlenirse sırf kendi faidesine temizlenmis olur. Nihayet varıs Allahadır)
Surah Fatir, Verse 18
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ
Korle goren, karanlıklarla nuur, golge ile sıcak bir olmaz
Surah Fatir, Verse 19
وَلَا ٱلظُّلُمَٰتُ وَلَا ٱلنُّورُ
Korle goren, karanlıklarla nuur, golge ile sıcak bir olmaz
Surah Fatir, Verse 20
وَلَا ٱلظِّلُّ وَلَا ٱلۡحَرُورُ
Korle goren, karanlıklarla nuur, golge ile sıcak bir olmaz
Surah Fatir, Verse 21
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَحۡيَآءُ وَلَا ٱلۡأَمۡوَٰتُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُسۡمِعُ مَن يَشَآءُۖ وَمَآ أَنتَ بِمُسۡمِعٖ مَّن فِي ٱلۡقُبُورِ
(Hulasa:) Dirilerle oluler bir olmaz. Subhesiz ki Allah kimi dilerse ona (hakıykatları) duyurur. Sen kabirlerde olanlara da isitdirecek degilsin a
Surah Fatir, Verse 22
إِنۡ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ
Sen gelecek tehlikeleri haber veren (bir peygamber) den baskası degilsin
Surah Fatir, Verse 23
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۚ وَإِن مِّنۡ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٞ
Subhesiz ki biz seni (rahmetimizin) mujdeci (si,) (azabımızın) korkutucu (su) olarak hidayetle gonderdik. Hicbir ummet mustesna olmamak uzere mutlakaa icinde (azabdan) bir korkutucu (peygamber gelib) gecmisdir
Surah Fatir, Verse 24
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدۡ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَبِٱلزُّبُرِ وَبِٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُنِيرِ
Eger (Habibim) seni tekzib ediyorlarsa kendilerinden oncekiler de (peygamberlerini) tekzib etmis (ler) dir. Halbuki onların peygamberleri kendilerine acık acık mu´cizeler, sahifeler ve nuur veren kitablar da getirmislerdi
Surah Fatir, Verse 25
ثُمَّ أَخَذۡتُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۖ فَكَيۡفَ كَانَ نَكِيرِ
Sonra ben o kufredenleri tutub yakaladım. (Bak) benim inkarım da nice imis
Surah Fatir, Verse 26
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦ ثَمَرَٰتٖ مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهَاۚ وَمِنَ ٱلۡجِبَالِ جُدَدُۢ بِيضٞ وَحُمۡرٞ مُّخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٞ
Allahın, gokden bir su indirdigini ve iste onunla nev´ileri baska baska meyveler (bitirib) cıkardıgımızı gormedin mi? Daglardan da beyaz beyaz, kırmızı kırmızı, renkleri cesidli ve kuzguni siyah yollar (yapdık)
Surah Fatir, Verse 27
وَمِنَ ٱلنَّاسِ وَٱلدَّوَآبِّ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ مُخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهُۥ كَذَٰلِكَۗ إِنَّمَا يَخۡشَى ٱللَّهَ مِنۡ عِبَادِهِ ٱلۡعُلَمَـٰٓؤُاْۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ
(Gerek) insanlardan, (gerek) yerde yurur hayvanlardan, (gerek) davarlardan da yine boyle renkleri (nevileri) muhtelif olanlar vardır. Allahdan, kulları icinde, ancak alimler korkar. Subhe yok ki Allah mutlak gaalibdir, cok yarlıgayıcıdır
Surah Fatir, Verse 28
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَتۡلُونَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ يَرۡجُونَ تِجَٰرَةٗ لَّن تَبُورَ
Hakıykat, Allahın kitabını okumıya devam edenler, namazı dosdogru kılanlar, kendilerini rızklandıgımız seylerden gizli ve asikar infaak edenler kat´iyyen kesad bulmayacak bir kazanc umabilirler
Surah Fatir, Verse 29
لِيُوَفِّيَهُمۡ أُجُورَهُمۡ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ غَفُورٞ شَكُورٞ
Cunku (Allah) onların mukafatlarını eksiksiz oder. Onlara, fazl (-u kerem) inden, ziyadesini de verir. Subhesiz O, cok yarlıgayıcıdır, cok in´aam edicidir
Surah Fatir, Verse 30
وَٱلَّذِيٓ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ هُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِعِبَادِهِۦ لَخَبِيرُۢ بَصِيرٞ
(Habibim) sana kendisinden oncekilerin dogrusunu meydana cıkarmak uzere vahyetdigimiz kitab hakıykatın ta kendisidir. Herhalde Allah kullarının (butun hallerinden) hakkıyle haberdardır, (her sey´i) hakkıyle gorendir
Surah Fatir, Verse 31
ثُمَّ أَوۡرَثۡنَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلَّذِينَ ٱصۡطَفَيۡنَا مِنۡ عِبَادِنَاۖ فَمِنۡهُمۡ ظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ وَمِنۡهُم مُّقۡتَصِدٞ وَمِنۡهُمۡ سَابِقُۢ بِٱلۡخَيۡرَٰتِ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَضۡلُ ٱلۡكَبِيرُ
Sonra bir o kitabı kullarımızdan (begenib) secdiklerimize miras bırakdık. Iste onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba´zısı mu´tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat (ve hasenat yarısların) da oncu ol (up kazan) andır. Iste bu, buyuk fazl (-u kerem) in ta kendisidir
Surah Fatir, Verse 32
جَنَّـٰتُ عَدۡنٖ يَدۡخُلُونَهَا يُحَلَّوۡنَ فِيهَا مِنۡ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٖ وَلُؤۡلُؤٗاۖ وَلِبَاسُهُمۡ فِيهَا حَرِيرٞ
(Mukafatları da) Adn cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bileziklerden (nice zinetlerle) ve inci ile suslenirler. Orada elbiseleri de ipekdir
Surah Fatir, Verse 33
وَقَالُواْ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِيٓ أَذۡهَبَ عَنَّا ٱلۡحَزَنَۖ إِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٞ شَكُورٌ
(Soyle) derler: «Bizden tasayı gideren Allaha hamd olsun. Hakıykat, Rabbimiz cok yarlıgayıcıdır, cok in´aam edicidir»
Surah Fatir, Verse 34
ٱلَّذِيٓ أَحَلَّنَا دَارَ ٱلۡمُقَامَةِ مِن فَضۡلِهِۦ لَا يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٞ وَلَا يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٞ
«Ki fazl (-u inayet) inden bizi (ebedi) durulacak bir yurda kondurdu O. Burada bize hicbir yorgunluk degmeyecek burada bize hicbir usanc dokunmayacak»
Surah Fatir, Verse 35
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ نَارُ جَهَنَّمَ لَا يُقۡضَىٰ عَلَيۡهِمۡ فَيَمُوتُواْ وَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُم مِّنۡ عَذَابِهَاۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي كُلَّ كَفُورٖ
O kufredenler (e gelince:) Cehennem atesi de onlarındır. Oldurulmezler ki olsunler. (Cehennemin) azabından (velev) bir kısmı onlardan kaldırılıb hafifletilmez de. Iste biz kufurde ileri giden herkesi boyle cezalandırırız
Surah Fatir, Verse 36
وَهُمۡ يَصۡطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَآ أَخۡرِجۡنَا نَعۡمَلۡ صَٰلِحًا غَيۡرَ ٱلَّذِي كُنَّا نَعۡمَلُۚ أَوَلَمۡ نُعَمِّرۡكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَآءَكُمُ ٱلنَّذِيرُۖ فَذُوقُواْ فَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِن نَّصِيرٍ
Onlar orada (soyle) bagrısırlar. «Ey Rabbimiz, bizi cıkar. Yapmıs oldugumuzdan bambaska iyi amel (ve hareketler) de bulunacagız». Size iyice dusunecek kimsenin dusunebilecegi, ogut kabul edebilecegi kadar omur vermedik mi? Size (azab ile) korkutan da gelmisdi. Simdi tadın (o azabı)! Artık zaalimler icin hic bir yardımcı yokdur
Surah Fatir, Verse 37
إِنَّ ٱللَّهَ عَٰلِمُ غَيۡبِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Subhesiz ki Allah goklerin ve yerin kaybını bilendir. Muhakkak O, goguslerin ozunde ne varsa onu da hakkıyle bilicidir
Surah Fatir, Verse 38
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَكُمۡ خَلَـٰٓئِفَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ فَمَن كَفَرَ فَعَلَيۡهِ كُفۡرُهُۥۖ وَلَا يَزِيدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ كُفۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ إِلَّا مَقۡتٗاۖ وَلَا يَزِيدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ كُفۡرُهُمۡ إِلَّا خَسَارٗا
O, sizi yer yuzunde halifeler yapandır. Artık kim kufrederse kufru kendi zararınadır. Kafirlerin kufru kendilerine Rableri katında siddetli buguzdan baska (bir sey) artırmaz. Kafirlerin kufru kendilerine husran (ve helak) den baska (bir sey) artırmaz
Surah Fatir, Verse 39
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ شُرَكَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُواْ مِنَ ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ لَهُمۡ شِرۡكٞ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ أَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُمۡ كِتَٰبٗا فَهُمۡ عَلَىٰ بَيِّنَتٖ مِّنۡهُۚ بَلۡ إِن يَعِدُ ٱلظَّـٰلِمُونَ بَعۡضُهُم بَعۡضًا إِلَّا غُرُورًا
(Habibim) de ki: «Allahı bırakıb tapdıgınız ortaklarınızı gordunuz mu? Yerden her hangi bir sey´i yaratdıklarını bana gosterin»! Yoksa onların goklerde (Allah ile) bir ortaklıgı mı var? Yahud biz onlara bir kitab vermisiz de kendileri bundan apacık bir huccet uzerinde midirler? Hayır, o zaalimler birbirini aldatmakdan baska bir va´dde bulunmuyor (lar)
Surah Fatir, Verse 40
۞إِنَّ ٱللَّهَ يُمۡسِكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ أَن تَزُولَاۚ وَلَئِن زَالَتَآ إِنۡ أَمۡسَكَهُمَا مِنۡ أَحَدٖ مِّنۢ بَعۡدِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورٗا
Subhesiz ki Allah gokleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak icin bizzat) tutmakdadır. Eger onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci degildir. Cok yarlıgayıcıdır
Surah Fatir, Verse 41
وَأَقۡسَمُواْ بِٱللَّهِ جَهۡدَ أَيۡمَٰنِهِمۡ لَئِن جَآءَهُمۡ نَذِيرٞ لَّيَكُونُنَّ أَهۡدَىٰ مِنۡ إِحۡدَى ٱلۡأُمَمِۖ فَلَمَّا جَآءَهُمۡ نَذِيرٞ مَّا زَادَهُمۡ إِلَّا نُفُورًا
Onlar, kendilerine azab ile korkutucu (bir peygamber) gelirse her halde (diger) ummetlerden herhangi birinden daha ziyade dogru yolu tutacaklarını yeminlerinin butun hızıyle Allaha andetmislerdi. Fakat onlara azab ile korkutan (bir peygamber) gelince bu, onların (hakdan) uzaklasmalarından baska bir sey attırmadı
Surah Fatir, Verse 42
ٱسۡتِكۡبَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَكۡرَ ٱلسَّيِّيِٕۚ وَلَا يَحِيقُ ٱلۡمَكۡرُ ٱلسَّيِّئُ إِلَّا بِأَهۡلِهِۦۚ فَهَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ ٱلۡأَوَّلِينَۚ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ ٱللَّهِ تَبۡدِيلٗاۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ ٱللَّهِ تَحۡوِيلًا
Cunku (onlar) yer (yuzun) de buyuklenmek, fena (ve) hiyle (li tuzaklar) kurmak (istiyorlar). Halbuki kotu duzen, ona ehil olandan baskasını sarmaz. Ya onlar daha evvel ki (ummet) ler (hakkında cari olan) kaanundan baskasını mı bekliyorlar? (Hayır) sen Allahın kaanununda asla bir degisiklik bulamazsın. Sen Allahın kaanununda asla bir doneklik de bulamazsın
Surah Fatir, Verse 43
أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ وَكَانُوٓاْ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗۚ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُعۡجِزَهُۥ مِن شَيۡءٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَلِيمٗا قَدِيرٗا
Bunlar kendilerinden oncekilerin akıbeti nice olmusdur, gormeleri icin yer (yuzun) de gezib dolasmadılar mı? Halbuki (o oncekiler) kuvvetce bunlardan daha siddetli idiler. Ne goklerde, ne yerde hicbir sey Allahı aciz bırakamaz. Subhesiz ki O, hakkıyle bilendir, (her sey´e) hakkıyle kaadirdir
Surah Fatir, Verse 44
وَلَوۡ يُؤَاخِذُ ٱللَّهُ ٱلنَّاسَ بِمَا كَسَبُواْ مَا تَرَكَ عَلَىٰ ظَهۡرِهَا مِن دَآبَّةٖ وَلَٰكِن يُؤَخِّرُهُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗىۖ فَإِذَا جَآءَ أَجَلُهُمۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِۦ بَصِيرَۢا
Eger Allah insanları kazandıkları (gunahlar) yuzunden (hemen) muahaze etseydi (yerin) sırtında hicbir canlı mahluk bırakmazdı. Fakat O, bunları muayyen bir muddete kadar gecikdiriyor. Nihayet vakıfları gelince muhakkak ki Allah kullarını hakkıyle gorucudur
Surah Fatir, Verse 45