Surah Ya-Seen - Turkish Translation by Y. N. Ozturk
يسٓ
Ya, Sin
Surah Ya-Seen, Verse 1
وَٱلۡقُرۡءَانِ ٱلۡحَكِيمِ
Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur´an´a ki
Surah Ya-Seen, Verse 2
إِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Hic kuskusuz, sen, gonderilen elcilerdensin
Surah Ya-Seen, Verse 3
عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Dosdogru bir yol uzerindesin
Surah Ya-Seen, Verse 4
تَنزِيلَ ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ
Aziz ve Rahim´in indirdigi uzeresin
Surah Ya-Seen, Verse 5
لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمۡ فَهُمۡ غَٰفِلُونَ
Babaları uyarılmamıs, tam gaflet icinde bir toplumu uyarman icin gonderildin
Surah Ya-Seen, Verse 6
لَقَدۡ حَقَّ ٱلۡقَوۡلُ عَلَىٰٓ أَكۡثَرِهِمۡ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Yemin olsun ki, onların coguna soz hak olmustur, artık onlar iman etmezler
Surah Ya-Seen, Verse 7
إِنَّا جَعَلۡنَا فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ أَغۡلَٰلٗا فَهِيَ إِلَى ٱلۡأَذۡقَانِ فَهُم مُّقۡمَحُونَ
Biz onların boyunlarına bukagılar gecirdik. Bukagılar cenelere dayanmıstır da bu yuzden onların kafaları yukarı kalkıktır
Surah Ya-Seen, Verse 8
وَجَعَلۡنَا مِنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ سَدّٗا وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ سَدّٗا فَأَغۡشَيۡنَٰهُمۡ فَهُمۡ لَا يُبۡصِرُونَ
Onlerine bir set, arkalarına da baska bir set cektik. Boylece onları kusatıp sardık; artık onlar gormezler
Surah Ya-Seen, Verse 9
وَسَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Sen ha uyarmıssın onları ha uyarmamıssın, fark etmez onlar icin; inanmazlar
Surah Ya-Seen, Verse 10
إِنَّمَا تُنذِرُ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلذِّكۡرَ وَخَشِيَ ٱلرَّحۡمَٰنَ بِٱلۡغَيۡبِۖ فَبَشِّرۡهُ بِمَغۡفِرَةٖ وَأَجۡرٖ كَرِيمٍ
Sen ancak o zikire/Kur´an´a uyan ve gormedigi halde Rahman´dan korkan kimseyi uyarırsın. Boylesini, bir bagıslanma ve seckin bir odulle mujdele
Surah Ya-Seen, Verse 11
إِنَّا نَحۡنُ نُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَنَكۡتُبُ مَا قَدَّمُواْ وَءَاثَٰرَهُمۡۚ وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ فِيٓ إِمَامٖ مُّبِينٖ
Biz, yalnız biz, oluleri diriltiriz ve onların onden gonderdiklerini de eserlerini de yazarız! Zaten biz her seyi apacık bir kutukte ayrıntılı olarak kaydetmisizdir
Surah Ya-Seen, Verse 12
وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلًا أَصۡحَٰبَ ٱلۡقَرۡيَةِ إِذۡ جَآءَهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Onlara o kent halkını ornek ver. Hani, elciler gelmisti oraya
Surah Ya-Seen, Verse 13
إِذۡ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡهِمُ ٱثۡنَيۡنِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزۡنَا بِثَالِثٖ فَقَالُوٓاْ إِنَّآ إِلَيۡكُم مُّرۡسَلُونَ
Hani, biz onlara iki kisi gondermistik, onları yalanlamıslardı. Bunun uzerine biz, ucuncu bir kisiyle destek vermistik. Soyle demislerdi: "Biz, size gonderilen elcileriz
Surah Ya-Seen, Verse 14
قَالُواْ مَآ أَنتُمۡ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا وَمَآ أَنزَلَ ٱلرَّحۡمَٰنُ مِن شَيۡءٍ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا تَكۡذِبُونَ
Kent halkı dedi ki: "Siz, bizim gibi birer insandan baska sey degilsiniz. Rahman hicbir sey indirmemistir. Siz sadece yalan soyluyorsunuz
Surah Ya-Seen, Verse 15
قَالُواْ رَبُّنَا يَعۡلَمُ إِنَّآ إِلَيۡكُمۡ لَمُرۡسَلُونَ
Dediler: "Rabbimiz biliyor ki, biz size gonderilmis elcileriz
Surah Ya-Seen, Verse 16
وَمَا عَلَيۡنَآ إِلَّا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ
Bize dusen, acık bir tebligden baska sey degildir
Surah Ya-Seen, Verse 17
قَالُوٓاْ إِنَّا تَطَيَّرۡنَا بِكُمۡۖ لَئِن لَّمۡ تَنتَهُواْ لَنَرۡجُمَنَّكُمۡ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٞ
Dediler: "Sizin yuzunuzden ugursuzlukla karsılastık/biz sizi ugursuzluk sebebi saymaktayız. Eger bu ise son vermezseniz, sizi mutlaka taslayacagız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır
Surah Ya-Seen, Verse 18
قَالُواْ طَـٰٓئِرُكُم مَّعَكُمۡ أَئِن ذُكِّرۡتُمۚ بَلۡ أَنتُمۡ قَوۡمٞ مُّسۡرِفُونَ
Dediler: "Ugursuzluk kusunuz sizinle beraberdir. Size ogut verildi diye mi butun bunlar? Hayır, siz savurganlıga, asırılıga sapmıs bir topluluksunuz
Surah Ya-Seen, Verse 19
وَجَآءَ مِنۡ أَقۡصَا ٱلۡمَدِينَةِ رَجُلٞ يَسۡعَىٰ قَالَ يَٰقَوۡمِ ٱتَّبِعُواْ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Kentin obur ucundan bir adam kosarak gelip soyle dedi: "Ey topluluk, bu elcilere uyun
Surah Ya-Seen, Verse 20
ٱتَّبِعُواْ مَن لَّا يَسۡـَٔلُكُمۡ أَجۡرٗا وَهُم مُّهۡتَدُونَ
Sizden herhangi bir ucret istemeyelere uyun. Onlardır dogruyu ve guzeli bulanlar
Surah Ya-Seen, Verse 21
وَمَالِيَ لَآ أَعۡبُدُ ٱلَّذِي فَطَرَنِي وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek misim ben? Ve sizler de O´na donduruleceksiniz
Surah Ya-Seen, Verse 22
ءَأَتَّخِذُ مِن دُونِهِۦٓ ءَالِهَةً إِن يُرِدۡنِ ٱلرَّحۡمَٰنُ بِضُرّٖ لَّا تُغۡنِ عَنِّي شَفَٰعَتُهُمۡ شَيۡـٔٗا وَلَا يُنقِذُونِ
O´ndan baska tanrılar mı edineyim ben? Eger Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse onların sefaati benden hicbir seyi savamaz; beni kurtaramazlar
Surah Ya-Seen, Verse 23
إِنِّيٓ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Bu durumda ben elbette ki acık bir sapıklıgın icine duserim
Surah Ya-Seen, Verse 24
إِنِّيٓ ءَامَنتُ بِرَبِّكُمۡ فَٱسۡمَعُونِ
Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni
Surah Ya-Seen, Verse 25
قِيلَ ٱدۡخُلِ ٱلۡجَنَّةَۖ قَالَ يَٰلَيۡتَ قَوۡمِي يَعۡلَمُونَ
Gir cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi
Surah Ya-Seen, Verse 26
بِمَا غَفَرَ لِي رَبِّي وَجَعَلَنِي مِنَ ٱلۡمُكۡرَمِينَ
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı
Surah Ya-Seen, Verse 27
۞وَمَآ أَنزَلۡنَا عَلَىٰ قَوۡمِهِۦ مِنۢ بَعۡدِهِۦ مِن جُندٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا كُنَّا مُنزِلِينَ
Biz onun ardından kavmi uzerine gokten bir ordu indirmedik, indirecek de degildik
Surah Ya-Seen, Verse 28
إِن كَانَتۡ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَإِذَا هُمۡ خَٰمِدُونَ
Olan, sadece korkunc titresimli bir sesti. Ve bir anda sonuverdiler
Surah Ya-Seen, Verse 29
يَٰحَسۡرَةً عَلَى ٱلۡعِبَادِۚ مَا يَأۡتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Yazık su kullara! Kendilerine gelen her resulle mutlaka alay ederlerdi
Surah Ya-Seen, Verse 30
أَلَمۡ يَرَوۡاْ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ أَنَّهُمۡ إِلَيۡهِمۡ لَا يَرۡجِعُونَ
Gormediler mi, kendilerinden once nice nesilleri helak ettik! Onlar artık bir daha bunlara donmeyecekler
Surah Ya-Seen, Verse 31
وَإِن كُلّٞ لَّمَّا جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ
Ancak herkes toplandıgında, onlar da huzurumuzda hazır bulundurulacaklar
Surah Ya-Seen, Verse 32
وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلۡأَرۡضُ ٱلۡمَيۡتَةُ أَحۡيَيۡنَٰهَا وَأَخۡرَجۡنَا مِنۡهَا حَبّٗا فَمِنۡهُ يَأۡكُلُونَ
Olu toprak onlar icin bir mucizedir. Onu dirilttik, ondan dane cıkardık; bak iste ondan yiyorlar
Surah Ya-Seen, Verse 33
وَجَعَلۡنَا فِيهَا جَنَّـٰتٖ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَٰبٖ وَفَجَّرۡنَا فِيهَا مِنَ ٱلۡعُيُونِ
Onda hurmalardan, uzumlerden bahceler olusturduk, ondan pınarlar fıskırttık
Surah Ya-Seen, Verse 34
لِيَأۡكُلُواْ مِن ثَمَرِهِۦ وَمَا عَمِلَتۡهُ أَيۡدِيهِمۡۚ أَفَلَا يَشۡكُرُونَ
Ki onun urununden ve ellerinin yapıp ettiginden yesinler. Hala sukretmiyorlar mı
Surah Ya-Seen, Verse 35
سُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡأَزۡوَٰجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ وَمِنۡ أَنفُسِهِمۡ وَمِمَّا لَا يَعۡلَمُونَ
Sanı yucedir o Allah´ın ki topragın bitirdiklerinden, onların oz benliklerinden ve nice bilmediklerinden butun ciftleri yaratmıstır
Surah Ya-Seen, Verse 36
وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلَّيۡلُ نَسۡلَخُ مِنۡهُ ٱلنَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظۡلِمُونَ
Gece de onlar icin bir mucizedir. Gunduzu ondan soyup alırız da onlar karanlıga gomuluverirler
Surah Ya-Seen, Verse 37
وَٱلشَّمۡسُ تَجۡرِي لِمُسۡتَقَرّٖ لَّهَاۚ ذَٰلِكَ تَقۡدِيرُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ
Gunes, kendine ozgu bir durak noktasına/bir durma zamanına dogru akıp gidiyor. Aziz, Alim olanın takdiridir bu
Surah Ya-Seen, Verse 38
وَٱلۡقَمَرَ قَدَّرۡنَٰهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَٱلۡعُرۡجُونِ ٱلۡقَدِيمِ
Ay´a gelince, biz onun icin de bir takım durak noktaları/birtakım evreler belirledik. Nihayet o, eski hurma sapının egrilmisi gibi geri doner
Surah Ya-Seen, Verse 39
لَا ٱلشَّمۡسُ يَنۢبَغِي لَهَآ أَن تُدۡرِكَ ٱلۡقَمَرَ وَلَا ٱلَّيۡلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِۚ وَكُلّٞ فِي فَلَكٖ يَسۡبَحُونَ
Gunes´in Ay´a ulasıp catması gerekmiyor. Gecenin de gunduzu gecmesi gerekmez. Her biri bir yorungede yuzmektedir
Surah Ya-Seen, Verse 40
وَءَايَةٞ لَّهُمۡ أَنَّا حَمَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Zurriyetlerini o dopdolu gemilerde tasımamız da onlar icin bir ayettir
Surah Ya-Seen, Verse 41
وَخَلَقۡنَا لَهُم مِّن مِّثۡلِهِۦ مَا يَرۡكَبُونَ
Onlar icin gemilere benzer, binecekleri baska seyler de yarattık
Surah Ya-Seen, Verse 42
وَإِن نَّشَأۡ نُغۡرِقۡهُمۡ فَلَا صَرِيخَ لَهُمۡ وَلَا هُمۡ يُنقَذُونَ
Eger dilersek onları bogarız. Bu durumda ne kendileri icin feryat eden olur ne de kurtarılırlar
Surah Ya-Seen, Verse 43
إِلَّا رَحۡمَةٗ مِّنَّا وَمَتَٰعًا إِلَىٰ حِينٖ
Ancak bizden bir rahmet olarak bir sureye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar
Surah Ya-Seen, Verse 44
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّقُواْ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيكُمۡ وَمَا خَلۡفَكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُرۡحَمُونَ
Onlara, "Onunuzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet edilebilsin!" denildiginde, hic aldırmazlar
Surah Ya-Seen, Verse 45
وَمَا تَأۡتِيهِم مِّنۡ ءَايَةٖ مِّنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِمۡ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ
Cunku Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yuz cevirmislerdir
Surah Ya-Seen, Verse 46
وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنُطۡعِمُ مَن لَّوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ أَطۡعَمَهُۥٓ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
Onlara, "Allah´ın size lutfettigi rızıklardan dagıtın!" dendiginde, nankorluge sapanlar, iman edenlere soyle derler: "Allah´ın, diledigi takdirde yedirip doyuracagı kisiyi biz mi doyuracagız? Siz acık bir sapıklık icindesiniz, hepsi bu
Surah Ya-Seen, Verse 47
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡوَعۡدُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Bir de soyle derler: "Eger dogru sozluler iseniz, bu tehdit ne zaman
Surah Ya-Seen, Verse 48
مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ تَأۡخُذُهُمۡ وَهُمۡ يَخِصِّمُونَ
Sadece korkunc titresimli bir sesi bekliyorlar. Onlar cekisip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir
Surah Ya-Seen, Verse 49
فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ تَوۡصِيَةٗ وَلَآ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمۡ يَرۡجِعُونَ
O zaman ne bir tavsiyede bulunmaya gucleri yetecek ne de ailelerine donebilecekler
Surah Ya-Seen, Verse 50
وَنُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ يَنسِلُونَ
Sura ufurulmustur! Bak, iste kabirlerden, Rablerine dogru akın akın gidiyorlar
Surah Ya-Seen, Verse 51
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا مَنۢ بَعَثَنَا مِن مَّرۡقَدِنَاۜۗ هَٰذَا مَا وَعَدَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَصَدَقَ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Soyle diyecekler: "Vay basımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman´ın vaat ettigi iste bu! Peygamberler dogru soylemisler
Surah Ya-Seen, Verse 52
إِن كَانَتۡ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَإِذَا هُمۡ جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ
Topu topu korkunc titresimli bir tek ses. Ve bakmıssın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır
Surah Ya-Seen, Verse 53
فَٱلۡيَوۡمَ لَا تُظۡلَمُ نَفۡسٞ شَيۡـٔٗا وَلَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
O gun hicbir canlıya, hicbir sekilde haksızlık edilmez. Sizler, sadece yapıp ettiklerinizin karsılıgı olarak cezalandırılırsınız
Surah Ya-Seen, Verse 54
إِنَّ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ ٱلۡيَوۡمَ فِي شُغُلٖ فَٰكِهُونَ
O gun cennet halkı bir ugras icinde eglenip ferahlamaktadır
Surah Ya-Seen, Verse 55
هُمۡ وَأَزۡوَٰجُهُمۡ فِي ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ
Kendileri ve esleri, golgeliklerde, koltuklar uzerinde yaslanmıslardır
Surah Ya-Seen, Verse 56
لَهُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ
Orada kendileri icin meyveler var. Istedikleri her sey kendilerinin olacak
Surah Ya-Seen, Verse 57
سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ
Rahim Rab´den bir de sozlu selam
Surah Ya-Seen, Verse 58
وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Ey gunahkarlar! Bugun soyle ayrılın
Surah Ya-Seen, Verse 59
۞أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ
Ey ademogulları! Ben size, "Seytana kulluk etmeyin, o sizin icin acık bir dusmandır!" demedim mi
Surah Ya-Seen, Verse 60
وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ
Bana ibadet edin, dosdogru yol budur!" demedim mi
Surah Ya-Seen, Verse 61
وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ
Yemin olsun, seytan, icinizden bircok nesli saptırmıstı. Aklınızı hic isletmiyor muydunuz
Surah Ya-Seen, Verse 62
هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ
Alın size, tehdit edildiginiz cehennem
Surah Ya-Seen, Verse 63
ٱصۡلَوۡهَا ٱلۡيَوۡمَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ
Inkar edip durmanız yuzunden dalın oraya bugun
Surah Ya-Seen, Verse 64
ٱلۡيَوۡمَ نَخۡتِمُ عَلَىٰٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَتُكَلِّمُنَآ أَيۡدِيهِمۡ وَتَشۡهَدُ أَرۡجُلُهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
O gun, agızlarını muhurleyecegiz. Bize elleri konusacak, ayakları da kazanmıs olduklarına tanıklık edecek
Surah Ya-Seen, Verse 65
وَلَوۡ نَشَآءُ لَطَمَسۡنَا عَلَىٰٓ أَعۡيُنِهِمۡ فَٱسۡتَبَقُواْ ٱلصِّرَٰطَ فَأَنَّىٰ يُبۡصِرُونَ
Dilesek, gozlerini siler, onları elbette kor ederiz. O zaman yola koyulmak isterler ama nasıl gorecekler
Surah Ya-Seen, Verse 66
وَلَوۡ نَشَآءُ لَمَسَخۡنَٰهُمۡ عَلَىٰ مَكَانَتِهِمۡ فَمَا ٱسۡتَطَٰعُواْ مُضِيّٗا وَلَا يَرۡجِعُونَ
Dilesek, onları oldukları yerde hayvana ceviririz. O zaman ne ileri gitmeye gucleri yeter ne de geri donebilirler
Surah Ya-Seen, Verse 67
وَمَن نُّعَمِّرۡهُ نُنَكِّسۡهُ فِي ٱلۡخَلۡقِۚ أَفَلَا يَعۡقِلُونَ
Kimi uzun omurlu kılarsak, onu yaratılısta gerisin geri ceviririz. Hala akıllarını isletmiyorlar mı
Surah Ya-Seen, Verse 68
وَمَا عَلَّمۡنَٰهُ ٱلشِّعۡرَ وَمَا يَنۢبَغِي لَهُۥٓۚ إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ وَقُرۡءَانٞ مُّبِينٞ
Biz o peygambere siir ogretmedik. Siir ona yarasmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir ogutten ve apacık bir Kur´an´dan baska sey degildir
Surah Ya-Seen, Verse 69
لِّيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّٗا وَيَحِقَّ ٱلۡقَوۡلُ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ
Diri olanı uyarsın ve gercegi orten nankorler/inkarcılar aleyhine soz hak olsun diye indirilmistir
Surah Ya-Seen, Verse 70
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّا خَلَقۡنَا لَهُم مِّمَّا عَمِلَتۡ أَيۡدِينَآ أَنۡعَٰمٗا فَهُمۡ لَهَا مَٰلِكُونَ
Gormediler mi, ellerimizin yapıp ettiklerinden, kendileri icin nice hayvanlar yarattık da onlar, bu hayvanlara sahip oluyorlar
Surah Ya-Seen, Verse 71
وَذَلَّلۡنَٰهَا لَهُمۡ فَمِنۡهَا رَكُوبُهُمۡ وَمِنۡهَا يَأۡكُلُونَ
O hayvanları bunlara boyun egdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da yiyorlar
Surah Ya-Seen, Verse 72
وَلَهُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ وَمَشَارِبُۚ أَفَلَا يَشۡكُرُونَ
O hayvanlarda bunlar icin bircok yararlar var, icecekler var. Hala sukretmiyorlar mı
Surah Ya-Seen, Verse 73
وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ ءَالِهَةٗ لَّعَلَّهُمۡ يُنصَرُونَ
Kendilerine yardım edilir umidiyle Allah´tan baska ilahlar edindiler
Surah Ya-Seen, Verse 74
لَا يَسۡتَطِيعُونَ نَصۡرَهُمۡ وَهُمۡ لَهُمۡ جُندٞ مُّحۡضَرُونَ
Oysaki, o ilahlar bunlara yardım edemezler. Tam aksine, bunlar, o ilahlara hizmet eden ordular durumundadır
Surah Ya-Seen, Verse 75
فَلَا يَحۡزُنكَ قَوۡلُهُمۡۘ إِنَّا نَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ
Artık onların sozu seni uzmesin! Biz onların sır olarak tuttuklarını da acıkladıklarını da biliyoruz
Surah Ya-Seen, Verse 76
أَوَلَمۡ يَرَ ٱلۡإِنسَٰنُ أَنَّا خَلَقۡنَٰهُ مِن نُّطۡفَةٖ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٞ مُّبِينٞ
Gormedi mi insan, kendisini bir spermden yarattıgımızı! Bir de bize acık bir hasım kesilmistir o
Surah Ya-Seen, Verse 77
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلٗا وَنَسِيَ خَلۡقَهُۥۖ قَالَ مَن يُحۡيِ ٱلۡعِظَٰمَ وَهِيَ رَمِيمٞ
Kendi yaratılısını unutmus da bize ornek veriyor. Ve bir de soyle diyor: "Su curumus kemiklere kim hayat verecek
Surah Ya-Seen, Verse 78
قُلۡ يُحۡيِيهَا ٱلَّذِيٓ أَنشَأَهَآ أَوَّلَ مَرَّةٖۖ وَهُوَ بِكُلِّ خَلۡقٍ عَلِيمٌ
De ki: "Onlara hayat verecek olan, onları ilk kez yaratandır. O, butun yaratılmısları/her turlu yaratmayı cok iyi bilmektedir
Surah Ya-Seen, Verse 79
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُم مِّنَ ٱلشَّجَرِ ٱلۡأَخۡضَرِ نَارٗا فَإِذَآ أَنتُم مِّنۡهُ تُوقِدُونَ
O size, o yesil agactan bir ates olusturdu da siz ondan tutusturup duruyorsunuz
Surah Ya-Seen, Verse 80
أَوَلَيۡسَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يَخۡلُقَ مِثۡلَهُمۚ بَلَىٰ وَهُوَ ٱلۡخَلَّـٰقُ ٱلۡعَلِيمُ
Gokleri ve yeri yaratan, onların benzerini yaratmaya guc yetiremez mi? Elbette guc yetirir. Her seyi bilen Alim, surekli yaratan Hallak O´dur
Surah Ya-Seen, Verse 81
إِنَّمَآ أَمۡرُهُۥٓ إِذَآ أَرَادَ شَيۡـًٔا أَن يَقُولَ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
O, bir seyi istediginde, buyrugu sadece sunu soylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir
Surah Ya-Seen, Verse 82
فَسُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيۡءٖ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Her seyin kaynagı/egemenligi elinde olan o yaratıcının sanı cok yucedir! Sonunda O´na donduruleceksiniz
Surah Ya-Seen, Verse 83