Surah Ghafir - Turkish Translation by Diyanet Isleri
حمٓ
Ha, Mim
Surah Ghafir, Verse 1
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ
Kitap'ın indirilmesi, guclu ve bilgin olan Allah katındandır
Surah Ghafir, Verse 2
غَافِرِ ٱلذَّنۢبِ وَقَابِلِ ٱلتَّوۡبِ شَدِيدِ ٱلۡعِقَابِ ذِي ٱلطَّوۡلِۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ إِلَيۡهِ ٱلۡمَصِيرُ
O, gunahı bagıslayan, tevbeyi kabul eden, cezası siddetli, lutfu bol olandır. O'ndan baska tanrı yoktur, donus O'nadır
Surah Ghafir, Verse 3
مَا يُجَٰدِلُ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَا يَغۡرُرۡكَ تَقَلُّبُهُمۡ فِي ٱلۡبِلَٰدِ
Allah'ın ayetleri uzerinde, inkar edenlerden baskası tartısmaya girismez. Inkarcıların memlekette gezip dolasması seni aldatmasın
Surah Ghafir, Verse 4
كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ وَٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۖ وَهَمَّتۡ كُلُّ أُمَّةِۭ بِرَسُولِهِمۡ لِيَأۡخُذُوهُۖ وَجَٰدَلُواْ بِٱلۡبَٰطِلِ لِيُدۡحِضُواْ بِهِ ٱلۡحَقَّ فَأَخَذۡتُهُمۡۖ فَكَيۡفَ كَانَ عِقَابِ
Onlardan once, Nuh milleti, ardından, peygamberlere karsı gelen topluluklar da peygamberlerini yalanlamıs; her ummet, peygamberini cezalandırmaya azmetmisti. Hakkı batılla gidermek icin mucadele etmislerdi. Bunun uzerine Ben onları yakaladım. Cezalandırmam nasılmıs
Surah Ghafir, Verse 5
وَكَذَٰلِكَ حَقَّتۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ
Inkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sozu boylece gerceklesti
Surah Ghafir, Verse 6
ٱلَّذِينَ يَحۡمِلُونَ ٱلۡعَرۡشَ وَمَنۡ حَوۡلَهُۥ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡ وَيُؤۡمِنُونَ بِهِۦ وَيَسۡتَغۡفِرُونَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْۖ رَبَّنَا وَسِعۡتَ كُلَّ شَيۡءٖ رَّحۡمَةٗ وَعِلۡمٗا فَٱغۡفِرۡ لِلَّذِينَ تَابُواْ وَٱتَّبَعُواْ سَبِيلَكَ وَقِهِمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
Arsı yuklenen ve cevresinde bulunanlar, Rablerini overek tesbih ederler; O'na inanırlar. Muminler icin: "Rabbimiz! Ilmin ve rahmetin herseyi icine almıstır. Tevbe edip Senin yoluna uyanları bagısla; onları cehennemin azabından koru" diye bagıslanma dilerler
Surah Ghafir, Verse 7
رَبَّنَا وَأَدۡخِلۡهُمۡ جَنَّـٰتِ عَدۡنٍ ٱلَّتِي وَعَدتَّهُمۡ وَمَن صَلَحَ مِنۡ ءَابَآئِهِمۡ وَأَزۡوَٰجِهِمۡ وَذُرِّيَّـٰتِهِمۡۚ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Rabbimiz! Muminleri ve babalarından, eslerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine soz verdigin Adn cennetlerine koy; suphesiz guclu olan, Hakim olan ancak Sensin
Surah Ghafir, Verse 8
وَقِهِمُ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ وَمَن تَقِ ٱلسَّيِّـَٔاتِ يَوۡمَئِذٖ فَقَدۡ رَحِمۡتَهُۥۚ وَذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Onları kotuluklerden koru! O gun kotuluklerden kimi korursan, ona suphesiz rahmet etmis olursun. Bu buyuk kurtulustur
Surah Ghafir, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُنَادَوۡنَ لَمَقۡتُ ٱللَّهِ أَكۡبَرُ مِن مَّقۡتِكُمۡ أَنفُسَكُمۡ إِذۡ تُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلۡإِيمَٰنِ فَتَكۡفُرُونَ
Ama inkar edenlere, "Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan ofkenizden daha buyuktur; imana cagrıldıgınızda inkar ederdiniz" diye seslenilir
Surah Ghafir, Verse 10
قَالُواْ رَبَّنَآ أَمَتَّنَا ٱثۡنَتَيۡنِ وَأَحۡيَيۡتَنَا ٱثۡنَتَيۡنِ فَٱعۡتَرَفۡنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلۡ إِلَىٰ خُرُوجٖ مِّن سَبِيلٖ
Onlar: "Rabbimiz! Bizi iki defa oldurdun, iki defa dirilttin. Biz de suclarımızı itiraf ettik, bir daha cıkmaga yol var mıdır?" derler
Surah Ghafir, Verse 11
ذَٰلِكُم بِأَنَّهُۥٓ إِذَا دُعِيَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُۥ كَفَرۡتُمۡ وَإِن يُشۡرَكۡ بِهِۦ تُؤۡمِنُواْۚ فَٱلۡحُكۡمُ لِلَّهِ ٱلۡعَلِيِّ ٱلۡكَبِيرِ
Onlara: "Yalnız Allah cagrıldıgı zaman inkar ederdiniz de, O'na es kosulunca inanırdınız. Bugun hukum, yuce Allah'ındır" denir
Surah Ghafir, Verse 12
هُوَ ٱلَّذِي يُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُنَزِّلُ لَكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ رِزۡقٗاۚ وَمَا يَتَذَكَّرُ إِلَّا مَن يُنِيبُ
Size mucizelerini gosteren, size gokten rızık indiren O'dur. Allah'a yonelenden baskası ibret almaz
Surah Ghafir, Verse 13
فَٱدۡعُواْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Ey inananlar! Inkarcılar istemese de, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın
Surah Ghafir, Verse 14
رَفِيعُ ٱلدَّرَجَٰتِ ذُو ٱلۡعَرۡشِ يُلۡقِي ٱلرُّوحَ مِنۡ أَمۡرِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦ لِيُنذِرَ يَوۡمَ ٱلتَّلَاقِ
Ars sahibi, varlıkların en yucesi olan Allah, kavusma gununu ihtar etmek icin kullarından diledigine emriyle vahyi indirir
Surah Ghafir, Verse 15
يَوۡمَ هُم بَٰرِزُونَۖ لَا يَخۡفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِنۡهُمۡ شَيۡءٞۚ لِّمَنِ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَۖ لِلَّهِ ٱلۡوَٰحِدِ ٱلۡقَهَّارِ
O gun onlar meydana cıkarlar; onların hicbir seyi Allah'a gizli kalmaz. "Bugun hukumranlık kimindir?" denir; hepsi: "Gucu herseye yeten tek Allah'ındır" derler
Surah Ghafir, Verse 16
ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡۚ لَا ظُلۡمَ ٱلۡيَوۡمَۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ
Bugun herkese, kazandıgının karsılıgı verilir. Bugun haksızlık yoktur. Dogrusu Allah, hesabı cabuk gorendir
Surah Ghafir, Verse 17
وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡأٓزِفَةِ إِذِ ٱلۡقُلُوبُ لَدَى ٱلۡحَنَاجِرِ كَٰظِمِينَۚ مَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ حَمِيمٖ وَلَا شَفِيعٖ يُطَاعُ
Onları, yureklerin agıza gelecegi, tasadan yutkunacakları, yaklasan kıyamet gunu ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sozu dinlenecek sefaatcisi olur
Surah Ghafir, Verse 18
يَعۡلَمُ خَآئِنَةَ ٱلۡأَعۡيُنِ وَمَا تُخۡفِي ٱلصُّدُورُ
Allah gozlerin hainligini ve gonullerin gizledigini bilir
Surah Ghafir, Verse 19
وَٱللَّهُ يَقۡضِي بِٱلۡحَقِّۖ وَٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ لَا يَقۡضُونَ بِشَيۡءٍۗ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ
Allah, gercekle hukmeder. O'nu bırakıp da yalvardıkları putlar bir seye hukum veremez. Suphesiz Allah isitir ve gorur
Surah Ghafir, Verse 20
۞أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُواْ هُمۡ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمۡ وَمَا كَانَ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن وَاقٖ
Yeryuzunde dolasıp, kendilerinden once ve kendilerinden daha kuvvetli olan ve yeryuzunde daha cok eser bırakan kimselerin sonuclarının nasıl oldugunu gormezler mi? Allah onları suclarıyla yakalamıstır. Allah'a karsı onları koruyan yoktur
Surah Ghafir, Verse 21
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانَت تَّأۡتِيهِمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَكَفَرُواْ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ قَوِيّٞ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Bu, kendilerine acık belgelerle gelen peygamberlerini inkar etmelerinden oturudur. Allah da onları bunun icin yakalamıstır. Dogrusu O, kuvvetlidir, cezalandırması da siddetlidir
Surah Ghafir, Verse 22
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَا وَسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ
And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apacık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a gondermisizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demislerdi
Surah Ghafir, Verse 23
إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَهَٰمَٰنَ وَقَٰرُونَ فَقَالُواْ سَٰحِرٞ كَذَّابٞ
And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apacık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a gondermisizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demislerdi
Surah Ghafir, Verse 24
فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡحَقِّ مِنۡ عِندِنَا قَالُواْ ٱقۡتُلُوٓاْ أَبۡنَآءَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ وَٱسۡتَحۡيُواْ نِسَآءَهُمۡۚ وَمَا كَيۡدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ
Musa katımızdan onlara gercegi getirince: "Onunla beraber iman etmis kimselerin ogullarını oldurun, kadınlarını sag bırakın" dediler. Ama inkarcıların hilesi elbette bosa gider
Surah Ghafir, Verse 25
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ذَرُونِيٓ أَقۡتُلۡ مُوسَىٰ وَلۡيَدۡعُ رَبَّهُۥٓۖ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُبَدِّلَ دِينَكُمۡ أَوۡ أَن يُظۡهِرَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡفَسَادَ
Firavun: "Beni bırakın da Musa'yı oldureyim, o, Rabbine yalvaradursun. Onun, sizin dininizi degistireceginden veya yeryuzunde bozgun cıkaracagından korkuyorum" dedi
Surah Ghafir, Verse 26
وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٖ لَّا يُؤۡمِنُ بِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Musa: "Dogrusu ben, hesap gorulecek gune inanmayan boburlenenlerin hepsinden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sıgınırım" dedi
Surah Ghafir, Verse 27
وَقَالَ رَجُلٞ مُّؤۡمِنٞ مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَكۡتُمُ إِيمَٰنَهُۥٓ أَتَقۡتُلُونَ رَجُلًا أَن يَقُولَ رَبِّيَ ٱللَّهُ وَقَدۡ جَآءَكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ مِن رَّبِّكُمۡۖ وَإِن يَكُ كَٰذِبٗا فَعَلَيۡهِ كَذِبُهُۥۖ وَإِن يَكُ صَادِقٗا يُصِبۡكُم بَعۡضُ ٱلَّذِي يَعِدُكُمۡۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ كَذَّابٞ
Firavun ailesinden olup da, inandıgını gizleyen bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı oldureceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmistir. Eger yalancıysa, yalanı kendisinedir; eger dogru sozlu ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı basınıza gelebilir. Dogrusu Allah, asırı yalancıyı dogru yola eristirmez
Surah Ghafir, Verse 28
يَٰقَوۡمِ لَكُمُ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَ ظَٰهِرِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَن يَنصُرُنَا مِنۢ بَأۡسِ ٱللَّهِ إِن جَآءَنَاۚ قَالَ فِرۡعَوۡنُ مَآ أُرِيكُمۡ إِلَّا مَآ أَرَىٰ وَمَآ أَهۡدِيكُمۡ إِلَّا سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ
Ey milletim; Bugun memlekette hukumranlık sizindir, galip olanlar sizsiniz. Ama Allah'ın baskını bize catınca, O'na karsı bize kim yardım eder?" Firavun: "Ben size kendi gorusumden baskasını soylemiyorum. Ben size ancak dogru yolu gosteriyorum" dedi
Surah Ghafir, Verse 29
وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُم مِّثۡلَ يَوۡمِ ٱلۡأَحۡزَابِ
Inanmıs olan adam dedi ki: "Ey milletim! Dogrusu ben sizin icin, Nuh milletinin, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, peygamberleri yalanlayan toplulukların ugradıkları bir gunun benzerinden korkuyorum. Allah kullara zulum dilemez
Surah Ghafir, Verse 30
مِثۡلَ دَأۡبِ قَوۡمِ نُوحٖ وَعَادٖ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۚ وَمَا ٱللَّهُ يُرِيدُ ظُلۡمٗا لِّلۡعِبَادِ
Inanmıs olan adam dedi ki: "Ey milletim! Dogrusu ben sizin icin, Nuh milletinin, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, peygamberleri yalanlayan toplulukların ugradıkları bir gunun benzerinden korkuyorum. Allah kullara zulum dilemez
Surah Ghafir, Verse 31
وَيَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ يَوۡمَ ٱلتَّنَادِ
Ey milletim! Ahu figan gununden sizin hesabınıza korkuyorum
Surah Ghafir, Verse 32
يَوۡمَ تُوَلُّونَ مُدۡبِرِينَ مَا لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنۡ عَاصِمٖۗ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ
Arkanıza donup kacacagınız gun Allah'a karsı sizi koruyan bulunmaz. Allah'ın saptırdıgını dogru yola getirecek yoktur
Surah Ghafir, Verse 33
وَلَقَدۡ جَآءَكُمۡ يُوسُفُ مِن قَبۡلُ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَمَا زِلۡتُمۡ فِي شَكّٖ مِّمَّا جَآءَكُم بِهِۦۖ حَتَّىٰٓ إِذَا هَلَكَ قُلۡتُمۡ لَن يَبۡعَثَ ٱللَّهُ مِنۢ بَعۡدِهِۦ رَسُولٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ مُّرۡتَابٌ
And olsun ki, Yusuf da, daha once, size belgelerle gelmisti. Size getirdigi seylerden suphelenip durmustunuz. Sonunda Yusuf olunce, Allah onun ardından hicbir peygamber gondermeyecek demistiniz. Allah, asırı supheciyi iste boylece saptırır
Surah Ghafir, Verse 34
ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡۖ كَبُرَ مَقۡتًا عِندَ ٱللَّهِ وَعِندَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ كَذَٰلِكَ يَطۡبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ قَلۡبِ مُتَكَبِّرٖ جَبَّارٖ
Bunlar, Allah'ın ayetleri uzerinde kendilerine gelmis bir delil bulunmadan tartısırlar. Bu, Allah katında da, inananların yanında da ofkeyi arttırır. Allah, buyukluk taslayan her zorbanın kalbini bundan dolayı muhurler
Surah Ghafir, Verse 35
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ يَٰهَٰمَٰنُ ٱبۡنِ لِي صَرۡحٗا لَّعَلِّيٓ أَبۡلُغُ ٱلۡأَسۡبَٰبَ
Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, goklerin yollarına erisirim de Musa'nın Tanrısını gorurum. Dogrusu ben, onu yalancı sanıyorum" dedi. Firavun'a, kotu isi boylece guzel gosterildi ve dogru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette bosa gidecekti
Surah Ghafir, Verse 36
أَسۡبَٰبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ فَأَطَّلِعَ إِلَىٰٓ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُۥ كَٰذِبٗاۚ وَكَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَصُدَّ عَنِ ٱلسَّبِيلِۚ وَمَا كَيۡدُ فِرۡعَوۡنَ إِلَّا فِي تَبَابٖ
Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, goklerin yollarına erisirim de Musa'nın Tanrısını gorurum. Dogrusu ben, onu yalancı sanıyorum" dedi. Firavun'a, kotu isi boylece guzel gosterildi ve dogru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette bosa gidecekti
Surah Ghafir, Verse 37
وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ ٱتَّبِعُونِ أَهۡدِكُمۡ سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ
O inanan kimse dedi ki: "Ey milletim! Bana uyun, sizi dogru yola eristireyim
Surah Ghafir, Verse 38
يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا مَتَٰعٞ وَإِنَّ ٱلۡأٓخِرَةَ هِيَ دَارُ ٱلۡقَرَارِ
Ey milletim! Suphesiz bu dunya hayatı gecicidir, ama ahiret, dogrusu iste o, kalınacak yurttur
Surah Ghafir, Verse 39
مَنۡ عَمِلَ سَيِّئَةٗ فَلَا يُجۡزَىٰٓ إِلَّا مِثۡلَهَاۖ وَمَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡخُلُونَ ٱلۡجَنَّةَ يُرۡزَقُونَ فِيهَا بِغَيۡرِ حِسَابٖ
Kim bir kotuluk islerse ancak onun kadar ceza gorur. Kadın veya erkek, kim, inanarak yararlı is islerse, iste onlar cennete girerler; orada hesapsız sekilde rızıklanırlar
Surah Ghafir, Verse 40
۞وَيَٰقَوۡمِ مَا لِيٓ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلنَّجَوٰةِ وَتَدۡعُونَنِيٓ إِلَى ٱلنَّارِ
Ey milletim! Nedir basıma gelen? Ben sizi kurtulusa cagırıyorum, siz beni atese cagırıyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 41
تَدۡعُونَنِي لِأَكۡفُرَ بِٱللَّهِ وَأُشۡرِكَ بِهِۦ مَا لَيۡسَ لِي بِهِۦ عِلۡمٞ وَأَنَا۠ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡغَفَّـٰرِ
Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmedigim bir seyi O'na ortak kosmaya cagırıyorsunuz; ben ise sizi, guclu olan, cok bagıslayan Allah'a cagırıyorum
Surah Ghafir, Verse 42
لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِ لَيۡسَ لَهُۥ دَعۡوَةٞ فِي ٱلدُّنۡيَا وَلَا فِي ٱلۡأٓخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَآ إِلَى ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡمُسۡرِفِينَ هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ
Beni kendisine cagırdıgınızın, bu dunyada da ahirette de cagırabilecek kabiliyette olmadıgında, hepimizin Allah'a doneceginde, asırı gidenlerin ateslikler olduklarında suphe yoktur
Surah Ghafir, Verse 43
فَسَتَذۡكُرُونَ مَآ أَقُولُ لَكُمۡۚ وَأُفَوِّضُ أَمۡرِيٓ إِلَى ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَصِيرُۢ بِٱلۡعِبَادِ
Size soyledigimi hatırlayacaksınız. Ben isimi Allah'a bırakıyorum. Dogrusu Allah, kulları gorur
Surah Ghafir, Verse 44
فَوَقَىٰهُ ٱللَّهُ سَيِّـَٔاتِ مَا مَكَرُواْۖ وَحَاقَ بِـَٔالِ فِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ
Allah o adamı, kurmak istedikleri tuzaktan korudu. Kotu azap Firavun'un adamlarını sardı
Surah Ghafir, Verse 45
ٱلنَّارُ يُعۡرَضُونَ عَلَيۡهَا غُدُوّٗا وَعَشِيّٗاۚ وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ أَدۡخِلُوٓاْ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ أَشَدَّ ٱلۡعَذَابِ
Onlar, sabah aksam atese sunulurlar. Kıyamet cattıgı gun, "Firavun'un adamlarını azabın en agırına sokun"denir
Surah Ghafir, Verse 46
وَإِذۡ يَتَحَآجُّونَ فِي ٱلنَّارِ فَيَقُولُ ٱلضُّعَفَـٰٓؤُاْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُنَّا لَكُمۡ تَبَعٗا فَهَلۡ أَنتُم مُّغۡنُونَ عَنَّا نَصِيبٗا مِّنَ ٱلنَّارِ
Atesin icinde birbirleriyle tartısırlarken, gucsuzler, buyukluk taslayanlara: "Dogrusu biz size uymustuk, simdi atesin bir parcasını olsun bizden savabilir misiniz?" derler
Surah Ghafir, Verse 47
قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُلّٞ فِيهَآ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ حَكَمَ بَيۡنَ ٱلۡعِبَادِ
Buyukluk taslayanlar: "Dogrusu hepimiz onun icindeyiz. Allah kullar arasında suphesiz hukum vermistir" derler
Surah Ghafir, Verse 48
وَقَالَ ٱلَّذِينَ فِي ٱلنَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ٱدۡعُواْ رَبَّكُمۡ يُخَفِّفۡ عَنَّا يَوۡمٗا مِّنَ ٱلۡعَذَابِ
Ateste olanlar, cehennemin bekcilerine: "Rabbinize yalvarın da hic degilse bir gun, azabımızı hafifletsin" derler
Surah Ghafir, Verse 49
قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ تَكُ تَأۡتِيكُمۡ رُسُلُكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ قَالُواْ بَلَىٰۚ قَالُواْ فَٱدۡعُواْۗ وَمَا دُعَـٰٓؤُاْ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٍ
Bekciler: "Size, belgelerle peygamberleriniz gelmis miydi?" derler. Onlar da: "Evet, gelmisti" derler. Bekciler: "O halde kendiniz yalvarın" derler. Inkarcıların yalvarısı suphesiz bosunadır
Surah Ghafir, Verse 50
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡأَشۡهَٰدُ
Dogrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dunya hayatında ve sahidlerin sahidlik edecekleri gunde yardım ederiz
Surah Ghafir, Verse 51
يَوۡمَ لَا يَنفَعُ ٱلظَّـٰلِمِينَ مَعۡذِرَتُهُمۡۖ وَلَهُمُ ٱللَّعۡنَةُ وَلَهُمۡ سُوٓءُ ٱلدَّارِ
O gun zalimlere, ozur beyan etmeleri fayda vermez. Lanet onlaradır. Yurdun kotusu de onlaradır
Surah Ghafir, Verse 52
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡهُدَىٰ وَأَوۡرَثۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱلۡكِتَٰبَ
And olsun ki Biz Musa'ya dogruluk rehberi verdik. Israilogullarını da, akıl sahipleri icin bir ogut ve dogruluk rehberi olan Kitap'a, Tevrat'a varis kıldık
Surah Ghafir, Verse 53
هُدٗى وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
And olsun ki Biz Musa'ya dogruluk rehberi verdik. Israilogullarını da, akıl sahipleri icin bir ogut ve dogruluk rehberi olan Kitap'a, Tevrat'a varis kıldık
Surah Ghafir, Verse 54
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِبۡكَٰرِ
Sabret, Allah'ın verdigi soz suphesiz gercektir. Sucunun bagıslanmasını dile; Rabbini aksam, sabah, overek tesbih et
Surah Ghafir, Verse 55
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡ إِن فِي صُدُورِهِمۡ إِلَّا كِبۡرٞ مَّا هُم بِبَٰلِغِيهِۚ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ
Allah'ın ayetleri uzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartısanların gonullerinde, ulasamayacakları bir buyuklenme vardır. Sen Allah'a sıgın. O suphesiz isitendir, gorendir
Surah Ghafir, Verse 56
لَخَلۡقُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَكۡبَرُ مِنۡ خَلۡقِ ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Goklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha buyuk bir seydir. Fakat insanların cogu bilmezler
Surah Ghafir, Verse 57
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَلَا ٱلۡمُسِيٓءُۚ قَلِيلٗا مَّا تَتَذَكَّرُونَ
Korle goren, inanıp yararlı is isleyenlerle kotuluk yapan bir degildir. Ne kadar az dusunuyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 58
إِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَأٓتِيَةٞ لَّا رَيۡبَ فِيهَا وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤۡمِنُونَ
Kıyamet gunu mutlaka gelecektir. Bunda suphe yoktur, fakat, insanların cogu inanmıyor
Surah Ghafir, Verse 59
وَقَالَ رَبُّكُمُ ٱدۡعُونِيٓ أَسۡتَجِبۡ لَكُمۡۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَسۡتَكۡبِرُونَ عَنۡ عِبَادَتِي سَيَدۡخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Rabbiniz: "Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi buyukluklerine yediremeyenler alcalmıs olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmustur
Surah Ghafir, Verse 60
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِتَسۡكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبۡصِرًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ
Size, geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gunduzu aydınlık olarak yaratan Allah'tır. Dogrusu Allah insanlara karsı lutufkardır, ama insanların cogu sukretmezler
Surah Ghafir, Verse 61
ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ
Iste herseyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah budur. O'ndan baska tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp dondurulursunuz
Surah Ghafir, Verse 62
كَذَٰلِكَ يُؤۡفَكُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ يَجۡحَدُونَ
Allah'ın ayetlerini bile bile inkar edenler boylece donduruluyorlardı
Surah Ghafir, Verse 63
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ قَرَارٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَصَوَّرَكُمۡ فَأَحۡسَنَ صُوَرَكُمۡ وَرَزَقَكُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡۖ فَتَبَارَكَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Sizin icin yeri durak, gogu bina eden, size sekil verip de, seklinizi guzel yapan, sizi temiz seylerle rızıklandıran Allah'tır. Iste Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yucedir
Surah Ghafir, Verse 64
هُوَ ٱلۡحَيُّ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱدۡعُوهُ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَۗ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
O diridir, O'ndan baska tanrı yoktur. Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın. Ovgu, Alemlerin Rabbi Allah icindir
Surah Ghafir, Verse 65
۞قُلۡ إِنِّي نُهِيتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَمَّا جَآءَنِيَ ٱلۡبَيِّنَٰتُ مِن رَّبِّي وَأُمِرۡتُ أَنۡ أُسۡلِمَ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
De ki: "Sizin, Allah'ı bırakıp da kulluk ettiklerinize kulluk etmek bana yasak kılınmıstır. Zira bana Rabbimden belgeler gelmistir. Ben, kendimi Alemlerin Rabbine vermekle emrolundum
Surah Ghafir, Verse 66
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ مِنۡ عَلَقَةٖ ثُمَّ يُخۡرِجُكُمۡ طِفۡلٗا ثُمَّ لِتَبۡلُغُوٓاْ أَشُدَّكُمۡ ثُمَّ لِتَكُونُواْ شُيُوخٗاۚ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّىٰ مِن قَبۡلُۖ وَلِتَبۡلُغُوٓاْ أَجَلٗا مُّسَمّٗى وَلَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ
Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra kan pıhtısından yaratan; sonra erginlik cagına ulasmanız, sonra da yaslanmanız icin sizi bebek olarak dunyaya cıkaran O'dur. Kiminiz daha once oldurulur, kiminiz de, belirtilmis bir sureye ulasırsınız. Belki artık dusunursunuz
Surah Ghafir, Verse 67
هُوَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ فَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
Dirilten, olduren O'dur. Bir seye karar verirse "Ol" der, o da oluverir
Surah Ghafir, Verse 68
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ أَنَّىٰ يُصۡرَفُونَ
Allah'ın ayetleri uzerinde tartısanları gormez misin? Nasıl da donduruluyorlar
Surah Ghafir, Verse 69
ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِٱلۡكِتَٰبِ وَبِمَآ أَرۡسَلۡنَا بِهِۦ رُسُلَنَاۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Kitap'ı ve peygamberlerimize gonderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir
Surah Ghafir, Verse 70
إِذِ ٱلۡأَغۡلَٰلُ فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ وَٱلسَّلَٰسِلُ يُسۡحَبُونَ
Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya surulur, sonra ateste yakılırlar
Surah Ghafir, Verse 71
فِي ٱلۡحَمِيمِ ثُمَّ فِي ٱلنَّارِ يُسۡجَرُونَ
Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya surulur, sonra ateste yakılırlar
Surah Ghafir, Verse 72
ثُمَّ قِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تُشۡرِكُونَ
Sonra onlara: "Allah'ı bırakıp da kostugunuz ortaklar nerededir?" denir. "Bizden uzaklastılar; hayır, biz zaten onceleri hicbir seye kulluk etmiyorduk" derler. Iste Allah inkarcıları boyle saptırır
Surah Ghafir, Verse 73
مِن دُونِ ٱللَّهِۖ قَالُواْ ضَلُّواْ عَنَّا بَل لَّمۡ نَكُن نَّدۡعُواْ مِن قَبۡلُ شَيۡـٔٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Sonra onlara: "Allah'ı bırakıp da kostugunuz ortaklar nerededir?" denir. "Bizden uzaklastılar; hayır, biz zaten onceleri hicbir seye kulluk etmiyorduk" derler. Iste Allah inkarcıları boyle saptırır
Surah Ghafir, Verse 74
ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمۡ تَفۡرَحُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَبِمَا كُنتُمۡ تَمۡرَحُونَ
Onlara: "Iste bu, yeryuzunde haksız yere sımarmanız ve boburlenmenizden oturudur. Temelli kalacagınız cehennem kapılarından girin" denir. Buyuklenenlerin duragı ne kotudur
Surah Ghafir, Verse 75
ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ
Onlara: "Iste bu, yeryuzunde haksız yere sımarmanız ve boburlenmenizden oturudur. Temelli kalacagınız cehennem kapılarından girin" denir. Buyuklenenlerin duragı ne kotudur
Surah Ghafir, Verse 76
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۚ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعۡضَ ٱلَّذِي نَعِدُهُمۡ أَوۡ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ
Sabret; suphesiz Allah'ın verdigi soz gercektir. Onlara soz verdigimiz azabın bir kısmını sana gosteririz veya seni oldururuz, nasıl olsa onların donusu Bizedir
Surah Ghafir, Verse 77
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلٗا مِّن قَبۡلِكَ مِنۡهُم مَّن قَصَصۡنَا عَلَيۡكَ وَمِنۡهُم مَّن لَّمۡ نَقۡصُصۡ عَلَيۡكَۗ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأۡتِيَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ فَإِذَا جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ قُضِيَ بِٱلۡحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡمُبۡطِلُونَ
And olsun ki, senden once bircok peygamberler gonderdik; sana onların kimini anlattık, kimini anlatmadık; hicbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah'ın buyrugu gelince is gercekten biter. Iste o zaman, bosa ugrasanlar husranda kalırlar
Surah Ghafir, Verse 78
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَنۡعَٰمَ لِتَرۡكَبُواْ مِنۡهَا وَمِنۡهَا تَأۡكُلُونَ
Binek olarak kullanmanız ve yemeniz icin hayvanları sizin icin yaratan Allah'tır
Surah Ghafir, Verse 79
وَلَكُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ وَلِتَبۡلُغُواْ عَلَيۡهَا حَاجَةٗ فِي صُدُورِكُمۡ وَعَلَيۡهَا وَعَلَى ٱلۡفُلۡكِ تُحۡمَلُونَ
Onlarda sizin icin daha nice faydalar vardır; gonullerinizdeki arzulara, onlara binerek ulasırsınız. Onlarla ve gemilerle tasınırsınız
Surah Ghafir, Verse 80
وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ فَأَيَّ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُنكِرُونَ
Allah size delillerini gosteriyor. Allah'ın delillerinden hangisini inkar edersiniz
Surah Ghafir, Verse 81
أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُوٓاْ أَكۡثَرَ مِنۡهُمۡ وَأَشَدَّ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Yeryuzunde dolasıp, kendilerinden daha cok, daha kuvvetli, yeryuzunde bıraktıkları eserler daha saglam olan oncekilerin sonuclarının nasıl oldugunu gormezler mi? Kazandıkları onlara bir fayda vermemistir
Surah Ghafir, Verse 82
فَلَمَّا جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَرِحُواْ بِمَا عِندَهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları sey kendilerini sarıverdi
Surah Ghafir, Verse 83
فَلَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَحۡدَهُۥ وَكَفَرۡنَا بِمَا كُنَّا بِهِۦ مُشۡرِكِينَ
Siddetli azabımızı gorduklerinde: "Yalnız Allah'a inandık; O'na kostugumuz esleri inkar ettik" dediler
Surah Ghafir, Verse 84
فَلَمۡ يَكُ يَنفَعُهُمۡ إِيمَٰنُهُمۡ لَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَاۖ سُنَّتَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي قَدۡ خَلَتۡ فِي عِبَادِهِۦۖ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Ama, Bizim siddetli azabımızı gorup de oyle inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında, oteden beri yururlukte olan yasasıdır. Iste inkarcılar o zaman husranda kaldılar
Surah Ghafir, Verse 85