UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Ghafir - Turkish Translation by Tefhim Ul Kuran


حمٓ

Ha, Mim
Surah Ghafir, Verse 1


تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ

Bu Kitabın indirilmesi, Aziz, Alim olan Allah´tandır
Surah Ghafir, Verse 2


غَافِرِ ٱلذَّنۢبِ وَقَابِلِ ٱلتَّوۡبِ شَدِيدِ ٱلۡعِقَابِ ذِي ٱلطَّوۡلِۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ إِلَيۡهِ ٱلۡمَصِيرُ

Gunahı bagıslayan, tevbeyi kabul eden, cezası pek siddetli olan ve lutuf sahibi (Allah´tan). O´ndan baska ilah yoktur. Donus O´nadır
Surah Ghafir, Verse 3


مَا يُجَٰدِلُ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَا يَغۡرُرۡكَ تَقَلُّبُهُمۡ فِي ٱلۡبِلَٰدِ

Allah´ın ayetleri konusunda, inkar edenlerden baskası mucadele etmez. Oyleyse onların sehirlerde donup dolasması seni aldatmasın
Surah Ghafir, Verse 4


كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ وَٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۖ وَهَمَّتۡ كُلُّ أُمَّةِۭ بِرَسُولِهِمۡ لِيَأۡخُذُوهُۖ وَجَٰدَلُواْ بِٱلۡبَٰطِلِ لِيُدۡحِضُواْ بِهِ ٱلۡحَقَّ فَأَخَذۡتُهُمۡۖ فَكَيۡفَ كَانَ عِقَابِ

Kendilerinden once Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı cok) fırkalar da. Her ummet, kendi peygamberlerini (susturmak icin) yakalamaga yeltendi. Hakkı, onunla yururlukten kaldırmak icin, ´batıla dayanarak´ mucadeleye giristiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık benim cezalandırmam nasılmıs
Surah Ghafir, Verse 5


وَكَذَٰلِكَ حَقَّتۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ

Senin Rabbinin kafirler uzerindeki: «Gercekten onlar atesin halkıdır» sozu boylece hak oldu
Surah Ghafir, Verse 6


ٱلَّذِينَ يَحۡمِلُونَ ٱلۡعَرۡشَ وَمَنۡ حَوۡلَهُۥ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡ وَيُؤۡمِنُونَ بِهِۦ وَيَسۡتَغۡفِرُونَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْۖ رَبَّنَا وَسِعۡتَ كُلَّ شَيۡءٖ رَّحۡمَةٗ وَعِلۡمٗا فَٱغۡفِرۡ لِلَّذِينَ تَابُواْ وَٱتَّبَعُواْ سَبِيلَكَ وَقِهِمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ

Ars´ı yuklenmekte olanlar ve cevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih etmekte, O´na iman etmekte ve iman edenlere magfiret dilemektedirler: «Rabbimiz, rahmet ve ilim bakımından her seyi kusatıp sardın; tevbe edenlere ve senin yoluna tabi olanlara magfiret et ve onları cehennem azabından koru.»
Surah Ghafir, Verse 7


رَبَّنَا وَأَدۡخِلۡهُمۡ جَنَّـٰتِ عَدۡنٍ ٱلَّتِي وَعَدتَّهُمۡ وَمَن صَلَحَ مِنۡ ءَابَآئِهِمۡ وَأَزۡوَٰجِهِمۡ وَذُرِّيَّـٰتِهِمۡۚ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

«Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok, ki onlara (bunu) va´dettin; babalarından, eslerinden ve soylarından salih olanları da. Hic suphesiz sen, ustun ve guclu olansın, hukum ve hikmet sahibisin.»
Surah Ghafir, Verse 8


وَقِهِمُ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ وَمَن تَقِ ٱلسَّيِّـَٔاتِ يَوۡمَئِذٖ فَقَدۡ رَحِمۡتَهُۥۚ وَذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ

«Ve onları kotuluklerden koru. O gun sen, kimi kotuluklerden korumussan, gercekten ona rahmet de etmissin. Iste buyuk ´kurtulus ve mutluluk´ budur.»
Surah Ghafir, Verse 9


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُنَادَوۡنَ لَمَقۡتُ ٱللَّهِ أَكۡبَرُ مِن مَّقۡتِكُمۡ أَنفُسَكُمۡ إِذۡ تُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلۡإِيمَٰنِ فَتَكۡفُرُونَ

Suphesiz kufredenlere de (soyle) seslenilir: «Allah´ın elbette gazablanması, sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha buyuktur. Cunku siz, imana cagırıldıgınız zaman kufrediyordunuz.»
Surah Ghafir, Verse 10


قَالُواْ رَبَّنَآ أَمَتَّنَا ٱثۡنَتَيۡنِ وَأَحۡيَيۡتَنَا ٱثۡنَتَيۡنِ فَٱعۡتَرَفۡنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلۡ إِلَىٰ خُرُوجٖ مِّن سَبِيلٖ

Dediler ki: «Rabbimiz, bizi iki kere oldurdun ve iki kere de dirilttin; biz de gunahlarımızı itiraf ettik. Simdi cıkıs icin bir yol var mı?»
Surah Ghafir, Verse 11


ذَٰلِكُم بِأَنَّهُۥٓ إِذَا دُعِيَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُۥ كَفَرۡتُمۡ وَإِن يُشۡرَكۡ بِهِۦ تُؤۡمِنُواْۚ فَٱلۡحُكۡمُ لِلَّهِ ٱلۡعَلِيِّ ٱلۡكَبِيرِ

«Sizin (durumunuz) boyledir. Cunku bir olan Allah´a cagırıldıgınız zaman inkar ettiniz. O´na sirk kosuldugunda da inanıp onayladınız. Artık hukum, yuce, buyuk olan Allah´ındır.»
Surah Ghafir, Verse 12


هُوَ ٱلَّذِي يُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُنَزِّلُ لَكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ رِزۡقٗاۚ وَمَا يَتَذَكَّرُ إِلَّا مَن يُنِيبُ

O, size ayetlerini gostermekte ve sizin icin gokten rızık indirmektedir. Icten (Allah´a) yonelip donenden baskası ogut alıp dusunmez
Surah Ghafir, Verse 13


فَٱدۡعُواْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡكَٰفِرُونَ

Oyleyse, dini yalnızca O´na halis kılanlar olarak Allah´a dua (kulluk) edin; kafirler hos gormese de
Surah Ghafir, Verse 14


رَفِيعُ ٱلدَّرَجَٰتِ ذُو ٱلۡعَرۡشِ يُلۡقِي ٱلرُّوحَ مِنۡ أَمۡرِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦ لِيُنذِرَ يَوۡمَ ٱلتَّلَاقِ

Dereceleri yukselten Ars´ın sahibi (Allah), (ahiretteki) ´toplanma ve bulusma´ gunu ile uyarıp korkutmak icin, kendi emrinden olan ruhu kullarından diledigine indirir
Surah Ghafir, Verse 15


يَوۡمَ هُم بَٰرِزُونَۖ لَا يَخۡفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِنۡهُمۡ شَيۡءٞۚ لِّمَنِ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَۖ لِلَّهِ ٱلۡوَٰحِدِ ٱلۡقَهَّارِ

O gun onlar, orta yere cıkarlar. Onlardan hicbir sey Allah´a karsı gizli kalmaz. (Allah sorar:) «Bugun mulk kimindir? Bir olan, kahhar olan Allah´ındır.»
Surah Ghafir, Verse 16


ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡۚ لَا ظُلۡمَ ٱلۡيَوۡمَۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

Bugun her bir nefis, kendi kazandıgıyla karsılık gorur. Bugun zulum yoktur. Suphesiz Allah, hesabı seri gorendir
Surah Ghafir, Verse 17


وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡأٓزِفَةِ إِذِ ٱلۡقُلُوبُ لَدَى ٱلۡحَنَاجِرِ كَٰظِمِينَۚ مَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ حَمِيمٖ وَلَا شَفِيعٖ يُطَاعُ

Onları, yaklasmakta olan gune karsı uyarıp korkut; o zaman yurekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar. Zalimler icin ne koruyucu bir dost, ne de sozu yerine getirebilir bir sefaatci yoktur
Surah Ghafir, Verse 18


يَعۡلَمُ خَآئِنَةَ ٱلۡأَعۡيُنِ وَمَا تُخۡفِي ٱلصُّدُورُ

(Allah,) Gozlerin hainliklerini ve goguslerin saklamakta olduklarını bilir
Surah Ghafir, Verse 19


وَٱللَّهُ يَقۡضِي بِٱلۡحَقِّۖ وَٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ لَا يَقۡضُونَ بِشَيۡءٍۗ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ

Allah hak ile hukmeder. Oysa O´nu bırakıp tapmakta oldukları ise, hicbir seye hukmedemezler. Suphesiz Allah, isitendir, gorendir
Surah Ghafir, Verse 20


۞أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُواْ هُمۡ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمۡ وَمَا كَانَ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن وَاقٖ

Onlar, yeryuzunde gezip dolasmıyorlar mı ki, boylece kendilerinden oncekilerin nasıl bir sona ugradıklarını bir gorsunler. Onlar, kuvvet ve yeryuzundeki eserleri bakımından kendilerinden daha ustun idiler. Fakat Allah, onları gunahları dolayısıyla (azabla) yakalayıverdi. Onları Allah´tan bir koruyacak olan da bulunmadı
Surah Ghafir, Verse 21


ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانَت تَّأۡتِيهِمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَكَفَرُواْ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ قَوِيّٞ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Cunku gercekten onlar, peygamberleri kendilerine apacık belgeler getirirdi; fakat onlar kufre sapmıslardı. Bu yuzden Allah, onları (azabla) yakalayıverdi. Suphesiz O, kuvvetli olandır, cezalandırması da siddetlidir
Surah Ghafir, Verse 22


وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَا وَسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ

Andolsun, biz Musa´yı ayetlerimizle ve apacık ispatlı bir delille gonderdik
Surah Ghafir, Verse 23


إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَهَٰمَٰنَ وَقَٰرُونَ فَقَالُواْ سَٰحِرٞ كَذَّابٞ

Firavun´a, Haman´a ve Karun´a. Ama onlar: «(Bu,) yalan soylemekte olan bir buyucudur» dediler
Surah Ghafir, Verse 24


فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡحَقِّ مِنۡ عِندِنَا قَالُواْ ٱقۡتُلُوٓاْ أَبۡنَآءَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ وَٱسۡتَحۡيُواْ نِسَآءَهُمۡۚ وَمَا كَيۡدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ

Boylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldigi zaman, dediler ki: «Onunla birlikte iman etmekte olanların erkek cocuklarını oldurun; kadınlarını ise sag bırakın.» Ancak kafirlerin hileli duzeni bosa cıkmakta olandan baskası degildir
Surah Ghafir, Verse 25


وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ذَرُونِيٓ أَقۡتُلۡ مُوسَىٰ وَلۡيَدۡعُ رَبَّهُۥٓۖ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُبَدِّلَ دِينَكُمۡ أَوۡ أَن يُظۡهِرَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡفَسَادَ

Firavun dedi ki: «Bırakın beni, Musa´yı oldureyim de o (gitsin) Rabbine yalvarıp yakarsın. Cunku ben, sizin dininizi degistirmesinden ya da yeryuzunde fesat cıkarmasından korkuyorum.»
Surah Ghafir, Verse 26


وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٖ لَّا يُؤۡمِنُ بِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ

Musa dedi ki: «Gercekten ben, hesap gunune iman etmeyen her mutekebbirden, benim de Rabbim, sizin de Rabbinize sıgınırım.»
Surah Ghafir, Verse 27


وَقَالَ رَجُلٞ مُّؤۡمِنٞ مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَكۡتُمُ إِيمَٰنَهُۥٓ أَتَقۡتُلُونَ رَجُلًا أَن يَقُولَ رَبِّيَ ٱللَّهُ وَقَدۡ جَآءَكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ مِن رَّبِّكُمۡۖ وَإِن يَكُ كَٰذِبٗا فَعَلَيۡهِ كَذِبُهُۥۖ وَإِن يَكُ صَادِقٗا يُصِبۡكُم بَعۡضُ ٱلَّذِي يَعِدُكُمۡۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ كَذَّابٞ

Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mu´min bir adam dedi ki: «Siz, benim Rabbim Allah´tır diyen bir adamı olduruyor musunuz? Oysa o, size Rabbinizden apacık belgelerle gelmis bulunmaktadır. Buna ragmen o eger bir yalancı ise yalanı kendi aleyhinedir; ve eger dogru soyleyen ise, (o zaman da) size va´dettiklerinin bir bolumu size isabet eder. Suphesiz Allah, olcuyu tasıran, cok yalan soyleyeni hidayete erdirmez.»
Surah Ghafir, Verse 28


يَٰقَوۡمِ لَكُمُ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَ ظَٰهِرِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَن يَنصُرُنَا مِنۢ بَأۡسِ ٱللَّهِ إِن جَآءَنَاۚ قَالَ فِرۡعَوۡنُ مَآ أُرِيكُمۡ إِلَّا مَآ أَرَىٰ وَمَآ أَهۡدِيكُمۡ إِلَّا سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ

«Ey Kavmim, bugun mulk sizindir, yeryuzunde de hukum sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah´tan dayanılmaz bir azab gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?» Firavun dedi ki: «Ben, size yalnızca gordugumu (kendi gorusumu) gosteriyorum ve ben sizi dogru olan yoldan da baskasına yoneltmiyorum.»
Surah Ghafir, Verse 29


وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُم مِّثۡلَ يَوۡمِ ٱلۡأَحۡزَابِ

Iman eden (adam) dedi ki: «Ey Kavmim, ben sizin o fırkaların gunune benzer (bir gunun felaketine ugrarsınız) diye korkuyorum.»
Surah Ghafir, Verse 30


مِثۡلَ دَأۡبِ قَوۡمِ نُوحٖ وَعَادٖ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۚ وَمَا ٱللَّهُ يُرِيدُ ظُلۡمٗا لِّلۡعِبَادِ

«Nuh kavmi, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benzer (bir gun). Allah, kullar icin zulum istemez.»
Surah Ghafir, Verse 31


وَيَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ يَوۡمَ ٱلتَّنَادِ

«Ve ey kavmim, dogrusu ben sizin icin o feryat (edeceginiz kıyamet) gununden korkuyorum.»
Surah Ghafir, Verse 32


يَوۡمَ تُوَلُّونَ مُدۡبِرِينَ مَا لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنۡ عَاصِمٖۗ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ

«Arkanızı donup kacacagınız gun; sizi Allah´tan koruyacak yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu dogruya yoneltecek bulunmaz.»
Surah Ghafir, Verse 33


وَلَقَدۡ جَآءَكُمۡ يُوسُفُ مِن قَبۡلُ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَمَا زِلۡتُمۡ فِي شَكّٖ مِّمَّا جَآءَكُم بِهِۦۖ حَتَّىٰٓ إِذَا هَلَكَ قُلۡتُمۡ لَن يَبۡعَثَ ٱللَّهُ مِنۢ بَعۡدِهِۦ رَسُولٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ مُّرۡتَابٌ

«Andolsun, daha once Yusuf da size apacık belgeler getirmisti. O zaman size getirdikleri hakkında kuskuya kapılıp durmustunuz. Sonunda o, vefat edince, demistiniz ki: «Allah, ondan sonra kesin olarak bir peygamber gondermez.» Iste Allah, olcuyu tasıran, supheci kimseyi boyle saptırır.»
Surah Ghafir, Verse 34


ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡۖ كَبُرَ مَقۡتًا عِندَ ٱللَّهِ وَعِندَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ كَذَٰلِكَ يَطۡبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ قَلۡبِ مُتَكَبِّرٖ جَبَّارٖ

«Ki onlar, Allah´ın ayetleri konusunda kendilerine gelmis bir delil bulunmaksızın mucadele edip dururlar. (Bu,) Allah katında da, iman edenler katında da buyuk bir ofke (sebebi)dir. Iste Allah, her mutekebbir zorbanın kalbini boyle damgalar.»
Surah Ghafir, Verse 35


وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ يَٰهَٰمَٰنُ ٱبۡنِ لِي صَرۡحٗا لَّعَلِّيٓ أَبۡلُغُ ٱلۡأَسۡبَٰبَ

Firavun dedi ki: «Ey Haman, bana yuksek bir kule bina et; belki o yollara ulasabilirim.»
Surah Ghafir, Verse 36


أَسۡبَٰبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ فَأَطَّلِعَ إِلَىٰٓ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُۥ كَٰذِبٗاۚ وَكَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَصُدَّ عَنِ ٱلسَّبِيلِۚ وَمَا كَيۡدُ فِرۡعَوۡنَ إِلَّا فِي تَبَابٖ

«Goklerin yollarına. Boylelikle Musa´nın ilahına cıkabilirim. Cunku ben, onun yalancı oldugunu sanıyorum.» Iste Firavun´a, kotu ameli boyle cekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun´un hileli duzeni, ´yıkım ve kayıpta´ olmaktan baska (bir sey) olmadı
Surah Ghafir, Verse 37


وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ ٱتَّبِعُونِ أَهۡدِكُمۡ سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ

Iman eden (adam) dedi ki: «Ey Kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi dogru yola iletip yonelteyim.»
Surah Ghafir, Verse 38


يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا مَتَٰعٞ وَإِنَّ ٱلۡأٓخِرَةَ هِيَ دَارُ ٱلۡقَرَارِ

«Ey Kavmim, gercekten bu dunya hayatı, yalnızca bir metadır. Suphesiz ahiret ise, (asıl) karar kılınan yurt odur.»
Surah Ghafir, Verse 39


مَنۡ عَمِلَ سَيِّئَةٗ فَلَا يُجۡزَىٰٓ إِلَّا مِثۡلَهَاۖ وَمَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡخُلُونَ ٱلۡجَنَّةَ يُرۡزَقُونَ فِيهَا بِغَيۡرِ حِسَابٖ

«Kim bir kotuluk islerse, kendi mislinden baskalarıyla ceza gormez; kim de -erkek olsun, disi olsun- kendisi bir mu´min olarak salih bir amelde bulunursa, iste onlar, icinde hesapsız olarak rızıklandırılmak uzere cennete girerler.»
Surah Ghafir, Verse 40


۞وَيَٰقَوۡمِ مَا لِيٓ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلنَّجَوٰةِ وَتَدۡعُونَنِيٓ إِلَى ٱلنَّارِ

«Ey Kavmim, ne oluyor ki ben sizi kurtulusa cagırmaktayken, siz beni atese cagırmaktasınız.»
Surah Ghafir, Verse 41


تَدۡعُونَنِي لِأَكۡفُرَ بِٱللَّهِ وَأُشۡرِكَ بِهِۦ مَا لَيۡسَ لِي بِهِۦ عِلۡمٞ وَأَنَا۠ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡغَفَّـٰرِ

«Siz beni Allah´a (karsı) kufre sapmaya ve hakkında bilgim olmayan seyleri O´na sirk kosmaya cagırmaktasınız. Ben ise sizi, ustun ve guclu olan, bagıslayan (Allah´)a cagırıyorum.»
Surah Ghafir, Verse 42


لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِ لَيۡسَ لَهُۥ دَعۡوَةٞ فِي ٱلدُّنۡيَا وَلَا فِي ٱلۡأٓخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَآ إِلَى ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡمُسۡرِفِينَ هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ

«Imkanı yok; gercekten sizin beni kendisine cagırmakta oldugunuz seyin, dunyada da, ahirette de cagrıda bulunma (yetkisi, gucu, degeri ve bagıslama)sı yoktur. Suphesiz, bizim donusumuz Allah´adır. Olcuyu tasıranlar, onlar atesin halkı olanlardır.»
Surah Ghafir, Verse 43


فَسَتَذۡكُرُونَ مَآ أَقُولُ لَكُمۡۚ وَأُفَوِّضُ أَمۡرِيٓ إِلَى ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَصِيرُۢ بِٱلۡعِبَادِ

«Iste size soylemekte olduklarımı yakında hatırlayacaksınız. Ben de isimi Allah´a bırakıyorum. Suphesiz Allah, kulları pek iyi gorendir.»
Surah Ghafir, Verse 44


فَوَقَىٰهُ ٱللَّهُ سَيِّـَٔاتِ مَا مَكَرُواْۖ وَحَاقَ بِـَٔالِ فِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ

Sonunda Allah, onların kurdukları hileli duzenlerinin kotuluklerinden onu korudu ve Firavun´un cevresini de azabın en kotusu kusatıverdi
Surah Ghafir, Verse 45


ٱلنَّارُ يُعۡرَضُونَ عَلَيۡهَا غُدُوّٗا وَعَشِيّٗاۚ وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ أَدۡخِلُوٓاْ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ أَشَدَّ ٱلۡعَذَابِ

Ates; sabah aksam, ona sunulurlar. Kıyamet saatinin kopacagı gun ise: «Firavun cevresini, azabın en siddetli olanına sokun» (denecek)
Surah Ghafir, Verse 46


وَإِذۡ يَتَحَآجُّونَ فِي ٱلنَّارِ فَيَقُولُ ٱلضُّعَفَـٰٓؤُاْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُنَّا لَكُمۡ تَبَعٗا فَهَلۡ أَنتُم مُّغۡنُونَ عَنَّا نَصِيبٗا مِّنَ ٱلنَّارِ

Atesin icinde, iddialar one surup karsılıklı tartısırlarken zayıf olanlar, buyuklenen (mustekbir)lere derler ki: «Gercekten biz, size uymus (teb´anız) olan kimselerdik. Simdi siz, atesten bir parcasını olsun, bizden uzaklastırabilir misiniz?»
Surah Ghafir, Verse 47


قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُلّٞ فِيهَآ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ حَكَمَ بَيۡنَ ٱلۡعِبَادِ

Buyuklenen (mustekbir)ler derler ki: «Biz hepimiz (atesin) icindeyiz; gercek su ki Allah, kullar arasında hukum verdi (artık).»
Surah Ghafir, Verse 48


وَقَالَ ٱلَّذِينَ فِي ٱلنَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ٱدۡعُواْ رَبَّكُمۡ يُخَفِّفۡ عَنَّا يَوۡمٗا مِّنَ ٱلۡعَذَابِ

Atesin icinde olanlar, cehennem bekcilerine dediler ki: «Rabbinize dua edin; azabtan bir gunu (olsun) bize hafifletsin.»
Surah Ghafir, Verse 49


قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ تَكُ تَأۡتِيكُمۡ رُسُلُكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ قَالُواْ بَلَىٰۚ قَالُواْ فَٱدۡعُواْۗ وَمَا دُعَـٰٓؤُاْ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٍ

(Bekciler:) «Size kendi peygamberleriniz apacık belgelerle gelmez miydi?» dediler. Onlar: «Evet» dediler. (Bekciler:) «Su halde siz dua edin» dediler. Oysa kafirlerin duası, cıkmazda olmaktan baskası degildir
Surah Ghafir, Verse 50


إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡأَشۡهَٰدُ

Hic suphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere, dunya hayatında da, sahidlerin (sahidlik icin) duracakları gun de elbette yardım edecegiz
Surah Ghafir, Verse 51


يَوۡمَ لَا يَنفَعُ ٱلظَّـٰلِمِينَ مَعۡذِرَتُهُمۡۖ وَلَهُمُ ٱللَّعۡنَةُ وَلَهُمۡ سُوٓءُ ٱلدَّارِ

Zalimlere kendi mazeretlerinin hicbir yarar saglamayacagı gun; lanet de onlarındır, yurdun en kotusu de
Surah Ghafir, Verse 52


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡهُدَىٰ وَأَوۡرَثۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱلۡكِتَٰبَ

Andolsun biz Musa´ya hidayeti verdik ve Israilogullarına da kitabı miras bıraktık
Surah Ghafir, Verse 53


هُدٗى وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

(Ki o,) Temiz akıl sahipleri icin bir hidayet rehberi ve bir zikirdir
Surah Ghafir, Verse 54


فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِبۡكَٰرِ

Su halde sen sabret. Gercekten Allah´ın va´di haktır. Gunahın icin magfiret dile; aksam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et
Surah Ghafir, Verse 55


إِنَّ ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡ إِن فِي صُدُورِهِمۡ إِلَّا كِبۡرٞ مَّا هُم بِبَٰلِغِيهِۚ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ

Suphesiz, kendilerine gelmis bulunan hicbir delil olmaksızın, Allah´ın ayetleri konusunda mucadele edenlere gelince; onların goguslerinde kendisine ulasamayacakları bir buyukluk (istegin)den baskası yoktur. Artık sen Allah´a sıgın. Suphesiz O hakkıyla isiten, hakkıyla gorendir
Surah Ghafir, Verse 56


لَخَلۡقُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَكۡبَرُ مِنۡ خَلۡقِ ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ

Elbette goklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha buyuktur. Ancak insanların cogu bilmezler
Surah Ghafir, Verse 57


وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَلَا ٱلۡمُسِيٓءُۚ قَلِيلٗا مَّا تَتَذَكَّرُونَ

Kor olanla (basiretle) goren bir olmaz; iman edip salih amellerde bulunanlarla kotuluk yapan da. Ne kadar az ogut alıp dusunuyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 58


إِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَأٓتِيَةٞ لَّا رَيۡبَ فِيهَا وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤۡمِنُونَ

Suphesiz kıyamet saati, yaklasarak gelmektedir; bunda hic bir kusku yoktur. Ancak insanların cogu iman etmiyorlar
Surah Ghafir, Verse 59


وَقَالَ رَبُّكُمُ ٱدۡعُونِيٓ أَسۡتَجِبۡ لَكُمۡۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَسۡتَكۡبِرُونَ عَنۡ عِبَادَتِي سَيَدۡخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ

Rabbiniz dedi ki: «Bana dua edin, size icabet edeyim. Dogrusu bana ibadet etmekten buyuklenen (mustekbir)ler; cehenneme boyun bukmus kimseler olarak gireceklerdir.»
Surah Ghafir, Verse 60


ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِتَسۡكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبۡصِرًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Allah, kendisinde sukun bulmanız icin geceyi, aydınlık olarak da gunduzu sizin icin var etti. Suphesiz Allah, insanlara karsı (sınırsız) bir fazl sahibidir. Ancak insanların cogu sukretmiyorlar
Surah Ghafir, Verse 61


ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ

Iste bu, sizin Rabbiniz olan Allah´tır; her seyin yaratıcısıdır; O´ndan baska ilah yoktur. Oyleyse nasıl olur da cevriliyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 62


كَذَٰلِكَ يُؤۡفَكُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ يَجۡحَدُونَ

Iste, Allah´ın ayetlerini inkar etmekte olanlar da boyle cevriliyorlar
Surah Ghafir, Verse 63


ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ قَرَارٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَصَوَّرَكُمۡ فَأَحۡسَنَ صُوَرَكُمۡ وَرَزَقَكُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡۖ فَتَبَارَكَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Allah, yeryuzunu sizin icin bir karar, gokyuzunu de bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en guzel (bir bicim ve incelikte) kıldı ve size guzel, temiz seylerden rızık verdi. Iste sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yucedir
Surah Ghafir, Verse 64


هُوَ ٱلۡحَيُّ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱدۡعُوهُ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَۗ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

O, hayy (diri) olandır, O´ndan baska ilah yoktur; oyleyse dini yalnızca kendisine halis kılanlar olarak O´na dua edin. Alemlerin Rabbine hamd olsun
Surah Ghafir, Verse 65


۞قُلۡ إِنِّي نُهِيتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَمَّا جَآءَنِيَ ٱلۡبَيِّنَٰتُ مِن رَّبِّي وَأُمِرۡتُ أَنۡ أُسۡلِمَ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

De ki: «Bana apacık belgeler gelince, sizin Allah´tan baska taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak men edildim ve Alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum.»
Surah Ghafir, Verse 66


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ مِنۡ عَلَقَةٖ ثُمَّ يُخۡرِجُكُمۡ طِفۡلٗا ثُمَّ لِتَبۡلُغُوٓاْ أَشُدَّكُمۡ ثُمَّ لِتَكُونُواْ شُيُوخٗاۚ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّىٰ مِن قَبۡلُۖ وَلِتَبۡلُغُوٓاْ أَجَلٗا مُّسَمّٗى وَلَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

O´dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak´tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak cıkarmakta, sonra guclu (erginlik) cagınıza erismeniz, sonra da yaslanmanız icin size (belli bir omur vermektedir). Sizden kiminin daha once hayatına son verilmektedir, adı konulmus bir ecele erismeniz ve belki aklınızı kullanmanız icin (Allah sizi boyle yasatır)
Surah Ghafir, Verse 67


هُوَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ فَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ

Dirilten ve olduren O´dur. Bir isin olmasına hukmetti mi, ona yalnızca: «Ol» der, o da hemen oluverir
Surah Ghafir, Verse 68


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ أَنَّىٰ يُصۡرَفُونَ

Allah´ın ayetleri hakkında mucadele etmekte olanları gormuyor musun; onlar nasıl da donduruluyorlar
Surah Ghafir, Verse 69


ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِٱلۡكِتَٰبِ وَبِمَآ أَرۡسَلۡنَا بِهِۦ رُسُلَنَاۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ

Ki onlar, Kitabı ve peygamberlerimizle gonderdigimiz seyleri yalanladılar. Artık yakında bileceklerdir
Surah Ghafir, Verse 70


إِذِ ٱلۡأَغۡلَٰلُ فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ وَٱلسَّلَٰسِلُ يُسۡحَبُونَ

Boyunlarında demir halkalar ve (ayaklarında) zincirler oldugu halde suruklenecekler
Surah Ghafir, Verse 71


فِي ٱلۡحَمِيمِ ثُمَّ فِي ٱلنَّارِ يُسۡجَرُونَ

Kaynar suyun icinde; sonra ateste tutusturulacaklar
Surah Ghafir, Verse 72


ثُمَّ قِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تُشۡرِكُونَ

Sonra onlara denilecek: «Sizin sirk kostuklarınız nerede?»
Surah Ghafir, Verse 73


مِن دُونِ ٱللَّهِۖ قَالُواْ ضَلُّواْ عَنَّا بَل لَّمۡ نَكُن نَّدۡعُواْ مِن قَبۡلُ شَيۡـٔٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ ٱلۡكَٰفِرِينَ

«Allah´ın dısında (olan ortaklarınız).» Dediler ki: «Bizi bırakıp kayboluverdiler. Hayır, biz onceleri (meger) hicbir seye tapar degilmisiz.» Iste Allah, kafirleri boyle sasırtıp saptırır
Surah Ghafir, Verse 74


ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمۡ تَفۡرَحُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَبِمَا كُنتُمۡ تَمۡرَحُونَ

Iste bu, sizin yeryuzunde haksız yere sımarıp azmanız ve azgınca olcuyu tasırmanız dolayısıyladır
Surah Ghafir, Verse 75


ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ

Icinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Artık mutekebbirlerin konaklama yeri ne kotudur
Surah Ghafir, Verse 76


فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۚ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعۡضَ ٱلَّذِي نَعِدُهُمۡ أَوۡ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ

Su halde sen sabret, hic suphesiz Allah´ın va´di haktır. Sonunda ya onlara va´d ettigimiz (azab)ın bir kısmını sana gosterecegiz ya da senin hayatına son verecegiz. Nihayet onlar bize dondurulecekler
Surah Ghafir, Verse 77


وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلٗا مِّن قَبۡلِكَ مِنۡهُم مَّن قَصَصۡنَا عَلَيۡكَ وَمِنۡهُم مَّن لَّمۡ نَقۡصُصۡ عَلَيۡكَۗ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأۡتِيَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ فَإِذَا جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ قُضِيَ بِٱلۡحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡمُبۡطِلُونَ

Andolsun, biz senden once peygamberler gonderdik; onlardan kimini sana aktarıp anlattık ve onlardan kimini de sana aktarmayıp anlatmadık. Herhangi bir peygambere, Allah´ın izni olmaksızın bir ayeti getirmek olacak sey degildir. Allah´ın emri geldigi zaman hak ile hukum verilir ve iste burada (hakkı) iptal etmekte (istekli) olanlar husrana ugramıslardır
Surah Ghafir, Verse 78


ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَنۡعَٰمَ لِتَرۡكَبُواْ مِنۡهَا وَمِنۡهَا تَأۡكُلُونَ

Allah O´dur ki, kimine binmeniz, kiminden de yemeniz icin size (bir yarar olmak uzere) davarları var etti
Surah Ghafir, Verse 79


وَلَكُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ وَلِتَبۡلُغُواْ عَلَيۡهَا حَاجَةٗ فِي صُدُورِكُمۡ وَعَلَيۡهَا وَعَلَى ٱلۡفُلۡكِ تُحۡمَلُونَ

Onlarda sizin icin yararlar vardır. Onların ustunde goguslerinizde olan bir hacete (ihtiyaca veya arzuya) ulasırsınız; onların ustunde ve gemilerin ustunde de tasınırsınız
Surah Ghafir, Verse 80


وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ فَأَيَّ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُنكِرُونَ

Size kendi ayetlerini gostermektedir; artık Allah´ın ayetlerinden hangisini inkar ediyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 81


أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُوٓاْ أَكۡثَرَ مِنۡهُمۡ وَأَشَدَّ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ

Yeryuzunde gezip dolasmıyorlar mı ki, kendilerinden oncekilerin nasıl bir sona ugradıklarını bir gorsunler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha coktu ve yeryuzunde kuvvet ve eserler bakımından da kendilerinden daha ustunduler. Fakat kazanmakta oldukları seyler, (azaba karsı) onlara hicbir sey saglayamadı
Surah Ghafir, Verse 82


فَلَمَّا جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَرِحُواْ بِمَا عِندَهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

Peygamberleri kendilerine apacık belgeler getirdigi zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip boburlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri sey, kendilerini sarıp kusatıverdi
Surah Ghafir, Verse 83


فَلَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَحۡدَهُۥ وَكَفَرۡنَا بِمَا كُنَّا بِهِۦ مُشۡرِكِينَ

Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gordukleri zaman, dediler ki: «Bir olan Allah´a iman ettik ve O´na sirk kosmakta oldugumuz seyleri de inkar ettik.»
Surah Ghafir, Verse 84


فَلَمۡ يَكُ يَنفَعُهُمۡ إِيمَٰنُهُمۡ لَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَاۖ سُنَّتَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي قَدۡ خَلَتۡ فِي عِبَادِهِۦۖ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡكَٰفِرُونَ

Ama bizim dayanılmaz azabımızı gordukleri zaman, imanları kendilerine hicbir yarar saglamadı. (Bu,) Allah´ın kulları arasında surup gitmekte olan sunnetidir. Iste kafirler burada husrana ugramıslardır
Surah Ghafir, Verse 85


Author: Tefhim Ul Kuran


<< Surah 39
>> Surah 41

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai