Surah Ghafir - Turkish Translation by Muhammed Esed
حمٓ
Ha-Mim
Surah Ghafir, Verse 1
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ
Bu ilahi kelamın indirilisi, her seyi bilen, Kudret Sahibi Allah´tandır
Surah Ghafir, Verse 2
غَافِرِ ٱلذَّنۢبِ وَقَابِلِ ٱلتَّوۡبِ شَدِيدِ ٱلۡعِقَابِ ذِي ٱلطَّوۡلِۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ إِلَيۡهِ ٱلۡمَصِيرُ
Gunahları bagıslayan, tevbeleri kabul eden, intikamı cetin, lutfu sınırsız olan (Allah´tan). Ondan baska ilah yoktur, varıs O´nadır
Surah Ghafir, Verse 3
مَا يُجَٰدِلُ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَا يَغۡرُرۡكَ تَقَلُّبُهُمۡ فِي ٱلۡبِلَٰدِ
Yalnızca hakikati inkara sartlanmıs olanlar Allah´ın mesajlarını sorgulamaya yeltenirler. Fakat onların yeryuzunde keyiflerince dolasmaları seni yanıltmasın
Surah Ghafir, Verse 4
كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ وَٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۖ وَهَمَّتۡ كُلُّ أُمَّةِۭ بِرَسُولِهِمۡ لِيَأۡخُذُوهُۖ وَجَٰدَلُواْ بِٱلۡبَٰطِلِ لِيُدۡحِضُواْ بِهِ ٱلۡحَقَّ فَأَخَذۡتُهُمۡۖ فَكَيۡفَ كَانَ عِقَابِ
Onlardan once Nuh kavmi, sonra da (Allah´ın elcilerine karsı) birlesen (oteki kavim)lerin tumu hakikati yalanladılar; bu toplulukların her biri kendilerine gonderilen elcileri yakalayıp ortadan kaldırmak icin onlara karsı tuzaklar kurdular; ve hakikati etkisiz hale getirmek icin (elcilerin getirdikleri mesaja) yanlıs ve yanıltıcı delillerle karsı koydular; bu yuzden onları hesaba cektim. Ne cetindir Benim intikamım
Surah Ghafir, Verse 5
وَكَذَٰلِكَ حَقَّتۡ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ
Boylece hakikati inkara sartlanmıs olanlar hakkındaki Rabbinin sozu gerceklesecektir. Onlar kendilerini (cehennem) atesinde bulacaklardır
Surah Ghafir, Verse 6
ٱلَّذِينَ يَحۡمِلُونَ ٱلۡعَرۡشَ وَمَنۡ حَوۡلَهُۥ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡ وَيُؤۡمِنُونَ بِهِۦ وَيَسۡتَغۡفِرُونَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْۖ رَبَّنَا وَسِعۡتَ كُلَّ شَيۡءٖ رَّحۡمَةٗ وَعِلۡمٗا فَٱغۡفِرۡ لِلَّذِينَ تَابُواْ وَٱتَّبَعُواْ سَبِيلَكَ وَقِهِمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
(Allah´ın) kudret tahtını(n bilgisini iclerinde) tasıyanlar ve ona yakın olanlar, Rablerinin sınırsız ihtisamını hamd ile yuceltirler, O´na iman ederler ve (oteki) muminler icin bagıslanma dilerler: "Rabbimiz! Sen her seyi ilmin ve rahmetinle kusatırsın; tevbe edip yoluna uyanları bagısla ve yakıcı atesin azabından onları koru
Surah Ghafir, Verse 7
رَبَّنَا وَأَدۡخِلۡهُمۡ جَنَّـٰتِ عَدۡنٍ ٱلَّتِي وَعَدتَّهُمۡ وَمَن صَلَحَ مِنۡ ءَابَآئِهِمۡ وَأَزۡوَٰجِهِمۡ وَذُرِّيَّـٰتِهِمۡۚ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Rabbimiz! Onları ve atalarından, eslerinden ve cocuklarından durust ve erdemli olanları vaad ettigin sonsuz esenlik bahcelerine koy, suphesiz, kudret ve hikmet Sahibi olan yalnız Sensin
Surah Ghafir, Verse 8
وَقِهِمُ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ وَمَن تَقِ ٱلسَّيِّـَٔاتِ يَوۡمَئِذٖ فَقَدۡ رَحِمۡتَهُۥۚ وَذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
ve onları kotu fiiller (islemek)ten koru; o (Hesap) Gun(u) kotu fiiller(in lekesin)den kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmıs olursun; bu buyuk bir kurtulustur
Surah Ghafir, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُنَادَوۡنَ لَمَقۡتُ ٱللَّهِ أَكۡبَرُ مِن مَّقۡتِكُمۡ أَنفُسَكُمۡ إِذۡ تُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلۡإِيمَٰنِ فَتَكۡفُرُونَ
Hakikati inkara sartlanmıs olanlara gelince, (o Gun) bir ses onlara soyle diyecektir: "Imana cagrıldıgınız halde hakikati inkara devam ettiginiz (zaman) Allah´ın size karsı ofkesi, sizin kendinize karsı duydugunuz (su anki) ofkenizden daha buyuktur
Surah Ghafir, Verse 10
قَالُواْ رَبَّنَآ أَمَتَّنَا ٱثۡنَتَيۡنِ وَأَحۡيَيۡتَنَا ٱثۡنَتَيۡنِ فَٱعۡتَرَفۡنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلۡ إِلَىٰ خُرُوجٖ مِّن سَبِيلٖ
(Bunun uzerine) "Ey Rabbimiz!" diye feryad edecekler: "Sen bizi iki defa oldurdun, iki defa dirilttin! Peki, gunahlarımızı itiraf ettigimiz su anda (bu ikinci olumden) bir kurtulus yolu yok mudur
Surah Ghafir, Verse 11
ذَٰلِكُم بِأَنَّهُۥٓ إِذَا دُعِيَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُۥ كَفَرۡتُمۡ وَإِن يُشۡرَكۡ بِهِۦ تُؤۡمِنُواْۚ فَٱلۡحُكۡمُ لِلَّهِ ٱلۡعَلِيِّ ٱلۡكَبِيرِ
(Ve onlara soyle denilecektir:) "Bu (basınıza geldi), cunku Tek Allah´a her cagrıldıgınızda bu hakikati inkar ettiniz; ama O´na ortak kosulunca (hemen) inandınız! Artık hukum, Buyuk ve Yuce Allah´ındır
Surah Ghafir, Verse 12
هُوَ ٱلَّذِي يُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُنَزِّلُ لَكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ رِزۡقٗاۚ وَمَا يَتَذَكَّرُ إِلَّا مَن يُنِيبُ
Size (her turlu) isaretlerini gosteren, sizin icin gokten rızık indiren O´dur. Ama Allah´a yonelmis olanlardan baskası (bundan) bir ders cıkarmaz
Surah Ghafir, Verse 13
فَٱدۡعُواْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Hakikati inkar edenleri ne kadar ofkelendirse de icten bir inancla yalnız Allah´a baglanarak O´na dua edin
Surah Ghafir, Verse 14
رَفِيعُ ٱلدَّرَجَٰتِ ذُو ٱلۡعَرۡشِ يُلۡقِي ٱلرُّوحَ مِنۡ أَمۡرِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦ لِيُنذِرَ يَوۡمَ ٱلتَّلَاقِ
O, butun (varlık) derecelerinin en yucesi olarak kudret tahtına kurulmustur. O, Kendi iradesiyle kullarından diledigine vahiy indirir ki (butun insanları) O´na kavusacakları Gun(un gelip catacagı) konusunda uyarsın
Surah Ghafir, Verse 15
يَوۡمَ هُم بَٰرِزُونَۖ لَا يَخۡفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِنۡهُمۡ شَيۡءٞۚ لِّمَنِ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَۖ لِلَّهِ ٱلۡوَٰحِدِ ٱلۡقَهَّارِ
ki o Gun Allah´tan gizli saklı hicbir seyleri olmadan (oldukleri yerden) meydana cıkacaklardır. O Gun hukumranlık kimin olacak? Elbette butun varlıklar uzerinde mutlak otorite Sahibi olan Tek Allah´ın (olacak)
Surah Ghafir, Verse 16
ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡۚ لَا ظُلۡمَ ٱلۡيَوۡمَۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ
O Gun her insan kazandıgının karsılıgını gorur. O Gun hicbir haksızlık (yapılmaz). Suphesiz Allah, hesabı cabuk gorendir
Surah Ghafir, Verse 17
وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡأٓزِفَةِ إِذِ ٱلۡقُلُوبُ لَدَى ٱلۡحَنَاجِرِ كَٰظِمِينَۚ مَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ حَمِيمٖ وَلَا شَفِيعٖ يُطَاعُ
Bu sebeple, onları yureklerin bogulurcasına gırtlaga dayanacagı o yaklasan Gun´e karsı uyar! (o Gun) zalimler ne bir dost bulacaklar, ne de sozu dinlenecek bir sefaatci
Surah Ghafir, Verse 18
يَعۡلَمُ خَآئِنَةَ ٱلۡأَعۡيُنِ وَمَا تُخۡفِي ٱلصُّدُورُ
(cunku) O, art niyetli bakısların ve yureklerin gizledigi seylerin farkındadır
Surah Ghafir, Verse 19
وَٱللَّهُ يَقۡضِي بِٱلۡحَقِّۖ وَٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ لَا يَقۡضُونَ بِشَيۡءٍۗ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ
Allah hakikate ve adalete gore hukmeder; O´nu bırakıp yalvardıkları su (varlık)lar ise hicbir hukum veremezler cunku, yalnız Allah´tır her seyi isiten, her seyi goren
Surah Ghafir, Verse 20
۞أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُواْ هُمۡ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمۡ وَمَا كَانَ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن وَاقٖ
Onlar hic yeryuzunde dolasıp kendilerinden once yasamıs olan (inkarcı)ların sonunun ne oldugunu gormezler mi? Onlar, (kendilerinden) daha gucluyduler ve yeryuzunde daha derin izler bırakmıslardı ama Allah onları gunahlarından dolayı hesaba cekti ve (o zaman) kendilerini Allah´a karsı koruyacak bir kimse bulamadılar
Surah Ghafir, Verse 21
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانَت تَّأۡتِيهِمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَكَفَرُواْ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ قَوِيّٞ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Cunku onlar, elcileri kendilerine hakikatin butun kanıtlarıyla gelmis olmalarına ragmen onu reddetmislerdi, bu yuzden Allah onları hesaba cekti, cunku Allah gucludur, intikamında siddetlidir
Surah Ghafir, Verse 22
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَا وَسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٍ
Biz, Musa´yı mesajlarımızla ve (Bizden aldıgı) acık bir yetki ile gondermistik
Surah Ghafir, Verse 23
إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَهَٰمَٰنَ وَقَٰرُونَ فَقَالُواْ سَٰحِرٞ كَذَّابٞ
Firavun´a, Haman´a ve Karun´a; ama onlar (yalnızca), "O, bir buyucudur, bir yalancıdır!" demislerdi
Surah Ghafir, Verse 24
فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡحَقِّ مِنۡ عِندِنَا قَالُواْ ٱقۡتُلُوٓاْ أَبۡنَآءَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ وَٱسۡتَحۡيُواْ نِسَآءَهُمۡۚ وَمَا كَيۡدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ
(Firavun´a, ve tebaasına gelince,) Musa onlara Bizden (aldıgı) hakikati getirdiginde "Onun inanclarını benimseyenlerin kadınlarını sag bırakıp ogullarını oldurun!" dediler. Fakat inkarcıların hilesi hep bosa cıktı
Surah Ghafir, Verse 25
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ذَرُونِيٓ أَقۡتُلۡ مُوسَىٰ وَلۡيَدۡعُ رَبَّهُۥٓۖ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُبَدِّلَ دِينَكُمۡ أَوۡ أَن يُظۡهِرَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡفَسَادَ
Ve Firavun "Bırakın" dedi, "Musa´yı ben oldureyim ve bırakın o´nu, (var oldugunu iddia ettigi) Rabbine yalvarıp dursun! Dikkat edin, ben o´nun dininizi degistirmesinden yahut yeryuzunde fesat cıkarmasından korkuyorum
Surah Ghafir, Verse 26
وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٖ لَّا يُؤۡمِنُ بِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Buna karsılık Musa: "Kibre kapılarak Hesap Gunu´nu reddedenlerden, sizin de Rabbiniz, benim de Rabbim (olan Allah´a) sıgınırım!" dedi
Surah Ghafir, Verse 27
وَقَالَ رَجُلٞ مُّؤۡمِنٞ مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَكۡتُمُ إِيمَٰنَهُۥٓ أَتَقۡتُلُونَ رَجُلًا أَن يَقُولَ رَبِّيَ ٱللَّهُ وَقَدۡ جَآءَكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ مِن رَّبِّكُمۡۖ وَإِن يَكُ كَٰذِبٗا فَعَلَيۡهِ كَذِبُهُۥۖ وَإِن يَكُ صَادِقٗا يُصِبۡكُم بَعۡضُ ٱلَّذِي يَعِدُكُمۡۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ كَذَّابٞ
O anda, inancını (o gune kadar) gizlemis olan Firavun ailesinden bir mumin (soyle) haykırdı: "´Rabbim Allah´tır dedigi icin adam mı oldureceksiniz? Oysa o, size Rabbinizden kanıtlar getirmistir. Eger o, bir yalancı ise yalanı kendi aleyhine donecektir; ama gercegi soyluyorsa, sizi uyardıgı (azabın) bir kısmı basınıza gelecek, cunku Allah, (kendileri hakkında) yalan soyleyerek kendi kisiliklerini harcayanları dogru yola ulastırmaz
Surah Ghafir, Verse 28
يَٰقَوۡمِ لَكُمُ ٱلۡمُلۡكُ ٱلۡيَوۡمَ ظَٰهِرِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَن يَنصُرُنَا مِنۢ بَأۡسِ ٱللَّهِ إِن جَآءَنَاۚ قَالَ فِرۡعَوۡنُ مَآ أُرِيكُمۡ إِلَّا مَآ أَرَىٰ وَمَآ أَهۡدِيكُمۡ إِلَّا سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ
Ey kavmim! Bugun hukumranlık sizindir; (ve) yeryuzunun en guclusu sizlersiniz fakat, Allah´ın cezası basımıza gelirse, bizi ondan kim kurtaracak? Firavun ´Ben´ dedi, ´size yalnız kendi gordugumu gosteriyorum; ve sizi yalnız dogruluk yoluna cagırıyorum
Surah Ghafir, Verse 29
وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُم مِّثۡلَ يَوۡمِ ٱلۡأَحۡزَابِ
Bunun uzerine, imana ermis olan adam: "Ey kavmim!" diye haykırdı, "(Ilahi hakikate karsı) birlesmis olan su digerlerinin basına vaktiyle gelmis olan durumun sizin basınıza da gelmesinden korkuyorum
Surah Ghafir, Verse 30
مِثۡلَ دَأۡبِ قَوۡمِ نُوحٖ وَعَادٖ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِمۡۚ وَمَا ٱللَّهُ يُرِيدُ ظُلۡمٗا لِّلۡعِبَادِ
Nuh kavminin, ´Ad ve Semud (kavimlerinin) ve onlardan sonrakilerin basına gelmis olana benzer (bir durumun!) Ve unutmayın Allah, kulları icin hicbir haksızlık istemez
Surah Ghafir, Verse 31
وَيَٰقَوۡمِ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ يَوۡمَ ٱلتَّنَادِ
Ey kavmim! Sizin icin, (sıkıntıyla) birbirinizi cagıracagınız Gun(un, Hesap Gunu´nun gelmesin)den korkuyorum
Surah Ghafir, Verse 32
يَوۡمَ تُوَلُّونَ مُدۡبِرِينَ مَا لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنۡ عَاصِمٖۗ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ
ki o Gun sizi Allah(ın elin)den kurtaracak kimse bulamayacak ve arkanızı donup kac(mak istey)eceksiniz, cunku Allah kimi sasırtırsa artık ona yol gosteren olmaz
Surah Ghafir, Verse 33
وَلَقَدۡ جَآءَكُمۡ يُوسُفُ مِن قَبۡلُ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَمَا زِلۡتُمۡ فِي شَكّٖ مِّمَّا جَآءَكُم بِهِۦۖ حَتَّىٰٓ إِذَا هَلَكَ قُلۡتُمۡ لَن يَبۡعَثَ ٱللَّهُ مِنۢ بَعۡدِهِۦ رَسُولٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ مُّرۡتَابٌ
Ve (hatırlayın:) Yusuf da size daha once hakikatin butun kanıtlarıyla gelmisti; ama size getirdigi (mesajların tumu)ne karsı suphe duymaktan kacınmadınız, sonunda Yusuf olunce de, ´Allah o´ndan sonra hicbir elci gondermeyecek!´ dediniz. Allah, (vahyettiklerine karsı) supheye kapılarak kendi kendilerine yazık edenleri iste boyle saptırır
Surah Ghafir, Verse 34
ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡۖ كَبُرَ مَقۡتًا عِندَ ٱللَّهِ وَعِندَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ كَذَٰلِكَ يَطۡبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ قَلۡبِ مُتَكَبِّرٖ جَبَّارٖ
Hicbir delilleri olmadan Allah´ın mesajlarını sorgulayanları (da): hem Allah´ın, hem de iman etmis olanların gozunde son derece cirkin (bir gunah). Allah, butun kibirli zorbaların kalbini iste boyle muhurler
Surah Ghafir, Verse 35
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ يَٰهَٰمَٰنُ ٱبۡنِ لِي صَرۡحٗا لَّعَلِّيٓ أَبۡلُغُ ٱلۡأَسۡبَٰبَ
Firavun: "Ey Haman!" diye seslendi, "Bana hasmetli bir kule insa et, belki boylece (uygun) araclara sahip olabilirim
Surah Ghafir, Verse 36
أَسۡبَٰبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ فَأَطَّلِعَ إِلَىٰٓ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُۥ كَٰذِبٗاۚ وَكَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَصُدَّ عَنِ ٱلسَّبِيلِۚ وَمَا كَيۡدُ فِرۡعَوۡنَ إِلَّا فِي تَبَابٖ
goklere yaklasmanın araclarına ve belki (bu yolla) Musa´nın tanrısını gorebilirim; zaten o´nun bir yalancı olduguna kesinlikle eminim!" Iste boyle, yaptıgı kotulukler Firavun´a guzel gorundu ve bu nedenle (dogru) yoldan alıkondu. Firavun´un tuzagı husrandan baska bir seye yaramadı
Surah Ghafir, Verse 37
وَقَالَ ٱلَّذِيٓ ءَامَنَ يَٰقَوۡمِ ٱتَّبِعُونِ أَهۡدِكُمۡ سَبِيلَ ٱلرَّشَادِ
Imana ermis olan adam (soyle) devam etti: "Ey kavmim! Bana uyun; (uyun ki) sizi dogruluk ve durustluk yoluna yonelteyim
Surah Ghafir, Verse 38
يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا هَٰذِهِ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا مَتَٰعٞ وَإِنَّ ٱلۡأٓخِرَةَ هِيَ دَارُ ٱلۡقَرَارِ
Ey kavmim! Bu dunya hayatı gelip gecici bir eglenceden baska bir sey degildir, halbuki oteki dunya kalıcı bir yurttur
Surah Ghafir, Verse 39
مَنۡ عَمِلَ سَيِّئَةٗ فَلَا يُجۡزَىٰٓ إِلَّا مِثۡلَهَاۖ وَمَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡخُلُونَ ٱلۡجَنَّةَ يُرۡزَقُونَ فِيهَا بِغَيۡرِ حِسَابٖ
(Orada,) kim bir kotuluk yapmıssa sadece yaptıgı kadarıyla cezalandırılacaktır; kim de, ister erkek ister kadın olsun, iman edip dogru ve yararlı isler yapmıssa cennete girecek ve orada kendisine hesapsız nimetler verilecektir
Surah Ghafir, Verse 40
۞وَيَٰقَوۡمِ مَا لِيٓ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلنَّجَوٰةِ وَتَدۡعُونَنِيٓ إِلَى ٱلنَّارِ
Ey kavmim! Nasıl olur da ben sizi kurtulusa cagırdıgım halde siz beni atese cagırırsınız
Surah Ghafir, Verse 41
تَدۡعُونَنِي لِأَكۡفُرَ بِٱللَّهِ وَأُشۡرِكَ بِهِۦ مَا لَيۡسَ لِي بِهِۦ عِلۡمٞ وَأَنَا۠ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡغَفَّـٰرِ
Siz beni Allah´ı(n birligini) inkara ve hakkında (belki de) hicbir bilgim olmayan seyleri Allah´ın uluhiyetine ortak kosmaya cagırıyorsunuz; ben ise sizi, O Kudret Sahibi ve Cok Bagıslayıcı olan(ı tanımay)a cagırıyorum
Surah Ghafir, Verse 42
لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِ لَيۡسَ لَهُۥ دَعۡوَةٞ فِي ٱلدُّنۡيَا وَلَا فِي ٱلۡأٓخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَآ إِلَى ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡمُسۡرِفِينَ هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ
Sizin beni cagırdıgınız sey, acıkcası, ne bu dunyada ne de oteki dunyada cagrılmaya layık bir sey degil, (suphesiz) donusunuz Allah´adır ve kendi kisiliklerini harcayıp tuketenler atese gireceklerdir
Surah Ghafir, Verse 43
فَسَتَذۡكُرُونَ مَآ أَقُولُ لَكُمۡۚ وَأُفَوِّضُ أَمۡرِيٓ إِلَى ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَصِيرُۢ بِٱلۡعِبَادِ
ve iste o zaman (simdi) soylediklerimi (ister istemez) hatırlayacaksınız. (Bana gelince,) ben kendimi Allah´a adıyorum; cunku Allah, kullarının (kalbinde olan) her seyi mutlaka gorur
Surah Ghafir, Verse 44
فَوَقَىٰهُ ٱللَّهُ سَيِّـَٔاتِ مَا مَكَرُواْۖ وَحَاقَ بِـَٔالِ فِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ
Allah onu (kavminin) seytani tuzaklarından korudu, Firavun´un ailesi ise siddetli bir azabın pencesine dustu
Surah Ghafir, Verse 45
ٱلنَّارُ يُعۡرَضُونَ عَلَيۡهَا غُدُوّٗا وَعَشِيّٗاۚ وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ أَدۡخِلُوٓاْ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ أَشَدَّ ٱلۡعَذَابِ
(oteki dunyadaki) ates(in, ki o ates)e sabah aksam (rastgele) sokulacaklar: Nitekim Son Saat´in gelip cattıgı Gun (Allah), "Firavun ailesini en siddetli azabın icine atın!" (buyuracaktır)
Surah Ghafir, Verse 46
وَإِذۡ يَتَحَآجُّونَ فِي ٱلنَّارِ فَيَقُولُ ٱلضُّعَفَـٰٓؤُاْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُنَّا لَكُمۡ تَبَعٗا فَهَلۡ أَنتُم مُّغۡنُونَ عَنَّا نَصِيبٗا مِّنَ ٱلنَّارِ
Onlar, (hayatta iken hakikati inkar etmis olanlar, icine atıldıkları oteki dunyanın) atesi ortasında birbirleriyle tartısacaklar; ve zayıf olanlar kustahca boburlenenlere: "Dogrusu biz sadece size uymustuk, o halde, su atesten (bize dusen) payı hafifletebilir misiniz?" diyeceklerdir
Surah Ghafir, Verse 47
قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُلّٞ فِيهَآ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ حَكَمَ بَيۡنَ ٱلۡعِبَادِ
Buyukluk taslayanlar ise, "Biz hepimiz onun icindeyiz! Allah, (artık) kulları arasında hukum vermis bulunmaktadır!" diye cevap verecekler
Surah Ghafir, Verse 48
وَقَالَ ٱلَّذِينَ فِي ٱلنَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ٱدۡعُواْ رَبَّكُمۡ يُخَفِّفۡ عَنَّا يَوۡمٗا مِّنَ ٱلۡعَذَابِ
Ve atesin icinde olanlar cehennemin bekcilerine, "Ne olur Rabbinize yalvarın da bir gun (bile olsa) bu azabımızı hafifletsin!"diyecekler
Surah Ghafir, Verse 49
قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ تَكُ تَأۡتِيكُمۡ رُسُلُكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ قَالُواْ بَلَىٰۚ قَالُواْ فَٱدۡعُواْۗ وَمَا دُعَـٰٓؤُاْ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٍ
(Cehennemin bekcileri): "Elcileriniz size hakikatin butun kanıtlarını getirmis degiller miydi?" diye soracaklar. O (atesdeki)ler, "Evet, oyleydi!" diyecekler. (Ve cehennemin bekcileri,) "Madem oyle yalvarıp durun!" diye cevap verecekler; cunku inkar edenlerin yalvarması, avunmadan baska bir anlam tasımaz
Surah Ghafir, Verse 50
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡأَشۡهَٰدُ
Bakın, Biz, elcilerimizi ve imana ermis olanları (hem) bu dunya hayatında, hem de butun sahitlerin hazır bulunacagı Gun´de koruyacagız
Surah Ghafir, Verse 51
يَوۡمَ لَا يَنفَعُ ٱلظَّـٰلِمِينَ مَعۡذِرَتُهُمۡۖ وَلَهُمُ ٱللَّعۡنَةُ وَلَهُمۡ سُوٓءُ ٱلدَّارِ
O Gun zalimlere mazeretlerinin hicbir faydası olmayacak, onların payına her turlu iyilikten yoksun bırakılma ve korkunc bir son dusecektir
Surah Ghafir, Verse 52
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡهُدَىٰ وَأَوۡرَثۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱلۡكِتَٰبَ
Gercek su ki Biz, daha once Musa´ya hidayetimizi ihsan etmis ve (boylece) Israilogulları´nı (o´na vahyedilmis olan) ilahi kelamın mirascısı kılmıstık
Surah Ghafir, Verse 53
هُدٗى وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
akıl, iz´an sahipleri icin bir uyarı ve bir rehberlik (aracı) olarak
Surah Ghafir, Verse 54
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِبۡكَٰرِ
o halde sıkıntılara karsı sabırlı ol; cunku, Allah´ın vaadi mutlaka gerceklesecektir, gunahların icin bagıslanma dile ve Rabbinin sanını sabah aksam yucelt
Surah Ghafir, Verse 55
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡ إِن فِي صُدُورِهِمۡ إِلَّا كِبۡرٞ مَّا هُم بِبَٰلِغِيهِۚ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ
Allah´ın mesajlarını hicbir delilleri olmadan sorgulayanlara gelince; onların icinde hicbir zaman tatmin edemeyecekleri kustahca bir kendini begenmislik (duygusun)dan baska bir sey yoktur, oyleyse sen Allah´a sıgın cunku her seyi isiten, her seyi goren yalnız O´dur
Surah Ghafir, Verse 56
لَخَلۡقُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَكۡبَرُ مِنۡ خَلۡقِ ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Goklerin ve yerin yaratılması elbette insanın yaratılmasından daha buyuk (bir olay)dır ama insanların cogu (bunun ne anlama geldigini) bilmezler
Surah Ghafir, Verse 57
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَلَا ٱلۡمُسِيٓءُۚ قَلِيلٗا مَّا تَتَذَكَّرُونَ
(Oyleyse,) goren ile gormeyen bir olmaz; iman edip dogru ve yararlı isler yapanlar ile kotuluk isleyenler de bir degildir. Bundan ne kadar da az ders cıkarıyorsunuz
Surah Ghafir, Verse 58
إِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَأٓتِيَةٞ لَّا رَيۡبَ فِيهَا وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤۡمِنُونَ
Son Saat mutlaka gelecektir, buna hic suphe yok; fakat hala insanların cogu buna inanmaz
Surah Ghafir, Verse 59
وَقَالَ رَبُّكُمُ ٱدۡعُونِيٓ أَسۡتَجِبۡ لَكُمۡۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَسۡتَكۡبِرُونَ عَنۡ عِبَادَتِي سَيَدۡخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Ama Rabbiniz buyurur ki: "Bana dua edin, duanızı kabul edeyim! Bana kulluk etmeye tenezzul etmeyenler, mutlaka asagılanmıs olarak cehenneme gireceklerdir
Surah Ghafir, Verse 60
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِتَسۡكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبۡصِرًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ
Geceyi dinlenmeniz ve gunduzu de gormeniz icin yaratan Allah´tır. Allah insanlara karsı sonsuz derecede lutufkardır ama cogu insan (bunu gormeyecek kadar) nankordur
Surah Ghafir, Verse 61
ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤۡفَكُونَ
Iste her seyin Yaratıcı´sı olan Rabbiniz Allah budur! O´ndan baska ilah yoktur. Nasıl olur da zihinleriniz hala (bu gercekten) sapıp durmaktadır
Surah Ghafir, Verse 62
كَذَٰلِكَ يُؤۡفَكُ ٱلَّذِينَ كَانُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ يَجۡحَدُونَ
Iste boyle, Allah´ın mesajlarını bile bile reddedenlerin zihinleri carpılmıstır
Surah Ghafir, Verse 63
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ قَرَارٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَصَوَّرَكُمۡ فَأَحۡسَنَ صُوَرَكُمۡ وَرَزَقَكُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡۖ فَتَبَارَكَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Yeryuzunu sizin icin bir dinlenme yurdu ve gogu de bir kubbe yapan, size sekil veren -cok da guzel bir sekil veren- ve sizi hayatın tertemiz nimetleri ile rızıklandıran Allah´tır. Iste Rabbiniz Allah budur. Butun alemlerin Rabbi olan Allah ne yucedir
Surah Ghafir, Verse 64
هُوَ ٱلۡحَيُّ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱدۡعُوهُ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَۗ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
O, hep diri´dir; O´ndan baska ilah yoktur, oyleyse icten bir inancla yalnız O´na baglanarak O´na yalvarın. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah´a mahsustur
Surah Ghafir, Verse 65
۞قُلۡ إِنِّي نُهِيتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَمَّا جَآءَنِيَ ٱلۡبَيِّنَٰتُ مِن رَّبِّي وَأُمِرۡتُ أَنۡ أُسۡلِمَ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
De ki: "Rabbimden bana hakikatin butun kanıtları verildigi icin, Allah´ı bırakıp da yalvardıgınız varlıklar(dan hic birine) kulluk yapamam; ben alemlerin Rabbine kendimi teslim etmekle emrolunmusum
Surah Ghafir, Verse 66
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ مِنۡ عَلَقَةٖ ثُمَّ يُخۡرِجُكُمۡ طِفۡلٗا ثُمَّ لِتَبۡلُغُوٓاْ أَشُدَّكُمۡ ثُمَّ لِتَكُونُواْ شُيُوخٗاۚ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّىٰ مِن قَبۡلُۖ وَلِتَبۡلُغُوٓاْ أَجَلٗا مُّسَمّٗى وَلَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ
Sizi topraktan, sonra bir sperm damlasından ve sonra bir dollenmis hucreden yaratan O´dur ve sonra O, sizi cocuklar olarak hayata getirir ve sonra olgunluk cagına erismenizi ve ardından yaslanmanız(ı emreder) -ama bir kısmınız icin daha erken olum (verir)- ve (butun bunları takdir eder ki O´nun) belirl(edig)i vadeye erisesiniz ve aklınızı kullan(mayı ogren)esiniz
Surah Ghafir, Verse 67
هُوَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ فَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
Hayat veren ve olum dagıtan O´dur; bir seyin olmasını istediginde ona sadece "Ol!" der ve o (sey hemen) oluverir
Surah Ghafir, Verse 68
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ أَنَّىٰ يُصۡرَفُونَ
Gormez misin, Allah´ın mesajlarını sorgulayanlar hakikati nasıl da gormezden geliyorlar
Surah Ghafir, Verse 69
ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِٱلۡكِتَٰبِ وَبِمَآ أَرۡسَلۡنَا بِهِۦ رُسُلَنَاۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
(Sunlar,) bu ilahi kelamı ve (aynı sekilde, gecmisteki) elcilerimizle gondermis oldugumuz butun (mesajları) yalanlayanlar? Ama onlar zamanı gelince (ne kadar kor olduklarını) goreceklerdir, (Hesap Gunu bunu gorecekler)
Surah Ghafir, Verse 70
إِذِ ٱلۡأَغۡلَٰلُ فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ وَٱلسَّلَٰسِلُ يُسۡحَبُونَ
ki o Gun boyunlarında (kendi elleriyle yaptıkları) zincirleri ve halkaları tasımak zorunda kalacaklar ve suruklenecekler
Surah Ghafir, Verse 71
فِي ٱلۡحَمِيمِ ثُمَّ فِي ٱلنَّارِ يُسۡجَرُونَ
yakıcı bir umitsizlige; ve sonunda (cehennem) atesi icin yakıt olacaklar
Surah Ghafir, Verse 72
ثُمَّ قِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تُشۡرِكُونَ
Sonra onlara sorulacak: "Simdi neredeler sizin ilahlık yakıstırdıgınız (gucler)
Surah Ghafir, Verse 73
مِن دُونِ ٱللَّهِۖ قَالُواْ ضَلُّواْ عَنَّا بَل لَّمۡ نَكُن نَّدۡعُواْ مِن قَبۡلُ شَيۡـٔٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Allah´ın yanısıra (ilahlık yakıstırdıklarınız)?" (Soyle) cevap verecekler: "Onlar bizi yuzustu bıraktılar; daha dogrusu, gecmiste yalvarıp sıgındıklarımız, aslında hic yoklardı!" (Ve onlara:) "Iste Allah hakikati inkar edenleri boyle sasırtır; (denilecektir)
Surah Ghafir, Verse 74
ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمۡ تَفۡرَحُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَبِمَا كُنتُمۡ تَمۡرَحُونَ
bu durum, sizin yeryuzunde hicbir dogru(luk endisesi) tasımadan kustahca boburlenmenizin ve kendinizi begenmisliginizin bir urunudur
Surah Ghafir, Verse 75
ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ
(Simdi) icinde yasayıp kalacagınız cehennemin kapılarından girin iceri! Yersiz gurura kapılanlar icin orası ne dehsetli bir yerdir
Surah Ghafir, Verse 76
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۚ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعۡضَ ٱلَّذِي نَعِدُهُمۡ أَوۡ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ
Sen, sıkıntılara karsı sabırlı ol, cunku Allah´ın vaadi mutlaka gerceklesecektir. Ve su (hakikati inkar ede)nler icin hazırladıklarımızı sana ister (bu dunyada) gosterelim, ister (bunların gerceklesmesinden once) seni olume goturelim, (unutma ki, sonunda,) onlar Bize donduruleceklerdir
Surah Ghafir, Verse 77
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا رُسُلٗا مِّن قَبۡلِكَ مِنۡهُم مَّن قَصَصۡنَا عَلَيۡكَ وَمِنۡهُم مَّن لَّمۡ نَقۡصُصۡ عَلَيۡكَۗ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأۡتِيَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ فَإِذَا جَآءَ أَمۡرُ ٱللَّهِ قُضِيَ بِٱلۡحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡمُبۡطِلُونَ
Gercek su ki (ey Muhammed!); senden once elciler gondermistik, onların kiminden sana bahsettik, kimi hakkında da sana bir bilgi vermedik. Ve (gonderdigimiz) hicbir elci, Allah´ın izni olmadan bir mucize ortaya koyamaz. Allah´ın iradesi acıga cıktıgı zaman hukum (coktan) adaletle yerini bulmus olacak, (anlayamadıkları her seyi) yok etmeye calısanların tumu o zaman ve orada husrana ugramıs olacaklar
Surah Ghafir, Verse 78
ٱللَّهُ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَنۡعَٰمَ لِتَرۡكَبُواْ مِنۡهَا وَمِنۡهَا تَأۡكُلُونَ
Allah (her zaman sizin icin harikalar yaratandır; boylece, O) sizin icin (her turlu) hayvanı varetmistir ki onların bir kısmına binersiniz ve bir kısmından da yiyeceklerinizi elde edersiniz
Surah Ghafir, Verse 79
وَلَكُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ وَلِتَبۡلُغُواْ عَلَيۡهَا حَاجَةٗ فِي صُدُورِكُمۡ وَعَلَيۡهَا وَعَلَى ٱلۡفُلۡكِ تُحۡمَلُونَ
Onlardan (baska) faydalar da saglarsınız; ve (bircok) onemli ihtiyacınızı karsılarsınız; onların uzerinde de, gemilerin icinde oldugu gibi, (hayatınızı) surdurursunuz
Surah Ghafir, Verse 80
وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ فَأَيَّ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُنكِرُونَ
Ve O, yarattıgı harikaları (iste boyle) onunuze koyuyor. Oyleyse Allah´ın harikalarından hangisini inkar edebilirsiniz
Surah Ghafir, Verse 81
أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُوٓاْ أَكۡثَرَ مِنۡهُمۡ وَأَشَدَّ قُوَّةٗ وَءَاثَارٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Onlar hic yeryuzunde dolasıp kendilerinden once yasamıs olan (hakikat inkarcı)larının sonunun ne olduguna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha gucluyduler ve yeryuzunde daha derin izler bırakmıslardı fakat basarılarının kendilerine hicbir faydası olmamıstı
Surah Ghafir, Verse 82
فَلَمَّا جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَرِحُواْ بِمَا عِندَهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Cunku elcileri onlara, hakikatin butun kanıtlarıyla geldiklerinde, (halen) sahip oldukları bilgiye yaslanarak kustahca boburlendiler ve (boylece / sonunda,) kucumsedikleri sey tarafından sarılıp kusatıldılar
Surah Ghafir, Verse 83
فَلَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَا قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَحۡدَهُۥ وَكَفَرۡنَا بِمَا كُنَّا بِهِۦ مُشۡرِكِينَ
Ve sonra, verdigimiz cezayı (apacık) gorunce de: "Tek Allah´a artık inandık ve Allah´a ortak kostugumuz seylere inancımızı terk ettik!" dediler
Surah Ghafir, Verse 84
فَلَمۡ يَكُ يَنفَعُهُمۡ إِيمَٰنُهُمۡ لَمَّا رَأَوۡاْ بَأۡسَنَاۖ سُنَّتَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي قَدۡ خَلَتۡ فِي عِبَادِهِۦۖ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Fakat cezamızın farkına vardıktan sonra iman etmis olmaları kendilerine bir fayda saglamayacaktır. Allah´ın kulları icin her zaman uyguladıgı yol yontem budur. Iste, hakikati inkar etmis olanlar, o zaman ve orada, ziyana ugramıs olacaklardır
Surah Ghafir, Verse 85