Surah Fussilat Verse 44 - Turkish Translation by Suleyman Ates
Surah Fussilatوَلَوۡ جَعَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا أَعۡجَمِيّٗا لَّقَالُواْ لَوۡلَا فُصِّلَتۡ ءَايَٰتُهُۥٓۖ ءَا۬عۡجَمِيّٞ وَعَرَبِيّٞۗ قُلۡ هُوَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ هُدٗى وَشِفَآءٞۚ وَٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٞ وَهُوَ عَلَيۡهِمۡ عَمًىۚ أُوْلَـٰٓئِكَ يُنَادَوۡنَ مِن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ
Eger biz onu, yabancı (dilde) bir Kur'an yapsaydık derlerdi ki: "Ayetleri (anlayacagımız) bir dille acıklanmalı degil miydi? Araba yabancı soz mu (geliyor)?" De ki: "O, inananlar icin bir yol gosterici ve (gonullere) sifadır. Inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir agırlık vardır ve o, onlara bir korluktur. (Sanki) Onlar, uzak bir yerden cagırılıyorlar (da duymuyorlar)