Surah Fussilat Verse 44 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah Fussilatوَلَوۡ جَعَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا أَعۡجَمِيّٗا لَّقَالُواْ لَوۡلَا فُصِّلَتۡ ءَايَٰتُهُۥٓۖ ءَا۬عۡجَمِيّٞ وَعَرَبِيّٞۗ قُلۡ هُوَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ هُدٗى وَشِفَآءٞۚ وَٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٞ وَهُوَ عَلَيۡهِمۡ عَمًىۚ أُوْلَـٰٓئِكَ يُنَادَوۡنَ مِن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ
Eger biz onu yabancı (dilden) bir Kur´an yapsaydık muhakkak ki «Ayetleri acıklanmalı degil miydi Araba mensub (bir muhaataba), Arabca olmayan (bir Kur´an) mı? diyeceklerdi. (Onlara) soyle: «O (Kur´an) iman edenler icin (mahz-ı) hidayet ve sifadır. Iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir agırlık vardır. O (Kur´an) bunlara karsı bir korlukdur. (Sanki) onlar uzak bir yerden cagırılıyorlardır