Surah Ad-Dukhan - Turkish Translation by Diyanet Isleri
حمٓ
Ha, Mim
Surah Ad-Dukhan, Verse 1
وَٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ
Apacık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Dogrusu Biz, insanları uyarmaktayız
Surah Ad-Dukhan, Verse 2
إِنَّآ أَنزَلۡنَٰهُ فِي لَيۡلَةٖ مُّبَٰرَكَةٍۚ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ
Apacık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Dogrusu Biz, insanları uyarmaktayız
Surah Ad-Dukhan, Verse 3
فِيهَا يُفۡرَقُ كُلُّ أَمۡرٍ حَكِيمٍ
Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir
Surah Ad-Dukhan, Verse 4
أَمۡرٗا مِّنۡ عِندِنَآۚ إِنَّا كُنَّا مُرۡسِلِينَ
Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir
Surah Ad-Dukhan, Verse 5
رَحۡمَةٗ مِّن رَّبِّكَۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir
Surah Ad-Dukhan, Verse 6
رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ
Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir
Surah Ad-Dukhan, Verse 7
لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ رَبُّكُمۡ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
O'ndan baska tanrı yoktur; diriltir ve oldurur. Sizin de Rabbiniz onceki atalarınızın da Rabbidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 8
بَلۡ هُمۡ فِي شَكّٖ يَلۡعَبُونَ
Ama inkarcılar, dirilmekten suphededirler, bunu eglenceye alırlar
Surah Ad-Dukhan, Verse 9
فَٱرۡتَقِبۡ يَوۡمَ تَأۡتِي ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٖ مُّبِينٖ
Gogun, insanları buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cıkaracagı gunu bekle; bu, can yakan bir azabdır
Surah Ad-Dukhan, Verse 10
يَغۡشَى ٱلنَّاسَۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٞ
Gogun, insanları buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cıkaracagı gunu bekle; bu, can yakan bir azabdır
Surah Ad-Dukhan, Verse 11
رَّبَّنَا ٱكۡشِفۡ عَنَّا ٱلۡعَذَابَ إِنَّا مُؤۡمِنُونَ
Insanlar: "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; dogrusu artık biz inananlarız" derler
Surah Ad-Dukhan, Verse 12
أَنَّىٰ لَهُمُ ٱلذِّكۡرَىٰ وَقَدۡ جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مُّبِينٞ
Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi acıklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, "Belletilmis bir deli" demislerdi
Surah Ad-Dukhan, Verse 13
ثُمَّ تَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ وَقَالُواْ مُعَلَّمٞ مَّجۡنُونٌ
Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi acıklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, "Belletilmis bir deli" demislerdi
Surah Ad-Dukhan, Verse 14
إِنَّا كَاشِفُواْ ٱلۡعَذَابِ قَلِيلًاۚ إِنَّكُمۡ عَآئِدُونَ
Biz sizden azabı az bir sure icin kaldıracagız, siz yine de eski inkarcılıgınıza doneceksiniz
Surah Ad-Dukhan, Verse 15
يَوۡمَ نَبۡطِشُ ٱلۡبَطۡشَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ إِنَّا مُنتَقِمُونَ
Onları carptıkca carpacagımız gun ocumuzu suphesiz alırız
Surah Ad-Dukhan, Verse 16
۞وَلَقَدۡ فَتَنَّا قَبۡلَهُمۡ قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَ وَجَآءَهُمۡ رَسُولٞ كَرِيمٌ
And olsun ki, onlardan once, Firavun milletini denemistik. Onlara gelen degerli bir peygamber demisti ki
Surah Ad-Dukhan, Verse 17
أَنۡ أَدُّوٓاْ إِلَيَّ عِبَادَ ٱللَّهِۖ إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim
Surah Ad-Dukhan, Verse 18
وَأَن لَّا تَعۡلُواْ عَلَى ٱللَّهِۖ إِنِّيٓ ءَاتِيكُم بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٖ
Allah'a karsı ustun gelmeye kalkısmayın; dogrusu ben size apacık bir delil getirdim
Surah Ad-Dukhan, Verse 19
وَإِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمۡ أَن تَرۡجُمُونِ
Beni taslamanızdan oturu, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sıgındım
Surah Ad-Dukhan, Verse 20
وَإِن لَّمۡ تُؤۡمِنُواْ لِي فَٱعۡتَزِلُونِ
Bana inanmazsanız, basımdan cekilin
Surah Ad-Dukhan, Verse 21
فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ قَوۡمٞ مُّجۡرِمُونَ
Bunlar, suclu bir millet oldugu icin, Rabbine yardım etmesi icin yalvardı
Surah Ad-Dukhan, Verse 22
فَأَسۡرِ بِعِبَادِي لَيۡلًا إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ
Allah da soyle buyurdu: "Kullarımı geceleyin yola cıkar; suphesiz takip olunacaksınız
Surah Ad-Dukhan, Verse 23
وَٱتۡرُكِ ٱلۡبَحۡرَ رَهۡوًاۖ إِنَّهُمۡ جُندٞ مُّغۡرَقُونَ
Denizi sakin iken geride bırak, dogrusu onlar suda bogulacak bir ordudur
Surah Ad-Dukhan, Verse 24
كَمۡ تَرَكُواْ مِن جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٖ
Orada nice bahceler, pınarlar, ekinler, guzel konaklar, eglenip durdukları nimetler bırakmıslardı
Surah Ad-Dukhan, Verse 25
وَزُرُوعٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ
Orada nice bahceler, pınarlar, ekinler, guzel konaklar, eglenip durdukları nimetler bırakmıslardı
Surah Ad-Dukhan, Verse 26
وَنَعۡمَةٖ كَانُواْ فِيهَا فَٰكِهِينَ
Orada nice bahceler, pınarlar, ekinler, guzel konaklar, eglenip durdukları nimetler bırakmıslardı
Surah Ad-Dukhan, Verse 27
كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا قَوۡمًا ءَاخَرِينَ
Bu boyledir; onları baska bir millete miras bıraktık
Surah Ad-Dukhan, Verse 28
فَمَا بَكَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلسَّمَآءُ وَٱلۡأَرۡضُ وَمَا كَانُواْ مُنظَرِينَ
Gok ve yer, onlar icin gozyası dokmedi, onlar erteye bırakılmamıslardı
Surah Ad-Dukhan, Verse 29
وَلَقَدۡ نَجَّيۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مِنَ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡمُهِينِ
And olsun ki, Israilogullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alcaltıcı azabından kurtardık
Surah Ad-Dukhan, Verse 30
مِن فِرۡعَوۡنَۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَالِيٗا مِّنَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ
And olsun ki, Israilogullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alcaltıcı azabından kurtardık
Surah Ad-Dukhan, Verse 31
وَلَقَدِ ٱخۡتَرۡنَٰهُمۡ عَلَىٰ عِلۡمٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ
And olsun ki, onların durumunu bilerek dunyaların uzerinde seckin kıldık
Surah Ad-Dukhan, Verse 32
وَءَاتَيۡنَٰهُم مِّنَ ٱلۡأٓيَٰتِ مَا فِيهِ بَلَـٰٓؤٞاْ مُّبِينٌ
Onlara, her birinde acıkca bir imtihan bulunan, mucizeler verdik
Surah Ad-Dukhan, Verse 33
إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ لَيَقُولُونَ
Dogrusu inkarcılar, "Olum bir defadır, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler
Surah Ad-Dukhan, Verse 34
إِنۡ هِيَ إِلَّا مَوۡتَتُنَا ٱلۡأُولَىٰ وَمَا نَحۡنُ بِمُنشَرِينَ
Dogrusu inkarcılar, "Olum bir defadır, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler
Surah Ad-Dukhan, Verse 35
فَأۡتُواْ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Dogrusu inkarcılar, "Olum bir defadır, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler
Surah Ad-Dukhan, Verse 36
أَهُمۡ خَيۡرٌ أَمۡ قَوۡمُ تُبَّعٖ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ مُجۡرِمِينَ
Bunlar mı daha ustun yoksa Tubba milleti ve onlardan oncekiler mi? Onları yok etmisizdir, cunku onlar suclu idiler
Surah Ad-Dukhan, Verse 37
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ
Biz gokleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diye yaratmadık
Surah Ad-Dukhan, Verse 38
مَا خَلَقۡنَٰهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Biz onları, ancak ve ancak gerektigi gibi yarattık, ama insanların cogu bilmezler
Surah Ad-Dukhan, Verse 39
إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ مِيقَٰتُهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Dogrusu hukum gunu hepsinin bir arada bulunacagı gundur
Surah Ad-Dukhan, Verse 40
يَوۡمَ لَا يُغۡنِي مَوۡلًى عَن مَّوۡلٗى شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ
O gun, dostun dosta hicbir faydası olmaz, yardım da gormezler
Surah Ad-Dukhan, Verse 41
إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Yalnız, Allah'ın merhamet ettigi kimseler bunların dısındadır. O, suphesiz gucludur, merhametlidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 42
إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ
Dogrusu gunahkarların yiyecegi zakkum agacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimis maden gibidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 43
طَعَامُ ٱلۡأَثِيمِ
Dogrusu gunahkarların yiyecegi zakkum agacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimis maden gibidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 44
كَٱلۡمُهۡلِ يَغۡلِي فِي ٱلۡبُطُونِ
Dogrusu gunahkarların yiyecegi zakkum agacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimis maden gibidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 45
كَغَلۡيِ ٱلۡحَمِيمِ
Dogrusu gunahkarların yiyecegi zakkum agacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimis maden gibidir
Surah Ad-Dukhan, Verse 46
خُذُوهُ فَٱعۡتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ
Sucluyu yakalayın, cehennemin ortasına surukleyin, sonra basına azap olarak kaynar su dokun" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani serefli olan, degerli olan yalnız sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir" denir
Surah Ad-Dukhan, Verse 47
ثُمَّ صُبُّواْ فَوۡقَ رَأۡسِهِۦ مِنۡ عَذَابِ ٱلۡحَمِيمِ
Sucluyu yakalayın, cehennemin ortasına surukleyin, sonra basına azap olarak kaynar su dokun" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani serefli olan, degerli olan yalnız sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir" denir
Surah Ad-Dukhan, Verse 48
ذُقۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡكَرِيمُ
Sucluyu yakalayın, cehennemin ortasına surukleyin, sonra basına azap olarak kaynar su dokun" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani serefli olan, degerli olan yalnız sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir" denir
Surah Ad-Dukhan, Verse 49
إِنَّ هَٰذَا مَا كُنتُم بِهِۦ تَمۡتَرُونَ
Sucluyu yakalayın, cehennemin ortasına surukleyin, sonra basına azap olarak kaynar su dokun" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani serefli olan, degerli olan yalnız sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir" denir
Surah Ad-Dukhan, Verse 50
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي مَقَامٍ أَمِينٖ
Allah'a karsı gelmekten sakınmıs olanlar ise, guvenli bir yerde, bahcelerde ve pınar baslarındadırlar
Surah Ad-Dukhan, Verse 51
فِي جَنَّـٰتٖ وَعُيُونٖ
Allah'a karsı gelmekten sakınmıs olanlar ise, guvenli bir yerde, bahcelerde ve pınar baslarındadırlar
Surah Ad-Dukhan, Verse 52
يَلۡبَسُونَ مِن سُندُسٖ وَإِسۡتَبۡرَقٖ مُّتَقَٰبِلِينَ
Ince ipekten ve parlak atlastan giyinerek karsılıklı otururlar
Surah Ad-Dukhan, Verse 53
كَذَٰلِكَ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ
Bu boyledir; onları iri siyah gozlu hurilerle eslendiririz
Surah Ad-Dukhan, Verse 54
يَدۡعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَٰكِهَةٍ ءَامِنِينَ
Orada, guven icinde olarak her yemisi isteyebilirler
Surah Ad-Dukhan, Verse 55
لَا يَذُوقُونَ فِيهَا ٱلۡمَوۡتَ إِلَّا ٱلۡمَوۡتَةَ ٱلۡأُولَىٰۖ وَوَقَىٰهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
Orada, ilk olumden baska bir olum tatmazlar. Rabbin lutfuyla onları cehennem azabından korumustur. Iste buyuk kurtulus budur
Surah Ad-Dukhan, Verse 56
فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكَۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Orada, ilk olumden baska bir olum tatmazlar. Rabbin lutfuyla onları cehennem azabından korumustur. Iste buyuk kurtulus budur
Surah Ad-Dukhan, Verse 57
فَإِنَّمَا يَسَّرۡنَٰهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ
Biz, ogut alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlasılmasını sagladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler
Surah Ad-Dukhan, Verse 58
فَٱرۡتَقِبۡ إِنَّهُم مُّرۡتَقِبُونَ
Biz, ogut alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlasılmasını sagladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler
Surah Ad-Dukhan, Verse 59