Surah Al-Ahqaf - Turkish Translation by Diyanet Isleri
حمٓ
Hâ mîm
Surah Al-Ahqaf, Verse 1
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
Bu kitabin indirilisi, çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafindandir
Surah Al-Ahqaf, Verse 2
مَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَأَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ عَمَّآ أُنذِرُواْ مُعۡرِضُونَ
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattik. Inkâr edenler uyarildiklari seyden yüz çeviriyorlar
Surah Al-Ahqaf, Verse 3
قُلۡ أَرَءَيۡتُم مَّا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُواْ مِنَ ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ لَهُمۡ شِرۡكٞ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِۖ ٱئۡتُونِي بِكِتَٰبٖ مِّن قَبۡلِ هَٰذَآ أَوۡ أَثَٰرَةٖ مِّنۡ عِلۡمٍ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan baska yalvardiklarinizi gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmislar bana gösterin. Yoksa onlarin göklerin yaradilisinda bir ortakliklari mi var? Eger siz dogru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmis bir kitap veya ilimden bir eser getirin
Surah Al-Ahqaf, Verse 4
وَمَنۡ أَضَلُّ مِمَّن يَدۡعُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَن لَّا يَسۡتَجِيبُ لَهُۥٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَهُمۡ عَن دُعَآئِهِمۡ غَٰفِلُونَ
Allah'i birakip da kiyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek olan putlara dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? Oysa taptiklari seylerin, onlarin yalvarislarindan haberleri bile yoktur
Surah Al-Ahqaf, Verse 5
وَإِذَا حُشِرَ ٱلنَّاسُ كَانُواْ لَهُمۡ أَعۡدَآءٗ وَكَانُواْ بِعِبَادَتِهِمۡ كَٰفِرِينَ
Kiyamet günü insanlar biraraya toplandigi zaman taptiklari seyler kendilerine düsman kesilirler. Ve onlarin kendilerine tapmalarini inkâr ederler
Surah Al-Ahqaf, Verse 6
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلۡحَقِّ لَمَّا جَآءَهُمۡ هَٰذَا سِحۡرٞ مُّبِينٌ
Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçik okundugu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: "Bu apaçik bir büyüdür." dediler
Surah Al-Ahqaf, Verse 7
أَمۡ يَقُولُونَ ٱفۡتَرَىٰهُۖ قُلۡ إِنِ ٱفۡتَرَيۡتُهُۥ فَلَا تَمۡلِكُونَ لِي مِنَ ٱللَّهِ شَيۡـًٔاۖ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَا تُفِيضُونَ فِيهِۚ كَفَىٰ بِهِۦ شَهِيدَۢا بَيۡنِي وَبَيۡنَكُمۡۖ وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ
Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu." mu diyorlar? Sen de ki: "Eger onu ben uydurmussam Allah'tan bana gelecek cezayi savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptiginiz taskinliklari daha iyi bilir. Sizinle benim aramda sahit olarak Allah yeter. O çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir
Surah Al-Ahqaf, Verse 8
قُلۡ مَا كُنتُ بِدۡعٗا مِّنَ ٱلرُّسُلِ وَمَآ أَدۡرِي مَا يُفۡعَلُ بِي وَلَا بِكُمۡۖ إِنۡ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَيَّ وَمَآ أَنَا۠ إِلَّا نَذِيرٞ مُّبِينٞ
Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki degilim. Bana ve size ne yapilacagini da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçik bir uyariciyim
Surah Al-Ahqaf, Verse 9
قُلۡ أَرَءَيۡتُمۡ إِن كَانَ مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ وَكَفَرۡتُم بِهِۦ وَشَهِدَ شَاهِدٞ مِّنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ عَلَىٰ مِثۡلِهِۦ فَـَٔامَنَ وَٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ
De ki: "Ne dersiniz, eger bu Kur'an Allah tarafindan ise ve siz de onu inkâr etmisseniz, bununla birlikte Israilogullari'ndan bir sahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmisken siz hala büyüklük taslarsaniz (haksizlik etmis olmaz misiniz)? Süphesiz ki, Allah zalim bir toplulugu dogru yola iletmez
Surah Al-Ahqaf, Verse 10
وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَوۡ كَانَ خَيۡرٗا مَّا سَبَقُونَآ إِلَيۡهِۚ وَإِذۡ لَمۡ يَهۡتَدُواْ بِهِۦ فَسَيَقُولُونَ هَٰذَآ إِفۡكٞ قَدِيمٞ
Inkâr edenler, iman ednler için: "Eger Islâm'da bir hayir olsaydi onlar, onu kabulde bizi geçemezlerdi." derler. Bununla muvaffak olamayinca da: "Bu eski bir yalandir." diyeceklerdir
Surah Al-Ahqaf, Verse 11
وَمِن قَبۡلِهِۦ كِتَٰبُ مُوسَىٰٓ إِمَامٗا وَرَحۡمَةٗۚ وَهَٰذَا كِتَٰبٞ مُّصَدِّقٞ لِّسَانًا عَرَبِيّٗا لِّيُنذِرَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُحۡسِنِينَ
Kur'ân'dan önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa'nin kitabi Tevrat vardi. Bu Kur'ân ise zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlari müjdelemek için Arap lisani ile indirilen ve kendinden öncekileri tasdik eden bir kitaptir
Surah Al-Ahqaf, Verse 12
إِنَّ ٱلَّذِينَ قَالُواْ رَبُّنَا ٱللَّهُ ثُمَّ ٱسۡتَقَٰمُواْ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Gerçekten Rabbimiz Allah'tir." deyip, sonra da dosdogru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir
Surah Al-Ahqaf, Verse 13
أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِ خَٰلِدِينَ فِيهَا جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Iste onlar cennetlikdirler, yaptiklarina karsilik orada ebedi olarak kalacaklardir
Surah Al-Ahqaf, Verse 14
وَوَصَّيۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيۡهِ إِحۡسَٰنًاۖ حَمَلَتۡهُ أُمُّهُۥ كُرۡهٗا وَوَضَعَتۡهُ كُرۡهٗاۖ وَحَمۡلُهُۥ وَفِصَٰلُهُۥ ثَلَٰثُونَ شَهۡرًاۚ حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُۥ وَبَلَغَ أَرۡبَعِينَ سَنَةٗ قَالَ رَبِّ أَوۡزِعۡنِيٓ أَنۡ أَشۡكُرَ نِعۡمَتَكَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتَ عَلَيَّ وَعَلَىٰ وَٰلِدَيَّ وَأَنۡ أَعۡمَلَ صَٰلِحٗا تَرۡضَىٰهُ وَأَصۡلِحۡ لِي فِي ذُرِّيَّتِيٓۖ إِنِّي تُبۡتُ إِلَيۡكَ وَإِنِّي مِنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
Biz insana ana ve babasina iyilik yapmayi tavsiye ettik. Anasi onu zahmetle karninda tasidi ve zahmetle dogurdu. Onun ana karninda tasinmasi ile sütten kesilme süresi otuz aydir. Nihayet insan olgunluk çagina ulasip, kirk yasina geldiginde der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettigin nimetlerine sükretmemi ve senin hosnut olacagin salih amel islememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kil. Dogrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanim
Surah Al-Ahqaf, Verse 15
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ نَتَقَبَّلُ عَنۡهُمۡ أَحۡسَنَ مَا عَمِلُواْ وَنَتَجَاوَزُ عَن سَيِّـَٔاتِهِمۡ فِيٓ أَصۡحَٰبِ ٱلۡجَنَّةِۖ وَعۡدَ ٱلصِّدۡقِ ٱلَّذِي كَانُواْ يُوعَدُونَ
Iste yaptiklarinin en güzelini kendilerinden kabul edecegimiz ve günahlarini bagislayacagimiz bu kimseler cennetlikler arasindadirlar. Bu onlara vaad edilmis olan dosdogru bir sözdür
Surah Al-Ahqaf, Verse 16
وَٱلَّذِي قَالَ لِوَٰلِدَيۡهِ أُفّٖ لَّكُمَآ أَتَعِدَانِنِيٓ أَنۡ أُخۡرَجَ وَقَدۡ خَلَتِ ٱلۡقُرُونُ مِن قَبۡلِي وَهُمَا يَسۡتَغِيثَانِ ٱللَّهَ وَيۡلَكَ ءَامِنۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ فَيَقُولُ مَا هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Ana ve babasina: "Öf size! siz bana öldükten sonra tekrar dirilip kabrimden çikarilacagimi mi vaad ediyorsunuz? Oysa benden önce nice nesiller gelip geçmistir." diyen kimseye ana ve babasi Allah'a siginarak "Yaziklar olsun sana! Gel iman et, süphesiz ki, Allah'in vaadi gerçektir." dediklerinde o: "Bu Kur'ân öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir" diyordu
Surah Al-Ahqaf, Verse 17
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ حَقَّ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقَوۡلُ فِيٓ أُمَمٖ قَدۡ خَلَتۡ مِن قَبۡلِهِم مِّنَ ٱلۡجِنِّ وَٱلۡإِنسِۖ إِنَّهُمۡ كَانُواْ خَٰسِرِينَ
Iste onlar kendilerinden önce gelip geçmis olan cin ve insan topluluklari içerisinde haklarinda azab vaadi hak olmus kimselerdir. Onlar gerçekten hüsrana ugramislardir
Surah Al-Ahqaf, Verse 18
وَلِكُلّٖ دَرَجَٰتٞ مِّمَّا عَمِلُواْۖ وَلِيُوَفِّيَهُمۡ أَعۡمَٰلَهُمۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Herkesin yaptiklarina göre dereceleri vardir. Allah onlara yaptiklarinin karsiligini tam olarak verir. Onlara haksizlik edilmez
Surah Al-Ahqaf, Verse 19
وَيَوۡمَ يُعۡرَضُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ عَلَى ٱلنَّارِ أَذۡهَبۡتُمۡ طَيِّبَٰتِكُمۡ فِي حَيَاتِكُمُ ٱلدُّنۡيَا وَٱسۡتَمۡتَعۡتُم بِهَا فَٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَوۡنَ عَذَابَ ٱلۡهُونِ بِمَا كُنتُمۡ تَسۡتَكۡبِرُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَبِمَا كُنتُمۡ تَفۡسُقُونَ
Inkâr edenler atese arzedilecekleri gün onlara: "Siz dünya hayatinizda bütün güzel seylerinizi harcadiniz, onlarin zevkini sürdünüz, artik bugün yeryüzünde haksiz yere büyüklük taslamaniz ve yoldan çikmis olmanizdan dolayi asagilayici bir azabla cezalandirilacaksiniz." (denir)
Surah Al-Ahqaf, Verse 20
۞وَٱذۡكُرۡ أَخَا عَادٍ إِذۡ أَنذَرَ قَوۡمَهُۥ بِٱلۡأَحۡقَافِ وَقَدۡ خَلَتِ ٱلنُّذُرُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَمِنۡ خَلۡفِهِۦٓ أَلَّا تَعۡبُدُوٓاْ إِلَّا ٱللَّهَ إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Ey Muhammed! Âd kavminin kardesi Hud'u hatirla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmisti. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmistir. Hud, kavmine: "Allah'tan baskasina kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabindan korkuyorum." demisti
Surah Al-Ahqaf, Verse 21
قَالُوٓاْ أَجِئۡتَنَا لِتَأۡفِكَنَا عَنۡ ءَالِهَتِنَا فَأۡتِنَا بِمَا تَعِدُنَآ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
Onlar: "Sen bizi ilâhlarimizdan çevirmek için mi geldin? Eger dogru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durdugun azabi haydi getir." dediler
Surah Al-Ahqaf, Verse 22
قَالَ إِنَّمَا ٱلۡعِلۡمُ عِندَ ٱللَّهِ وَأُبَلِّغُكُم مَّآ أُرۡسِلۡتُ بِهِۦ وَلَٰكِنِّيٓ أَرَىٰكُمۡ قَوۡمٗا تَجۡهَلُونَ
Hud: "O azabin ne zaman gelecegine dair ilim Allah katindadir. Ben size benimle gönderileni teblig ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum." dedi
Surah Al-Ahqaf, Verse 23
فَلَمَّا رَأَوۡهُ عَارِضٗا مُّسۡتَقۡبِلَ أَوۡدِيَتِهِمۡ قَالُواْ هَٰذَا عَارِضٞ مُّمۡطِرُنَاۚ بَلۡ هُوَ مَا ٱسۡتَعۡجَلۡتُم بِهِۦۖ رِيحٞ فِيهَا عَذَابٌ أَلِيمٞ
O azabi, vadilerine dogru yayilan bir bulut halinde gördükleri zaman: "Bu bize yagmur yagdiracak yaygin bir buluttur." dediler. Hud ise: "O sizin acele gelmesini istediginiz seydir. O bir rüzgârdir ki, içerisinde aci bir azab vardir
Surah Al-Ahqaf, Verse 24
تُدَمِّرُ كُلَّ شَيۡءِۭ بِأَمۡرِ رَبِّهَا فَأَصۡبَحُواْ لَا يُرَىٰٓ إِلَّا مَسَٰكِنُهُمۡۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
O rüzgâr, Rabbinin emri ile herseyi yikar mahveder." dedi. Nihayet helâk oldular ve evlerinden baska hiçbir sey görünmez oldu. Iste biz günahkâr kavmi böyle cezalandiririz
Surah Al-Ahqaf, Verse 25
وَلَقَدۡ مَكَّنَّـٰهُمۡ فِيمَآ إِن مَّكَّنَّـٰكُمۡ فِيهِ وَجَعَلۡنَا لَهُمۡ سَمۡعٗا وَأَبۡصَٰرٗا وَأَفۡـِٔدَةٗ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُمۡ سَمۡعُهُمۡ وَلَآ أَبۡصَٰرُهُمۡ وَلَآ أَفۡـِٔدَتُهُم مِّن شَيۡءٍ إِذۡ كَانُواْ يَجۡحَدُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
And olsun ki, biz onlara size vermedigimiz imkanlar vermistik. Onlara kulaklar, gözler ve kalpler vermistik. Fakat kulaklari, gözleri ve kalpleri onlara hiçbir fayda saglamadi. Çünkü onlar Allah'in âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardi. Alay etmekte olduklari sey de onlari sarip kusatti
Surah Al-Ahqaf, Verse 26
وَلَقَدۡ أَهۡلَكۡنَا مَا حَوۡلَكُم مِّنَ ٱلۡقُرَىٰ وَصَرَّفۡنَا ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ
Andolsun ki, biz sizin etrafinizda bulunan bir çok memleketleri helak ettik. Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çesitli sekillerde açikladik
Surah Al-Ahqaf, Verse 27
فَلَوۡلَا نَصَرَهُمُ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ قُرۡبَانًا ءَالِهَةَۢۖ بَلۡ ضَلُّواْ عَنۡهُمۡۚ وَذَٰلِكَ إِفۡكُهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ
Allah'i birakip da kendilerine yakinlik saglamak için edindikleri ilâhlari onlara yardim etselerdi ya! Ama hayir, aksine onlardan kaybolup gittiler. Iste bu onlarin yalanlari ve uydurup durduklari iftiralaridir
Surah Al-Ahqaf, Verse 28
وَإِذۡ صَرَفۡنَآ إِلَيۡكَ نَفَرٗا مِّنَ ٱلۡجِنِّ يَسۡتَمِعُونَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوٓاْ أَنصِتُواْۖ فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوۡاْ إِلَىٰ قَوۡمِهِم مُّنذِرِينَ
Ey Muhammed! Hani biz cinlerden bir grubu Kur'ân'i dinlemeleri için sana yöneltmistik. Onlar Kur'ân'i dinlemek için hazir bulunduklari zaman birbirlerine "susun" dediler. Kur'ân'in okunmasi bitince de birer uyarici olarak kavimlerine döndüler
Surah Al-Ahqaf, Verse 29
قَالُواْ يَٰقَوۡمَنَآ إِنَّا سَمِعۡنَا كِتَٰبًا أُنزِلَ مِنۢ بَعۡدِ مُوسَىٰ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِ يَهۡدِيٓ إِلَى ٱلۡحَقِّ وَإِلَىٰ طَرِيقٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Onlar kavimlerine söyle dediler: "Ey kavmimiz! Gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen ve kendisinden öncekileri tasdik eden bir kitap dinledik. O kitap gerçegi ve dogru yolu gösteriyor
Surah Al-Ahqaf, Verse 30
يَٰقَوۡمَنَآ أَجِيبُواْ دَاعِيَ ٱللَّهِ وَءَامِنُواْ بِهِۦ يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُجِرۡكُم مِّنۡ عَذَابٍ أَلِيمٖ
Ey kavmimiz! Allah'in davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, Allah da sizin günahlarinizi bagislasin ve sizi aci bir azabdan korusun
Surah Al-Ahqaf, Verse 31
وَمَن لَّا يُجِبۡ دَاعِيَ ٱللَّهِ فَلَيۡسَ بِمُعۡجِزٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَيۡسَ لَهُۥ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءُۚ أُوْلَـٰٓئِكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Her kim Allah'in davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'i aciz birakacak degildir. Onun Allah'tan baska dostlari da yoktur. Iste onlar apaçik bir sapiklik içerisindedirler
Surah Al-Ahqaf, Verse 32
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّ ٱللَّهَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَلَمۡ يَعۡيَ بِخَلۡقِهِنَّ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحۡـِۧيَ ٱلۡمَوۡتَىٰۚ بَلَىٰٓۚ إِنَّهُۥ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Onlar gökleri ve yeri yaratan ve onlari yaratmakla yorulmayan Allah'in ölüleri diriltmeye de kadir oldugunu görmüyorlar mi? Evet süphesiz ki, O'nun herseye gücü yeter
Surah Al-Ahqaf, Verse 33
وَيَوۡمَ يُعۡرَضُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ عَلَى ٱلنَّارِ أَلَيۡسَ هَٰذَا بِٱلۡحَقِّۖ قَالُواْ بَلَىٰ وَرَبِّنَاۚ قَالَ فَذُوقُواْ ٱلۡعَذَابَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ
Inkâr edenler atese arz olunacaklari gün onlara: "Bu gerçek degil miymis?" denir. Onlar da: "Rabbimiz Hakk'i için gerçekmis!" derler. Allah onlara: "O halde inkâr ettiginizden dolayi simdi tadin azabi!" der
Surah Al-Ahqaf, Verse 34
فَٱصۡبِرۡ كَمَا صَبَرَ أُوْلُواْ ٱلۡعَزۡمِ مِنَ ٱلرُّسُلِ وَلَا تَسۡتَعۡجِل لَّهُمۡۚ كَأَنَّهُمۡ يَوۡمَ يَرَوۡنَ مَا يُوعَدُونَ لَمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا سَاعَةٗ مِّن نَّهَارِۭۚ بَلَٰغٞۚ فَهَلۡ يُهۡلَكُ إِلَّا ٱلۡقَوۡمُ ٱلۡفَٰسِقُونَ
Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme. Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabi gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldiklarini sanirlar. Bu bir tebligdir. Hiç yoldan çikan fasiklar toplulugundan baskasi helak edilir mi
Surah Al-Ahqaf, Verse 35