Surah Al-Hujraat - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُقَدِّمُواْ بَيۡنَ يَدَيِ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۖ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ
Ey amenu olanlar (Allah´a ulasmayı dileyenler)! Allah´ın ve O´nun Resul´unun onune gecmeyin. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah; en iyi isiten, en iyi bilendir
Surah Al-Hujraat, Verse 1
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَرۡفَعُوٓاْ أَصۡوَٰتَكُمۡ فَوۡقَ صَوۡتِ ٱلنَّبِيِّ وَلَا تَجۡهَرُواْ لَهُۥ بِٱلۡقَوۡلِ كَجَهۡرِ بَعۡضِكُمۡ لِبَعۡضٍ أَن تَحۡبَطَ أَعۡمَٰلُكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تَشۡعُرُونَ
Ey amenu olanlar (Allah´a ulasmayı dileyenler)! Seslerinizi peygamber´in sesi´nden fazla yukseltmeyin. Ve o´na sozu, birbirinize bagırdıgınız gibi bagırarak soylemeyin. Siz farkında olmadan amelleriniz heba olur
Surah Al-Hujraat, Verse 2
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَغُضُّونَ أَصۡوَٰتَهُمۡ عِندَ رَسُولِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱمۡتَحَنَ ٱللَّهُ قُلُوبَهُمۡ لِلتَّقۡوَىٰۚ لَهُم مَّغۡفِرَةٞ وَأَجۡرٌ عَظِيمٌ
Allah´ın Resul´unun yanında seslerini alcaltanlar; iste onlar, Allah´ın takva icin kalplerini imtihan ettigi kimselerdir. Onlar icin magfiret ve buyuk ecir vardır
Surah Al-Hujraat, Verse 3
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُنَادُونَكَ مِن وَرَآءِ ٱلۡحُجُرَٰتِ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ
Muhakkak ki sana odaların dısından seslenenlerin cogu akıl etmezler
Surah Al-Hujraat, Verse 4
وَلَوۡ أَنَّهُمۡ صَبَرُواْ حَتَّىٰ تَخۡرُجَ إِلَيۡهِمۡ لَكَانَ خَيۡرٗا لَّهُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ve eger onlar, sen onların yanına cıkıncaya kadar sabretselerdi, mutlaka onlar icin daha hayırlı olurdu. Ve Allah; Gafur´dur, Rahim´dir
Surah Al-Hujraat, Verse 5
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن جَآءَكُمۡ فَاسِقُۢ بِنَبَإٖ فَتَبَيَّنُوٓاْ أَن تُصِيبُواْ قَوۡمَۢا بِجَهَٰلَةٖ فَتُصۡبِحُواْ عَلَىٰ مَا فَعَلۡتُمۡ نَٰدِمِينَ
Ey amenu olanlar! Eger bir fasık size bir haber getirirse, o zaman arastırın. Yoksa cahillikle bir kavme kotuluk edersiniz de sonra yaptıgınız seye pisman olursunuz
Surah Al-Hujraat, Verse 6
وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ فِيكُمۡ رَسُولَ ٱللَّهِۚ لَوۡ يُطِيعُكُمۡ فِي كَثِيرٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡرِ لَعَنِتُّمۡ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ حَبَّبَ إِلَيۡكُمُ ٱلۡإِيمَٰنَ وَزَيَّنَهُۥ فِي قُلُوبِكُمۡ وَكَرَّهَ إِلَيۡكُمُ ٱلۡكُفۡرَ وَٱلۡفُسُوقَ وَٱلۡعِصۡيَانَۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلرَّـٰشِدُونَ
Ve aranızda Allah´ın Resulu oldugunu biliniz. Eger islerin cogunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya duserdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde muzeyyen kıldı. Kufru, fıskı ve isyanı size kerih gosterdi. Iste onlar, onlar irsad olanlardır
Surah Al-Hujraat, Verse 7
فَضۡلٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَنِعۡمَةٗۚ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٞ
(Bu) Allah´tan bir fazl ve ni´mettir. Ve Allah; Alim´dir, Hakim´dir
Surah Al-Hujraat, Verse 8
وَإِن طَآئِفَتَانِ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٱقۡتَتَلُواْ فَأَصۡلِحُواْ بَيۡنَهُمَاۖ فَإِنۢ بَغَتۡ إِحۡدَىٰهُمَا عَلَى ٱلۡأُخۡرَىٰ فَقَٰتِلُواْ ٱلَّتِي تَبۡغِي حَتَّىٰ تَفِيٓءَ إِلَىٰٓ أَمۡرِ ٱللَّهِۚ فَإِن فَآءَتۡ فَأَصۡلِحُواْ بَيۡنَهُمَا بِٱلۡعَدۡلِ وَأَقۡسِطُوٓاْۖ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُقۡسِطِينَ
Ve eger mu´minlerden iki grup savasırlarsa, o zaman ikisinin arasını duzeltin. Fakat, eger ikisinden biri digerine saldırırsa, o taktirde saldıran grupla Allah´ın emrine donunceye kadar savasın. Bundan sonra eger donerse, boylece ikisinin arasını adaletle duzeltin, (onlara) adil davranın (digerine zulmetmeyin). Muhakkak ki Allah, adaletle davrananları sever
Surah Al-Hujraat, Verse 9
إِنَّمَا ٱلۡمُؤۡمِنُونَ إِخۡوَةٞ فَأَصۡلِحُواْ بَيۡنَ أَخَوَيۡكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُرۡحَمُونَ
Mu´minler ancak kardestir. Oyleyse kardeslerinizin arasını duzeltin. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun. Umulur ki, boylece siz rahmet olunursunuz
Surah Al-Hujraat, Verse 10
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا يَسۡخَرۡ قَوۡمٞ مِّن قَوۡمٍ عَسَىٰٓ أَن يَكُونُواْ خَيۡرٗا مِّنۡهُمۡ وَلَا نِسَآءٞ مِّن نِّسَآءٍ عَسَىٰٓ أَن يَكُنَّ خَيۡرٗا مِّنۡهُنَّۖ وَلَا تَلۡمِزُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ وَلَا تَنَابَزُواْ بِٱلۡأَلۡقَٰبِۖ بِئۡسَ ٱلِٱسۡمُ ٱلۡفُسُوقُ بَعۡدَ ٱلۡإِيمَٰنِۚ وَمَن لَّمۡ يَتُبۡ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ
Ey amenu olanlar! Bir kavim, (baska) bir kavimle alay etmesin. Belki onlar (alay edilenler) digerlerinden daha hayırlıdır. Ve kadınlar da diger kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden (digerleri) daha hayırlıdırlar. Ve birbirinizi ayıplamayın. Kotu lakaplarla cagırmayın. Imandan sonra fasık isimler ne kotu. Ve kim tovbe etmezse, iste o zaman onlar zalimdirler
Surah Al-Hujraat, Verse 11
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱجۡتَنِبُواْ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلظَّنِّ إِنَّ بَعۡضَ ٱلظَّنِّ إِثۡمٞۖ وَلَا تَجَسَّسُواْ وَلَا يَغۡتَب بَّعۡضُكُم بَعۡضًاۚ أَيُحِبُّ أَحَدُكُمۡ أَن يَأۡكُلَ لَحۡمَ أَخِيهِ مَيۡتٗا فَكَرِهۡتُمُوهُۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ تَوَّابٞ رَّحِيمٞ
Ey amenu olanlar! Zandan cok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar gunahtır. Ve tecessus etmeyin (merak edip insanların hatalarını arastırmayın). Sizin bir kısmınız digerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hic sizden biriniz, olmus kardesinin etini yemekten hoslanır mı? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve Allah´a karsı takva sahibi olunuz. Muhakkak ki Allah, tovbeleri kabul eden ve Rahim olandır
Surah Al-Hujraat, Verse 12
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنَّا خَلَقۡنَٰكُم مِّن ذَكَرٖ وَأُنثَىٰ وَجَعَلۡنَٰكُمۡ شُعُوبٗا وَقَبَآئِلَ لِتَعَارَفُوٓاْۚ إِنَّ أَكۡرَمَكُمۡ عِندَ ٱللَّهِ أَتۡقَىٰكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٞ
Ey insanlar! Muhakkak ki Biz, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Ve sizi milletler ve kabileler kıldık ki, birbirinizi (soyunuzu, babalarınızı) tanıyasınız. Muhakkak ki Allah´ın indinde en cok kerim olanınız (ikram olunanınız, en serefli olanınız), (ırk ya da soy olarak degil) en cok takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah, en iyi bilen ve haberdar olandır
Surah Al-Hujraat, Verse 13
۞قَالَتِ ٱلۡأَعۡرَابُ ءَامَنَّاۖ قُل لَّمۡ تُؤۡمِنُواْ وَلَٰكِن قُولُوٓاْ أَسۡلَمۡنَا وَلَمَّا يَدۡخُلِ ٱلۡإِيمَٰنُ فِي قُلُوبِكُمۡۖ وَإِن تُطِيعُواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ لَا يَلِتۡكُم مِّنۡ أَعۡمَٰلِكُمۡ شَيۡـًٔاۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Araplar: “Biz amenu olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz amenu olmadınız (Allah´a ulasmayı dilemediniz). Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (icine) iman girmedi. Ve eger Allah´a ve O´nun Resulu´ne itaat ederseniz (Allah´a ulasmayı dilerseniz), amellerinizden bir sey eksiltmez. Muhakkak ki Allah; Gafur´dur, Rahim´dir.”
Surah Al-Hujraat, Verse 14
إِنَّمَا ٱلۡمُؤۡمِنُونَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ ثُمَّ لَمۡ يَرۡتَابُواْ وَجَٰهَدُواْ بِأَمۡوَٰلِهِمۡ وَأَنفُسِهِمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلصَّـٰدِقُونَ
Mu´minler ancak onlardır ki, Allah´a ve O´nun Resulu´ne iman ettiler. Sonra da supheye dusmediler. Ve malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler; iste onlar, onlar sadıklardır
Surah Al-Hujraat, Verse 15
قُلۡ أَتُعَلِّمُونَ ٱللَّهَ بِدِينِكُمۡ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ
De ki: “Dininizi Allah´a mı ogretiyorsunuz? Ve Allah, goklerde ve yerde olanı bilir. Ve Allah, herseyi en iyi bilendir.”
Surah Al-Hujraat, Verse 16
يَمُنُّونَ عَلَيۡكَ أَنۡ أَسۡلَمُواْۖ قُل لَّا تَمُنُّواْ عَلَيَّ إِسۡلَٰمَكُمۖ بَلِ ٱللَّهُ يَمُنُّ عَلَيۡكُمۡ أَنۡ هَدَىٰكُمۡ لِلۡإِيمَٰنِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Teslim olmaları ile seni minnette bırakmak istiyorlar. De ki: “Sizin Islamiyet´inizle beni minnet altında bırakmayın.” Hayır, bilakis, sizi imana ulastırarak Allah sizi minnettar kılar, eger siz sadıklarsanız
Surah Al-Hujraat, Verse 17
إِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ غَيۡبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Muhakkak ki Allah, goklerin ve yerin gaybını bilir. Ve Allah yaptıklarınızı gorendir
Surah Al-Hujraat, Verse 18